» 42 / Sûrâ  7:

Kuran Sırası: 42
İniş Sırası: 62
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53

 » 42 / Sûrâ  Suresi: 7
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَكَذَٰلِكَ (VKZ̃LK) = ve keƶālike : ve böyle
2. أَوْحَيْنَا (ÊVḪYNE) = evHaynā : biz vahyettik ki
3. إِلَيْكَ (ÎLYK) = ileyke : sana
4. قُرْانًا (GR ËNE) = ḳur'ānen : bir Kur'an
5. عَرَبِيًّا (ARBYE) = ǎrabiyyen : arapça
6. لِتُنْذِرَ (LTNZ̃R) = litunƶira : uyarman için
7. أُمَّ (ÊM) = umme : anasını
8. الْقُرَىٰ (ELGR) = l-ḳurā : kentlerin (Mekke'yi)
9. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve
10. حَوْلَهَا (ḪVLHE) = Havlehā : çevresindekileri
11. وَتُنْذِرَ (VTNZ̃R) = ve tunƶira : ve uyarman için
12. يَوْمَ (YVM) = yevme : gününe karşı
13. الْجَمْعِ (ELCMA) = l-cem'ǐ : toplanma
14. لَا (LE) = lā : asla bulunmayan
15. رَيْبَ (RYB) = raybe : kuşku
16. فِيهِ (FYH) = fīhi : onda
17. فَرِيقٌ (FRYG) = ferīḳun : bir bölük
18. فِي (FY) = fī :
19. الْجَنَّةِ (ELCNT) = l-cenneti : cennette
20. وَفَرِيقٌ (VFRYG) = ve ferīḳun : ve bir bölük
21. فِي (FY) = fī :
22. السَّعِيرِ (ELSAYR) = s-seǐyri : ateştedir
ve böyle | biz vahyettik ki | sana | bir Kur'an | arapça | uyarman için | anasını | kentlerin (Mekke'yi) | ve | çevresindekileri | ve uyarman için | gününe karşı | toplanma | asla bulunmayan | kuşku | onda | bir bölük | | cennette | ve bir bölük | | ateştedir |

[] [VḪY] [] [GRE] [ARB] [NZ̃R] [EMM] [GRY] [] [ḪVL] [NZ̃R] [YVM] [CMA] [] [RYB] [] [FRG] [] [CNN] [FRG] [] [SAR]
VKZ̃LK ÊVḪYNE ÎLYK GR ËNE ARBYE LTNZ̃R ÊM ELGR VMN ḪVLHE VTNZ̃R YVM ELCMA LE RYB FYH FRYG FY ELCNT VFRYG FY ELSAYR

ve keƶālike evHaynā ileyke ḳur'ānen ǎrabiyyen litunƶira umme l-ḳurā ve men Havlehā ve tunƶira yevme l-cem'ǐ raybe fīhi ferīḳun l-cenneti ve ferīḳun s-seǐyri
وكذلك أوحينا إليك قرآنا عربيا لتنذر أم القرى ومن حولها وتنذر يوم الجمع لا ريب فيه فريق في الجنة وفريق في السعير

 » 42 / Sûrâ  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike ve böyle And thus
أوحينا و ح ي | VḪY ÊVḪYNE evHaynā biz vahyettik ki We have revealed
إليك | ÎLYK ileyke sana to you
قرآنا ق ر ا | GRE GR ËNE ḳur'ānen bir Kur'an a Quran
عربيا ع ر ب | ARB ARBYE ǎrabiyyen arapça (in) Arabic,
لتنذر ن ذ ر | NZ̃R LTNZ̃R litunƶira uyarman için that you may warn
أم ا م م | EMM ÊM umme anasını (the) mother
القرى ق ر ي | GRY ELGR l-ḳurā kentlerin (Mekke'yi) (of) the towns,
ومن | VMN ve men ve and whoever
حولها ح و ل | ḪVL ḪVLHE Havlehā çevresindekileri (is) around it,
وتنذر ن ذ ر | NZ̃R VTNZ̃R ve tunƶira ve uyarman için and warn
يوم ي و م | YVM YVM yevme gününe karşı (of the) Day
الجمع ج م ع | CMA ELCMA l-cem'ǐ toplanma (of) Assembly,
لا | LE asla bulunmayan (there is) no
ريب ر ي ب | RYB RYB raybe kuşku doubt
فيه | FYH fīhi onda in it.
