» 34 / Sebe’  24:

Kuran Sırası: 34
İniş Sırası: 58
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

 » 34 / Sebe’  Suresi: 24
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. مَنْ (MN) = men : kim?
3. يَرْزُقُكُمْ (YRZGKM) = yerzuḳukum : size rızık veriyor
4. مِنَ (MN) = mine : -den
5. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : gökler-
6. وَالْأَرْضِ (VELÊRŽ) = vel'erDi : ve yerden
7. قُلِ (GL) = ḳuli : de ki
8. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
9. وَإِنَّا (VÎNE) = ve innā : o halde biz
10. أَوْ (ÊV) = ev : veya
11. إِيَّاكُمْ (ÎYEKM) = iyyākum : siz
12. لَعَلَىٰ (LAL) = leǎlā : üzerindeyiz
13. هُدًى (HD̃) = huden : doğru yol
14. أَوْ (ÊV) = ev : veya
15. فِي (FY) = fī : içindeyiz
16. ضَلَالٍ (ŽLEL) = Delālin : bir sapıklık
17. مُبِينٍ (MBYN) = mubīnin : açık
de ki | kim? | size rızık veriyor | -den | gökler- | ve yerden | de ki | Allah | o halde biz | veya | siz | üzerindeyiz | doğru yol | veya | içindeyiz | bir sapıklık | açık |

[GVL] [] [RZG] [] [SMV] [ERŽ] [GVL] [] [] [] [] [] [HD̃Y] [] [] [ŽLL] [BYN]
GL MN YRZGKM MN ELSMEVET VELÊRŽ GL ELLH VÎNE ÊV ÎYEKM LAL HD̃ ÊV FY ŽLEL MBYN

ḳul men yerzuḳukum mine s-semāvāti vel'erDi ḳuli llahu ve innā ev iyyākum leǎlā huden ev Delālin mubīnin
قل من يرزقكم من السماوات والأرض قل الله وإنا أو إياكم لعلى هدى أو في ضلال مبين

 » 34 / Sebe’  Suresi: 24
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
من | MN men kim? """Who"
يرزقكم ر ز ق | RZG YRZGKM yerzuḳukum size rızık veriyor provides (for) you
من | MN mine -den from
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti gökler- the heavens
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerden "and the earth?"""
قل ق و ل | GVL GL ḳuli de ki Say,
الله | ELLH llahu Allah """Allah."
وإنا | VÎNE ve innā o halde biz And indeed, we
أو | ÊV ev veya or
إياكم | ÎYEKM iyyākum siz you
لعلى | LAL leǎlā üzerindeyiz (are) surely upon
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ huden doğru yol guidance
أو | ÊV ev veya or
في | FY içindeyiz in
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLEL Delālin bir sapıklık error
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin açık "clear."""

34:24 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | kim? | size rızık veriyor | -den | gökler- | ve yerden | de ki | Allah | o halde biz | veya | siz | üzerindeyiz | doğru yol | veya | içindeyiz | bir sapıklık | açık |

[GVL] [] [RZG] [] [SMV] [ERŽ] [GVL] [] [] [] [] [] [HD̃Y] [] [] [ŽLL] [BYN]
GL MN YRZGKM MN ELSMEVET VELÊRŽ GL ELLH VÎNE ÊV ÎYEKM LAL HD̃ ÊV FY ŽLEL MBYN

ḳul men yerzuḳukum mine s-semāvāti vel'erDi ḳuli llahu ve innā ev iyyākum leǎlā huden ev Delālin mubīnin
قل من يرزقكم من السماوات والأرض قل الله وإنا أو إياكم لعلى هدى أو في ضلال مبين

[ق و ل] [] [ر ز ق] [] [س م و] [ا ر ض] [ق و ل] [] [] [] [] [] [ه د ي] [] [] [ض ل ل] [ب ي ن]

