» 39 / Zümer  17:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 39 / Zümer  Suresi: 17
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَالَّذِينَ (VELZ̃YN) = velleƶīne : kimselere
2. اجْتَنَبُوا (ECTNBVE) = ctenebū : kaçınan(lara)
3. الطَّاغُوتَ (ELŦEĞVT) = T-Tāğūte : Tağut'a
4. أَنْ (ÊN) = en :
5. يَعْبُدُوهَا (YABD̃VHE) = yeǎ'budūhā : kulluk etmekten
6. وَأَنَابُوا (VÊNEBVE) = ve enābū : ve yönelenlere
7. إِلَى (ÎL) = ilā :
8. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
9. لَهُمُ (LHM) = lehumu : onlar için vardır
10. الْبُشْرَىٰ (ELBŞR) = l-buşrā : müjde
11. فَبَشِّرْ (FBŞR) = febeşşir : müjdele
12. عِبَادِ (ABED̃) = ǐbādi : kullarımı
kimselere | kaçınan(lara) | Tağut'a | | kulluk etmekten | ve yönelenlere | | Allah'a | onlar için vardır | müjde | müjdele | kullarımı |

[] [CNB] [ŦĞY] [] [ABD̃] [NVB] [] [] [] [BŞR] [BŞR] [ABD̃]
VELZ̃YN ECTNBVE ELŦEĞVT ÊN YABD̃VHE VÊNEBVE ÎL ELLH LHM ELBŞR FBŞR ABED̃

velleƶīne ctenebū T-Tāğūte en yeǎ'budūhā ve enābū ilā llahi lehumu l-buşrā febeşşir ǐbādi
والذين اجتنبوا الطاغوت أن يعبدوها وأنابوا إلى الله لهم البشرى فبشر عباد

 » 39 / Zümer  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | VELZ̃YN velleƶīne kimselere And those who
اجتنبوا ج ن ب | CNB ECTNBVE ctenebū kaçınan(lara) avoid
الطاغوت ط غ ي | ŦĞY ELŦEĞVT T-Tāğūte Tağut'a the false gods
أن | ÊN en lest
يعبدوها ع ب د | ABD̃ YABD̃VHE yeǎ'budūhā kulluk etmekten they worship them
وأنابوا ن و ب | NVB VÊNEBVE ve enābū ve yönelenlere and turn
إلى | ÎL ilā to
الله | ELLH llahi Allah'a Allah,
لهم | LHM lehumu onlar için vardır for them
البشرى ب ش ر | BŞR ELBŞR l-buşrā müjde (are) glad tidings.
فبشر ب ش ر | BŞR FBŞR febeşşir müjdele So give glad tidings
عباد ع ب د | ABD̃ ABED̃ ǐbādi kullarımı (to) My slaves

39:17 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kimselere | kaçınan(lara) | Tağut'a | | kulluk etmekten | ve yönelenlere | | Allah'a | onlar için vardır | müjde | müjdele | kullarımı |

[] [CNB] [ŦĞY] [] [ABD̃] [NVB] [] [] [] [BŞR] [BŞR] [ABD̃]
VELZ̃YN ECTNBVE ELŦEĞVT ÊN YABD̃VHE VÊNEBVE ÎL ELLH LHM ELBŞR FBŞR ABED̃

velleƶīne ctenebū T-Tāğūte en yeǎ'budūhā ve enābū ilā llahi lehumu l-buşrā febeşşir ǐbādi
والذين اجتنبوا الطاغوت أن يعبدوها وأنابوا إلى الله لهم البشرى فبشر عباد

[] [ج ن ب] [ط غ ي] [] [ع ب د] [ن و ب] [] [] [] [ب ش ر] [ب ش ر] [ع ب د]

