» 46 / Ahkâf  15:

Kuran Sırası: 46
İniş Sırası: 66
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35

 » 46 / Ahkâf  Suresi: 15
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَوَصَّيْنَا (VVṦYNE) = ve veSSaynā : ve biz tavsiye ettik
2. الْإِنْسَانَ (ELÎNSEN) = l-insāne : insana
3. بِوَالِدَيْهِ (BVELD̃YH) = bivālideyhi : ana babasına
4. إِحْسَانًا (ÎḪSENE) = iHsānen : iyilik etmesini
5. حَمَلَتْهُ (ḪMLTH) = Hamelethu : onu taşıdı
6. أُمُّهُ (ÊMH) = ummuhu : anası
7. كُرْهًا (KRHE) = kurhen : zahmetle
8. وَوَضَعَتْهُ (VVŽATH) = ve veDeǎthu : ve doğurdu onu
9. كُرْهًا (KRHE) = kurhen : zahmetle
10. وَحَمْلُهُ (VḪMLH) = ve Hamluhu : taşınması ise
11. وَفِصَالُهُ (VFṦELH) = ve fiSāluhu : ve sütten kesilmesi
12. ثَلَاثُونَ (S̃LES̃VN) = ṧelāṧūne : otuz
13. شَهْرًا (ŞHRE) = şehran : aydır
14. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : nihayet
15. إِذَا (ÎZ̃E) = iƶā : zaman
16. بَلَغَ (BLĞ) = beleğa : erdiği
17. أَشُدَّهُ (ÊŞD̃H) = eşuddehu : güçlü çağına
18. وَبَلَغَ (VBLĞ) = ve beleğa : ve varınca
19. أَرْبَعِينَ (ÊRBAYN) = erbeǐyne : kırk
20. سَنَةً (SNT) = seneten : yaşına
21. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi
22. رَبِّ (RB) = rabbi : Rabbim
23. أَوْزِعْنِي (ÊVZANY) = evziǎ'nī : beni sevk eyle
24. أَنْ (ÊN) = en :
25. أَشْكُرَ (ÊŞKR) = eşkura : şükretmeğe
26. نِعْمَتَكَ (NAMTK) = niǎ'meteke : ni'metine
27. الَّتِي (ELTY) = lletī :
28. أَنْعَمْتَ (ÊNAMT) = en'ǎmte : verdiğin
29. عَلَيَّ (ALY) = ǎleyye : bana
30. وَعَلَىٰ (VAL) = ve ǎlā : ve
31. وَالِدَيَّ (VELD̃Y) = velideyye : anama babama
32. وَأَنْ (VÊN) = ve en : ve
33. أَعْمَلَ (ÊAML) = eǎ'mele : yapmağa
34. صَالِحًا (ṦELḪE) = SāliHen : yararlı işler
35. تَرْضَاهُ (TRŽEH) = terDāhu : razı olacağın
36. وَأَصْلِحْ (VÊṦLḪ) = ve eSliH : ve salahı devam ettir
37. لِي (LY) = lī : benim için
38. فِي (FY) = fī : içinde
39. ذُرِّيَّتِي (Z̃RYTY) = ƶurrīyetī : zürriyetim
40. إِنِّي (ÎNY) = innī : şüphesiz ben
41. تُبْتُ (TBT) = tubtu : yüz tuttum
42. إِلَيْكَ (ÎLYK) = ileyke : sana
43. وَإِنِّي (VÎNY) = ve innī : ve elbette ben
44. مِنَ (MN) = mine :
45. الْمُسْلِمِينَ (ELMSLMYN) = l-muslimīne : teslim olanlardanım
ve biz tavsiye ettik | insana | ana babasına | iyilik etmesini | onu taşıdı | anası | zahmetle | ve doğurdu onu | zahmetle | taşınması ise | ve sütten kesilmesi | otuz | aydır | nihayet | zaman | erdiği | güçlü çağına | ve varınca | kırk | yaşına | dedi | Rabbim | beni sevk eyle | | şükretmeğe | ni'metine | | verdiğin | bana | ve | anama babama | ve | yapmağa | yararlı işler | razı olacağın | ve salahı devam ettir | benim için | içinde | zürriyetim | şüphesiz ben | yüz tuttum | sana | ve elbette ben | | teslim olanlardanım |

[VṦY] [ENS] [VLD̃] [ḪSN] [ḪML] [EMM] [KRH] [VŽA] [KRH] [ḪML] [FṦL] [S̃LS̃] [ŞHR] [] [] [BLĞ] [ŞD̃D̃] [BLĞ] [RBA] [SNV] [GVL] [RBB] [VZA] [] [ŞKR] [NAM] [] [NAM] [] [] [VLD̃] [] [AML] [ṦLḪ] [RŽV] [ṦLḪ] [] [] [Z̃RR] [] [TVB] [] [] [] [SLM]
VVṦYNE ELÎNSEN BVELD̃YH ÎḪSENE ḪMLTH ÊMH KRHE VVŽATH KRHE VḪMLH VFṦELH S̃LES̃VN ŞHRE ḪT ÎZ̃E BLĞ ÊŞD̃H VBLĞ ÊRBAYN SNT GEL RB ÊVZANY ÊN ÊŞKR NAMTK ELTY ÊNAMT ALY VAL VELD̃Y VÊN ÊAML ṦELḪE TRŽEH VÊṦLḪ LY FY Z̃RYTY ÎNY TBT ÎLYK VÎNY MN ELMSLMYN

ve veSSaynā l-insāne bivālideyhi iHsānen Hamelethu ummuhu kurhen ve veDeǎthu kurhen ve Hamluhu ve fiSāluhu ṧelāṧūne şehran Hattā iƶā beleğa eşuddehu ve beleğa erbeǐyne seneten ḳāle rabbi evziǎ'nī en eşkura niǎ'meteke lletī en'ǎmte ǎleyye ve ǎlā velideyye ve en eǎ'mele SāliHen terDāhu ve eSliH ƶurrīyetī innī tubtu ileyke ve innī mine l-muslimīne
ووصينا الإنسان بوالديه إحسانا حملته أمه كرها ووضعته كرها وحمله وفصاله ثلاثون شهرا حتى إذا بلغ أشده وبلغ أربعين سنة قال رب أوزعني أن أشكر نعمتك التي أنعمت علي وعلى والدي وأن أعمل صالحا ترضاه وأصلح لي في ذريتي إني تبت إليك وإني من المسلمين

 » 46 / Ahkâf  Suresi: 15
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ووصينا و ص ي | VṦY VVṦYNE ve veSSaynā ve biz tavsiye ettik And We have enjoined
الإنسان ا ن س | ENS ELÎNSEN l-insāne insana (on) man
بوالديه و ل د | VLD̃ BVELD̃YH bivālideyhi ana babasına to his parents
إحسانا ح س ن | ḪSN ÎḪSENE iHsānen iyilik etmesini kindness.
