» 34 / Sebe’  50:

Kuran Sırası: 34
İniş Sırası: 58
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

 » 34 / Sebe’  Suresi: 50
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. إِنْ (ÎN) = in : eğer
3. ضَلَلْتُ (ŽLLT) = Deleltu : saparsam
4. فَإِنَّمَا (FÎNME) = feinnemā : şüphesiz
5. أَضِلُّ (ÊŽL) = eDillu : sapmış olurum
6. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : (zararıma)
7. نَفْسِي (NFSY) = nefsī : kendi
8. وَإِنِ (VÎN) = veini : ve eğer
9. اهْتَدَيْتُ (EHTD̃YT) = htedeytu : yolu bulursam
10. فَبِمَا (FBME) = febimā : şüphesiz sayesindedir
11. يُوحِي (YVḪY) = yūHī : vahyettiği
12. إِلَيَّ (ÎLY) = ileyye : bana
13. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbimin
14. إِنَّهُ (ÎNH) = innehu : şüphesiz O
15. سَمِيعٌ (SMYA) = semīǔn : işitendir
16. قَرِيبٌ (GRYB) = ḳarībun : yakındır
de ki | eğer | saparsam | şüphesiz | sapmış olurum | (zararıma) | kendi | ve eğer | yolu bulursam | şüphesiz sayesindedir | vahyettiği | bana | Rabbimin | şüphesiz O | işitendir | yakındır |

[GVL] [] [ŽLL] [] [ŽLL] [] [NFS] [] [HD̃Y] [] [VḪY] [] [RBB] [] [SMA] [GRB]
GL ÎN ŽLLT FÎNME ÊŽL AL NFSY VÎN EHTD̃YT FBME YVḪY ÎLY RBY ÎNH SMYA GRYB

ḳul in Deleltu feinnemā eDillu ǎlā nefsī veini htedeytu febimā yūHī ileyye rabbī innehu semīǔn ḳarībun
قل إن ضللت فإنما أضل على نفسي وإن اهتديت فبما يوحي إلي ربي إنه سميع قريب

 » 34 / Sebe’  Suresi: 50
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
إن | ÎN in eğer """If"
ضللت ض ل ل | ŽLL ŽLLT Deleltu saparsam I err,
فإنما | FÎNME feinnemā şüphesiz then only
أضل ض ل ل | ŽLL ÊŽL eDillu sapmış olurum I will err
على | AL ǎlā (zararıma) against
نفسي ن ف س | NFS NFSY nefsī kendi myself.
وإن | VÎN veini ve eğer But if
اهتديت ه د ي | HD̃Y EHTD̃YT htedeytu yolu bulursam I am guided,
فبما | FBME febimā şüphesiz sayesindedir then it is by what
يوحي و ح ي | VḪY YVḪY yūHī vahyettiği reveals
إلي | ÎLY ileyye bana to me
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbimin my Lord.
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O Indeed, He
سميع س م ع | SMA SMYA semīǔn işitendir (is) All-Hearer,
قريب ق ر ب | GRB GRYB ḳarībun yakındır "Ever-Near."""

34:50 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | eğer | saparsam | şüphesiz | sapmış olurum | (zararıma) | kendi | ve eğer | yolu bulursam | şüphesiz sayesindedir | vahyettiği | bana | Rabbimin | şüphesiz O | işitendir | yakındır |

[GVL] [] [ŽLL] [] [ŽLL] [] [NFS] [] [HD̃Y] [] [VḪY] [] [RBB] [] [SMA] [GRB]
GL ÎN ŽLLT FÎNME ÊŽL AL NFSY VÎN EHTD̃YT FBME YVḪY ÎLY RBY ÎNH SMYA GRYB

ḳul in Deleltu feinnemā eDillu ǎlā nefsī veini htedeytu febimā yūHī ileyye rabbī innehu semīǔn ḳarībun
قل إن ضللت فإنما أضل على نفسي وإن اهتديت فبما يوحي إلي ربي إنه سميع قريب

[ق و ل] [] [ض ل ل] [] [ض ل ل] [] [ن ف س] [] [ه د ي] [] [و ح ي] [] [ر ب ب] [] [س م ع] [ق ر ب]

