» 34 / Sebe’  8:

Kuran Sırası: 34
İniş Sırası: 58
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

 » 34 / Sebe’  Suresi: 8
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَفْتَرَىٰ (ÊFTR) = efterā : uydurdu mu?
2. عَلَى (AL) = ǎlā : karşı
3. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
4. كَذِبًا (KZ̃BE) = keƶiben : bir yalan
5. أَمْ (ÊM) = em : yoksa
6. بِهِ (BH) = bihi : kendisinde -mi var?
7. جِنَّةٌ (CNT) = cinnetun : delilik-
8. بَلِ (BL) = beli : hayır
9. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
10. لَا (LE) = lā :
11. يُؤْمِنُونَ (YÙMNVN) = yu'minūne : inanmayanlar
12. بِالْاخِرَةِ (BEL ËḢRT) = bil-āḣirati : ahirete
13. فِي (FY) = fī : içindedirler
14. الْعَذَابِ (ELAZ̃EB) = l-ǎƶābi : azab
15. وَالضَّلَالِ (VELŽLEL) = ve DDelāli : ve bir sapıklık
16. الْبَعِيدِ (ELBAYD̃) = l-beǐydi : uzak
uydurdu mu? | karşı | Allah'a | bir yalan | yoksa | kendisinde -mi var? | delilik- | hayır | kimseler | | inanmayanlar | ahirete | içindedirler | azab | ve bir sapıklık | uzak |

[FRY] [] [] [KZ̃B] [] [] [CNN] [] [] [] [EMN] [EḢR] [] [AZ̃B] [ŽLL] [BAD̃]
ÊFTR AL ELLH KZ̃BE ÊM BH CNT BL ELZ̃YN LE YÙMNVN BEL ËḢRT FY ELAZ̃EB VELŽLEL ELBAYD̃

efterā ǎlā llahi keƶiben em bihi cinnetun beli elleƶīne yu'minūne bil-āḣirati l-ǎƶābi ve DDelāli l-beǐydi
أفترى على الله كذبا أم به جنة بل الذين لا يؤمنون بالآخرة في العذاب والضلال البعيد

 » 34 / Sebe’  Suresi: 8
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفترى ف ر ي | FRY ÊFTR efterā uydurdu mu? Has he invented
على | AL ǎlā karşı about
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
كذبا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BE keƶiben bir yalan a lie
أم | ÊM em yoksa or
به | BH bihi kendisinde -mi var? in him
جنة ج ن ن | CNN CNT cinnetun delilik- "(is) madness?"""
بل | BL beli hayır Nay,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
لا | LE (do) not
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNVN yu'minūne inanmayanlar believe
بالآخرة ا خ ر | EḢR BEL ËḢRT bil-āḣirati ahirete in the Hereafter
في | FY içindedirler (will be) in
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ELAZ̃EB l-ǎƶābi azab the punishment
والضلال ض ل ل | ŽLL VELŽLEL ve DDelāli ve bir sapıklık and error
البعيد ب ع د | BAD̃ ELBAYD̃ l-beǐydi uzak far.

34:8 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

uydurdu mu? | karşı | Allah'a | bir yalan | yoksa | kendisinde -mi var? | delilik- | hayır | kimseler | | inanmayanlar | ahirete | içindedirler | azab | ve bir sapıklık | uzak |

[FRY] [] [] [KZ̃B] [] [] [CNN] [] [] [] [EMN] [EḢR] [] [AZ̃B] [ŽLL] [BAD̃]
ÊFTR AL ELLH KZ̃BE ÊM BH CNT BL ELZ̃YN LE YÙMNVN BEL ËḢRT FY ELAZ̃EB VELŽLEL ELBAYD̃

efterā ǎlā llahi keƶiben em bihi cinnetun beli elleƶīne yu'minūne bil-āḣirati l-ǎƶābi ve DDelāli l-beǐydi
أفترى على الله كذبا أم به جنة بل الذين لا يؤمنون بالآخرة في العذاب والضلال البعيد

[ف ر ي] [] [] [ك ذ ب] [] [] [ج ن ن] [] [] [] [ا م ن] [ا خ ر] [] [ع ذ ب] [ض ل ل] [ب ع د]

