CONJ – prefixed conjunction wa (and) COND – conditional particle الواو عاطفة حرف شرط
بسط
ب س ط | BSŦ
BSŦ
beseTa
bollaştırsaydı
Allah extends
Be,Sin,Tı, 2,60,9,
V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض
الله
|
ELLH
llahu
Allah
Allah extends
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah" لفظ الجلالة مرفوع
الرزق
ر ز ق | RZG
ELRZG
r-rizḳa
rızkı
the provision
Elif,Lam,Re,Ze,Gaf, 1,30,200,7,100,
N – accusative masculine noun اسم منصوب
لعباده
ع ب د | ABD̃
LABED̃H
liǐbādihi
kullarına
for His slaves,
Lam,Ayn,Be,Elif,Dal,He, 30,70,2,1,4,5,
P – prefixed preposition lām N – genitive masculine plural noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لبغوا
ب غ ي | BĞY
LBĞVE
lebeğav
azarlardı
surely they would rebel
Lam,Be,Ğayn,Vav,Elif, 30,2,1000,6,1,
EMPH – emphatic prefix lām V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun اللام لام التوكيد فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
CONJ – prefixed conjunction wa (and) AMD – amendment particle الواو عاطفة حرف استدراك
ينزل
ن ز ل | NZL
YNZL
yunezzilu
indiriyor
He sends down
Ye,Nun,Ze,Lam, 10,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb فعل مضارع
بقدر
ق د ر | GD̃R
BGD̃R
biḳaderin
ölçüde
in (due) measure
Be,Gaf,Dal,Re, 2,100,4,200,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine indefinite noun جار ومجرور
ما
|
ME
mā
what
Mim,Elif, 40,1,
REL – relative pronoun اسم موصول
يشاء
ش ي ا | ŞYE
YŞEÙ
yeşā'u
dilediği
He wills.
Ye,Şın,Elif,, 10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb فعل مضارع
إنه
|
ÎNH
innehu
çünkü O
Indeed, He
,Nun,He, ,50,5,
ACC – accusative particle PRON – 3rd person masculine singular object pronoun حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
بعباده
ع ب د | ABD̃
BABED̃H
biǐbādihi
kullarını(n her halini)
of His slaves
Be,Ayn,Be,Elif,Dal,He, 2,70,2,1,4,5,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine plural noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْ: ve eğer | بَسَطَ: bollaştırsaydı | اللَّهُ: Allah | الرِّزْقَ: rızkı | لِعِبَادِهِ: kullarına | لَبَغَوْا: azarlardı | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | وَلَٰكِنْ: fakat | يُنَزِّلُ: indiriyor | بِقَدَرٍ: ölçüde | مَا: | يَشَاءُ: dilediği | إِنَّهُ: çünkü O | بِعِبَادِهِ: kullarını(n her halini) | خَبِيرٌ: haber alandır | بَصِيرٌ: görendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولو WLWve eğer | بسط BSŦbollaştırsaydı | الله ELLHAllah | الرزق ELRZGrızkı | لعباده LABED̃Hkullarına | لبغوا LBĞWEazarlardı | في FY | الأرض ELÊRŽyeryüzünde | ولكن WLKNfakat | ينزل YNZLindiriyor | بقدر BGD̃Rölçüde | ما ME | يشاء YŞEÙdilediği | إنه ÎNHçünkü O | بعباده BABED̃Hkullarını(n her halini) | خبير ḢBYRhaber alandır | بصير BṦYRgörendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |velev: ve eğer | beseTa: bollaştırsaydı | llahu: Allah | r-rizḳa: rızkı | liǐbādihi: kullarına | lebeğav: azarlardı | fī: | l-erDi: yeryüzünde | velākin: fakat | yunezzilu: indiriyor | biḳaderin: ölçüde | mā: | yeşā'u: dilediği | innehu: çünkü O | biǐbādihi: kullarını(n her halini) | ḣabīrun: haber alandır | beSīrun: görendir |
Kırık Meal (Transcript) : |VLV: ve eğer | BSŦ: bollaştırsaydı | ELLH: Allah | ELRZG: rızkı | LABED̃H: kullarına | LBĞVE: azarlardı | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | VLKN: fakat | YNZL: indiriyor | BGD̃R: ölçüde | ME: | YŞEÙ: dilediği | ÎNH: çünkü O | BABED̃H: kullarını(n her halini) | ḢBYR: haber alandır | BṦYR: görendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Allah, kullarının rızkını yaysaydı, bollaştırsaydı yeryüzünde azgınlıkta bulunurlardı ve fakat o, ne kadar dilerse o kadar indirir; şüphe yok ki o, kullarından haberdardır, onları görür.