 » 34 / Sebe’  Suresi: 50
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
إن | ÎN in eğer """If"
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
ضللت ض ل ل | ŽLL ŽLLT Deleltu saparsam I err,
Dad,Lam,Lam,Te,
800,30,30,400,
V – 1st person singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
فإنما | FÎNME feinnemā şüphesiz then only
Fe,,Nun,Mim,Elif,
80,,50,40,1,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
PREV – preventive particle
الفاء استئنافية
كافة ومكفوفة
أضل ض ل ل | ŽLL ÊŽL eDillu sapmış olurum I will err
,Dad,Lam,
,800,30,
V – 1st person singular imperfect verb
فعل مضارع
على | AL ǎlā (zararıma) against
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
نفسي ن ف س | NFS NFSY nefsī kendi myself.
Nun,Fe,Sin,Ye,
50,80,60,10,
N – genitive feminine singular noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مجرور والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وإن | VÎN veini ve eğer But if
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
اهتديت ه د ي | HD̃Y EHTD̃YT htedeytu yolu bulursam I am guided,
Elif,He,Te,Dal,Ye,Te,
1,5,400,4,10,400,
V – 1st person singular (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
فبما | FBME febimā şüphesiz sayesindedir then it is by what
Fe,Be,Mim,Elif,
80,2,40,1,
REM – prefixed resumption particle
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
الفاء استئنافية
جار ومجرور
يوحي و ح ي | VḪY YVḪY yūHī vahyettiği reveals
Ye,Vav,Ha,Ye,
10,6,8,10,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
إلي | ÎLY ileyye bana to me
,Lam,Ye,
,30,10,
P – preposition
PRON – 1st person singular object pronoun
جار ومجرور
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbimin my Lord.
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O Indeed, He
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
سميع س م ع | SMA SMYA semīǔn işitendir (is) All-Hearer,
Sin,Mim,Ye,Ayn,
60,40,10,70,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
قريب ق ر ب | GRB GRYB ḳarībun yakındır "Ever-Near."""
Gaf,Re,Ye,Be,
100,200,10,2,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | إِنْ: eğer | ضَلَلْتُ: saparsam | فَإِنَّمَا: şüphesiz | أَضِلُّ: sapmış olurum | عَلَىٰ: (zararıma) | نَفْسِي: kendi | وَإِنِ: ve eğer | اهْتَدَيْتُ: yolu bulursam | فَبِمَا: şüphesiz sayesindedir | يُوحِي: vahyettiği | إِلَيَّ: bana | رَبِّي: Rabbimin | إِنَّهُ: şüphesiz O | سَمِيعٌ: işitendir | قَرِيبٌ: yakındır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | إن ÎN eğer | ضللت ŽLLT saparsam | فإنما FÎNME şüphesiz | أضل ÊŽL sapmış olurum | على AL (zararıma) | نفسي NFSY kendi | وإن WÎN ve eğer | اهتديت EHTD̃YT yolu bulursam | فبما FBME şüphesiz sayesindedir | يوحي YWḪY vahyettiği | إلي ÎLY bana | ربي RBY Rabbimin | إنه ÎNH şüphesiz O | سميع SMYA işitendir | قريب GRYB yakındır |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | in: eğer | Deleltu: saparsam | feinnemā: şüphesiz | eDillu: sapmış olurum | ǎlā: (zararıma) | nefsī: kendi | veini: ve eğer | htedeytu: yolu bulursam | febimā: şüphesiz sayesindedir | yūHī: vahyettiği | ileyye: bana | rabbī: Rabbimin | innehu: şüphesiz O | semīǔn: işitendir | ḳarībun: yakındır |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | ÎN: eğer | ŽLLT: saparsam | FÎNME: şüphesiz | ÊŽL: sapmış olurum | AL: (zararıma) | NFSY: kendi | VÎN: ve eğer | EHTD̃YT: yolu bulursam | FBME: şüphesiz sayesindedir | YVḪY: vahyettiği | ÎLY: bana | RBY: Rabbimin | ÎNH: şüphesiz O | SMYA: işitendir | GRYB: yakındır |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Ben sapıtmışsam suçu, bana âit ve eğer doğru yolu bulmuşsam bu da ancak Rabbimin bana vahyetmesiyle; şüphe yok ki o, her şeyi bilir ve bize bizden de yakındır.