 » 34 / Sebe’  Suresi: 24
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
من | MN men kim? """Who"
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يرزقكم ر ز ق | RZG YRZGKM yerzuḳukum size rızık veriyor provides (for) you
Ye,Re,Ze,Gaf,Kef,Mim,
10,200,7,100,20,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN mine -den from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti gökler- the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerden "and the earth?"""
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم مجرور
قل ق و ل | GVL GL ḳuli de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
الله | ELLH llahu Allah """Allah."
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
وإنا | VÎNE ve innā o halde biz And indeed, we
Vav,,Nun,Elif,
6,,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
أو | ÊV ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
إياكم | ÎYEKM iyyākum siz you
,Ye,Elif,Kef,Mim,
,10,1,20,40,
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
لعلى | LAL leǎlā üzerindeyiz (are) surely upon
Lam,Ayn,Lam,,
30,70,30,,
EMPH – emphatic prefix lām
P – preposition
اللام لام التوكيد
حرف جر
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ huden doğru yol guidance
He,Dal,,
5,4,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
أو | ÊV ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
في | FY içindeyiz in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLEL Delālin bir sapıklık error
Dad,Lam,Elif,Lam,
800,30,1,30,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin açık "clear."""
Mim,Be,Ye,Nun,
40,2,10,50,
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | مَنْ: kim? | يَرْزُقُكُمْ: size rızık veriyor | مِنَ: -den | السَّمَاوَاتِ: gökler- | وَالْأَرْضِ: ve yerden | قُلِ: de ki | اللَّهُ: Allah | وَإِنَّا: o halde biz | أَوْ: veya | إِيَّاكُمْ: siz | لَعَلَىٰ: üzerindeyiz | هُدًى: doğru yol | أَوْ: veya | فِي: içindeyiz | ضَلَالٍ: bir sapıklık | مُبِينٍ: açık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | من MN kim? | يرزقكم YRZGKM size rızık veriyor | من MN -den | السماوات ELSMEWET gökler- | والأرض WELÊRŽ ve yerden | قل GL de ki | الله ELLH Allah | وإنا WÎNE o halde biz | أو ÊW veya | إياكم ÎYEKM siz | لعلى LAL üzerindeyiz | هدى HD̃ doğru yol | أو ÊW veya | في FY içindeyiz | ضلال ŽLEL bir sapıklık | مبين MBYN açık |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | men: kim? | yerzuḳukum: size rızık veriyor | mine: -den | s-semāvāti: gökler- | vel'erDi: ve yerden | ḳuli: de ki | llahu: Allah | ve innā: o halde biz | ev: veya | iyyākum: siz | leǎlā: üzerindeyiz | huden: doğru yol | ev: veya | : içindeyiz | Delālin: bir sapıklık | mubīnin: açık |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | MN: kim? | YRZGKM: size rızık veriyor | MN: -den | ELSMEVET: gökler- | VELÊRŽ: ve yerden | GL: de ki | ELLH: Allah | VÎNE: o halde biz | ÊV: veya | ÎYEKM: siz | LAL: üzerindeyiz | HD̃: doğru yol | ÊV: veya | FY: içindeyiz | ŽLEL: bir sapıklık | MBYN: açık |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Kimdir sizi rızıklandıran göklerden ve yeryüzünden? De ki: Allah ve şüphe yok ki biz, yahut siz elbette doğru yoldayız, yahut da apaçık sapıklık içinde.
Adem Uğur : (Resûlüm!) De ki: Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir? De ki: Allah! O halde biz veya siz, ikimizden biri, ya doğru yol üzerinde veya açık bir sapıklık içindedir.
Ahmed Hulusi : De ki: "Semâlardan ve arzdan (bilinç katlarınız ve bedeniniz itibarıyla) yaşam gıdanızı veren kimdir?". . . De ki: "Allâh! Muhakkak ki biz ya da siz (birimiz) hakikat üzereyiz; (diğerimiz de) apaçık bir sapkınlık içindedir!"
Ahmet Tekin : 'Göklerden yağdırarak, yerden mahsuller, meyvalar verdirerek, madenler çıkarttırarak size rızık ve servet veren kimdir?' de. 'Allah’tır. Ya biz mutlaka hak yoldayız, veya başımıza buyruk hareket ederek, açıkça hak yoldan uzak bir yanılgı içindeyiz, ya da siz' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kimdir?' De ki: 'Allah'tır. Artık ya biz veya siz ya doğru yol üzereyiz veya apaçık bir sapıklıkta.'
Ali Bulaç : De ki: "Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kim?" De ki: " Allah, gerçekten ya biz, ya da siz her halde bir hidayet üzerindeyiz veya apaçık bir sapıklıkta."
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm, o kâfirlere) de ki: “- Göklerden ve yerden size rızık veren kim?” (onlar duraklar, cevap veremezler) de ki: “- Allah size rızık veriyor. Her halde siz (ey Mekke halkı) veya biz mutlak bir hidayet üzerindeyiz, yahut açık bir dalâlet içindeyiz; açık olan hale göre, elbette biz hidayetteyiz).”
Bekir Sadak : De ki: «Goklerden ve yerden sizi riziklandiran kimdir?» De ki: «Allah'tir. Oyleyse dogru yolda veya apacik bir sapiklikta olan ya biziz ya sizsiniz.»