Adem Uğur : Allah kullarına rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde azarlardı. Fakat O, (rızkı) dilediği ölçüde indirir. Çünkü O, kullarının haberini alandır, onları görendir.
Ahmed Hulusi : Eğer Allâh, kullarının yaşam gıdalarını yayıp genişletseydi, arzda elbette azarlardı! Ne var ki dilediğini bir ölçü ile indirir. . . Muhakkak ki O, kullarında Habiyr'dir, Basıyr'dir.
Ahmet Tekin : Allah kullara rızkı ve serveti bol bol verseydi, kesinlikle yeryüzünde azarlardı, kural tanımamaya, haksızlığa başlarlardı. Fakat O, rızkı, bir hesap, bir plan dahilinde, sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olduğu ölçüde düzenli olarak indiriyor. O kullarının gizli açık her halinden haberdardır, onları biliyor, görüyor.
Ahmet Varol : Allah kulları için rızkı genişletseydi yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Ancak dilediği bir ölçü üzere indirir. Şüphesiz o kullarından haberdardır, görendir.
Ali Bulaç : Eğer Allah, kulları için rızkı (sınırsızca) geniş tutup yaysaydı, gerçekten yeryüzünde azarlardı. Ancak O, dilediği miktar ile indirir. Çünkü O, kullarından haberi olandır, görendir.
Ali Fikri Yavuz : Eğer Allah, kullarına rızkı bol bol yayıverseydi, muhakkak yeryüzünde azar, taşkınlık ederlerdi. Fakat (Allah, rızıkları) dilediği bir miktar ile indirir. Şüphesiz ki O, kullarının bütün hallerinden haberdardır, bütün yaptıklarını görendir.
Bekir Sadak : Eger Allah rizki kullarinin hepsine bol bol verseydi, yeryuzunde azginlik ederlerdi. Ama O, diledigini bir olcuye gore indirir. Dogrusu O, kullarindan haberdardir, onlari gorendir.
Celal Yıldırım : Eğer Allah, rızkı kullarına iyice genişletip bol bol verseydi, elbette azıp tuğyan ederlerdi. Fakat onu dilediği ölçüye göre indirir. Şüphesiz ki O, kullarından haberlidir, görendir.
Diyanet İşleri : Allah, kullarına (tümüne birden) rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde mutlaka azgınlık ederlerdi. Fakat O, rızkı dilediği ölçüde indirir. Şüphesiz O, kullarından hakkıyla haberdardır ve onları hakkıyla görendir.
Diyanet İşleri (eski) : Eğer Allah rızkı kullarının hepsine bol bol verseydi, yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Ama O, dilediğini bir ölçüye göre indirir. Doğrusu O, kullarından haberdardır, onları görendir.
Diyanet Vakfi : Allah kullarına rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde azarlardı. Fakat O, (rızkı) dilediği ölçüde indirir. Çünkü O, kullarının haberini alandır, onları görendir.
Edip Yüksel : ALLAH kullarına rızkı bollaştırsaydı, yeryüzünde azacaklardı. Nitekim dilediği ölçüde gönderir. O, kullarından Haberdardır, Görendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer Allah rızkı kullarına bol bol verseydi, mutlaka yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Fakat O dilediğini belli bir ölçüye göre indiriyor. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, onları hakkıyla görür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bununla beraber Allah kullarına bol bol rızık seriverseydi, yeryüzünde azar ve taşkınlık ederlerdi. Fakat dilediği kadar ölçü ile indiriyor. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, onları görendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bununla beraber Allah kullarına rızkı bol bol seriverse Arzda azar ve taşgınlık ederlerdi. Ve lâkin dilediği kadar bir mıkdar ile indiriyor, şübhesiz ki o kullarına habîrdir, basîrdir.