فريق ف ر ق | FRG FRYG ferīḳun bir bölük A party
في | FY (will be) in
الجنة ج ن ن | CNN ELCNT l-cenneti cennette Paradise
وفريق ف ر ق | FRG VFRYG ve ferīḳun ve bir bölük and a party
في | FY in
السعير س ع ر | SAR ELSAYR s-seǐyri ateştedir the Blazing Fire.

42:7 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve böyle | biz vahyettik ki | sana | bir Kur'an | arapça | uyarman için | anasını | kentlerin (Mekke'yi) | ve | çevresindekileri | ve uyarman için | gününe karşı | toplanma | asla bulunmayan | kuşku | onda | bir bölük | | cennette | ve bir bölük | | ateştedir |

[] [VḪY] [] [GRE] [ARB] [NZ̃R] [EMM] [GRY] [] [ḪVL] [NZ̃R] [YVM] [CMA] [] [RYB] [] [FRG] [] [CNN] [FRG] [] [SAR]
VKZ̃LK ÊVḪYNE ÎLYK GR ËNE ARBYE LTNZ̃R ÊM ELGR VMN ḪVLHE VTNZ̃R YVM ELCMA LE RYB FYH FRYG FY ELCNT VFRYG FY ELSAYR

ve keƶālike evHaynā ileyke ḳur'ānen ǎrabiyyen litunƶira umme l-ḳurā ve men Havlehā ve tunƶira yevme l-cem'ǐ raybe fīhi ferīḳun l-cenneti ve ferīḳun s-seǐyri
وكذلك أوحينا إليك قرآنا عربيا لتنذر أم القرى ومن حولها وتنذر يوم الجمع لا ريب فيه فريق في الجنة وفريق في السعير

[] [و ح ي] [] [ق ر ا] [ع ر ب] [ن ذ ر] [ا م م] [ق ر ي] [] [ح و ل] [ن ذ ر] [ي و م] [ج م ع] [] [ر ي ب] [] [ف ر ق] [] [ج ن ن] [ف ر ق] [] [س ع ر]

 » 42 / Sûrâ  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike ve böyle And thus
Vav,Kef,Zel,Lam,Kef,
6,20,700,30,20,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
أوحينا و ح ي | VḪY ÊVḪYNE evHaynā biz vahyettik ki We have revealed
,Vav,Ha,Ye,Nun,Elif,
,6,8,10,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
إليك | ÎLYK ileyke sana to you
,Lam,Ye,Kef,
,30,10,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
قرآنا ق ر ا | GRE GR ËNE ḳur'ānen bir Kur'an a Quran
Gaf,Re,,Nun,Elif,
100,200,,50,1,
"PN – accusative masculine indefinite proper noun → Quran"
اسم علم منصوب
عربيا ع ر ب | ARB ARBYE ǎrabiyyen arapça (in) Arabic,
Ayn,Re,Be,Ye,Elif,
70,200,2,10,1,
"ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective → Arabic"
صفة منصوبة
لتنذر ن ذ ر | NZ̃R LTNZ̃R litunƶira uyarman için that you may warn
Lam,Te,Nun,Zel,Re,
30,400,50,700,200,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
أم ا م م | EMM ÊM umme anasını (the) mother
,Mim,
,40,
N – accusative feminine singular noun
اسم منصوب
القرى ق ر ي | GRY ELGR l-ḳurā kentlerin (Mekke'yi) (of) the towns,
Elif,Lam,Gaf,Re,,
1,30,100,200,,
N – genitive plural noun
اسم مجرور
ومن | VMN ve men ve and whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
حولها ح و ل | ḪVL ḪVLHE Havlehā çevresindekileri (is) around it,
Ha,Vav,Lam,He,Elif,
8,6,30,5,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وتنذر ن ذ ر | NZ̃R VTNZ̃R ve tunƶira ve uyarman için and warn
Vav,Te,Nun,Zel,Re,
6,400,50,700,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person feminine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
الواو عاطفة
فعل مضارع منصوب
يوم ي و م | YVM YVM yevme gününe karşı (of the) Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الجمع ج م ع | CMA ELCMA l-cem'ǐ toplanma (of) Assembly,
Elif,Lam,Cim,Mim,Ayn,
1,30,3,40,70,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
لا | LE asla bulunmayan (there is) no
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
ريب ر ي ب | RYB RYB raybe kuşku doubt
Re,Ye,Be,
200,10,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
فيه | FYH fīhi onda in it.
