» 29 / Ankebût  27:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

 » 29 / Ankebût  Suresi: 27
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَوَهَبْنَا (VVHBNE) = ve vehebnā : ve biz armağan ettik
2. لَهُ (LH) = lehu : ona
3. إِسْحَاقَ (ÎSḪEG) = isHāḳa : İshak'ı
4. وَيَعْقُوبَ (VYAGVB) = ve yeǎ'ḳūbe : ve Ya'kub'u
5. وَجَعَلْنَا (VCALNE) = ve ceǎlnā : ve verdik
6. فِي (FY) = fī : içindekilere
7. ذُرِّيَّتِهِ (Z̃RYTH) = ƶurriyyetihi : onun nesli
8. النُّبُوَّةَ (ELNBVT) = n-nubuvvete : peygamberlik
9. وَالْكِتَابَ (VELKTEB) = velkitābe : ve Kitap
10. وَاتَيْنَاهُ (V ËTYNEH) = ve āteynāhu : ve ona verdik
11. أَجْرَهُ (ÊCRH) = ecrahu : karşılığını
12. فِي (FY) = fī :
13. الدُّنْيَا (ELD̃NYE) = d-dunyā : dünyada
14. وَإِنَّهُ (VÎNH) = ve innehu : ve şüphesiz o
15. فِي (FY) = fī :
16. الْاخِرَةِ (EL ËḢRT) = l-āḣirati : ahirette
17. لَمِنَ (LMN) = lemine : elbette
18. الصَّالِحِينَ (ELṦELḪYN) = S-SāliHīne : iyilerdendir
ve biz armağan ettik | ona | İshak'ı | ve Ya'kub'u | ve verdik | içindekilere | onun nesli | peygamberlik | ve Kitap | ve ona verdik | karşılığını | | dünyada | ve şüphesiz o | | ahirette | elbette | iyilerdendir |

[VHB] [] [] [] [CAL] [] [Z̃RR] [NBE] [KTB] [ETY] [ECR] [] [D̃NV] [] [] [EḢR] [] [ṦLḪ]
VVHBNE LH ÎSḪEG VYAGVB VCALNE FY Z̃RYTH ELNBVT VELKTEB V ËTYNEH ÊCRH FY ELD̃NYE VÎNH FY EL ËḢRT LMN ELṦELḪYN

ve vehebnā lehu isHāḳa ve yeǎ'ḳūbe ve ceǎlnā ƶurriyyetihi n-nubuvvete velkitābe ve āteynāhu ecrahu d-dunyā ve innehu l-āḣirati lemine S-SāliHīne
ووهبنا له إسحاق ويعقوب وجعلنا في ذريته النبوة والكتاب وآتيناه أجره في الدنيا وإنه في الآخرة لمن الصالحين

 » 29 / Ankebût  Suresi: 27
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ووهبنا و ه ب | VHB VVHBNE ve vehebnā ve biz armağan ettik And We granted
له | LH lehu ona to him
إسحاق | ÎSḪEG isHāḳa İshak'ı Isaac
ويعقوب | VYAGVB ve yeǎ'ḳūbe ve Ya'kub'u and Yaqub
وجعلنا ج ع ل | CAL VCALNE ve ceǎlnā ve verdik and We placed
في | FY içindekilere in
ذريته ذ ر ر | Z̃RR Z̃RYTH ƶurriyyetihi onun nesli his offsprings
النبوة ن ب ا | NBE ELNBVT n-nubuvvete peygamberlik the Prophethood
والكتاب ك ت ب | KTB VELKTEB velkitābe ve Kitap and the Book.
وآتيناه ا ت ي | ETY V ËTYNEH ve āteynāhu ve ona verdik And We gave him
أجره ا ج ر | ECR ÊCRH ecrahu karşılığını his reward
في | FY in
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünyada the world.
وإنه | VÎNH ve innehu ve şüphesiz o And indeed, he
في | FY in
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati ahirette the Hereafter
لمن | LMN lemine elbette (is) surely, among
الصالحين ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪYN S-SāliHīne iyilerdendir the righteous.