 » 34 / Sebe’  Suresi: 8
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفترى ف ر ي | FRY ÊFTR efterā uydurdu mu? Has he invented
,Fe,Te,Re,,
,80,400,200,,
INTG – prefixed interrogative alif
V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb
الهمزة همزة استفهام
فعل ماض
على | AL ǎlā karşı about
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
كذبا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BE keƶiben bir yalan a lie
Kef,Zel,Be,Elif,
20,700,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أم | ÊM em yoksa or
,Mim,
,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
به | BH bihi kendisinde -mi var? in him
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
جنة ج ن ن | CNN CNT cinnetun delilik- "(is) madness?"""
Cim,Nun,Te merbuta,
3,50,400,
N – nominative feminine indefinite noun
اسم مرفوع
بل | BL beli hayır Nay,
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
لا | LE (do) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNVN yu'minūne inanmayanlar believe
Ye,,Mim,Nun,Vav,Nun,
10,,40,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالآخرة ا خ ر | EḢR BEL ËḢRT bil-āḣirati ahirete in the Hereafter
Be,Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
2,1,30,,600,200,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine singular noun
جار ومجرور
في | FY içindedirler (will be) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ELAZ̃EB l-ǎƶābi azab the punishment
Elif,Lam,Ayn,Zel,Elif,Be,
1,30,70,700,1,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
والضلال ض ل ل | ŽLL VELŽLEL ve DDelāli ve bir sapıklık and error
Vav,Elif,Lam,Dad,Lam,Elif,Lam,
6,1,30,800,30,1,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
البعيد ب ع د | BAD̃ ELBAYD̃ l-beǐydi uzak far.
Elif,Lam,Be,Ayn,Ye,Dal,
1,30,2,70,10,4,
ADJ – genitive masculine singular adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَفْتَرَىٰ: uydurdu mu? | عَلَى: karşı | اللَّهِ: Allah'a | كَذِبًا: bir yalan | أَمْ: yoksa | بِهِ: kendisinde -mi var? | جِنَّةٌ: delilik- | بَلِ: hayır | الَّذِينَ: kimseler | لَا: | يُؤْمِنُونَ: inanmayanlar | بِالْاخِرَةِ: ahirete | فِي: içindedirler | الْعَذَابِ: azab | وَالضَّلَالِ: ve bir sapıklık | الْبَعِيدِ: uzak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أفترى ÊFTR uydurdu mu? | على AL karşı | الله ELLH Allah'a | كذبا KZ̃BE bir yalan | أم ÊM yoksa | به BH kendisinde -mi var? | جنة CNT delilik- | بل BL hayır | الذين ELZ̃YN kimseler | لا LE | يؤمنون YÙMNWN inanmayanlar | بالآخرة BEL ËḢRT ahirete | في FY içindedirler | العذاب ELAZ̃EB azab | والضلال WELŽLEL ve bir sapıklık | البعيد ELBAYD̃ uzak |
Kırık Meal (Okunuş) : |efterā: uydurdu mu? | ǎlā: karşı | llahi: Allah'a | keƶiben: bir yalan | em: yoksa | bihi: kendisinde -mi var? | cinnetun: delilik- | beli: hayır | elleƶīne: kimseler | : | yu'minūne: inanmayanlar | bil-āḣirati: ahirete | : içindedirler | l-ǎƶābi: azab | ve DDelāli: ve bir sapıklık | l-beǐydi: uzak |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊFTR: uydurdu mu? | AL: karşı | ELLH: Allah'a | KZ̃BE: bir yalan | ÊM: yoksa | BH: kendisinde -mi var? | CNT: delilik- | BL: hayır | ELZ̃YN: kimseler | LE: | YÙMNVN: inanmayanlar | BEL ËḢRT: ahirete | FY: içindedirler | ELAZ̃EB: azab | VELŽLEL: ve bir sapıklık | ELBAYD̃: uzak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yalan yere Allah'a mı iftirâ etmede, yoksa bir delilik mi var onda? Hayır, âhirete inanmayanlar, azapta ve pek büyük bir sapıklık içinde.