 » 39 / Zümer  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | VELZ̃YN velleƶīne kimselere And those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – masculine plural relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
اجتنبوا ج ن ب | CNB ECTNBVE ctenebū kaçınan(lara) avoid
Elif,Cim,Te,Nun,Be,Vav,Elif,
1,3,400,50,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الطاغوت ط غ ي | ŦĞY ELŦEĞVT T-Tāğūte Tağut'a the false gods
Elif,Lam,Tı,Elif,Ğayn,Vav,Te,
1,30,9,1,1000,6,400,
N – accusative noun
اسم منصوب
أن | ÊN en lest
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يعبدوها ع ب د | ABD̃ YABD̃VHE yeǎ'budūhā kulluk etmekten they worship them
Ye,Ayn,Be,Dal,Vav,He,Elif,
10,70,2,4,6,5,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وأنابوا ن و ب | NVB VÊNEBVE ve enābū ve yönelenlere and turn
Vav,,Nun,Elif,Be,Vav,Elif,
6,,50,1,2,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
لهم | LHM lehumu onlar için vardır for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
البشرى ب ش ر | BŞR ELBŞR l-buşrā müjde (are) glad tidings.
Elif,Lam,Be,Şın,Re,,
1,30,2,300,200,,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
فبشر ب ش ر | BŞR FBŞR febeşşir müjdele So give glad tidings
Fe,Be,Şın,Re,
80,2,300,200,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular (form II) imperative verb
الفاء استئنافية
فعل أمر
عباد ع ب د | ABD̃ ABED̃ ǐbādi kullarımı (to) My slaves
Ayn,Be,Elif,Dal,
70,2,1,4,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَالَّذِينَ: kimselere | اجْتَنَبُوا: kaçınan(lara) | الطَّاغُوتَ: Tağut'a | أَنْ: | يَعْبُدُوهَا: kulluk etmekten | وَأَنَابُوا: ve yönelenlere | إِلَى: | اللَّهِ: Allah'a | لَهُمُ: onlar için vardır | الْبُشْرَىٰ: müjde | فَبَشِّرْ: müjdele | عِبَادِ: kullarımı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |والذين WELZ̃YN kimselere | اجتنبوا ECTNBWE kaçınan(lara) | الطاغوت ELŦEĞWT Tağut'a | أن ÊN | يعبدوها YABD̃WHE kulluk etmekten | وأنابوا WÊNEBWE ve yönelenlere | إلى ÎL | الله ELLH Allah'a | لهم LHM onlar için vardır | البشرى ELBŞR müjde | فبشر FBŞR müjdele | عباد ABED̃ kullarımı |
Kırık Meal (Okunuş) : |velleƶīne: kimselere | ctenebū: kaçınan(lara) | T-Tāğūte: Tağut'a | en: | yeǎ'budūhā: kulluk etmekten | ve enābū: ve yönelenlere | ilā: | llahi: Allah'a | lehumu: onlar için vardır | l-buşrā: müjde | febeşşir: müjdele | ǐbādi: kullarımı |
Kırık Meal (Transcript) : |VELZ̃YN: kimselere | ECTNBVE: kaçınan(lara) | ELŦEĞVT: Tağut'a | ÊN: | YABD̃VHE: kulluk etmekten | VÊNEBVE: ve yönelenlere | ÎL: | ELLH: Allah'a | LHM: onlar için vardır | ELBŞR: müjde | FBŞR: müjdele | ABED̃: kullarımı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şeytan'dan, ona kulluk etme hususunda sakınanlara ve Allah'a dönenlere gelince; onlara müjde olsun, müjdele kullarımı artık.
Abdullah Aydın : (17-18) Put ve şeytana tapmaktan kaçınıp da Allah yoluna yönelenlere güzel müjde vardır. Ey Muhammed! Dileyip de en iyi söze uyan kullarımı müjdele. İşte Allah'ın doğru yola eriştirdikleri bunlardır. İşte onlar aklı başında bulunanlardır.
Adem Uğur : Tâğut'a kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere müjde vardır. Kullarımı müjdele!
Ahmed Hulusi : Bedenini tanrılaştırarak (tagut) ona tapınmaktan kaçınıp, Allâh'a (hakikatlerine) yönelenler var ya, onlar için Büşra (müjde; vuslat) vardır. . . Kulları müjdele!
Ahmet Davudoğlu : Putlara ibadet etmekten sakınıp da Allah'a yönelenlere gelince, onlara müjde vardır. Hemen kullarımı müjdele !