حملته ح م ل | ḪML ḪMLTH Hamelethu onu taşıdı Carried him
أمه ا م م | EMM ÊMH ummuhu anası his mother
كرها ك ر ه | KRH KRHE kurhen zahmetle (with) hardship
ووضعته و ض ع | VŽA VVŽATH ve veDeǎthu ve doğurdu onu and gave birth to him
كرها ك ر ه | KRH KRHE kurhen zahmetle (with) hardship.
وحمله ح م ل | ḪML VḪMLH ve Hamluhu taşınması ise And (the) bearing of him
وفصاله ف ص ل | FṦL VFṦELH ve fiSāluhu ve sütten kesilmesi and (the) weaning of him
ثلاثون ث ل ث | S̃LS̃ S̃LES̃VN ṧelāṧūne otuz (is) thirty
شهرا ش ه ر | ŞHR ŞHRE şehran aydır month(s)
حتى | ḪT Hattā nihayet until,
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
بلغ ب ل غ | BLĞ BLĞ beleğa erdiği he reaches
أشده ش د د | ŞD̃D̃ ÊŞD̃H eşuddehu güçlü çağına his maturity
وبلغ ب ل غ | BLĞ VBLĞ ve beleğa ve varınca and reaches
أربعين ر ب ع | RBA ÊRBAYN erbeǐyne kırk forty
سنة س ن و | SNV SNT seneten yaşına year(s),
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi he says,
رب ر ب ب | RBB RB rabbi Rabbim """My Lord,"
أوزعني و ز ع | VZA ÊVZANY evziǎ'nī beni sevk eyle grant me (the) power
أن | ÊN en that
أشكر ش ك ر | ŞKR ÊŞKR eşkura şükretmeğe I may be grateful
نعمتك ن ع م | NAM NAMTK niǎ'meteke ni'metine (for) Your favor
التي | ELTY lletī which
أنعمت ن ع م | NAM ÊNAMT en'ǎmte verdiğin You have bestowed
علي | ALY ǎleyye bana upon me
وعلى | VAL ve ǎlā ve and upon
والدي و ل د | VLD̃ VELD̃Y velideyye anama babama my parents
وأن | VÊN ve en ve and that
أعمل ع م ل | AML ÊAML eǎ'mele yapmağa I do
صالحا ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪE SāliHen yararlı işler righteous (deeds)
ترضاه ر ض و | RŽV TRŽEH terDāhu razı olacağın which please You,
وأصلح ص ل ح | ṦLḪ VÊṦLḪ ve eSliH ve salahı devam ettir and make righteous
لي | LY benim için for me
في | FY içinde among
ذريتي ذ ر ر | Z̃RR Z̃RYTY ƶurrīyetī zürriyetim my offspring,
إني | ÎNY innī şüphesiz ben indeed,
تبت ت و ب | TVB TBT tubtu yüz tuttum I turn
إليك | ÎLYK ileyke sana to You
وإني | VÎNY ve innī ve elbette ben and indeed, I am
من | MN mine of
المسلمين س ل م | SLM ELMSLMYN l-muslimīne teslim olanlardanım "those who submit."""