Fizilal-il Kuran : Allah kullarına rızkı bollaştırsaydı, yeryüzünde azarlardı. Fakat O rızkı dilediği ölçüde indirir. Çünkü O, kullarından haberdardır, onları görür.
Gültekin Onan : Eğer Tanrı, kulları için rızkı (sınırsızca) geniş tutup yaysaydı, gerçekten yeryüzünde azarlardı. Ancak O, dilediği miktar ile indirir. Çünkü O, kullarından haberi olandır, görendir.
Hakkı Yılmaz : Ve eğer Allah rızkı kullarına yaysaydı/ döşeseydi [bol bol verseydi], kesinlikle yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Velâkin Allah dilediğini belli bir ölçüye göre indiriyor. Şüphesiz ki O, kullarından en çok haberi olandır, en iyi görendir.
Hasan Basri Çantay : Eğer Allah (bütün) kullarına (müsavat üzere) bol rızık verseydi yer (yüzün) de muhakkak ki taşkınlık ederler, azarlardı. Fakat O, ne mıkdar dilerse (rızkı o kadar) indirir. Şübhe yok ki O, kulların (ın her haalin) den hakkıyle haberdârdır, (her şey'i) kemâliyle görendir.
Hayrat Neşriyat : Bununla berâber Allah, kullarına (herbirine) rızkı bol bol verse idi, elbette yeryüzünde azgınlık ederlerdi; fakat (O, rızkı dilediğine) dilediği mikdarda indirir. Şübhesiz ki O, kullarından hakkıyla haberdâr olandır, (onları) hakkıyla görendir.
İbni Kesir : Şayet Allah kulları için rızkı geniş tutsaydı; yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Fakat O; dilediği ölçüde indirir. Muhakkak ki O; kulları için Habir'dir, Basir'dir.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer Allah, kullarına rızkı genişletseydi, yeryüzünde mutlaka azarlardı. Fakat O, dilediği kadarını indirir. Muhakkak ki O, kullarından haberdardır, (onları) görendir.
Muhammed Esed : Eğer Allah (bu dünyada) kullarına bol rızık vermiş olsaydı, yeryüzünde küstahça davranırlardı. Halbuki O, (rahmetini) gereği kadar dilediğince ihsan etmektedir çünkü O, kullarının (ihtiyaçlarından) tamamiyle haberdardır ve onları görmektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer Allah, rızkı kulları için yayacak olsa elbette yerde haddi tecavüz ederlerdi. Velâkin dilediğini bir miktar ile indiriyor. Şüphe yok ki O, kullarından haberdardır. Ve (hepsini) görücüdür.
Ömer Öngüt : Allah kullarına rızkı bol bol verseydi yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Fakat O, rızkı dilediği ölçüde indirir. Çünkü O, kullarından haberdardır, onları görmektedir.
Şaban Piriş : Şayet Allah, kullarına rızkı yaymış olsaydı, elbette yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Fakat O, dilediği miktarda indirir. Çünkü O kullarından haberdar ve (onları) görendir.
Suat Yıldırım : Eğer Allah kullarına rızık ve imkânları bol bol yaysaydı, onlar dünyada azarlardı. Lâkin O, bu imkânları dilediği bir ölçüye göre indirir. Çünkü O, kullarından haberdar olup onların bütün yaptıklarını ve yapacaklarını görmektedir.
Süleyman Ateş : Allâh kullarına rızkı bollaştırsaydı, yeryüzünde azarlardı. Fakat (O rızkı) dilediği ölçüde indiriyor. Çünkü O, kullarını(n her halini) haber alandır, görendir.
Tefhim-ul Kuran : Eğer Allah, kulları için rızkı (sınırsızca) geniş tutup yaysaydı, gerçekten yeryüzünde azarlardı. Ancak O, dilediği miktar ile indirir. Çünkü O, kullarından haberi olandır, görendir.
Ümit Şimşek : Allah kullarına rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde taşkınlık ederlerdi. Onun için, Allah rızkı kendi dilediği bir ölçüde indirir. Şüphesiz ki O kullarından haberdardır ve onların her halini görmektedir.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer Allah, kulları için rızkı yayıp döşeseydi, yeryüzünde mutlaka azarlardı. Ama O, dilediğince ölçülü olarak indiriyor. Çünkü O, kullarından gereğince haberdardır, onları iyice görmektedir.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]