» 14 / Ibrahim  27:

Kuran Sırası: 14
İniş Sırası: 72
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

 » 14 / Ibrahim  Suresi: 27
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يُثَبِّتُ (YS̃BT) = yuṧebbitu : tesbit eder
2. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseleri
4. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inanan(ları)
5. بِالْقَوْلِ (BELGVL) = bil-ḳavli : söz ile
6. الثَّابِتِ (ELS̃EBT) = ṧ-ṧābiti : sağlam
7. فِي (FY) = fī :
8. الْحَيَاةِ (ELḪYET) = l-Hayāti : hayatında
9. الدُّنْيَا (ELD̃NYE) = d-dunyā : dünya
10. وَفِي (VFY) = ve fī : ve
11. الْاخِرَةِ (EL ËḢRT) = l-āḣirati : ahirette
12. وَيُضِلُّ (VYŽL) = ve yuDillu : ve şaşırtır
13. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
14. الظَّالِمِينَ (ELƵELMYN) = Z-Zālimīne : zalimleri
15. وَيَفْعَلُ (VYFAL) = ve yef'ǎlu : ve yapar
16. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
17. مَا (ME) = mā : ne
18. يَشَاءُ (YŞEÙ) = yeşā'u : diliyorsa
tesbit eder | Allah | kimseleri | inanan(ları) | söz ile | sağlam | | hayatında | dünya | ve | ahirette | ve şaşırtır | Allah | zalimleri | ve yapar | Allah | ne | diliyorsa |

[S̃BT] [] [] [EMN] [GVL] [S̃BT] [] [ḪYY] [D̃NV] [] [EḢR] [ŽLL] [] [ƵLM] [FAL] [] [] [ŞYE]
YS̃BT ELLH ELZ̃YN ËMNVE BELGVL ELS̃EBT FY ELḪYET ELD̃NYE VFY EL ËḢRT VYŽL ELLH ELƵELMYN VYFAL ELLH ME YŞEÙ

yuṧebbitu llahu elleƶīne āmenū bil-ḳavli ṧ-ṧābiti l-Hayāti d-dunyā ve fī l-āḣirati ve yuDillu llahu Z-Zālimīne ve yef'ǎlu llahu yeşā'u
يثبت الله الذين آمنوا بالقول الثابت في الحياة الدنيا وفي الآخرة ويضل الله الظالمين ويفعل الله ما يشاء

 » 14 / Ibrahim  Suresi: 27
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يثبت ث ب ت | S̃BT YS̃BT yuṧebbitu tesbit eder Allah keeps firm
الله | ELLH llahu Allah Allah keeps firm
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseleri those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(ları) believe
بالقول ق و ل | GVL BELGVL bil-ḳavli söz ile with the firm word
الثابت ث ب ت | S̃BT ELS̃EBT ṧ-ṧābiti sağlam with the firm word
في | FY in
الحياة ح ي ي | ḪYY ELḪYET l-Hayāti hayatında the life
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya (of) the world
وفي | VFY ve fī ve and in
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati ahirette the Hereafter.
ويضل ض ل ل | ŽLL VYŽL ve yuDillu ve şaşırtır And Allah lets go astray
الله | ELLH llahu Allah And Allah lets go astray
الظالمين ظ ل م | ƵLM ELƵELMYN Z-Zālimīne zalimleri the wrongdoers.
ويفعل ف ع ل | FAL VYFAL ve yef'ǎlu ve yapar And Allah does
الله | ELLH llahu Allah And Allah does
ما | ME ne what
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u diliyorsa He wills.