46:15 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve biz tavsiye ettik | insana | ana babasına | iyilik etmesini | onu taşıdı | anası | zahmetle | ve doğurdu onu | zahmetle | taşınması ise | ve sütten kesilmesi | otuz | aydır | nihayet | zaman | erdiği | güçlü çağına | ve varınca | kırk | yaşına | dedi | Rabbim | beni sevk eyle | | şükretmeğe | ni'metine | | verdiğin | bana | ve | anama babama | ve | yapmağa | yararlı işler | razı olacağın | ve salahı devam ettir | benim için | içinde | zürriyetim | şüphesiz ben | yüz tuttum | sana | ve elbette ben | | teslim olanlardanım |

[VṦY] [ENS] [VLD̃] [ḪSN] [ḪML] [EMM] [KRH] [VŽA] [KRH] [ḪML] [FṦL] [S̃LS̃] [ŞHR] [] [] [BLĞ] [ŞD̃D̃] [BLĞ] [RBA] [SNV] [GVL] [RBB] [VZA] [] [ŞKR] [NAM] [] [NAM] [] [] [VLD̃] [] [AML] [ṦLḪ] [RŽV] [ṦLḪ] [] [] [Z̃RR] [] [TVB] [] [] [] [SLM]
VVṦYNE ELÎNSEN BVELD̃YH ÎḪSENE ḪMLTH ÊMH KRHE VVŽATH KRHE VḪMLH VFṦELH S̃LES̃VN ŞHRE ḪT ÎZ̃E BLĞ ÊŞD̃H VBLĞ ÊRBAYN SNT GEL RB ÊVZANY ÊN ÊŞKR NAMTK ELTY ÊNAMT ALY VAL VELD̃Y VÊN ÊAML ṦELḪE TRŽEH VÊṦLḪ LY FY Z̃RYTY ÎNY TBT ÎLYK VÎNY MN ELMSLMYN

ve veSSaynā l-insāne bivālideyhi iHsānen Hamelethu ummuhu kurhen ve veDeǎthu kurhen ve Hamluhu ve fiSāluhu ṧelāṧūne şehran Hattā iƶā beleğa eşuddehu ve beleğa erbeǐyne seneten ḳāle rabbi evziǎ'nī en eşkura niǎ'meteke lletī en'ǎmte ǎleyye ve ǎlā velideyye ve en eǎ'mele SāliHen terDāhu ve eSliH ƶurrīyetī innī tubtu ileyke ve innī mine l-muslimīne
ووصينا الإنسان بوالديه إحسانا حملته أمه كرها ووضعته كرها وحمله وفصاله ثلاثون شهرا حتى إذا بلغ أشده وبلغ أربعين سنة قال رب أوزعني أن أشكر نعمتك التي أنعمت علي وعلى والدي وأن أعمل صالحا ترضاه وأصلح لي في ذريتي إني تبت إليك وإني من المسلمين

[و ص ي] [ا ن س] [و ل د] [ح س ن] [ح م ل] [ا م م] [ك ر ه] [و ض ع] [ك ر ه] [ح م ل] [ف ص ل] [ث ل ث] [ش ه ر] [] [] [ب ل غ] [ش د د] [ب ل غ] [ر ب ع] [س ن و] [ق و ل] [ر ب ب] [و ز ع] [] [ش ك ر] [ن ع م] [] [ن ع م] [] [] [و ل د] [] [ع م ل] [ص ل ح] [ر ض و] [ص ل ح] [] [] [ذ ر ر] [] [ت و ب] [] [] [] [س ل م]

 » 46 / Ahkâf  Suresi: 15
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ووصينا و ص ي | VṦY VVṦYNE ve veSSaynā ve biz tavsiye ettik And We have enjoined
Vav,Vav,Sad,Ye,Nun,Elif,
6,6,90,10,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
الإنسان ا ن س | ENS ELÎNSEN l-insāne insana (on) man
Elif,Lam,,Nun,Sin,Elif,Nun,
1,30,,50,60,1,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
بوالديه و ل د | VLD̃ BVELD̃YH bivālideyhi ana babasına to his parents
Be,Vav,Elif,Lam,Dal,Ye,He,
2,6,1,30,4,10,5,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine dual noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إحسانا ح س ن | ḪSN ÎḪSENE iHsānen iyilik etmesini kindness.
,Ha,Sin,Elif,Nun,Elif,
,8,60,1,50,1,
N – accusative masculine indefinite (form IV) verbal noun
اسم منصوب
حملته ح م ل | ḪML ḪMLTH Hamelethu onu taşıdı Carried him
Ha,Mim,Lam,Te,He,
8,40,30,400,5,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أمه ا م م | EMM ÊMH ummuhu anası his mother
,Mim,He,
,40,5,
N – nominative feminine singular noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
كرها ك ر ه | KRH KRHE kurhen zahmetle (with) hardship
Kef,Re,He,Elif,
20,200,5,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ووضعته و ض ع | VŽA VVŽATH ve veDeǎthu ve doğurdu onu and gave birth to him
Vav,Vav,Dad,Ayn,Te,He,
6,6,800,70,400,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person feminine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
كرها ك ر ه | KRH KRHE kurhen zahmetle (with) hardship.
Kef,Re,He,Elif,
20,200,5,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وحمله ح م ل | ḪML VḪMLH ve Hamluhu taşınması ise And (the) bearing of him
Vav,Ha,Mim,Lam,He,
6,8,40,30,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وفصاله ف ص ل | FṦL VFṦELH ve fiSāluhu ve sütten kesilmesi and (the) weaning of him
Vav,Fe,Sad,Elif,Lam,He,
6,80,90,1,30,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ثلاثون ث ل ث | S̃LS̃ S̃LES̃VN ṧelāṧūne otuz (is) thirty
Se,Lam,Elif,Se,Vav,Nun,
500,30,1,500,6,50,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
شهرا ش ه ر | ŞHR ŞHRE şehran aydır month(s)
Şın,He,Re,Elif,
300,5,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
حتى | ḪT Hattā nihayet until,
Ha,Te,,
8,400,,
INC – inceptive particle
حرف ابتداء
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
,Zel,Elif,
,700,1,
T – time adverb
ظرف زمان
بلغ ب ل غ | BLĞ BLĞ beleğa erdiği he reaches
Be,Lam,Ğayn,
2,30,1000,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
أشده ش د د | ŞD̃D̃ ÊŞD̃H eşuddehu güçlü çağına his maturity
,Şın,Dal,He,
