» 47 / Muhammed  3:

Kuran Sırası: 47
İniş Sırası: 95
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38

 » 47 / Muhammed  Suresi: 3
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : bu böyledir
2. بِأَنَّ (BÊN) = bienne : çünkü
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(ler)
5. اتَّبَعُوا (ETBAVE) = ttebeǔ : uymuşlardır
6. الْبَاطِلَ (ELBEŦL) = l-bāTile : batıla
7. وَأَنَّ (VÊN) = ve enne : ve şüphesiz
8. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : ki
9. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inananlar ise
10. اتَّبَعُوا (ETBAVE) = ttebeǔ : uymuşlardır
11. الْحَقَّ (ELḪG) = l-Haḳḳa : hakka
12. مِنْ (MN) = min : gelen
13. رَبِّهِمْ (RBHM) = rabbihim : Rablerinden
14. كَذَٰلِكَ (KZ̃LK) = keƶālike : işte böyle
15. يَضْرِبُ (YŽRB) = yeDribu : anlatır
16. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
17. لِلنَّاسِ (LLNES) = linnāsi : insanlara
18. أَمْثَالَهُمْ (ÊMS̃ELHM) = emṧālehum : onların durumlarını
bu böyledir | çünkü | kimseler | inkar eden(ler) | uymuşlardır | batıla | ve şüphesiz | ki | inananlar ise | uymuşlardır | hakka | gelen | Rablerinden | işte böyle | anlatır | Allah | insanlara | onların durumlarını |

[] [] [] [KFR] [TBA] [BŦL] [] [] [EMN] [TBA] [ḪGG] [] [RBB] [] [ŽRB] [] [NVS] [MS̃L]
Z̃LK BÊN ELZ̃YN KFRVE ETBAVE ELBEŦL VÊN ELZ̃YN ËMNVE ETBAVE ELḪG MN RBHM KZ̃LK YŽRB ELLH LLNES ÊMS̃ELHM

ƶālike bienne elleƶīne keferū ttebeǔ l-bāTile ve enne elleƶīne āmenū ttebeǔ l-Haḳḳa min rabbihim keƶālike yeDribu llahu linnāsi emṧālehum
ذلك بأن الذين كفروا اتبعوا الباطل وأن الذين آمنوا اتبعوا الحق من ربهم كذلك يضرب الله للناس أمثالهم

 » 47 / Muhammed  Suresi: 3
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذلك | Z̃LK ƶālike bu böyledir That
بأن | BÊN bienne çünkü (is) because
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieve
اتبعوا ت ب ع | TBA ETBAVE ttebeǔ uymuşlardır follow
الباطل ب ط ل | BŦL ELBEŦL l-bāTile batıla falsehood
وأن | VÊN ve enne ve şüphesiz and that
الذين | ELZ̃YN elleƶīne ki those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inananlar ise believe
اتبعوا ت ب ع | TBA ETBAVE ttebeǔ uymuşlardır follow
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳa hakka (the) truth
من | MN min gelen from
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rablerinden their Lord.
كذلك | KZ̃LK keƶālike işte böyle Thus
يضرب ض ر ب | ŽRB YŽRB yeDribu anlatır Allah presents
الله | ELLH llahu Allah Allah presents
للناس ن و س | NVS LLNES linnāsi insanlara to the people
أمثالهم م ث ل | MS̃L ÊMS̃ELHM emṧālehum onların durumlarını their similitudes.

47:3 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

bu böyledir | çünkü | kimseler | inkar eden(ler) | uymuşlardır | batıla | ve şüphesiz | ki | inananlar ise | uymuşlardır | hakka | gelen | Rablerinden | işte böyle | anlatır | Allah | insanlara | onların durumlarını |

[] [] [] [KFR] [TBA] [BŦL] [] [] [EMN] [TBA] [ḪGG] [] [RBB] [] [ŽRB] [] [NVS] [MS̃L]
Z̃LK BÊN ELZ̃YN KFRVE ETBAVE ELBEŦL VÊN ELZ̃YN ËMNVE ETBAVE ELḪG MN RBHM KZ̃LK YŽRB ELLH LLNES ÊMS̃ELHM