14:27 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

tesbit eder | Allah | kimseleri | inanan(ları) | söz ile | sağlam | | hayatında | dünya | ve | ahirette | ve şaşırtır | Allah | zalimleri | ve yapar | Allah | ne | diliyorsa |

[S̃BT] [] [] [EMN] [GVL] [S̃BT] [] [ḪYY] [D̃NV] [] [EḢR] [ŽLL] [] [ƵLM] [FAL] [] [] [ŞYE]
YS̃BT ELLH ELZ̃YN ËMNVE BELGVL ELS̃EBT FY ELḪYET ELD̃NYE VFY EL ËḢRT VYŽL ELLH ELƵELMYN VYFAL ELLH ME YŞEÙ

yuṧebbitu llahu elleƶīne āmenū bil-ḳavli ṧ-ṧābiti l-Hayāti d-dunyā ve fī l-āḣirati ve yuDillu llahu Z-Zālimīne ve yef'ǎlu llahu yeşā'u
يثبت الله الذين آمنوا بالقول الثابت في الحياة الدنيا وفي الآخرة ويضل الله الظالمين ويفعل الله ما يشاء

[ث ب ت] [] [] [ا م ن] [ق و ل] [ث ب ت] [] [ح ي ي] [د ن و] [] [ا خ ر] [ض ل ل] [] [ظ ل م] [ف ع ل] [] [] [ش ي ا]