,300,4,5,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وبلغ ب ل غ | BLĞ VBLĞ ve beleğa ve varınca and reaches
Vav,Be,Lam,Ğayn,
6,2,30,1000,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
أربعين ر ب ع | RBA ÊRBAYN erbeǐyne kırk forty
,Re,Be,Ayn,Ye,Nun,
,200,2,70,10,50,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
سنة س ن و | SNV SNT seneten yaşına year(s),
Sin,Nun,Te merbuta,
60,50,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi he says,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
رب ر ب ب | RBB RB rabbi Rabbim """My Lord,"
Re,Be,
200,2,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أوزعني و ز ع | VZA ÊVZANY evziǎ'nī beni sevk eyle grant me (the) power
,Vav,Ze,Ayn,Nun,Ye,
,6,7,70,50,10,
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperative verb
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل أمر والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
أشكر ش ك ر | ŞKR ÊŞKR eşkura şükretmeğe I may be grateful
,Şın,Kef,Re,
,300,20,200,
V – 1st person singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
نعمتك ن ع م | NAM NAMTK niǎ'meteke ni'metine (for) Your favor
Nun,Ayn,Mim,Te,Kef,
50,70,40,400,20,
N – accusative feminine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
التي | ELTY lletī which
Elif,Lam,Te,Ye,
1,30,400,10,
REL – feminine singular relative pronoun
اسم موصول
أنعمت ن ع م | NAM ÊNAMT en'ǎmte verdiğin You have bestowed
,Nun,Ayn,Mim,Te,
,50,70,40,400,
V – 2nd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
علي | ALY ǎleyye bana upon me
Ayn,Lam,Ye,
70,30,10,
P – preposition
PRON – 1st person singular object pronoun
جار ومجرور
وعلى | VAL ve ǎlā ve and upon
Vav,Ayn,Lam,,
6,70,30,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
والدي و ل د | VLD̃ VELD̃Y velideyye anama babama my parents
Vav,Elif,Lam,Dal,Ye,
6,1,30,4,10,
N – genitive masculine dual noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مجرور والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأن | VÊN ve en ve and that
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
SUB – subordinating conjunction
الواو عاطفة
حرف مصدري
أعمل ع م ل | AML ÊAML eǎ'mele yapmağa I do
,Ayn,Mim,Lam,
,70,40,30,
V – 1st person singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
صالحا ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪE SāliHen yararlı işler righteous (deeds)
Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,
90,1,30,8,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
ترضاه ر ض و | RŽV TRŽEH terDāhu razı olacağın which please You,
Te,Re,Dad,Elif,He,
400,200,800,1,5,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وأصلح ص ل ح | ṦLḪ VÊṦLḪ ve eSliH ve salahı devam ettir and make righteous
Vav,,Sad,Lam,Ha,
6,,90,30,8,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
لي | LY benim için for me
Lam,Ye,
30,10,
P – prefixed preposition lām
PRON – 1st person singular personal pronoun
جار ومجرور
في | FY içinde among
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ذريتي ذ ر ر | Z̃RR Z̃RYTY ƶurrīyetī zürriyetim my offspring,
Zel,Re,Ye,Te,Ye,
700,200,10,400,10,
N – genitive feminine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مجرور والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إني | ÎNY innī şüphesiz ben indeed,
,Nun,Ye,
,50,10,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
تبت ت و ب | TVB TBT tubtu yüz tuttum I turn
Te,Be,Te,
400,2,400,
V – 1st person singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
إليك | ÎLYK ileyke sana to You
,Lam,Ye,Kef,
,30,10,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
وإني | VÎNY ve innī ve elbette ben and indeed, I am
Vav,,Nun,Ye,
6,,50,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
من | MN mine of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
المسلمين س ل م | SLM ELMSLMYN l-muslimīne teslim olanlardanım "those who submit."""
Elif,Lam,Mim,Sin,Lam,Mim,Ye,Nun,
1,30,40,60,30,40,10,50,
"PN – genitive masculine plural (form IV) active participle → Islam"
