» 39 / Zümer  42:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 39 / Zümer  Suresi: 42
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. اللَّهُ (ELLH) = Allahu : Allah
2. يَتَوَفَّى (YTVF) = yeteveffā : vefat ettirir
3. الْأَنْفُسَ (ELÊNFS) = l-enfuse : canları
4. حِينَ (ḪYN) = Hīne : sırasında
5. مَوْتِهَا (MVTHE) = mevtihā : ölümleri
6. وَالَّتِي (VELTY) = velletī : ve kimseleri
7. لَمْ (LM) = lem :
8. تَمُتْ (TMT) = temut : ölmeyen(leri)
9. فِي (FY) = fī :
10. مَنَامِهَا (MNEMHE) = menāmihā : uykularında
11. فَيُمْسِكُ (FYMSK) = feyumsiku : sonra yanında tutar
12. الَّتِي (ELTY) = lletī : kimseleri
13. قَضَىٰ (GŽ) = ḳaDā : hükmettiği
14. عَلَيْهَا (ALYHE) = ǎleyhā : üzerlerinde
15. الْمَوْتَ (ELMVT) = l-mevte : ölümüne
16. وَيُرْسِلُ (VYRSL) = ve yursilu : ve salıverir
17. الْأُخْرَىٰ (ELÊḢR) = l-uḣrā : ötekilerini
18. إِلَىٰ (ÎL) = ilā : kadar
19. أَجَلٍ (ÊCL) = ecelin : bir süreye
20. مُسَمًّى (MSM) = musemmen : belirli
21. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
22. فِي (FY) = fī : vardır
23. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : bunda
24. لَايَاتٍ (L ËYET) = lāyātin : ibretler
25. لِقَوْمٍ (LGVM) = liḳavmin : bir toplum için
26. يَتَفَكَّرُونَ (YTFKRVN) = yetefekkerūne : düşünen
Allah | vefat ettirir | canları | sırasında | ölümleri | ve kimseleri | | ölmeyen(leri) | | uykularında | sonra yanında tutar | kimseleri | hükmettiği | üzerlerinde | ölümüne | ve salıverir | ötekilerini | kadar | bir süreye | belirli | şüphesiz | vardır | bunda | ibretler | bir toplum için | düşünen |

[] [VFY] [NFS] [ḪYN] [MVT] [] [] [MVT] [] [NVM] [MSK] [] [GŽY] [] [MVT] [RSL] [EḢR] [] [ECL] [SMV] [] [] [] [EYY] [GVM] [FKR]
ELLH YTVF ELÊNFS ḪYN MVTHE VELTY LM TMT FY MNEMHE FYMSK ELTY ALYHE ELMVT VYRSL ELÊḢR ÎL ÊCL MSM ÎN FY Z̃LK L ËYET LGVM YTFKRVN

Allahu yeteveffā l-enfuse Hīne mevtihā velletī lem temut menāmihā feyumsiku lletī ḳaDā ǎleyhā l-mevte ve yursilu l-uḣrā ilā ecelin musemmen inne ƶālike lāyātin liḳavmin yetefekkerūne
الله يتوفى الأنفس حين موتها والتي لم تمت في منامها فيمسك التي قضى عليها الموت ويرسل الأخرى إلى أجل مسمى إن في ذلك لآيات لقوم يتفكرون

 » 39 / Zümer  Suresi: 42
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الله | ELLH Allahu Allah Allah
يتوفى و ف ي | VFY YTVF yeteveffā vefat ettirir takes
الأنفس ن ف س | NFS ELÊNFS l-enfuse canları the souls
حين ح ي ن | ḪYN ḪYN Hīne sırasında (at the) time
موتها م و ت | MVT MVTHE mevtihā ölümleri (of) their death,
والتي | VELTY velletī ve kimseleri and the one who
لم | LM lem (does) not
تمت م و ت | MVT TMT temut ölmeyen(leri) die
في | FY in
منامها ن و م | NVM MNEMHE menāmihā uykularında their sleep.