Ahmet Tekin : Putlaştırılmış, zalim, azgın diktatörlere, idarelere, şeytanî güçlere, tağuta boyun eğip uşaklık etmekten sakınarak uzak duranlara, Allah’a yönelenlere, Allah’ın emirlerine itaate düşkün olanlara müjde var. Haydi, dünyada yardım, zafer ve devletle, âhirette cennetle müjdele kullarımı.
Ahmet Varol : Tağut'tan, ona ibadet etmekten sakınıp Allah'a yönelenlere gelince, onlar için müjde vardır. Şu halde kullarımı müjdele!
Ali Arslan : Tağut'a (şeytana, Allah'dan gayrı Allah'a karşı otoritelere ve putlara) kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a yönelen kimselere (ölümlerinde veya haşrolunduklarında peygamber veya meleklerin lisanıyla) müjde vardır. (Ey Resûlüm! o halde) Kullarımı müjdele!
Ali Bulaç : Tağut'a kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver.
Ali Fikri Yavuz : Putlara ve şeytana ibadet etmekten sakınıb da tam gönülle Allah’a yönelenlere gelince, onlara müjde vardır. O halde kullarımı müjdele;
Arif Pamuk : Tağuta tapmaktan kaçınıp da Allah'a yönelenlere gelince, işte onlara müjde vardır. Öyle ise kullarımı müjdele.
Ayntabî Mehmet Efendi : Tağut'a tapmaktan içtinab edip de Allahû Teâlâ'nın ibâdetine rücu edenlere cennet müjdesi vardır. Sözleri dinleyip de en güzeline tabi' olan kullarıma müjdele (Ya Muhammed!).
Bahaeddin Sağlam : Azgın idarecilere ve putlara tapmaktan kaçınan ve Allah'a yönelenlere müjde vardır. Artık kullarımı müjdele!
Bekir Sadak : (17-18) seytana ve putlara kulluk etmekten kacinip, Allah'a yonelenlere, onlara, mujde vardir. Dinleyip de, en guzel soze uyan kullarimi mujdele. Iste Allah'in dogru yola eristirdigi onlardir. Iste onlar akil sahipleridir.
Bir Heyet : Tağut'a (şeytana ve putlara) kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere müjde vardır.
Celal Yıldırım : Azgın şeytana ve putlara tapmaktan kaçınıp Allah'a yönelerek gönül verenler için müjde vardır. O halde (Ey Peygamber!) kullarıma müjde ver.
Diyanet İşleri : Tâğût’tan , ona kulluk etmekten kaçınan ve içtenlikle Allah’a yönelenler için müjde vardır. O hâlde, kullarımı müjdele!
Diyanet İşleri (eski) : (17-18) Şeytana ve putlara kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere, onlara, müjde vardır. Dinleyip de, en güzel söze uyan kullarımı müjdele. İşte Allah'ın doğru yola eriştirdiği onlardır. İşte onlar akıl sahipleridir.
Diyanet Vakfi : (17-18) Tâğut'a kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere müjde vardır. (Ey Muhammed!) Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele. İşte Allah'ın doğru yola ilettiği kimseler onlardır. Gerçek akıl sahipleri de onlardır.
Diyanet Vakfı (1993) : Tağuta kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere müjde vardır.
Edip Yüksel : Kim Tağut'a (Azgın'a) kulluk etmekten kaçınır ve ALLAH'a yönelirse onlar için müjde vardır. Kullarımı müjdele.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Tağuttan, ona kulluk etmekten kaçınıp da tam gönülle Allah'a yönelenlere gelince, müjde onlaradır. Haydi müjdele kullarımı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Tağuttan, ona kulluk etmekten kaçınıp da tam gönülle Allah'a yönelenlere gelince, müjde onlaradır. Haydi müjde ver kullarıma,
Elmalılı Hamdi Yazır : Tağuttan, ona kulluk etmekten kaçınıp da tam gönülle Allaha yönelenlere gelince onlarındır müjde; haydi tebşir et kullarıma.
Fizilal-il Kuran : Tağuta kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a yönelenlere müjde var. Müjdele kullarımı.
Gültekin Onan : Tağut'a kulluk etmekten kaçınan ve Tanrı'ya içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver.