اسم علم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَوَصَّيْنَا: ve biz tavsiye ettik | الْإِنْسَانَ: insana | بِوَالِدَيْهِ: ana babasına | إِحْسَانًا: iyilik etmesini | حَمَلَتْهُ: onu taşıdı | أُمُّهُ: anası | كُرْهًا: zahmetle | وَوَضَعَتْهُ: ve doğurdu onu | كُرْهًا: zahmetle | وَحَمْلُهُ: taşınması ise | وَفِصَالُهُ: ve sütten kesilmesi | ثَلَاثُونَ: otuz | شَهْرًا: aydır | حَتَّىٰ: nihayet | إِذَا: zaman | بَلَغَ: erdiği | أَشُدَّهُ: güçlü çağına | وَبَلَغَ: ve varınca | أَرْبَعِينَ: kırk | سَنَةً: yaşına | قَالَ: dedi | رَبِّ: Rabbim | أَوْزِعْنِي: beni sevk eyle | أَنْ: | أَشْكُرَ: şükretmeğe | نِعْمَتَكَ: ni'metine | الَّتِي: | أَنْعَمْتَ: verdiğin | عَلَيَّ: bana | وَعَلَىٰ: ve | وَالِدَيَّ: anama babama | وَأَنْ: ve | أَعْمَلَ: yapmağa | صَالِحًا: yararlı işler | تَرْضَاهُ: razı olacağın | وَأَصْلِحْ: ve salahı devam ettir | لِي: benim için | فِي: içinde | ذُرِّيَّتِي: zürriyetim | إِنِّي: şüphesiz ben | تُبْتُ: yüz tuttum | إِلَيْكَ: sana | وَإِنِّي: ve elbette ben | مِنَ: | الْمُسْلِمِينَ: teslim olanlardanım |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ووصينا WWṦYNE ve biz tavsiye ettik | الإنسان ELÎNSEN insana | بوالديه BWELD̃YH ana babasına | إحسانا ÎḪSENE iyilik etmesini | حملته ḪMLTH onu taşıdı | أمه ÊMH anası | كرها KRHE zahmetle | ووضعته WWŽATH ve doğurdu onu | كرها KRHE zahmetle | وحمله WḪMLH taşınması ise | وفصاله WFṦELH ve sütten kesilmesi | ثلاثون S̃LES̃WN otuz | شهرا ŞHRE aydır | حتى ḪT nihayet | إذا ÎZ̃E zaman | بلغ BLĞ erdiği | أشده ÊŞD̃H güçlü çağına | وبلغ WBLĞ ve varınca | أربعين ÊRBAYN kırk | سنة SNT yaşına | قال GEL dedi | رب RB Rabbim | أوزعني ÊWZANY beni sevk eyle | أن ÊN | أشكر ÊŞKR şükretmeğe | نعمتك NAMTK ni'metine | التي ELTY | أنعمت ÊNAMT verdiğin | علي ALY bana | وعلى WAL ve | والدي WELD̃Y anama babama | وأن WÊN ve | أعمل ÊAML yapmağa | صالحا ṦELḪE yararlı işler | ترضاه TRŽEH razı olacağın | وأصلح WÊṦLḪ ve salahı devam ettir | لي LY benim için | في FY içinde | ذريتي Z̃RYTY zürriyetim | إني ÎNY şüphesiz ben | تبت TBT yüz tuttum | إليك ÎLYK sana | وإني WÎNY ve elbette ben | من MN | المسلمين ELMSLMYN teslim olanlardanım |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve veSSaynā: ve biz tavsiye ettik | l-insāne: insana | bivālideyhi: ana babasına | iHsānen: iyilik etmesini | Hamelethu: onu taşıdı | ummuhu: anası | kurhen: zahmetle | ve veDeǎthu: ve doğurdu onu | kurhen: zahmetle | ve Hamluhu: taşınması ise | ve fiSāluhu: ve sütten kesilmesi | ṧelāṧūne: otuz | şehran: aydır | Hattā: nihayet | iƶā: zaman | beleğa: erdiği | eşuddehu: güçlü çağına | ve beleğa: ve varınca | erbeǐyne: kırk | seneten: yaşına | ḳāle: dedi | rabbi: Rabbim | evziǎ'nī: beni sevk eyle | en: | eşkura: şükretmeğe | niǎ'meteke: ni'metine | lletī: | en'ǎmte: verdiğin | ǎleyye: bana | ve ǎlā: ve | velideyye: anama babama | ve en: ve | eǎ'mele: yapmağa | SāliHen: yararlı işler | terDāhu: razı olacağın | ve eSliH: ve salahı devam ettir | : benim için | : içinde | ƶurrīyetī: zürriyetim | innī: şüphesiz ben | tubtu: yüz tuttum | ileyke: sana | ve innī: ve elbette ben | mine: | l-muslimīne: teslim olanlardanım |
Kırık Meal (Transcript) : |VVṦYNE: ve biz tavsiye ettik | ELÎNSEN: insana | BVELD̃YH: ana babasına | ÎḪSENE: iyilik etmesini | ḪMLTH: onu taşıdı | ÊMH: anası | KRHE: zahmetle | VVŽATH: ve doğurdu onu | KRHE: zahmetle | VḪMLH: taşınması ise | VFṦELH: ve sütten kesilmesi | S̃LES̃VN: otuz | ŞHRE: aydır | ḪT: nihayet | ÎZ̃E: zaman | BLĞ: erdiği | ÊŞD̃H: güçlü çağına | VBLĞ: ve varınca | ÊRBAYN: kırk | SNT: yaşına | GEL: dedi | RB: Rabbim | ÊVZANY: beni sevk eyle | ÊN: | ÊŞKR: şükretmeğe | NAMTK: ni'metine | ELTY: | ÊNAMT: verdiğin | ALY: bana | VAL: ve | VELD̃Y: anama babama | VÊN: ve | ÊAML: yapmağa | ṦELḪE: yararlı işler | TRŽEH: razı olacağın | VÊṦLḪ: ve salahı devam ettir | LY: benim için | FY: içinde | Z̃RYTY: zürriyetim | ÎNY: şüphesiz ben | TBT: yüz tuttum | ÎLYK: sana | VÎNY: ve elbette ben | MN: | ELMSLMYN: teslim olanlardanım |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve biz, insana, anasına babasına iyilik etmesini emrettik; anası, onu zahmetle taşımıştır ve zahmetle doğurmuştur ve gebelik müddetiyle sütten kesilme müddeti, otuz ayı tutar; sonunda ergenlik çağına gelmiştir ve kırk yaşına ermiştir de demiştir ki: Rabbim, bana da, anama babama da verdiğin nîmetine karşı şükretmeyi nasîp ve müyesser et bana ve soyumdan gelenleri de doğru ve düzgün kişiler yap da hoşnut ol benden; şüphe yok ki tövbe ettim sana ve şüphe yok ki teslîm olanlardanım, emrine uyanlardanım ben.
Adem Uğur : Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer. Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben müslümanlardanım.
Ahmed Hulusi : Biz insana ana-babasına güzel davranmasını vasiyet ettik. Onun anası onu zahmetle taşımış ve zorlukla doğurmuştur. Onun taşınması ve onun sütten kesilmesi otuz aydır. . . Nihayet olgunluğa ulaşınca ve kırk seneye erişince dedi ki: "Rabbim. . . Bana ve ana-babama lütfun olan nimetlere şükretmemi, razı olacağın yararlı fiiller yapmamı nasip et. Benim zürriyetime de salâhı nasip et. . . Ben sana tövbe ettim ve muhakkak ki ben Müslimlerdenim!"