ƶālike bienne elleƶīne keferū ttebeǔ l-bāTile ve enne elleƶīne āmenū ttebeǔ l-Haḳḳa min rabbihim keƶālike yeDribu llahu linnāsi emṧālehum
ذلك بأن الذين كفروا اتبعوا الباطل وأن الذين آمنوا اتبعوا الحق من ربهم كذلك يضرب الله للناس أمثالهم

[] [] [] [ك ف ر] [ت ب ع] [ب ط ل] [] [] [ا م ن] [ت ب ع] [ح ق ق] [] [ر ب ب] [] [ض ر ب] [] [ن و س] [م ث ل]

 » 47 / Muhammed  Suresi: 3
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذلك | Z̃LK ƶālike bu böyledir That
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
بأن | BÊN bienne çünkü (is) because
Be,,Nun,
2,,50,
P – prefixed preposition bi
ACC – accusative particle
حرف جر
حرف نصب من اخوات «ان»
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieve
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
اتبعوا ت ب ع | TBA ETBAVE ttebeǔ uymuşlardır follow
Elif,Te,Be,Ayn,Vav,Elif,
1,400,2,70,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الباطل ب ط ل | BŦL ELBEŦL l-bāTile batıla falsehood
Elif,Lam,Be,Elif,Tı,Lam,
1,30,2,1,9,30,
N – accusative masculine active participle
اسم منصوب
وأن | VÊN ve enne ve şüphesiz and that
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب من اخوات «ان»
الذين | ELZ̃YN elleƶīne ki those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inananlar ise believe
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
اتبعوا ت ب ع | TBA ETBAVE ttebeǔ uymuşlardır follow
Elif,Te,Be,Ayn,Vav,Elif,
1,400,2,70,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳa hakka (the) truth
Elif,Lam,Ha,Gaf,
1,30,8,100,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
من | MN min gelen from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rablerinden their Lord.
Re,Be,He,Mim,
200,2,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
كذلك | KZ̃LK keƶālike işte böyle Thus
Kef,Zel,Lam,Kef,
20,700,30,20,
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
جار ومجرور
يضرب ض ر ب | ŽRB YŽRB yeDribu anlatır Allah presents
Ye,Dad,Re,Be,
10,800,200,2,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah Allah presents
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
للناس ن و س | NVS LLNES linnāsi insanlara to the people
Lam,Lam,Nun,Elif,Sin,
30,30,50,1,60,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
أمثالهم م ث ل | MS̃L ÊMS̃ELHM emṧālehum onların durumlarını their similitudes.
,Mim,Se,Elif,Lam,He,Mim,
,40,500,1,30,5,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ذَٰلِكَ: bu böyledir | بِأَنَّ: çünkü | الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | اتَّبَعُوا: uymuşlardır | الْبَاطِلَ: batıla | وَأَنَّ: ve şüphesiz | الَّذِينَ: ki | امَنُوا: inananlar ise | اتَّبَعُوا: uymuşlardır | الْحَقَّ: hakka | مِنْ: gelen | رَبِّهِمْ: Rablerinden | كَذَٰلِكَ: işte böyle | يَضْرِبُ: anlatır | اللَّهُ: Allah | لِلنَّاسِ: insanlara | أَمْثَالَهُمْ: onların durumlarını |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ذلك Z̃LK bu böyledir | بأن BÊN çünkü | الذين ELZ̃YN kimseler | كفروا KFRWE inkar eden(ler) | اتبعوا ETBAWE uymuşlardır | الباطل ELBEŦL batıla | وأن WÊN ve şüphesiz | الذين ELZ̃YN ki | آمنوا ËMNWE inananlar ise | اتبعوا ETBAWE uymuşlardır | الحق ELḪG hakka | من MN gelen | ربهم RBHM Rablerinden | كذلك KZ̃LK işte böyle | يضرب YŽRB anlatır | الله ELLH Allah | للناس LLNES insanlara | أمثالهم ÊMS̃ELHM onların durumlarını |
Kırık Meal (Okunuş) : |ƶālike: bu böyledir | bienne: çünkü | elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden(ler) | ttebeǔ: uymuşlardır | l-bāTile: batıla | ve enne: ve şüphesiz | elleƶīne: ki | āmenū: inananlar ise | ttebeǔ: uymuşlardır | l-Haḳḳa: hakka | min: gelen | rabbihim: Rablerinden | keƶālike: işte böyle | yeDribu: anlatır | llahu: Allah | linnāsi: insanlara | emṧālehum: onların durumlarını |