فيمسك م س ك | MSK FYMSK feyumsiku sonra yanında tutar Then He keeps
التي | ELTY lletī kimseleri the one whom,
قضى ق ض ي | GŽY ḳaDā hükmettiği He has decreed
عليها | ALYHE ǎleyhā üzerlerinde for them
الموت م و ت | MVT ELMVT l-mevte ölümüne the death,
ويرسل ر س ل | RSL VYRSL ve yursilu ve salıverir and sends
الأخرى ا خ ر | EḢR ELÊḢR l-uḣrā ötekilerini the others
إلى | ÎL ilā kadar for
أجل ا ج ل | ECL ÊCL ecelin bir süreye a term
مسمى س م و | SMV MSM musemmen belirli specified.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
في | FY vardır in
ذلك | Z̃LK ƶālike bunda that
لآيات ا ي ي | EYY L ËYET lāyātin ibretler surely (are) signs
لقوم ق و م | GVM LGVM liḳavmin bir toplum için for a people
يتفكرون ف ك ر | FKR YTFKRVN yetefekkerūne düşünen who ponder.

39:42 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

Allah | vefat ettirir | canları | sırasında | ölümleri | ve kimseleri | | ölmeyen(leri) | | uykularında | sonra yanında tutar | kimseleri | hükmettiği | üzerlerinde | ölümüne | ve salıverir | ötekilerini | kadar | bir süreye | belirli | şüphesiz | vardır | bunda | ibretler | bir toplum için | düşünen |

[] [VFY] [NFS] [ḪYN] [MVT] [] [] [MVT] [] [NVM] [MSK] [] [GŽY] [] [MVT] [RSL] [EḢR] [] [ECL] [SMV] [] [] [] [EYY] [GVM] [FKR]
ELLH YTVF ELÊNFS ḪYN MVTHE VELTY LM TMT FY MNEMHE FYMSK ELTY ALYHE ELMVT VYRSL ELÊḢR ÎL ÊCL MSM ÎN FY Z̃LK L ËYET LGVM YTFKRVN

Allahu yeteveffā l-enfuse Hīne mevtihā velletī lem temut menāmihā feyumsiku lletī ḳaDā ǎleyhā l-mevte ve yursilu l-uḣrā ilā ecelin musemmen inne ƶālike lāyātin liḳavmin yetefekkerūne
الله يتوفى الأنفس حين موتها والتي لم تمت في منامها فيمسك التي قضى عليها الموت ويرسل الأخرى إلى أجل مسمى إن في ذلك لآيات لقوم يتفكرون

[] [و ف ي] [ن ف س] [ح ي ن] [م و ت] [] [] [م و ت] [] [ن و م] [م س ك] [] [ق ض ي] [] [م و ت] [ر س ل] [ا خ ر] [] [ا ج ل] [س م و] [] [] [] [ا ي ي] [ق و م] [ف ك ر]

 » 39 / Zümer  Suresi: 42
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الله | ELLH Allahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
يتوفى و ف ي | VFY YTVF yeteveffā vefat ettirir takes
Ye,Te,Vav,Fe,,
10,400,6,80,,
V – 3rd person masculine singular (form V) imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
الأنفس ن ف س | NFS ELÊNFS l-enfuse canları the souls
Elif,Lam,,Nun,Fe,Sin,
1,30,,50,80,60,
N – accusative feminine plural noun
اسم منصوب
حين ح ي ن | ḪYN ḪYN Hīne sırasında (at the) time
Ha,Ye,Nun,
8,10,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
موتها م و ت | MVT MVTHE mevtihā ölümleri (of) their death,
Mim,Vav,Te,He,Elif,
40,6,400,5,1,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
والتي | VELTY velletī ve kimseleri and the one who
Vav,Elif,Lam,Te,Ye,
6,1,30,400,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – feminine singular relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
لم | LM lem (does) not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
تمت م و ت | MVT TMT temut ölmeyen(leri) die
Te,Mim,Te,
400,40,400,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
منامها ن و م | NVM MNEMHE menāmihā uykularında their sleep.