Adem Uğur : Acaba o, yalan yere Allah'a iftira mı etmiştir? Yoksa onda delilik mi var? (dediler). Hayır! Ahirete inanmayanlar azaptadırlar ve derin bir sapıklık içindedirler.
Ahmed Hulusi : "(Acaba o adam) Allâh'a atfen bir yalan mı uydurdu yoksa onda bir cinnet mi söz konusu?" (dediler). . . Tam tersine, sonsuz gelecek yaşamlarına iman etmeyenler, azap ve (hakikatten) uzak düşmüş bir sapma içindedirler.
Ahmet Tekin : 'Acaba Allah adına yalan mı uydurdu, yoksa kendisinde cinlere mahkum olmuşluk, delilik belirtileri mi var?' dediler. Hayır, âhirete, ebedî yurda iman etmeyenler, azâba maruz kalacaklar, dünyada da tamamen başlarına buyruk bir hayat içinde büsbütün hak yoldan uzak, dalâlet, bozuk düzen ve sıkıntı içinde yaşayacaklar.
Ahmet Varol : 'O Allah'a karşı yalan mı uydurdu yoksa kendisinde bir delilik mi var?' Hayır, ahirete inanmayanlar azabın ve uzak bir sapıklığın içindedirler.
Ali Bulaç : " Allah'a karşı yalan mı düzüp uyduruyor, yoksa kendisinde bir delilik mi var?" Hayır, ahirete inanmayanlar, azabta ve uzak bir sapıklık içindedirler.
Ali Fikri Yavuz : O, bir yalanı Allah’a iftira mı edib duruyor? Yoksa kendisinde bir cinnet mi var? (Hayır, onların dediği gibi değil) doğrusu, o ahirete iman etmiyenler (öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenler, ahirette hakdan) uzak bir sapıklıkla azab içindedirler.
Bekir Sadak : (7-8) Inkar edenler, insanlara: «Size, siz parca parca dagilip yok oldugunuz zaman yeniden dirileceginizi haber veren bir adam gosterelim mi? Allah'a karsi yalan mi uyduruyor, yoksa kendisinde delilik mi vardir?» derler. Hayir; ahirete inanmayanlar, azapta ve derin bir sapiklik icindedirler.
Celal Yıldırım : O, Allah'a karşı yalan mı uyduruyor, yoksa kendisinde aklî dengesizlik mi var ? Hayır, Âhiret'e inanmayanlar (haktan çok) uzak sapıklık içinde, azâb içindedirler.
Diyanet İşleri : “Allah’a karşı yalan mı uydurdu, yoksa onda delilik mi var?” Hayır, öyle değil! Ahirete inanmayanlar azap ve derin sapıklık içindedirler.
Diyanet İşleri (eski) : (7-8) İnkar edenler, insanlara: 'Size, siz parça parça dağılıp yok olduğunuz zaman yeniden dirileceğinizi haber veren bir adam gösterelim mi? Allah'a karşı yalan mı uyduruyor, yoksa kendisinde delilik mi vardır?' derler. Hayır; ahirete inanmayanlar, azapta ve derin bir sapıklık içindedirler.
Diyanet Vakfi : «Acaba o, yalan yere Allah'a iftira mı etmiştir? Yoksa onda delilik mi var?» (dediler). Hayır! Ahirete inanmayanlar azaptadırlar ve derin bir sapıklık içindedirler.
Edip Yüksel : 'ALLAH'a yalan mı yakıştırıyor, yoksa kendisinde delilik mi var?' Halbuki ahirete inanmıyanlar, uzak bir sapıklık ve azap içindedirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O, bir yalanı Allah'a iftira mı etti, yoksa kendisinde bir delilik mi var?» Hayır, doğrusu âhirete inanmayanlar, derin bir sapıklıkla azab içindedirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'a bir yalanı mı iftira etmekte, yoksa kendisinde bir delilik mi var?» Hayır, doğrusu o ahirete inanmayanlar, derin bir sapıklıkla azap içindedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir yalanı Allaha iftira etmekte mi? Yoksa kendisinde bir cinnet mi var? Hayır doğrusu o Âhırete inanmıyanlar uzak bir dalâletle azâb içindeler