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
فريق ف ر ق | FRG FRYG ferīḳun bir bölük A party
Fe,Re,Ye,Gaf,
80,200,10,100,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
في | FY (will be) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الجنة ج ن ن | CNN ELCNT l-cenneti cennette Paradise
Elif,Lam,Cim,Nun,Te merbuta,
1,30,3,50,400,
"PN – genitive feminine proper noun → Paradise"
اسم علم مجرور
وفريق ف ر ق | FRG VFRYG ve ferīḳun ve bir bölük and a party
Vav,Fe,Re,Ye,Gaf,
6,80,200,10,100,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السعير س ع ر | SAR ELSAYR s-seǐyri ateştedir the Blazing Fire.
Elif,Lam,Sin,Ayn,Ye,Re,
1,30,60,70,10,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَكَذَٰلِكَ: ve böyle | أَوْحَيْنَا: biz vahyettik ki | إِلَيْكَ: sana | قُرْانًا: bir Kur'an | عَرَبِيًّا: arapça | لِتُنْذِرَ: uyarman için | أُمَّ: anasını | الْقُرَىٰ: kentlerin (Mekke'yi) | وَمَنْ: ve | حَوْلَهَا: çevresindekileri | وَتُنْذِرَ: ve uyarman için | يَوْمَ: gününe karşı | الْجَمْعِ: toplanma | لَا: asla bulunmayan | رَيْبَ: kuşku | فِيهِ: onda | فَرِيقٌ: bir bölük | فِي: | الْجَنَّةِ: cennette | وَفَرِيقٌ: ve bir bölük | فِي: | السَّعِيرِ: ateştedir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وكذلك WKZ̃LK ve böyle | أوحينا ÊWḪYNE biz vahyettik ki | إليك ÎLYK sana | قرآنا GR ËNE bir Kur'an | عربيا ARBYE arapça | لتنذر LTNZ̃R uyarman için | أم ÊM anasını | القرى ELGR kentlerin (Mekke'yi) | ومن WMN ve | حولها ḪWLHE çevresindekileri | وتنذر WTNZ̃R ve uyarman için | يوم YWM gününe karşı | الجمع ELCMA toplanma | لا LE asla bulunmayan | ريب RYB kuşku | فيه FYH onda | فريق FRYG bir bölük | في FY | الجنة ELCNT cennette | وفريق WFRYG ve bir bölük | في FY | السعير ELSAYR ateştedir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve keƶālike: ve böyle | evHaynā: biz vahyettik ki | ileyke: sana | ḳur'ānen: bir Kur'an | ǎrabiyyen: arapça | litunƶira: uyarman için | umme: anasını | l-ḳurā: kentlerin (Mekke'yi) | ve men: ve | Havlehā: çevresindekileri | ve tunƶira: ve uyarman için | yevme: gününe karşı | l-cem'ǐ: toplanma | : asla bulunmayan | raybe: kuşku | fīhi: onda | ferīḳun: bir bölük | : | l-cenneti: cennette | ve ferīḳun: ve bir bölük | : | s-seǐyri: ateştedir |
Kırık Meal (Transcript) : |VKZ̃LK: ve böyle | ÊVḪYNE: biz vahyettik ki | ÎLYK: sana | GR ËNE: bir Kur'an | ARBYE: arapça | LTNZ̃R: uyarman için | ÊM: anasını | ELGR: kentlerin (Mekke'yi) | VMN: ve | ḪVLHE: çevresindekileri | VTNZ̃R: ve uyarman için | YVM: gününe karşı | ELCMA: toplanma | LE: asla bulunmayan | RYB: kuşku | FYH: onda | FRYG: bir bölük | FY: | ELCNT: cennette | VFRYG: ve bir bölük | FY: | ELSAYR: ateştedir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve işte sana, böylece Arapça Kur'ân'ı vahyettik, şehirlerin aslı ve temeli olan Mekke'yi ve çevresindeki bütün şehirleri korkutman ve geleceğinde şüphe olmayan topluluk gününü haber vererek o günün dehşetiyle korkutman için; halkın bir bölüğü cennettedir ve bir bölüğü yakıp kavuran cehennemde.