Kırık Meal (Transcript) : |Z̃LK: bu böyledir | BÊN: çünkü | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | ETBAVE: uymuşlardır | ELBEŦL: batıla | VÊN: ve şüphesiz | ELZ̃YN: ki | ËMNVE: inananlar ise | ETBAVE: uymuşlardır | ELḪG: hakka | MN: gelen | RBHM: Rablerinden | KZ̃LK: işte böyle | YŽRB: anlatır | ELLH: Allah | LLNES: insanlara | ÊMS̃ELHM: onların durumlarını |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bu da, şüphe yok ki kâfir olanların, boş şeylere uymalarından ve gene şüphe yok ki inananların, Rablerinden gelen gerçeğe uymalarındandır ve işte Allah, insanlara böyle örnekler getirmekte, hallerini böyle anlatmaktadır.
Adem Uğur : Bunun sebebi, inkâr edenlerin bâtıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. İşte böylece Allah, insanlara kendilerinden misallerini anlatır.
Ahmed Hulusi : Bu böyledir; çünkü hakikat bilgisini inkâr edenler, geçersiz fikirlere tâbi oldular! İman edenler ise Rablerinden Hakk'a tâbi oldular. . . İşte böylece Allâh insanlara onların (iki grubun) misallerini veriyor.
Ahmet Tekin : Bu, inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin bâtıla uymaları, inananların da, Rablerinden gelen gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap, Kur’ân’a uymuş olmaları sebebiyledir. İşte böylece Allah, insanların iyiliği, kurtuluşu için kendilerinden misaller vererek doğruları anlatır.
Ahmet Varol : Bu, inkâr edenlerin bâtıla uymaları, iman edenlerin ise Rablerinden gelen gerçeğe uymaları dolayısıyladır. İşte Allah insanlara örneklerini böyle açıklar.
Ali Bulaç : İşte böyle; hiç şüphesiz, inkâr edenler batıl olana uymuşlar; ve hiç şüphesiz, iman edenler Rablerinden olan hakka uymuşlardır. İşte Allah, insanlara kendi örneklerini böyle vererek gösteriyor.
Ali Fikri Yavuz : Bunun sebebi: Çünkü kâfir olanlar bâtıla uymuşlardır. İman edenler ise, Rablerinden gelen Kur’an’a uymuşlardır. İşte Allah, insanlara, hallerini böyle beyan eder.
Bekir Sadak : Bu, inkar edenlerin batila uymalari ve inananlarin Rablerinden gelen gercege uymalarindan oturu boyledir. Allah boylece insanlara kendilerinin misallerini anlatir.
Celal Yıldırım : Bu böyledir. Çünkü inkâra sapanlar bâtıla uydular; imân edenler ise Rablarından gelen hakka uydular. İşte böylece Allah, insanlara kendileriyle ilgili misâllerini getirir.
Diyanet İşleri : Bu, inkâr edenlerin batıla uymaları ve inananların Rablerinden gelen gerçeğe uymalarından dolayıdır. İşte Allah, onların örnek teşkil edecek durumlarını insanlara böyle anlatır.
Diyanet İşleri (eski) : Bu, inkar edenlerin batıla uymaları ve inananların Rablerinden gelen gerçeğe uymalarından ötürü böyledir. Allah böylece insanlara kendilerinin misallerini anlatır.
Diyanet Vakfi : Bunun sebebi, inkâr edenlerin bâtıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. İşte böylece Allah, insanlara kendilerinden misallerini anlatır.
Edip Yüksel : Çünkü inkar edenler batıla uymakta, inananlar ise Rab'lerinden gelen gerçeğe uymaktadırlar. ALLAH halkın durumunu böyle sergiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bu, inkâr edenlerin batıla uymaları ve iman edenlerin de Rablerinden gelen gerçeğe tâbi olmalarından dolayı böyledir. İşte böylece Allah insanlara kendi misallerini anlatır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunun sebebi inkar edenlerin kendilerini batıla uydurmaları, iman edenlerin ise Rablerinden gelen gerçeğe uymalarıdır. İşte Allah, insanlara kılıklarını böyle anlatır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bunun sebebi çünkü küfredenler kendilerini bâtıla uydurmakta, iyman edenler ise rablarından gelen hakka uymaktadırlar, işte Allah insanlara kılıklarını böyle tanıtır