Celal Yıldırım : De ki: Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kimdir ? De ki: Allah'tır. Şüphesiz ki, ya biz, ya da siz doğru yol üzereyiz veya açık bir sapıklık içindeyiz.
Diyanet İşleri : De ki: “Size göklerden ve yerden kim rızık verir?” De ki: “Allah. O hâlde, ya biz hidayet veya apaçık bir sapıklık üzereyiz, ya da siz!”
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?' De ki: 'Allah'tır. Öyleyse doğru yolda veya apaçık bir sapıklıkta olan ya biziz ya sizsiniz.'
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) De ki: Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir? De ki: Allah! O halde biz veya siz, ikimizden biri, ya doğru yol üzerinde veya açık bir sapıklık içindedir.
Edip Yüksel : De ki, 'Sizin için göklerden ve yerden kim besin sağlıyor?' De ki, 'ALLAH.' Öyleyse ya biz veya siz, ya doğru yoldadır, ya da açık bir sapıklık içindedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Size göklerden ve yerden rızık veren kimdir?» Yine de ki: «Allah'tır, herhalde ya biz, ya da siz mutlak bir hidayet üzerindeyiz veya açık bir sapıklık içindeyiz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlara de ki: «Size göklerden ve yerden kim rızık veriyor? De ki: «Allah! O halde ya biz mutlak bir doğru yolda veya açık bir sapıklık içindeyiz ya da siz.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Size, de! Göklerden ve yerden kim rızık veriyor? Allah, de! Ve her halde biz veya siz mutlak bir hidayet üzerindeyiz veya açık bir dalâl içinde
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed, müşriklere «Gerek göklerden inen ve gerekse yerden çıkan rızıkları size sunan kimdir?» diye sor. Sonra de ki; «Allah sunuyor. Öyleyse ya biz doğru yoldayız ve siz açık bir sapıklık içindesiniz, ya da bunun tersi doğrudur.»
Gültekin Onan : De ki: "Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kim?" De ki: "Tanrı. Gerçekten ya biz, ya da siz her halde bir hidayet üzerindeyiz veya apaçık bir sapıklıkta."
Hakkı Yılmaz : De ki: “Sizi göklerden ve yerden kim rızıklandırır?” De ki: “Allah! Ve şüphesiz ya biz, ya da siz kesinlikle bir kılavuzlanan doğru yol üzerindeyiz veya açık bir sapıklık içindeyiz.”
Hasan Basri Çantay : (Habîbim) de ki: «Göklerden, yerden sizi rızıklandıran kim»? De ki: «Allahdır. Her halde ya biz, ya siz mutlak bir hidâyet üzerindeyiz. Yahud apaçık bir sapıklıkda».
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Sizi göklerden ve yerden kim rızıklandırıyor?' De ki: 'Allah! Öyle ise, doğrusu ya biz ya da siz (iki topluluktan biri) gerçekten bir hidâyet üzerinde veya apaçık bir dalâlet içindedir.'
İbni Kesir : De ki: Sizi gökten ve yerden rızıklandıran kimdir? De ki: Allah'tır. Ya biz, ya siz; elbette doğru yolda veya apaçık bir sapıklıktadır.
İskender Evrenosoğlu : De ki: "Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kim?" "Allah" de. Ve muhakkak ki biz veya siz, mutlaka ya hidayet üzerindeyiz veya apaçık dalâlet üzerinde.
Muhammed Esed : De ki: "Göklerden ve yerden geçiminizi sağlayan kimdir?" De ki: "Allah'tır! O halde, ya biz (Allah'a inananlar)dan yahut siz (O'nun birliğini inkar edenler)den biri doğru yolda, (diğeri ise) açık bir sapıklık içindedir!"
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Sizi göklerden ve yerden kim rızıklandırıyor?» De ki: «Allah. Ve muhakkak bizler mi, yoksa sizler mi bir hidâyet üzerindeyiz veya apaçık bir sapıklıktayız?»
Ömer Öngüt : De ki: "Size göklerden ve yerden rızık veren kimdir?" De ki: "Allah'tır! O halde doğru yol üzerinde veya apaçık sapıklıkta olan ya biziz ya da sizsiniz. "
Şaban Piriş : De ki: -Gökten ve yerden sizi kim rızıklandırıyor? De ki: -Allah. O halde ya biziz, ya da sizsiniz doğru yolda veya apaçık dalalet içinde..
Suat Yıldırım : Söyle onlara: "Göklerden, yerden sizi rızıklandıran kimdir? (Onların cevaplarını beklemeden:) "Allah’dır" de! O halde ya biz veya siz, ikimizden biri doğru yol üzerinde veya besbelli bir sapıklıktayız."
Süleyman Ateş : De ki: "Size göklerden ve yerden kim rızık veriyor?" De ki: "Allâh, O halde ya biz veya siz, (ikimizden biri), doğru yol üzerinde veya açık bir sapıklık içindeyiz."
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran kim?» De ki: «Allah, gerçekten ya biz, ya da siz her halde bir hidayet üzerindeyiz veya apaçık bir sapıklıkta.»
Ümit Şimşek : De ki: Kimdir sizi göklerden ve yerden rızıklandıran? De ki: Allah'tır. Ya biz, ya da siz-ikimizden biri doğru yolda, diğeri ise apaçık bir sapıklıktadır.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Göklerden ve yerden sizi kim rızıklandırıyor?" De ki: "Allah! O halde biz yahut siz ya tam hidayet üzerindeyiz yahut açık bir sapıklık içinde."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}