Fizilal-il Kuran : Bu adam Allah adına yalan mı uyduruyor, yoksa deli midir? Hayır aslında ahirete inanmayanlar, koyu bir sapıklığın ve azabın pençesindedirler.
Gültekin Onan : Tanrı'ya karşı yalan mı düzüp uyduruyor, yoksa kendisinde bir delilik mi var?" Hayır, ahirete inanmayanlar, azabta ve uzak bir sapıklık içindedirler.
Hakkı Yılmaz : (7,8) "Ve kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler şöyle dediler: “Siz çürüyüp, didik didik parçalandığınız vakit, kesinlikle yeni bir oluşturuluş içinde bulunacaksınız diye, size haber veren bir kişiyi size gösterelim mi? O, bir yalanı Allah'a uydurdu mu, yoksa kendisinde bir delilik mi var?” Tam tersi, âhirete inanmayan kimseler, azap ve uzak bir sapıklık içindedirler. "
Hasan Basri Çantay : O, Allaha karşı yalan yere iftira mı etdi? Yoksa onda bir delilik mi var? Hayır, âhirete inanmamakda olanlar (orada) azâbda, (dünyâda da hakdan) uzak (bir) sapıklık içindedirler.
Hayrat Neşriyat : (O inkâr edenler yine dediler ki:) '(O kendisi,) Allah’a karşı bir yalan mı uydurdu, yoksa kendisinde bir delilik mi var?' (dediler.) Hayır! Âhirete inanmayanlar, azâb içinde ve(haktan) uzak dalâlet içindedirler.
İbni Kesir : Allah'a karşı yalan mı uyduruyor, yoksa kendisinde bir delilik mi vardır? Hayır, ahirete inanmayanlar azabtadırlar, uzak bir sapıklık içindedirler.
İskender Evrenosoğlu : Allah'a yalanla iftira mı etti? Yoksa onda cinnet (delilik) mi var? Hayır, onlar, ahirete inanmayanlar, azapta ve uzak bir dalâlet içindedirler.
Muhammed Esed : O, (bile bile) kendi uydurmalarını mı Allah'a isnad ediyor; yoksa bir deli mi?" Asla! (Peygamber'de hiçbir delilik yoktur;) ama ahirete inanmayanlar azaba gark olacak ve büyük bir sapkınlık içinde bulunacaklardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah'a karşı iftira mı etmiş oluyor? Yoksa onda bir cinnet mi var? Hayır. O ahirete inanmayanlar azap içinde ve pek uzak bir sapıklık içindedirler.
Ömer Öngüt : "Acaba o, Allah'a karşı yalan mı uyduruyor, yoksa kendisinde bir delilik mi var?" Hayır! Ahirete inanmayanlar azaptadırlar ve uzak bir sapıklık içindedirler.
Şaban Piriş : -O, Allah hakkında yalan mı uyduruyor yoksa deliliği mi var? Hayır! Ahirete inanmayanlar azapta ve derin bir sapıklık içindedirler.
Suat Yıldırım : Yalan uydurup onu Allah’a mı mal ediyor; yoksa kendisinde delilik mi var, bir türlü anlayamadık." Hayır, öyle değil, âhirete inanmayanlar azap ve derin bir sapıklık içindedirler.
Süleyman Ateş : "Allah'a yalan mı uydurdu, yoksa kendisinde delilik mi var?" Hayır, âhirete inanmayanlar, azâb ve uzak bir sapıklık içindedirler.
Tefhim-ul Kuran : «Allah'a karşı yalan mı düzüp uyduruyor, yoksa kendisinde bir delilik mi var?» Hayır, ahirete inanmayanlar, azabta ve uzak bir sapıklık içindedirler.
Ümit Şimşek : 'O Allah adına yalan mı uyduruyor, yoksa kendisinde delilik mi var?' Doğrusu, âhirete inanmayanlar azapta ve koyu bir aldanış içindeler.
Yaşar Nuri Öztürk : "Yalan düzüp Allah'a iftira mı ediyor, yoksa çıldırmış mı bu?" Hayır, söyledikleri gibi değil! Gerçek şu ki, âhirete inanmayanlar, dönüşü olmayan bir sapıklık ve bir azap içindedirler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}