Mim,Nun,Elif,Mim,He,Elif,
40,50,1,40,5,1,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فيمسك م س ك | MSK FYMSK feyumsiku sonra yanında tutar Then He keeps
Fe,Ye,Mim,Sin,Kef,
80,10,40,60,20,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
الفاء استئنافية
فعل مضارع
التي | ELTY lletī kimseleri the one whom,
Elif,Lam,Te,Ye,
1,30,400,10,
REL – feminine singular relative pronoun
اسم موصول
قضى ق ض ي | GŽY ḳaDā hükmettiği He has decreed
Gaf,Dad,,
100,800,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
عليها | ALYHE ǎleyhā üzerlerinde for them
Ayn,Lam,Ye,He,Elif,
70,30,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
الموت م و ت | MVT ELMVT l-mevte ölümüne the death,
Elif,Lam,Mim,Vav,Te,
1,30,40,6,400,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
ويرسل ر س ل | RSL VYRSL ve yursilu ve salıverir and sends
Vav,Ye,Re,Sin,Lam,
6,10,200,60,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
الأخرى ا خ ر | EḢR ELÊḢR l-uḣrā ötekilerini the others
Elif,Lam,,Hı,Re,,
1,30,,600,200,,
N – nominative feminine singular noun
اسم مرفوع
إلى | ÎL ilā kadar for
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
أجل ا ج ل | ECL ÊCL ecelin bir süreye a term
,Cim,Lam,
,3,30,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
مسمى س م و | SMV MSM musemmen belirli specified.
Mim,Sin,Mim,,
40,60,40,,
N – genitive masculine indefinite (form II) passive participle
اسم مجرور
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
في | FY vardır in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ذلك | Z̃LK ƶālike bunda that
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
لآيات ا ي ي | EYY L ËYET lāyātin ibretler surely (are) signs
Lam,,Ye,Elif,Te,
30,,10,1,400,
EMPH – emphatic prefix lām
N – genitive feminine plural indefinite noun
اللام لام التوكيد
اسم مجرور
لقوم ق و م | GVM LGVM liḳavmin bir toplum için for a people
Lam,Gaf,Vav,Mim,
30,100,6,40,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
يتفكرون ف ك ر | FKR YTFKRVN yetefekkerūne düşünen who ponder.
Ye,Te,Fe,Kef,Re,Vav,Nun,
10,400,80,20,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form V) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |اللَّهُ: Allah | يَتَوَفَّى: vefat ettirir | الْأَنْفُسَ: canları | حِينَ: sırasında | مَوْتِهَا: ölümleri | وَالَّتِي: ve kimseleri | لَمْ: | تَمُتْ: ölmeyen(leri) | فِي: | مَنَامِهَا: uykularında | فَيُمْسِكُ: sonra yanında tutar | الَّتِي: kimseleri | قَضَىٰ: hükmettiği | عَلَيْهَا: üzerlerinde | الْمَوْتَ: ölümüne | وَيُرْسِلُ: ve salıverir | الْأُخْرَىٰ: ötekilerini | إِلَىٰ: kadar | أَجَلٍ: bir süreye | مُسَمًّى: belirli | إِنَّ: şüphesiz | فِي: vardır | ذَٰلِكَ: bunda | لَايَاتٍ: ibretler | لِقَوْمٍ: bir toplum için | يَتَفَكَّرُونَ: düşünen |
Kırık Meal (Harekesiz) : |الله ELLH Allah | يتوفى YTWF vefat ettirir | الأنفس ELÊNFS canları | حين ḪYN sırasında | موتها MWTHE ölümleri | والتي WELTY ve kimseleri | لم LM | تمت TMT ölmeyen(leri) | في FY | منامها MNEMHE uykularında | فيمسك FYMSK sonra yanında tutar | التي ELTY kimseleri | قضى GŽ hükmettiği | عليها ALYHE üzerlerinde | الموت ELMWT ölümüne | ويرسل WYRSL ve salıverir | الأخرى ELÊḢR ötekilerini | إلى ÎL kadar | أجل ÊCL bir süreye | مسمى MSM belirli | إن ÎN şüphesiz | في FY vardır | ذلك Z̃LK bunda | لآيات L ËYET ibretler | لقوم LGWM bir toplum için | يتفكرون YTFKRWN düşünen |