Adem Uğur : De ki: Eğer (haktan) saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer doğru yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakındır.
Ahmed Hulusi : De ki: "Eğer (doğru inançtan) saparsam, bilincimin (yanıltışı) olur bu sapış! Eğer hakikate erersem, Rabbimin bana vahyettiği iledir. . . Muhakkak ki O, Semi'dir, Kariyb'dir. "
Ahmet Tekin : 'Eğer başıma buyruk hareket ederek hak yoldan uzaklaşmış, dalâleti tercih etmişsem, günah işleyerek, helâkime, felâketime sebebiyet vermiş olurum. Eğer hak yolu tercih ediyor, İslâm’da sebat ediyorsam, bu da Rabbimin bana vahyettiği Kur’ân sayesindedir. O her şeyi işitir ve kuluna yakındır.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Eğer sapıtırsam kendi aleyhime sapıtmış olurum. Eğer doğru yolu bulursam bu Rabbimin bana vahyettiği sayesindedir. Şüphesiz O duyandır, yakın olandır.'
Ali Bulaç : De ki: "Eğer ben sapacak olsam, artık kendi nefsim aleyhine sapmış olurum; eğer hidayeti bulacak olsam, bu da Rabbimin bana vahyetmekte olduğu (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakın olandır."
Ali Fikri Yavuz : De ki: “- Eğer ben yanılırsam, ancak kendi nefsimin aleyhine (cezası bana olarak) yanılırım. Eğer doğru yolu bulmuşsam, bu da Rabbimin bana vahy vermesiyledir. Çünkü O, Semî’dir= size söylediklerimi işitiyor, (hem bana, hem size) yakındır, (bizi hesaba çekecektir).
Bekir Sadak : De ki:» Ben sapitirsam, sapitmakla ancak kendime etmis olurum. Dogru yolda olursam, bu Rabbim'in bana vahyetmesiyledir. Dogrusu O, isitendir, yakin olandir»
Celal Yıldırım : De ki: Eğer ben sapıtırsam kendi aleyhime sapıtmış olurum. Doğru yolu bulursam, bu, Rabbimin bana vahyetmesiyledir. Şüphesiz ki O, işitendir, yakındır.
Diyanet İşleri : De ki: “Ben eğer sapmışsam, ancak kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer hidayete ermişsem, bu da Rabbimin bana vahyettiği sayesindedir. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, kuluna çok yakındır.”
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Eğer saparsam, kendi zararıma sapmış olurum. Doğru yolda olursam, bu Rabbim'in bana vahyetmesiyledir. Doğrusu O, işitendir, yakın olandır'
Diyanet Vakfi : De ki: Eğer (haktan) saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer doğru yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakındır.
Edip Yüksel : De ki, 'Saparsam, kendi kusurumdandır, yolu bulursam Rabbimin bana vahyetmesindendir. O İşitendir, Bilendir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Eğer ben yanılırsam, yalnız kendi adıma yanılırım. Ve eğer hidayeti bulmuşsam, bilinmeli ki Rabbimin bana vahiy vermesiyledir. Çünkü O, yakındır, işitir, işittirir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Eğer ben yanılırsam, yalnız kendime kalarak yanılırım ve eğer doğru yolu bulmuşsam bilmeli ki Rabbimin bana vahiy vermesiyledir. Çünkü O, yakındır, işitir, işittirir.
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: eğer ben yanılırsam yalnız kendime kalarak yanılırım ve eğer hidayeti bulmuşsam bilmeli ki rabbımın bana vahiy vermesiyledir, çünkü o yakındır, işitir, işittirir