Adem Uğur : Şehirlerin anası (olan Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik. (İnsanların) bir bölümü cennette, bir bölümü de çılgın alevli cehennemdedir.
Ahmed Hulusi : İşte böylece sana (Onu) Arapça bir Kur'ân (olarak) vahyettik ki, hem Mekke halkını ve Onun yöresindekileri uyarasın; hem de kendisinde şüphe olmayan toplanma sürecinin dehşeti hakkında bilgi edinilsin! (Onlardan) bir bölümü cennettedir, bir bölümü de alev dalgaları yayılan ateştedir.
Ahmet Tekin : Senin sorumluluk sınırlarını belirlediğimiz gibi, görevlerini de hatırlatarak biz sana bütün ilâhî kitaplardaki dinî-ilmî esasları içeren, açık, edebî, Arapça, okunan bir kitap, Kur’ân vahyettik. Manevî merkez Mekke’yi ve çevresindeki bütün dünyayı, bütün insanları uyarasın, gerçekleşeceği ve hesap sorulacağı konusunda şüphe olmayan toplanma günü, hesap günü ile ilgili insanları ikaz edesin diye vahyettik. Buna rağmen insanların bir kısmı cennette, bir kısmı körüklenen alev püsküren dehşetli Cehennem ateşindedir.
Ahmet Varol : İşte biz sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik ki şehirlerin anası (Mekke halkı)nı ve etrafında olanları uyarasın. Hakkında hiçbir şüphe olmayan toplanış günü konusunda uyarıda bulunasın. (O gün) bir grup cennette bir grup da alevli ateştedir.
Ali Bulaç : İşte biz sana, böyle Arapça bir Kur'an vahyettik; şehirlerin anası (olan Mekke halkı)nı ve çevresinde olanları uyarman için ve kendisinde şüphe olmayan toplanma gününü (haber verip onları) uyarman için de. (O gün onların) Bir bölümü cennette, bir bölümü çılgınca yanan ateşin içerisindedirler.
Ali Fikri Yavuz : Şehirlerin esası olan Mekke halkını ve bütün etrafındaki memleketler halkını sakındırasın ve hakkında şübhe olmıyan o kıyamet gününün dehşetini haber veresin diye, sana böyle Arabca bir Kur’an vahyettik. O kıyamet gününde toplananlardan bir kısmı (müminler) cennettedir, bir kısmı (kâfirler) de cehennemdedir.
Bekir Sadak : Boylece sehirlerin anasi olan Mekke'de ve cevresinde bulunanlari uyarman, suphe goturmeyen toplanma gunu ile uyarman icin sana arabca okunan bir Kitap vahyettik. Insanlarin bir takimi cennete, bir takimi da cilgin alevli cehenneme girer.
