» 39 / Zümer  27:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 39 / Zümer  Suresi: 27
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (VLGD̃) = veleḳad : ve andolsun
2. ضَرَبْنَا (ŽRBNE) = Derabnā : biz anlattık
3. لِلنَّاسِ (LLNES) = linnāsi : insanlara
4. فِي (FY) = fī :
5. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
6. الْقُرْانِ (ELGR ËN) = l-ḳurāni : Kur'an'da
7. مِنْ (MN) = min :
8. كُلِّ (KL) = kulli : her
9. مَثَلٍ (MS̃L) = meṧelin : temsili
10. لَعَلَّهُمْ (LALHM) = leǎllehum : umulur ki
11. يَتَذَكَّرُونَ (YTZ̃KRVN) = yeteƶekkerūne : öğüt alırlar
ve andolsun | biz anlattık | insanlara | | bu | Kur'an'da | | her | temsili | umulur ki | öğüt alırlar |

[] [ŽRB] [NVS] [] [] [GRE] [] [KLL] [MS̃L] [] [Z̃KR]
VLGD̃ ŽRBNE LLNES FY HZ̃E ELGR ËN MN KL MS̃L LALHM YTZ̃KRVN

veleḳad Derabnā linnāsi hāƶā l-ḳurāni min kulli meṧelin leǎllehum yeteƶekkerūne
ولقد ضربنا للناس في هذا القرآن من كل مثل لعلهم يتذكرون

 » 39 / Zümer  Suresi: 27
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And indeed,
ضربنا ض ر ب | ŽRB ŽRBNE Derabnā biz anlattık We have set forth
للناس ن و س | NVS LLNES linnāsi insanlara for people
في | FY in
هذا | HZ̃E hāƶā bu this
القرآن ق ر ا | GRE ELGR ËN l-ḳurāni Kur'an'da Quran
من | MN min of
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
مثل م ث ل | MS̃L MS̃L meṧelin temsili example
لعلهم | LALHM leǎllehum umulur ki so that they may
يتذكرون ذ ك ر | Z̃KR YTZ̃KRVN yeteƶekkerūne öğüt alırlar take heed.

39:27 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve andolsun | biz anlattık | insanlara | | bu | Kur'an'da | | her | temsili | umulur ki | öğüt alırlar |

[] [ŽRB] [NVS] [] [] [GRE] [] [KLL] [MS̃L] [] [Z̃KR]
VLGD̃ ŽRBNE LLNES FY HZ̃E ELGR ËN MN KL MS̃L LALHM YTZ̃KRVN

veleḳad Derabnā linnāsi hāƶā l-ḳurāni min kulli meṧelin leǎllehum yeteƶekkerūne
ولقد ضربنا للناس في هذا القرآن من كل مثل لعلهم يتذكرون

[] [ض ر ب] [ن و س] [] [] [ق ر ا] [] [ك ل ل] [م ث ل] [] [ذ ك ر]