Ahmet Tekin : Biz insana, anne ve babasına devamlı iyilik yapmayı, ihsanda bulunmayı, onlardan hiçbir şeyi esirgememeyi tekrar tekrar tavsiye ettik. Annesi onu binbir zahmetle karnında taşıdı. Acılar içinde doğurdu. Çocuğun ana karnında taşınmaya başlamasından, sütten kesilinceye kadar geçen süre otuz aydır. İnsan, onsekiz yaşına gelinceye kadar ana-babanın sorumluluğunda; otuzlu yaşların sonuna kadar ana-babaya da sıkıntısını yansıtarak hayatını sürdürür. Kırk yaşına gelince de: 'Rabbim, bana ve ana-babama ihsan ettiğin, lütfettiğin nimetlerine şükretmemi, hâlis niyet ve amaçlarla, senin razı olacağın, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirmemi, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlamamı, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olmamı, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işlememi gönlüme ilham et, gazabını gerektirecek şeylerden uzak tut. Din ve dünya işlerinin, sosyal ilişkilerin, neslim içinde de düzgün ve geliştirilerek devamını sağla. Ben günah işlemekten vazgeçerek tevbe edip sana itaate yöneldim. Ben İslâm’ı yaşayan müslümanlardan biriyim.' der.
Ahmet Varol : Biz insana anne babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve güçlükle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz ay sürer. Nihayet ergenlik çağına erip kırk yaşına varınca der ki: 'Rabbim! Beni, bana ve anne babama verdiğin nimete şükretmeye, senin hoşnut olacağın salih amel işlemeğe yönelt ve benim için soyumu da salih eyle. Şüphesiz ben sana tevbe ettim ve ben Müslümanlardanım.'
Ali Bulaç : Biz insana, 'anne ve babasına' iyilikle davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve onu güçlükle doğurdu. Onun (hamilelikte) taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır. Nihayet güçlü (erginlik) çağına erip kırk yıl (yaşın)a ulaşınca, dedi ki: "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve senin razı olacağın salih bir amelde bulunmamı bana ilham et; benim için soyumda salahı ver. Gerçekten ben tevbe edip Sana yöneldim ve gerçekten ben müslümanlardanım."
Ali Fikri Yavuz : Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Anası onu (karnında) zahmetle taşıdı; ve onu zahmetle doğurdu. Onun (ana karnında) taşınması ile sütten kesilme müddeti otuz aydır. (Hamlin en az müddeti altı ay ve sütten kesilme müddeti iki yıl ki, hepsi otuz ay eder). Nihayet insan kemaline (18-30 yaşlarına) erdiği ve kırk yaşına girdiği zaman şöyle demiştir: “- Ey Rabbim! Bana öyle ilham et ki, hem bana, hem de ana-babama ihsan buyurduğun nimetine şükredeyim; ve razı olacağın salih bir amel işliyeyim. Zürriyetim hakkında da benim için salâh hali nasib eyle. Çünkü ben tevbe edib sana döndüm; ve ben gerçek müslümanlardanım.”
Bekir Sadak : Biz insana, anne ve babasina karsi iyi davranmasini tavsiye etmisizdir; zira annesi, onu, karninda, zorluga ugrayarak tasimis; onu guclukle dogurmustur. Tasinmasi ve sutten kesilmesi otuz ay surer. Sonunda erginlik cagina erincee ve kirk yasina varinca: «Rabbim! Bana ve anne babama verdigin nimete sukretmemi ve benim hosnut olacagin yararli bir isi yapmami sagla; bana verdigin gibi soyuma da salah ver; dogrusu Sana yoneldim, ben, kendini Sana verenlerdenim» demesi gerekir.
Celal Yıldırım : Biz, insana, ana-babasına iyilik edip güzel davranmasını tavsiye ettik. Anası onu güçlük ve sıkıntıyla taşıdı; güçlük ve sıkıntıyla doğurdu. Rahimde taşınması ve sütten kesilmesi (süresi) otuz aydır. Nihayet güç bulup şahsiyetini kazanınca ve kırk yaşına erişince, «Ey Rabbim!» dedi, «bana ve ana-babama verdiğin nîmete karşı şükretmemi, razı olacağın iyi-yararlı amelde bulunmamı ilham eyle. Soyum hakkında da benim için iyilik, dine bağlılık sağla... Şüphesiz ki ben, sana yönelip tevbe ettim ve ben gerçekten (sana) teslimiyet gösterenlerdenim.»
Diyanet İşleri : Biz, insana anne babasına iyi davranmayı emrettik. Annesi onu ne zahmetle karnında taşıdı ve ne zahmetle doğurdu! Onun (anne karnında) taşınması ve sütten kesilme süresi (toplam olarak) otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına gelip, kırk yaşına varınca şöyle der: “Bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmemi, senin razı olacağın salih amel işlememi bana ilham et. Neslimi de salih kimseler yap. Şüphesiz ben sana döndüm. Muhakkak ki ben sana teslim olanlardanım.”
Diyanet İşleri (eski) : Biz insana, anne ve babasına karşı iyi davranmasını tavsiye etmişizdir; zira annesi, onu, karnında, zorluğa uğrayarak taşımış; onu güçlükle doğurmuştur. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz ay sürer. Sonunda erginlik çağına erince ve kırk yaşına varınca: 'Rabbim! Bana ve anne babama verdiğin nimete şükretmemi ve benim hoşnut olacağın yararlı bir işi yapmamı sağla; bana verdiğin gibi soyuma da salah ver; doğrusu Sana yöneldim, ben, kendini Sana verenlerdenim' demesi gerekir.
Diyanet Vakfi : Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer. Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben müslümanlardanım.