Hakkı Yılmaz : (17,18) Ve tağuta kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a yönelen kimseler, kendileri için müjde olanlardır. Haydi, müjdele, sözü dinleyip de en güzeline uyan kullarımı! İşte onlar, Allah'ın kendilerine doğru yol kılavuzu verdiği kimselerdir. Ve işte onlar, kavrama yeteneği/temiz akıl sahibi olanların ta kendileridir.
Hasan Basri Çantay : Taağutdan, ona tapmakdan kaçınıb da Allaha yönelenler (e gelince): Onlar için de müjde vardır. O halde kullarımı müjdele.
Hasan Tahsin Feyizli : (Put, şeytan ve benzerleri olan) Tağut'tan, ona kulluk etmekten kaçınıp, (tamamen) Allah'a yönelenler(e gelince); onlar için müjde vardır. O halde müjdele kullarımı.
Hayrat Neşriyat : Tâğuttan (Allah’ın yerine tutulan şeylerden), onlara kulluk etmekten kaçınıp Allah’a yönelenlere gelince, onlar için büyük bir müjde vardır! Öyle ise kullarımı müjdele!
Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay : Şeytana ve putlara kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere; onlara müjde vardır.
Hüseyin Kaleli : (17-18) “Tâğuta tapmalarından çekinen ve Allâh’a yönelenler ise, onlara müjde vardır. Hemen sözü dinleyen ve en güzeline uyan kullarımı müjdele. Allâh’ın hidâyet ettikleri işte bunlardır. Akıllı olanlar da işte bunlardır.”
İbni Kesir : Tağut'a tapmaktan kaçınıp Allah'a yönelenlere; işte onlara müjde vardır. Öyleyse kullarımı müjdele.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah'a yöneldiler (Allah'a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!
İsmail Mutlu, Şaban Döğen : (17-18) Taguttan ve ona kulluk etmekten kaçınarak Allah'a yönelenlere gelince, müjde onlar içindir. Kullarımı müjdele. O kullarım ki söze kulak verirler ve onun en güzeline uyarlar. Onlar, Allah'ın hidayet nasip ettiği kimselerdir. Akl-ı selim sahibi olanlarda onlardır.
Muhammed Esed : şeytani güçlere kulluk yapma (eğilimin)den kaçınanlara ve Allah'a yönelenlere (öteki dünya için mutluluk) müjdeleri vardır. Öyleyse bu müjdeyi kullarıma ver;
Mustafa İslamoğlu : Allah’a isyanı sistemleştiren güç odaklarına kulluğa yanaşmayan ve Allah’a yönelen kimseler var ya: işte asıl müjdeyi onlar hak ediyor: şu halde bu kullarımı müjdele!
Nedim Yılmaz : Tağuttan, ona ibadet etmekten kaçınıp Allah’a yönelenler var ya müjde onlara. O halde müjdele kullarımı.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kimseler ki, şeytandan, ona ibadet etmekten kaçındılar ve Allah'a (ibadete) yöneldiler, onlar için müjde vardır. Artık kullarımı tebşir et.
Ömer Öngüt : Tağut'a tapmaktan kaçınıp Allah'a yönelenlere müjde vardır. O hâlde kullarımı müjdele!
Ömer Rıza Doğrul : Putlara tapmaktan çekinerek Allah'a dönüp O’na sığınanlar için müjde vardır. Kullarımı müjdele.
Şaban Piriş : Tağut’a kulluktan uzak duran ve Allah’a yönelenler, müjde onlara! Müjde ver onlara...
Suat Yıldırım : (17-18) Tağuta ibadet etmekten kaçınıp gönülden Allah’a yönelenlere müjdeler var! O halde sözü dinleyip sonra da en güzelini tatbik eden kullarımı müjdele! İşte onlardır Allah’ın hidâyetine mazhar olanlar ve işte onlardır akl-ı selim sahibi olanlar.
Süleyman Ateş : Tâğût'a kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a yönelenlere müjde var. Müjdele kullarımı:
Talat Koçyiğit : Şeytana kulluk etmekten sakınanlara ve Allah'a yönelenlere müjde var.
Tefhim-ul Kuran : Tağut'a kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver.
Ümit Şimşek : Tâğuta kulluk etmekten kaçınıp da Allah'a yönelenler için müjde vardır. Müjdele o kullarımı!
Yaşar Nuri Öztürk : Tağuttan, ona kulluk etmekten kaçınıp Allah'a yönelenlere müjde var. Muştula kullarıma!
Ziya Kazıcı, Necip Taylan : Şeytana ibadetten sakınıp Allah'a yönelenlere müjdeler vardır. O halde kullarımı müjdele.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}