Kırık Meal (Okunuş) : |Allahu: Allah | yeteveffā: vefat ettirir | l-enfuse: canları | Hīne: sırasında | mevtihā: ölümleri | velletī: ve kimseleri | lem: | temut: ölmeyen(leri) | : | menāmihā: uykularında | feyumsiku: sonra yanında tutar | lletī: kimseleri | ḳaDā: hükmettiği | ǎleyhā: üzerlerinde | l-mevte: ölümüne | ve yursilu: ve salıverir | l-uḣrā: ötekilerini | ilā: kadar | ecelin: bir süreye | musemmen: belirli | inne: şüphesiz | : vardır | ƶālike: bunda | lāyātin: ibretler | liḳavmin: bir toplum için | yetefekkerūne: düşünen |
Kırık Meal (Transcript) : |ELLH: Allah | YTVF: vefat ettirir | ELÊNFS: canları | ḪYN: sırasında | MVTHE: ölümleri | VELTY: ve kimseleri | LM: | TMT: ölmeyen(leri) | FY: | MNEMHE: uykularında | FYMSK: sonra yanında tutar | ELTY: kimseleri | : hükmettiği | ALYHE: üzerlerinde | ELMVT: ölümüne | VYRSL: ve salıverir | ELÊḢR: ötekilerini | ÎL: kadar | ÊCL: bir süreye | MSM: belirli | ÎN: şüphesiz | FY: vardır | Z̃LK: bunda | L ËYET: ibretler | LGVM: bir toplum için | YTFKRVN: düşünen |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah, ölüm zamânında, ölenin rûhunu alır, ölmeyecek kişinin de uyuduğu zaman; ölümü mukadder olanın rûhunu, gerçekten de geri vermez, öbürünün rûhunuysa yollar muayyen ve mukadder bir zamana dek; şüphe yok ki bunda, düşünen topluluğa bir delil var.
Adem Uğur : Allah, ölenin ölüm zamanı gelince, ölmeyenin de uykusunda iken canlarını alır da ölümüne hükmettiği canı alır, ötekini muayyen bir vakte kadar bırakır. Şüphe yok ki, bunda iyi düşünecek bir kavim için ibretler vardır.
Ahmed Hulusi : Allâh, ölümü tatma zamanı geldiğinde insanları vefat ettirir (bedenin işlevsiz kalması). . . Ölmemiş olanları da uykularında (bilinç dünyasına geçirtir). . . Hakkında ölüm hükmettiğini (o boyutta) tutar; diğerlerini belli bir ömür için irsâl eder. . . Muhakkak ki bu olayda derin düşünen bir topluluk için elbette işaretler vardır.
Ahmet Tekin : Allah, insanların ölümleri anında ruhlarını alarak ölümlerini gerçekleştirir. Ölmeyenin de uykularında ruhlarını alarak ölü gibi uyutur. Uykuları sırasında ölümlerine hükmettiği ruhları kudret elinde tutar, diğerlerini de belirli vâdeye kadar serbest bırakır. Gelişmeye devam eden, tefekkür-düşünme ağına sahip, faydalı sonuçlar elde edebilen toplumlar için, bunda Allah’ın sınırsız kudretini, kurduğu düzeni, yüce hikmetini gösteren âyetler, deliller var.
Ahmet Varol : Allah, ölümleri anında canları alır. Ölmeyenin de uykusunda. Böylece hakkında ölüm hükmü verdiklerini tutar diğerini ise belli bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için ayetler vardır.
Ali Bulaç : Allah, ölecekleri zaman canlarını alır; ölmeyeni de uykusunda (bir tür ölüme sokar). Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı verilmiş olanı(n ruhunu) tutar, öbürüsünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Ali Fikri Yavuz : Allah, nefislerin ölümü zamanında, henüz ölmemişlerin de uyudukları sırada canlarını alır. Böylece üzerine ölüm hükmünü verdiği ruhları (kıyamete kadar) alıkor, diğerlerini (uykudakileri) mukadder bir müddete (ecellerinin sonuna) kadar salıverir. Şübhe yok ki bunda düşünür bir kavim için, (Allah’ın kudret ve ilmine delâlet eden) alâmetler var.