Celal Yıldırım : İşte böylece biz sana Arapça Kur'ân indirdik ki, Ümmü'l-Kurâ'yı (Mekke halkını) ve çevresindekileri uyarasın ve meydana geleceğinde hiç şüphe olmayan o toplanma (Kıyamet) gününü hatırlatıp korkutasın. (O gün insanların) bir kısmı Cennette, bir kısmı da çılgın ateşli Cehennem'dedir.
Diyanet İşleri : Böylece biz sana Arapça bir Kur’an vahyettik ki, şehirlerin anası olan Mekke’de ve çevresinde bulunanları uyarasın. Hakkında asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları uyarasın. Bir grup cennette, bir grup ise cehennemdedir.
Diyanet İşleri (eski) : Böylece şehirlerin anası olan Mekke'de ve çevresinde bulunanları uyarman, şüphe götürmeyen toplanma günü ile uyarman için sana Arapça okunan bir Kitap vahyettik. İnsanların bir takımı cennete, bir takımı da çılgın alevli cehenneme girer.
Diyanet Vakfi : Şehirlerin anası (olan Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik. (İnsanların) bir bölümü cennette, bir bölümü de çılgın alevli cehennemdedir.
Edip Yüksel : Başkent ve çevresini uyarman için ve gerçekleşecek olan Toplanma Gününe karşı uyarman için biz kusursuz bir dile sahip olan bir Kuran'ı böylece sana vahyediyoruz. Onlardan bir kısmı cennete, bir kısmı da cehenneme girecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Böylece biz sana Arapça bir Kur'ân indirdik ki, şehirlerin anası (olan Mekke) halkını ve etrafındakileri uyarasın ve hakkında hiç şüphe olmayan kıyamet gününün dehşetinden onları korkutasın. Bir grup cennettedir, bir grup da cehennemdedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte böylece sana Arapça bir Kur'an vahyetmekteyiz ki, Anaşehir (Mekke) halkını ve çevresindekileri uyarasın ve hakkında şüphe olmayan o toplama (kıyamet) gününün dehşetini haber veresin. Bir grup cennette, bir grup da cehennemdedir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve işte böyle sana Arabî bir Kur'an vahiyetmekteyiz ki Ümmülkurayı ve çevresindekileri sakındırasın ve o toplama gününün dehşetini haber veresin onda şübhe yok, bir fırka Cennette, bir fırka saîrde
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed! Şehirlerin anası Mekke'de ve onun çevresinde bulunanları uyarman; hakkında asla şüphe olmayan toplanma gününe karşı korkutman için sana Arapça bir Kur'an vahyettik. O gün insanların bir kısmı cennete, bir kısmı da çılgın alevli cehenneme girerler.
Gültekin Onan : İşte biz sana böyle Arapça bir Kuran vahyettik; şehirlerin anası (ümmelkur'a) (olan Mekke halkı)nı ve çevresinde olanları uyarman için ve kendisinde şüphe olmayan toplanma gününü (haber verip onları) uyarman için de. (O gün onların) bir bölümü cennette, bir bölümü çılgınca yanan ateşin içerisindedirler.
Hakkı Yılmaz : İşte böylece Biz, kentlerin anasını ve onun kıyısındaki kişileri uyarasın ve kendisinde hiç şüphe olmayan toplanma günü ile uyarasın diye sana Arapça bir Kur’ân vahyettik. Bir grup cennettedir, bir grup da cehennemdedir.
Hasan Basri Çantay : Şehirlerin anası (halkı) na ve etrafında bulunanlara gelecek tehlikeleri haber vermen için ve hakkında hiçbir şübhe bulunmayan o toplanma gününün dehşetiyle korkutman için sana böyle Arabca bir Kur'an vahyetdik. (Onlardan) bir takımı cennetde, bir takımı cehennemdedir.