 » 14 / Ibrahim  Suresi: 27
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يثبت ث ب ت | S̃BT YS̃BT yuṧebbitu tesbit eder Allah keeps firm
Ye,Se,Be,Te,
10,500,2,400,
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah Allah keeps firm
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseleri those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(ları) believe
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالقول ق و ل | GVL BELGVL bil-ḳavli söz ile with the firm word
Be,Elif,Lam,Gaf,Vav,Lam,
2,1,30,100,6,30,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine verbal noun
جار ومجرور
الثابت ث ب ت | S̃BT ELS̃EBT ṧ-ṧābiti sağlam with the firm word
Elif,Lam,Se,Elif,Be,Te,
1,30,500,1,2,400,
N – genitive masculine active participle
اسم مجرور
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الحياة ح ي ي | ḪYY ELḪYET l-Hayāti hayatında the life
Elif,Lam,Ha,Ye,Elif,Te merbuta,
1,30,8,10,1,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya (of) the world
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
ADJ – genitive feminine singular adjective
صفة مجرورة
وفي | VFY ve fī ve and in
Vav,Fe,Ye,
6,80,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati ahirette the Hereafter.
Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
1,30,,600,200,400,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
ويضل ض ل ل | ŽLL VYŽL ve yuDillu ve şaşırtır And Allah lets go astray
Vav,Ye,Dad,Lam,
6,10,800,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah And Allah lets go astray
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
الظالمين ظ ل م | ƵLM ELƵELMYN Z-Zālimīne zalimleri the wrongdoers.
Elif,Lam,Zı,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun,
1,30,900,1,30,40,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
ويفعل ف ع ل | FAL VYFAL ve yef'ǎlu ve yapar And Allah does
Vav,Ye,Fe,Ayn,Lam,
6,10,80,70,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah And Allah does
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
ما | ME ne what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u diliyorsa He wills.
Ye,Şın,Elif,,
10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يُثَبِّتُ: tesbit eder | اللَّهُ: Allah | الَّذِينَ: kimseleri | امَنُوا: inanan(ları) | بِالْقَوْلِ: söz ile | الثَّابِتِ: sağlam | فِي: | الْحَيَاةِ: hayatında | الدُّنْيَا: dünya | وَفِي: ve | الْاخِرَةِ: ahirette | وَيُضِلُّ: ve şaşırtır | اللَّهُ: Allah | الظَّالِمِينَ: zalimleri | وَيَفْعَلُ: ve yapar | اللَّهُ: Allah | مَا: ne | يَشَاءُ: diliyorsa |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يثبت YS̃BT tesbit eder | الله ELLH Allah | الذين ELZ̃YN kimseleri | آمنوا ËMNWE inanan(ları) | بالقول BELGWL söz ile | الثابت ELS̃EBT sağlam | في FY | الحياة ELḪYET hayatında | الدنيا ELD̃NYE dünya | وفي WFY ve | الآخرة EL ËḢRT ahirette | ويضل WYŽL ve şaşırtır | الله ELLH Allah | الظالمين ELƵELMYN zalimleri | ويفعل WYFAL ve yapar | الله ELLH Allah | ما ME ne | يشاء YŞEÙ diliyorsa |
Kırık Meal (Okunuş) : |yuṧebbitu: tesbit eder | llahu: Allah | elleƶīne: kimseleri | āmenū: inanan(ları) | bil-ḳavli: söz ile | ṧ-ṧābiti: sağlam | : | l-Hayāti: hayatında | d-dunyā: dünya | ve fī: ve | l-āḣirati: ahirette | ve yuDillu: ve şaşırtır | llahu: Allah | Z-Zālimīne: zalimleri | ve yef'ǎlu: ve yapar | llahu: Allah | : ne | yeşā'u: diliyorsa |
Kırık Meal (Transcript) : |YS̃BT: tesbit eder | ELLH: Allah | ELZ̃YN: kimseleri | ËMNVE: inanan(ları) | BELGVL: söz ile | ELS̃EBT: sağlam | FY: | ELḪYET: hayatında | ELD̃NYE: dünya | VFY: ve | EL ËḢRT: ahirette | VYŽL: ve şaşırtır | ELLH: Allah | ELƵELMYN: zalimleri | VYFAL: ve yapar | ELLH: Allah | ME: ne | YŞEÙ: diliyorsa |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah, inananlara dünyâ yaşayışında da, âhirette de o sâbit sözle sebat verir ve zulmedenleri saptırır ve Allah, dilediğini yapar.
Adem Uğur : Allah Teâlâ sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sapasağlam tutar. Zalimleri ise Allah saptırır. Allah dilediğini yapar.
Ahmed Hulusi : Allâh, iman edenleri dünya yaşamında da, sonsuz gelecekte de değişmez gerçeği vurgulayan söz üzere (Kelime-i Tevhid) sâbitler! Allâh, zâlimleri saptırır! Allâh dilediğini yapar!
Ahmet Tekin : Allah, gönüllere yerleşen Kelime-i Şehâdet’le, benliklerini oluşturan sağlam temelleri olan Kur’ân ile iman edenleri, dünya hayatında, cesur, güçlü, itibarlı ve devletli hale getirerek ayaklarını yere sağlam bastırır. Kabirdeki sorgu sırasında, mahşerde, âhiret hayatında ise korkudan emin olmalarını sağlar, itibarlarını yüceltir, makamlarını, mevkilerini ebedîleştirir. Allah inkârda, isyanda ısrar eden, baskı, zulüm ve işkenceyle temel hak ve hürriyetleri Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimlerin de hak yoldan uzaklaşıp dalâleti tercihlerine özgürlük tanır. Allah sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olan her şeyi icraya devam ediyor.