Edip Yüksel : Biz insana, ana ve babasına iyilik etmesini öğütledik. Anası onu zahmetle taşır, zahmetle doğurur. Ana karnında taşınması ile sütten kesilmesi otuz ay sürer. Nihayet olgunluk çağına erince ve kırk yaşına varınca: 'Rabbim, bana, anama ve babama verdiğin nimete şükretmeğe ve razı olacağın yararlı işler yapmağa beni yönelt. Benim soyumu islah et. Ben tövbe edip, sana teslim olanlardanım,' demelidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz insana ana ve babasına iyilik yapmayı tavsiye ettik. Anası onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun ana karnında taşınması ile sütten kesilme süresi otuz aydır. Nihayet insan olgunluk çağına ulaşıp, kırk yaşına geldiğinde der ki: «Ey Rabbim! Bana ve ana babama ihsan ettiğin nimetlerine şükretmemi ve senin hoşnut olacağın salih amel işlememi ilham et. Benim neslimden gelenleri de salih kimseler kıl. Doğrusu ben tevbe edip sana yöneldim. Ve ben gerçekten müslümanlardanım.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz o insana anne babasına güzel davranmayı tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun taşınması ile sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına ulaşıp kırk yaşına girdiği zaman: «Ey Rabbim, beni öyle yönlendir ki, bana ve anama babama verdiğin nimetine şükredeyim ve hoşnut olacağın iyi bir iş yapayım. Soyumdan gelenleri de benim için iyi kimseler eyle. Çünkü ben, gerçekten tevbe ile Sana yüz tuttum ve ben gerçek müslümanlardanım.» der.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem biz o insana vâliydeyni hakkında ihsan tavsiye ettik, anası onu zahmetle taşıdı ve zahmetle vaz'etti, hamliyle süd kesimi de otuz ay, nihâyet kemaline irdiği ve kırk yaşına girdiği zaman «yarab! dedi: beni öyle sevk et ki bana ve anama babama in'am buyurduğun ni'metine şükredeyim ve razıy olacağın salih bir amel işliyeyim, zürriyyetim hakkında da benim için ıslâh nasîb eyle, çünkü ben tevbe ile cidden sana yüz tuttum ve ben gerçek müslimanlardanım
Fizilal-il Kuran : Biz insana, ana babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi otuz ay sürdü. Nihayet insan güçlü çağına erip kırk yaşına varınca: «Ya Rabbi, dedi, beni, bana ve anama, babama verdiğin nimete şükretmeye razı olacağın yararlı işler yapmaya sevk eyle. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm ve elbette ki ben müslümanlardanım.»
Gültekin Onan : Biz insana, anne ve babasına iyilikle davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve onu güçlükle doğurdu. Onun (hamilelikte) taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet güçlü (erginlik) çağına erip kırk yıl (yaşın)a ulaşınca dedi ki: "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve senin razı olacağın salih bir amelde bulunmamı bana ilham et; benim için soyumda salahı ver. Gerçekten ben tevbe edip sana yöneldim ve gerçekten ben müslümanlardanım."
Hakkı Yılmaz : Ve Biz insana, ana ve babasına iyileştirmeyi-güzelleştirmeyi yükümlülük olarak ulaştırdık. Anası onu zahmetle taşıdı ve zahmetle bıraktı/ doğurdu. Ve onun taşınması ve ayrılması otuz aydır. Sonunda insan, olgunluk çağına ulaştığı ve kırk seneye geldiğinde: “Rabbim! Bana ve anama-babama ihsan ettiğin nimetlerine karşılık ödememi ve Senin hoşnut olacağın sâlihi işlememi sağla. Benim için soyumun içinde düzeltmeler yap/ sâlih kimseler ver. Şüphesiz ben Sana yöneldim. Ve ben şüphesiz müslümanlardanım” dedi.
Hasan Basri Çantay : Biz insana ana ve babasına iyilik etmesini tavsiye etdik. Anası onu zahmetle (karnında) taşıdı. Onu zahmetle de doğurdu. Onun bu taşınması ile Sütden kesilmesi (müddeti) otuz aydır. Nihayet o, yiğitlik çağına erdiği, (hele) kırk (ıncı) yıl (ın) a ulaş (ıb da tam kemâline vardığı zaman (şöyle) demişdir: «Ey Rabbim, gerek beni, gerek ana ve babamı ni'metlendirdiğine şükretmemi, Senin raazî olacağın iyi amel (ve hareket) de bulunmamı bana ilham et. Zürriyyetim hakkında da benim için salâh nasıybet. Şübhesiz ben sana döndüm. Şübhesiz ben (sana) teslîm olanlardanım».
Hayrat Neşriyat : (Biz) insana, ana-babasına iyilik etmeyi de tavsiye ettik. Anası onu zahmetle(karnında) taşımış ve onu zahmetle doğurmuştur. Hem (ana karnında) taşınması ile sütten kesilmesi, otuz aydır. Nihâyet gücü kemâle erip, (yaşı) kırk seneye vardığı zaman dedi ki: 'Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin ni'metine şükretmemi ve râzı olacağın sâlih bir amel işlememi bana ilhâm eyle ve benim için zürriyetim içinde iyi hâl(in devâmını) nasîb et! Doğrusu ben, sana tevbe ettim ve şübhesiz ben, (sana) teslîm olanlardanım.'
İbni Kesir : Biz; insana, anne ve babasına ihsan etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet erginlik çağına ulaşınca ve kırk yaşına varınca der ki: Rabbım bana; ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve senin hoşnud olacağın salih amel işlememi ilham et. Bana verdiğin gibi soyuma da salah ver. Doğrusu ben, Sana döndüm. Ve gerçekten ben, müslümanlardanım.