Bekir Sadak : Allah, oleceklerin olumleri aninda, olmeyeceklerin de uykulari esnasinda ruhlarini alir. Olmelerine hukmettigi kimselerinkini tutar, digerlerini bir sureye kadar saliverir. Dogrusu bunda dusunen kimseler icin dersler vardir.
Celal Yıldırım : Allah, ölüm anında canları alır. Ölmeyenin de uykuda canını alır. Üzerine ölüm hükmettiğini alıkor, diğerini ise belirlenmiş bir vakte kadar salıverir. Şüphesiz ki bunda düşünebilen bir millet için belgeler, öğütler ve ibretler vardır.
Diyanet İşleri : Allah, (ölen) insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar, diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Allah, öleceklerin ölümleri anında, ölmeyeceklerin de uykuları esnasında ruhlarını alır. Ölmelerine hükmettiği kimselerinkini tutar, diğerlerini bir süreye kadar salıverir. Doğrusu bunda düşünen kimseler için dersler vardır.
Diyanet Vakfi : Allah, ölenin ölüm zamanı gelince, ölmeyenin de uykusunda iken canlarını alır da ölümüne hükmettiği canı alır, ötekini muayyen bir vakte kadar bırakır. Şüphe yok ki, bunda iyi düşünecek bir kavim için ibretler vardır.
Edip Yüksel : ALLAH ölümü anında nefsi (bilinci) alır; ölmeyenleri de uyku anında... Hakkında ölüm kararı verdiklerini tutar ve diğerlerini de belli bir süreye kadar salıp gönderir. Düşünen bir topluluk için bunda dersler ve işaretler vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah, o canları öldükleri zaman, ölmeyenleri de uyuduklarında alır. Sonra haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkor, diğerlerini de takdir edilmiş bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah alır o canları öldükleri zaman; ölmeyenleri de uyuduklarında. Sonra haklarında ölüm kararı verdiklerini alıkoyar, diğerlerini belirlenmiş bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için deliller vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah alır o canları öldükleri zaman, ölmiyenleri de uyuduklarında, sonra üzerlerine ölüm hukmü verdiklerini alıkor da diğerlerini salıverir bir müsemmâ ecele kadar, şübhesiz ki bunda düşünecek bir kavm için âyetler var
Fizilal-il Kuran : Allah, öleceklerin ölümleri anında, ölmeyeceklerinde uykuları esnasında ruhlarını alır. Sonra ölümlerine hükmettiği kimselerinkini tutar; diğerlerini bir süreye kadar salıverir. Doğrusu bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır.
Gültekin Onan : Tanrı, ölecekleri zaman canlarını alır; ölmeyeni de uykusunda (bir tür ölüme sokar). Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı verilmiş olanı(n ruhunu) tutar, öbürünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir. Şüphesiz bunda, düşünen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Hakkı Yılmaz : "Allah, o nefisleri, ölmeleri sırasında, onlara geçmişte yaptıklarını ve yapması gerekirken yapmadıklarını bir bir hatırlatırır. Ölmeyenleri de uyuduklarında; artık haklarında ölüm gerçekleştirdiklerini alıkoyar, diğerlerini de adı konmuş bir süre sonuna kadar salıverir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için nice alâmetler/göstergeler vardır. "
Hasan Basri Çantay : Allah (ölenin) ölümü zamanında, ölmeyenin de uykusunda ruuhlarını alır. Bu suretle hakkında ölümü hükmetdiği (ruuhu) tutar, diğerini muayyen bir vaktâ (eceli gelinceye) kadar salıverir. Şübhe yok ki bunda iyi düşünecek bir kavm için kat'î ibretler vardır.