 » 39 / Zümer  Suresi: 27
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And indeed,
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
ضربنا ض ر ب | ŽRB ŽRBNE Derabnā biz anlattık We have set forth
Dad,Re,Be,Nun,Elif,
800,200,2,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
للناس ن و س | NVS LLNES linnāsi insanlara for people
Lam,Lam,Nun,Elif,Sin,
30,30,50,1,60,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
هذا | HZ̃E hāƶā bu this
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
القرآن ق ر ا | GRE ELGR ËN l-ḳurāni Kur'an'da Quran
Elif,Lam,Gaf,Re,,Nun,
1,30,100,200,,50,
"PN – genitive masculine proper noun → Quran"
اسم علم مجرور
من | MN min of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
Kef,Lam,
20,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
مثل م ث ل | MS̃L MS̃L meṧelin temsili example
Mim,Se,Lam,
40,500,30,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
لعلهم | LALHM leǎllehum umulur ki so that they may
Lam,Ayn,Lam,He,Mim,
30,70,30,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
يتذكرون ذ ك ر | Z̃KR YTZ̃KRVN yeteƶekkerūne öğüt alırlar take heed.
Ye,Te,Zel,Kef,Re,Vav,Nun,
10,400,700,20,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form V) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: ve andolsun | ضَرَبْنَا: biz anlattık | لِلنَّاسِ: insanlara | فِي: | هَٰذَا: bu | الْقُرْانِ: Kur'an'da | مِنْ: | كُلِّ: her | مَثَلٍ: temsili | لَعَلَّهُمْ: umulur ki | يَتَذَكَّرُونَ: öğüt alırlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ ve andolsun | ضربنا ŽRBNE biz anlattık | للناس LLNES insanlara | في FY | هذا HZ̃E bu | القرآن ELGR ËN Kur'an'da | من MN | كل KL her | مثل MS̃L temsili | لعلهم LALHM umulur ki | يتذكرون YTZ̃KRWN öğüt alırlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: ve andolsun | Derabnā: biz anlattık | linnāsi: insanlara | : | hāƶā: bu | l-ḳurāni: Kur'an'da | min: | kulli: her | meṧelin: temsili | leǎllehum: umulur ki | yeteƶekkerūne: öğüt alırlar |
Kırık Meal (Transcript) : |VLGD̃: ve andolsun | ŽRBNE: biz anlattık | LLNES: insanlara | FY: | HZ̃E: bu | ELGR ËN: Kur'an'da | MN: | KL: her | MS̃L: temsili | LALHM: umulur ki | YTZ̃KRVN: öğüt alırlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Öğüt ve ibret alsınlar diye biz, andolsun ki, bu Kur'ân'da her çeşit örnek getirmedeyiz insanlara.
Adem Uğur : Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki şu Kurân'da insanlar için her türlü misali kullandık. . . Belki tezekkür ederler (unutmuş oldukları hakikatlerini hatırlayıp) üzerinde derin düşünürler diye!
Ahmet Tekin : Andolsun ki, biz, bu Kur’ân’da insanların iyiliği, kurtuluşu için dini hakikatların delillerini, gerekçelerini, insani ve ahlaki değerlerin zaruretini düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara sunduk.
Ahmet Varol : Andolsun biz, belki öğüt alırlar diye bu Kur'an'da insanlara her tür örneği verdik.
Ali Bulaç : Andolsun, biz bu Kur'an'da, belki öğüt alıp düşünürler diye, insanlar için her bir örnekten verdik.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz bu Kur’an’da, insanlar için her şeyden misal getirdik; olur ki (onlardan) öğüd alırlar.
Bekir Sadak : Biz bu Kuran'da insanlara her turlu misali, belki ogut alirlar diye, and olsun ki verdik.
Celal Yıldırım : And olsun ki, biz bu Kur'ân'da her misali getirdik; ola ki düşünürler de öğüt alırlar.
Diyanet İşleri : Andolsun, öğüt alsınlar diye biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali verdik.
Diyanet İşleri (eski) : Biz bu Kuran'da insanlara her türlü misali, belki öğüt alırlar diye, and olsun ki verdik.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik.
Edip Yüksel : Biz bu Kuran'da, insanlara, her türlü örneği verdik ki öğüt alsınlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yemin ederim ki, bu Kur'ân'da insanlar için her türlüsünden temsil getirdik. Gerek ki iyi düşünsünler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yemin ederim ki, bu Kur'an'da insanlar için her türlüsünden temsil getirdik. Gerek ki iyi düşünsünler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yemin ederim ki bu Kur'anda insanlar için her türlüsünden temsil getirdik, gerek ki iyi düşünsünler
Fizilal-il Kuran : Andolsun biz, bu Kur'an'da insanlara, öğüt alsınlar diye her türlü misali verdik.
Gültekin Onan : Andolsun, biz bu Kuran'da, belki öğüt alıp düşünürler diye, insanlar için her bir örnekten verdik.
Hakkı Yılmaz : (27,28) "Ve andolsun ki Biz, düşünüp öğüt alsınlar diye pürüzsüz Arapça bir okuma olarak; Allah'ın koruması altına girsinler diye bu Kur’ân'da insanlar için her türlüsünden örnek verdik. "
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki biz bu Kur'anda insanlar için, nasıyhat kabul etsinler diye, her misâlden (örnekler) gösterdik.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki, bu Kur’ân’da, insanlar için her çeşit misâlden getirdik; tâ ki ibret alsınlar.
İbni Kesir : Andolsun ki; Biz, bu Kur'an'da insanlara her çeşit misali verdik. Belki öğüt alırlar.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki, bu Kur'ân'da insanlar için bütün meselelerden örnekler verdik. Umulur ki, böylece onlar tezekkür ederler.
Muhammed Esed : İşte Biz, bu Kuran'da üzerinde düşünsünler diye insanların önüne her türlü örnek olayı koyduk;
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, nâs için bu Kur'an'da meselin her türlüsünden irâd ettik, gerek ki onlar iyi düşünsünler.
Ömer Öngüt : Gerçekten bu Kur'an'da öğüt alsınlar diye insanlar için her türlü temsili anlatmışızdır.
Şaban Piriş : Biz bu Kur’an’da, insanlar için, düşünsünler diye her türlü misali verdik.
Suat Yıldırım : Gerçekten Biz, insanlar düşünüp akıllarını başlarına alsınlar diye bu Kur’ân’da, her türlüsünden temsiller getirdik.
Süleyman Ateş : Andolsun biz, bu Kur'ân'da insanlara, öğüt almaları için her temsili anlattık.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz bu Kur'an'da, belki öğüt alıp düşünürler diye, insanlar için her bir örnekten verdik.
Ümit Şimşek : İyice düşünüp öğüt alsınlar diye, Biz bu Kur'ân'da insanlara her türlü misali vermişizdir.
Yaşar Nuri Öztürk : Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türden örnekler verdik ki düşünüp öğüt alabilsinler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}