Ahmet Varol : Allah Teâlâ sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sapasağlam tutar. Zalimleri ise Allah saptırır. Allah dilediğini yapar.
Ali Bulaç : Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp saptırır; Allah dilediğini yapar.
Ali Fikri Yavuz : Allah, iman edenleri hem dünyada, hem ahirette (kabirde) sabit söz olan şehadet kelimesi (eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abdühü ve Rasûlüh) ile tesbit eder; tevhîde bağlı kılar. Allah, zalimleri (kâfirleri) şaşırtır ve Allah dilediğini yapar.
Bekir Sadak : Allah inananlari, dunya hayatinda ve ahirette saglam bir soz uzerinde tutar; zalimleri de saptirir. Allah diledigini yapar. *
Celal Yıldırım : Allah imân edenleri Dünya hayatında da, Âhiret'te de sabit bir söz ile sağlamlaştırır. Zâlimleri ise saptırır ve Allah dilediğini yapar.
Diyanet İşleri : Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır, zalimleri ise saptırır. Ve Allah dilediğini yapar.
Diyanet İşleri (eski) : Allah inananları, dünya hayatında ve ahirette sağlam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptırır. Allah dilediğini yapar.
Diyanet Vakfi : Allah Teâlâ sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sapasağlam tutar. Zalimleri ise Allah saptırır. Allah dilediğini yapar.
Edip Yüksel : ALLAH inananları dünya hayatında da, ahirette de kanıtlanmış sözle destekler. ALLAH zalimleri ise saptırır ve ALLAH dilediğini yapar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah, iman edenleri, dünya hayatında da, ahirette de sağlam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptırır ve Allah, dilediğini yapar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah iman edenleri hem dünyada, hem de ahirette değişmeyen sözle sağlamlaştırır. Haksızlık edenleri ise şaşırtır ve Allah, ne isterse onu yapar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah, iyman edenleri hem Dünyada hem Âhırette sâbit söz ile tesbit buyurur, haksızlık edenleri ise şaşırtır ve Allah ne isterse yapar
Fizilal-il Kuran : Allah, gerek dünya hayatında, gerekse ahirette mü'minleri değişmez söze bağlı tutar. Allah zalimleri ise saptırır. Allah dilediğini yapar.
Gültekin Onan : Tanrı, inananları, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp saptırır. Tanrı dilediğini yapar.
Hakkı Yılmaz : "Allah, iman edenleri, basit dünya yaşamında ve âhirette sabit bir söze/imana sabitler. Allah, şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanları da saptırır. Ve Allah, dilediği şeyi yapar. "
Hasan Basri Çantay : Allah, îman, edenlere dünyâ hayaatında da, âhiretde de, o sabit söz (ler) inde, dâima sebat ihsan eder. Allah zaalimleri (kâfirleri) şaşırtır. Allah ne dilerse yapar.
Hayrat Neşriyat : Allah îmân edenlere, dünya hayâtında da, âhirette de sağlam sözle (kelime-i şehâdetle) sebat verir. Allah, zâlimleri ise (kendi zulümleri sebebiyle) dalâlete atar ve Allah, dilediğini yapar.
İbni Kesir : Allah; inananları, dünya hayatında ve ahirette sağlam bir söz üzerinde tutar. Zalimleri de saptırır. Allah, dilediğini yapar.
İskender Evrenosoğlu : Allah âmenû olanları (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenleri) sabit sözle dünya ve ahiret hayatında sebat ettirir. Ve zalimleri dalâlette bırakır. Allah dilediği şeyi yapar.
Muhammed Esed : Allah, imana erişenlerin durumunu sapasağlam ve dosdoğru bir sözle, hem dünya hayatında ve hem de ahirette sağlamlaştırır; haksızlık yapanları ise, Allah sapıklık içinde bırakır; çünkü Allah dilediğini yapar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah Teâlâ mü'minleri dünya hayatında da, ahirette de sabit kavil ile tesbit eder ve Allah Teâlâ zalimleri dalâlete düşürür ve Allah Teâlâ dilediğini yapar.
Ömer Öngüt : Allah iman edenlere hem dünyada hem de ahirette o sâbit söz üzerinde daima sebat ihsan eder. Zâlimleri de saptırır. Allah dilediğini yapar.
Şaban Piriş : Allah iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sabit bir söz üzerinde tutar; zalimleri de sapıklıkta bırakır. Allah ne dilerse yapar.
Suat Yıldırım : Allah iman edenleri hem dünyada hem âhirette o sabit söz üzerinde sağlam bir şekilde tutar. Zalimleri ise şaşırtır. Allah elbette dilediğini yapar.
Süleyman Ateş : Allâh, inananları, dünyâ hayâtında da, âhirette de sağlam sözle tesbit eder. Allâh, zâlimleri de şaşırtır ve Allâh, dilediğini yapar.
Tefhim-ul Kuran : Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp saptırır; Allah dilediğini yapar.
Ümit Şimşek : İman edenleri Allah dünya hayatında da, âhirette de sağlam söz üzere sabit kılar. Allah zalimleri de şaşkınlıkta bırakır. Böylece Allah dilediğini yapar.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah, inananları dünya hayatında da âhirette de tutarlı sözle sağlamlaştırır. Allah, zalimleri şaşırtır. Allah, dilediğini yapar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}