Hayrat Neşriyat : Allah, ölümleri ânında nefisleri(n ruhlarını) alır. Ölmeyenleri ise uykularında (bir nevi' ölüme mahkûm eder). Böylece, üzerlerine ölümle hüküm verdiği kimseleri(n ruhlarını)tutar; diğerlerini ise, belirli bir vakte (öleceği zamâna) kadar salıverir. Şübhesiz ki bunda, ibret alacak bir kavim için nice deliller vardır.
İbni Kesir : Allah; ölüm anında canları alır. Ölmeyenin ise uykusunda. Ölmelerine hükmettiği kimselerinkini tutar, diğerlerini belli bir süreye kadar salıverir. Doğrusu bunda; düşünen bir kavim için ayetler vardır.
İskender Evrenosoğlu : Allah, fizik vücutları ölüm anında öldürür. Ve onlar ki, uykularındadır, ölmemişlerdir, o zaman, üzerine ölüm hükmedilecek olanı (kişinin fizik vücudunu uyku halinde) tutar ve diğerini (nefsi) belirlenmiş ecele (zamana) kadar (rüyada dilediği yere) gönderir. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden kavim için elbette âyetler (ibretler) vardır.
Muhammed Esed : Bütün insanların, (bedenen) öldüklerinde canlarını alan ve henüz ölmemiş olanları da uyku halinde (ölü gibi yapan) Allah'tır; (yalnız O'dur bu güce sahip olan): O, böylece ölümlerine hükmettiklerini (hayattan) koparır, diğerlerini de (kendisinin koyduğu) bir mühlet için salıverir. (Bütün) bunlarda gerçekten düşünenler için mesajlar vardır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah, nefisleri öldükleri zaman ve ölmeyenleri de uykularında öldürüverir. Artık üzerine ölüm ile hükmettiğini tutuverir ve diğerini de tayin edilmiş vakte kadar salıverir. Şüphe yok ki, bunda elbette alâmetler vardır, düşünücüler olan bir kavim için.
Ömer Öngüt : Allah öleceklerin ölümleri anında, ölmeyeceklerin de uykuları esnasında ruhlarını alır. Ölmelerine hükmettiği kimselerin ruhunu yanında tutar, diğerlerini belli bir süreye kadar (bedenlerine) gönderir. Şüphesiz ki bunda iyi düşünen kimseler için âyetler (öğütler ve ibretler) vardır.
Şaban Piriş : Allah ölüm vakti gelenlerin ve gelmeyenlerin canlarını alır. Ölümüne hüküm verilenlerinkini tutar, diğerlerini belirlenmiş bir süreye kadar salıverir. İşte bunda, düşünen bir toplum için işaretler vardır.
Suat Yıldırım : Ama (gerçek koruyucu) Allah, insanların ruhlarını ölümleri sırasında, ölmeyenlerin ruhlarını ise uykuları sırasında alır. Hakkında ölüm hükmü verdiği rûhu tutar, vermediği rûhu ise belirli bir süreye kadar salıverir. Muhakkak ki bunda, düşünen kimseler için alacak ibretler vardır.
Süleyman Ateş : Allâh, ölmekte olan canları alır, ölmeyenleri de uykularında (bedenlerinden alıp kendilerinden geçirir); sonra ölümüne hükmettiğini yanında tutar, ötekilerini de belli bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.
Tefhim-ul Kuran : Allah, ölümleri vaktinde canları alır; ölmeyeni de uykusunda (bir tür ölüme sokar). Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı verilmiş olanı(n ruhunu) tutar, öbürüsünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir. Şüphesiz bunda, düşünebilmekte olan bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Ümit Şimşek : Ölüm sırasında Allah ruhları alır. Ölmemiş olanların ruhlarını ise uykularında alır; sonra, ölümüne hükmettiği kimsenin ruhunu tutar, diğerlerini de belirlenmiş bir ecele kadar geri gönderir. Tefekkür edecek bir topluluk için bunda âyetler vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah, canları, ölümleri sırasında alır, ölmeyenleri de uykuları sırasında. Sonra, haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkoyar; ötekileri, belirlenen bir süreye kadar salıverir. Bunda, iyice düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}