İskender Evrenosoğlu : İnsana, anne ve babasına ihsanla davranmasını vasiyet ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve onu güçlükle doğurdu. Ve onun taşınması ve sütten kesilmesi 30 aydır. Nihayet erginlik çağına ulaştığı zaman 40 yaşını tamamladı. Şöyle dedi: “Rabbim! Bana, anne ve babama verdiğin ni'metlere şükretmekte, Senin razı olduğun salih amel (nefs tezkiyesi) yapmakta beni başarılı kıl. Ve zürriyetimi ıslâh et. Muhakkak ki ben, Sana tövbe ettim ve muhakkak ki ben (Sana) teslim olanlardanım.”
Muhammed Esed : İmdi, insana emrettiğimiz (fiillerin en güzellerinden biri,) anne babasına karşı iyi davranmasıdır. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu; annesinin onu taşıması, onun anneye bağımlılığı otuz ayı buldu. Nihayet tam olgunluğa erişip kırk yaşına vardığında o, (dürüst ve erdemli biri olarak) "Ey Rabbim!" diye yakarır, "Bana ve anne babama lütfettiğin nimetler için ebediyyen şükretmemi ve Senin kabulüne mazhar olacak (şekilde) doğru ve yararlı şeyler yapmamı nasip et; benim soyuma (da) iyilik bağışla. Gerçek şu ki pişmanlık içinde Sana döndüm, elbette ben Sana teslim olanlardanım!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Biz insana anasına ve babasına iyilik etmeyi tavsiye ettik. Onu anası zahmetle yüklendi ve onu zahmetle doğurdu, bu yüklenilmesi ve sütten kesilmesi (müddeti) ise otuz aydır. Nihâyet reşit olacağı zamana erip kırk seneye baliğ olunca dedi ki: «Ya Rabbi! Beni muvaffak kıl, bana ve anam ile babama in'am etmiş olduğun nîmetine şükredeyim ve razı olacağın bir sâlih amelde bulunayım ve zürriyetim hakkında da benim için salah nasip buyur. Şüphe yok ki, ben sana (günahlarımdan) tevbe ettim ve muhakkak ki ben müslümanlardanım.»
Ömer Öngüt : Biz insana anne ve babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Zira annesi onu karnında zahmetle taşımış ve güçlükle onu doğurmuştur. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz ay sürer. Nihayet o güçlü çağına erip, kırk yaşına varınca der ki: "Ey Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ilham et ve beni hoşnut olacağın yararlı işler yapmaya sevk eyle! Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir! Ben sana yöneldim ve ben kendimi sana verenlerdenim. "
Şaban Piriş : İnsana, anne ve babasına karşı iyi davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu güçlük içinde taşımış ve güçlükle doğurmuştur. Onun taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Ta ki bulûğ çağına ulaştığı ve kırk yaşına eriştiği zaman: -Rabbim, bana, ana babama verdiğin nimetine şükretmemi, razı olacağın doğru işleri yapmamı bana ilham et. Benim için soyumu da ıslah et. Ben, sana tevbe ettim ve ben sana teslim olanlardanım, dedi.
Suat Yıldırım : Biz insana, anne ve babasına güzel muamele etmesini emrettik. Zira annesi onu nice zahmetlerle karnında taşımış ve nice güçlüklerle doğurmuştur. Çocuğun anne karnında taşınması ve sütten kesilmesi otuz ay sürer. Nihayet insan, gücünü kuvvetini bulup daha sonra kırk yaşına girince "Ya Rabbî!" der. "Gerek bana, gerek anneme babama lütfettiğin nimetlerine şükür yoluna beni sevk et. Senin razı olacağın makbul ve güzel iş yapmaya beni yönelt ve bana salih, dine bağlı, makbul nesil nasib eyle! Rabbim! Senin kapına döndüm, ben sana teslim olanlardanım."
Süleyman Ateş : Biz insana, ana babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Anası onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. (Ana karnında) Taşınması ile sütten kesilmesi otuz ay sürdü. Nihâyet (insan) güçlü çağına erip kırk yaşına varınca: "Ya Rabbi dedi, beni, bana ve anama, babama verdiğin ni'mete şükretmeğe, râzı olacağın yararlı işler yapmağa sevk eyle. Benim için zürriyetim içinde de salâhı devam ettir (benden gelecek olanları da iyi insanlar yap). Ben sana yüz tuttum ve ben (sana) teslim olanlardanım."
Tefhim-ul Kuran : Biz insana, 'anne ve babasına' iyilikle davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve onu güçlükle doğurdu. Onun (hamilelikte) taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır. Nihayet güçlü (erginlik) çağına erip kırk yıl (yaşın)a ulaşınca, dedi ki: «Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve senin razı olacağın salih bir amelde bulunmamı bana ilham et; benim için soyumda da salahı ver. Gerçekten ben tevbe edip sana yöneldim ve gerçekten ben müslümanlardanım.»
Ümit Şimşek : Biz insana, anne-babasına iyilik etmeyi tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Hamileliği ve sütten kesilmesi de otuz ay sürdü. Nihayet kırk yaşına varıp da olgunlaştığında, 'Yâ Rabbi,' dedi. 'Bana ve anne-babama lütfettiğin nimetlerin şükrünü yerine getirmeyi ve Seni hoşnut kılacak güzel işler yapmayı bana nasip eyle; soyumdan gelenlere de iyilik ver. Ben Senin kapına döndüm ve Sana teslim oldum.'
Yaşar Nuri Öztürk : Biz insana, anne babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der: "Rabbim; beni, bana ve ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana yöneldim ben, sana teslim olanlardanım ben!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}