Fizilal-il Kuran : Bunun sebebi, inkar edenlerin batıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarındandır. İşte Allah, onların durumlarını, insanlara böyle anlatır.
Gültekin Onan : İşte böyle; hiç şüphesiz, küfredenler batıl olana uymuşlar; ve hiç şüphesiz, inananlar rablerinden olan hakka uymuşlardır. İşte Tanrı, insanlara kendi örneklerini böyle vererek gösteriyor.
Hakkı Yılmaz : "Allah'ın böyle yapması, şüphesiz kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden/inanmayan kimselerin bâtıla uymaları, şüphesiz iman eden kimselerin de Rablerinden gelen gerçeğe uymaları sebebiyledir. İşte Allah insanlara, onların örneklerini böyle verir. "
Hasan Basri Çantay : Bunun sebebi şudur : Çünkü küfredenler baatıla uymuşlar, îman edenlerse rablerinden (gelen) hakka tâbi olmuşlardır. Allah insanlara misâllerini böylece açıklar.
Hayrat Neşriyat : Bunun sebebi, şübhesiz inkâr edenlerin bâtıla uymaları, hakikaten îmân edenlerin ise Rableri tarafından (gelen) hakka tâbi' olmalarıdır. İşte böylece Allah, insanlara (kendi hâllerini açıklayan) misâllerini getirir.
İbni Kesir : İşte böyle. Muhakkak ki o küfredenler, batıla uymuşlar ve iman edenler de Rabblarından gelen hakka uymuşlardır. Böylece Allah, insanlara misallerini anlatır.
İskender Evrenosoğlu : Bunlar, kâfirlerin bâtıla tâbî olması ve âmenû olanların, Rab'lerinden (inen) hakka tâbî olmaları sebebiyledir. Allah insanlara, işte böyle kendi durumlarını misâl verir.
Muhammed Esed : Bu böyledir, çünkü hakikati inkara şartlanmış olanlar, sahte ve yalanın arkasından gittikleri halde iman edenler (yalnızca) Rablerinden (gelen) hakikate uyarlar. Allah, onların gerçek durumu ile ilgili örnek olayları insanlara bu şekilde anlatmaktadır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Bunun sebebi şudur ki, şüphe yok, kâfir olanlar bâtıla tâbi olmuşlardır, imân edenler de Rablerinden gelen hakka tâbi bulunmuşlardır. İşte Allah, nâsa hallerini böylece beyan eder.
Ömer Öngüt : İşte böyle. İnkâra sapanlar bâtıla uydular, iman edenler ise Rablerinden gelen hakka uydular. Allah insanlara misallerini işte böyle anlatır.
Şaban Piriş : Bu, inkar edenlerin batıla, iman edenlerin ise Rab’lerinden gelen hakka tabi olmalarından dolayıdır. Allah, insanlara kendi örneklerini işte böyle vermektedir.
Suat Yıldırım : Bu böyledir. Çünkü kâfirler batıla uydular. İman edenler ise Rab’leri tarafından gönderilen hakka uydular. İşte Allah insanlara kendi durumlarını böylece beyan eder.
Süleyman Ateş : Bu, böyledir: Çünkü inkâr edenler bâtıla uymuşlar; inananlar ise Rablerinden gelen hakka uymuşlardır. İşte Allâh, onların durumlarını, insanlara böyle anlatır.
Tefhim-ul Kuran : İşte böyle; hiç şüphesiz, küfredenler batıl olana uymuşlar; ve hiç şüphesiz, iman edenler de Rablerinden olan hakka uymuşlardır. İşte Allah, insanlara kendi örneklerini böyle verip göstermektedir.
Ümit Şimşek : Bunun sebebi, inkâr edenlerin bâtılı izlemeleri, iman edenlerin de Rablerinden gelen hakka uymalarıdır. Allah insanlara kendi durumlarını böyle anlatır.
Yaşar Nuri Öztürk : Bu böyledir; çünkü küfre batanlar boş ve tutarsıza uymuşlardır. İman edenler ise Rablerinden gelen hakka uymuşlardır. İşte Allah, insanlara kendi durumlarını bu şekilde örnekleyerek anlatır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}