Hayrat Neşriyat : İşte sana böyle Arabca bir Kur’ân vahyettik ki, şehirlerin anasını (Mekke’yi) ve onun etrâfındaki (bütün yeryüzü belde)leri(ni) korkutasın ve (geleceği) hakkında hiç şübhe olmayan o toplanma günü (kıyâmet) ile (onları) korkutasın! (O gün) bir kısım (insanlar) Cennette, bir kısım (insanlar) da alevli ateştedir.
İbni Kesir : Şehirlerin anasını ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve hakkında hiç bir şüphe bulunmayan o toplanma günüyle korkutman için, sana böyle arabça bir Kur'an vahyettik. Bir fırka cennette, bir fırka da çılgın alevli cehennemdedir.
İskender Evrenosoğlu : İşte böylece sana, Arapça Kur'ân'ı vahyettik, şehirlerin anasını (Mekke halkını) ve onun etrafındakileri, hakkında şüphe olmayan toplanma günü (kıyâmet günü) ile uyarman için. Onların bir kısmı cennette ve bir kısmı alevli ateştedir (cehennemde)dir.
Muhammed Esed : (Sana sadece Bizim mesajımız emanet edilmiştir:) işte Biz sana Arap dilinde bir hitabe gönderdik ki, bütün kentlerin atasını ve çevresinde oturanları uyarabilesin; yani, (varlığı) her türlü şüphenin üstünde olan Toplanma Günü'ne karşı (onları) uyarasın. (O Gün) bazısı cennete girecek, bazısı da yakıcı ateşe.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve işte sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik ki, Ümmü'lKurâ'yı ve onun çevresinde bulunanları korkutasın ve kendinde şüphe olmayan o toplanma gününden korkutasın. Bir fırka cennettedir ve bir fırka da cehennemdedir.
Ömer Öngüt : Şehirlerin anası olan Mekke'de ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve aslâ şüphe olmayan toplanma günüyle onları korkutman için, sana böylece Arapça bir Kur'an vahyettik. O gün bir fırka cennette, bir fırka da çılgın alevli cehennemdedir.
Şaban Piriş : Mekke ve çevresindekileri uyarman için, hakkında hiçbir kuşkunun bulunmadığı toplanma günü ile uyarasın diye; işte sana, böyle Arapça bir Kur’an vahyettik. O gün insanların bir takımı cennettedir, bir takımı da çılgın alevler içinde.
Suat Yıldırım : Böylece sana Arapça bir Kur’ân vahyettik ki sen Anakent olan Mekke ile bütün etrafını uyarıp irşad edesin ve gerçekleşeceğinde hiç şüphe olmayan mahşer günündeki büyük buluşmayı haber veresin. O ne müthiş manzara: Bir kısım cennette… Bir kısım alevli cehennemde!
Süleyman Ateş : Biz sana böyle Arapça bir Kur'ân vahyettik ki Anakent (Mekke'y)i ve çevresinde bulunanları ikaz edip; (vukuunda) asla kuşku bulunmayan toplanma gününe karşı uyarasın. (O gün), bir bölük cennette, bir bölük ateştedir.
Tefhim-ul Kuran : İşte biz sana, böyle Arapça bir Kur'an vahyettik; şehirlerin anası (olan Mekke halkı)nı ve çevresinde olanları uyarıp korkutman için ve kendisinden şüphe olmayan toplanma gününü (haber verip onları) uyarıp korkutman için de. (O gün onların) Bir bölümü cennette, bir bölümü de çılgınca yanan ateşin içerisindedirler.
Ümit Şimşek : Beldelerin anası ile onun çevresindekileri uyarman ve geleceğinde kuşku olmayan toplanma gününden sakındırman için, sana böylece Arapça bir Kur'ân vahyetmiş bulunuyoruz. O gün insanların bir kısmı Cennette, bir kısmı da çılgın alevlerin içindedir.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte böyle! Biz sana Arapça bir Kur'an vahyettik ki, ülke ve medeniyetlerin anasını ve çevresindekileri uyarasın. Ve toplama günü konusunda da uyarıda bulunasın. Hiç kuşku yok o günde. Bir bölük cennettedir, bir bölük ateşte.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}