Fizilal-il Kuran : De ki; «Eğer ben eğri yolda isem sapıtmamın zararını kendim çekerim. Eğer doğru yolda isem, bu Rabb'imin bana ilettiği vahiy sayesindedir. Hiç kuşkusuz O her şeyi işitir ve kullarına çok yakındır.»
Gültekin Onan : De ki: "Eğer ben sapacak olsam, artık kendi nefsim aleyhine sapmış olurum; eğer hidayeti bulacak olsam, bu da rabbimin bana vahyetmekte olduğu (Kuran) sayesindedir. Şüphesiz O işitendir, yakın olandır."
Hakkı Yılmaz : De ki: “Eğer ben sapmışsam, artık yalnızca kendi zararıma saparım. Ve eğer kılavuzlandığım doğru yolu bulmuşsam, bilinmeli ki Rabbimin bana vahiy vermesiyledir. Şüphesiz O, En İyi İşiten'dir, Çok Yakın Olandır.”
Hasan Basri Çantay : De ki: «Eğer ben (hakdan) sapmışsam bu sapışım (ın günâhı) nefsime âiddir. Doğru yolu bulmuşsam bu da Rabbimin bana vahyetmekde olduğu (Kur'an ve hikmet) sayesindedir. Şübhesiz O, en yakın (tek) işidendir».
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Eğer dalâlete düşersem, o takdirde ancak kendi aleyhime sapmış olurum. Ama hidâyete ermiş isem, artık (bu da) Rabbimin bana vahyettiği (Kur’ân) sâyesindedir.' Şübhesiz ki O, Semî' (hakkıyla işiten)dir, Karîb (herşeye çok yakın olan)dır.
İbni Kesir : De ki: Eğer ben, sapacak olsam, ancak kendi aleyhime sapmış olurum. Şayet hidayete erersem, Rabbimin bana vahyetmesinden ötürü ererim. O, muhakkak ki Semi'dir. Karib'tir.
İskender Evrenosoğlu : De ki: "Eğer dalâlette olursam, o zaman sadece kendi nefsim üzerine (sebebiyle) olurum. Eğer hidayete erersem, o taktirde bu Rabbimin bana vahyi sebebiyledir. Muhakkak ki O; en iyi işiten ve en yakın olandır."
Muhammed Esed : De ki: "Eğer sapkınlığa düşmüş olsaydım (kendi yüzümden ve) kendi aleyhime sapmış olurdum; ama eğer doğru yoldaysam, yalnızca Rabbimin bana vahyi sayesindedir, kuşkusuz O, en yakın olan, her şeyi işitendir!"
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Eğer ben sapıtmış isem şüphe yok ki, kendi şahsım aleyhine sapıtır olurum ve eğer doğru yola ermiş isem bu da Rabbimin bana vahyettiği şey sebebiyledir. Muhakkak ki, O (Rabbim) işiticidir, pek yakındır.
Ömer Öngüt : De ki: "Eğer ben saparsam kendi aleyhime sapmış olurum. Şayet hidayete erdiysem, bu da bana Rabbimin vahyetmesinden ötürüdür. Şüphesiz ki O işitendir, yakındır. "
Şaban Piriş : De ki: -Eğer saparsam, sapmam ancak kendi aleyhimedir, eğer doğru yola girersem bu da Rabbim bana vahyettiği içindir. O, herşeyi işitir, o çok yakındır.
Suat Yıldırım : De ki: "Eğer ben yoldan saparsam, kendi aleyhime olarak saparım. Şayet doğru yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyetmesi sayesindedir. O herşeyi işitir, kullarına pek yakındır."
Süleyman Ateş : De ki: "Eğer saparsam, kendi zararıma sapmış olurum. Eğer yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'ân) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakındır."
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Eğer ben sapacak olsam, artık kendi nefsim aleyhine sapmış olurum; eğer hidayeti bulacak olsam, bu da Rabbimin bana vahyetmekte olduğu (Kur'an) sayesindedir. Hiç şüphe yok O, işitendir, yakın olandır.
Ümit Şimşek : De ki: Eğer ben sapmışsam, kendi aleyhime sapmışımdır. Doğru yolu bulmuşsam, o da Rabbimin bana vahyettikleri sayesindedir. Şüphesiz ki O herşeyi işitir, herşeye yakındır.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Eğer saparsam, öz benliğim aleyhine saparım. Doğruyu ve güzeli bulursam bu, Rabbimin bana vahyettiği sayesindedir. Çünkü O, Semî'dir, Karîb'dir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}