29:27 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve biz armağan ettik | ona | İshak'ı | ve Ya'kub'u | ve verdik | içindekilere | onun nesli | peygamberlik | ve Kitap | ve ona verdik | karşılığını | | dünyada | ve şüphesiz o | | ahirette | elbette | iyilerdendir |

[VHB] [] [] [] [CAL] [] [Z̃RR] [NBE] [KTB] [ETY] [ECR] [] [D̃NV] [] [] [EḢR] [] [ṦLḪ]
VVHBNE LH ÎSḪEG VYAGVB VCALNE FY Z̃RYTH ELNBVT VELKTEB V ËTYNEH ÊCRH FY ELD̃NYE VÎNH FY EL ËḢRT LMN ELṦELḪYN

ve vehebnā lehu isHāḳa ve yeǎ'ḳūbe ve ceǎlnā ƶurriyyetihi n-nubuvvete velkitābe ve āteynāhu ecrahu d-dunyā ve innehu l-āḣirati lemine S-SāliHīne
ووهبنا له إسحاق ويعقوب وجعلنا في ذريته النبوة والكتاب وآتيناه أجره في الدنيا وإنه في الآخرة لمن الصالحين

[و ه ب] [] [] [] [ج ع ل] [] [ذ ر ر] [ن ب ا] [ك ت ب] [ا ت ي] [ا ج ر] [] [د ن و] [] [] [ا خ ر] [] [ص ل ح]

 » 29 / Ankebût  Suresi: 27
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ووهبنا و ه ب | VHB VVHBNE ve vehebnā ve biz armağan ettik And We granted
Vav,Vav,He,Be,Nun,Elif,
6,6,5,2,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
له | LH lehu ona to him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
إسحاق | ÎSḪEG isHāḳa İshak'ı Isaac
,Sin,Ha,Elif,Gaf,
,60,8,1,100,
"PN – genitive proper noun → Isaac"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
ويعقوب | VYAGVB ve yeǎ'ḳūbe ve Ya'kub'u and Yaqub
Vav,Ye,Ayn,Gaf,Vav,Be,
6,10,70,100,6,2,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – genitive proper noun → Yaqub"
الواو عاطفة
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
وجعلنا ج ع ل | CAL VCALNE ve ceǎlnā ve verdik and We placed
Vav,Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,
6,3,70,30,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY içindekilere in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ذريته ذ ر ر | Z̃RR Z̃RYTH ƶurriyyetihi onun nesli his offsprings
Zel,Re,Ye,Te,He,
700,200,10,400,5,
N – genitive feminine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
النبوة ن ب ا | NBE ELNBVT n-nubuvvete peygamberlik the Prophethood
Elif,Lam,Nun,Be,Vav,Te merbuta,
1,30,50,2,6,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
والكتاب ك ت ب | KTB VELKTEB velkitābe ve Kitap and the Book.
Vav,Elif,Lam,Kef,Te,Elif,Be,
6,1,30,20,400,1,2,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
وآتيناه ا ت ي | ETY V ËTYNEH ve āteynāhu ve ona verdik And We gave him
Vav,,Te,Ye,Nun,Elif,He,
6,,400,10,50,1,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أجره ا ج ر | ECR ÊCRH ecrahu karşılığını his reward
,Cim,Re,He,
,3,200,5,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünyada the world.
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
وإنه | VÎNH ve innehu ve şüphesiz o And indeed, he
Vav,,Nun,He,
6,,50,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati ahirette the Hereafter
Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
1,30,,600,200,400,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
لمن | LMN lemine elbette (is) surely, among
Lam,Mim,Nun,
30,40,50,
EMPH – emphatic prefix lām
P – preposition
اللام لام التوكيد
حرف جر
الصالحين ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪYN S-SāliHīne iyilerdendir the righteous.
Elif,Lam,Sad,Elif,Lam,Ha,Ye,Nun,
1,30,90,1,30,8,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَوَهَبْنَا: ve biz armağan ettik | لَهُ: ona | إِسْحَاقَ: İshak'ı | وَيَعْقُوبَ: ve Ya'kub'u | وَجَعَلْنَا: ve verdik | فِي: içindekilere | ذُرِّيَّتِهِ: onun nesli | النُّبُوَّةَ: peygamberlik | وَالْكِتَابَ: ve Kitap | وَاتَيْنَاهُ: ve ona verdik | أَجْرَهُ: karşılığını | فِي: | الدُّنْيَا: dünyada | وَإِنَّهُ: ve şüphesiz o | فِي: | الْاخِرَةِ: ahirette | لَمِنَ: elbette | الصَّالِحِينَ: iyilerdendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ووهبنا WWHBNE ve biz armağan ettik | له LH ona | إسحاق ÎSḪEG İshak'ı | ويعقوب WYAGWB ve Ya'kub'u | وجعلنا WCALNE ve verdik | في FY içindekilere | ذريته Z̃RYTH onun nesli | النبوة ELNBWT peygamberlik | والكتاب WELKTEB ve Kitap | وآتيناه W ËTYNEH ve ona verdik | أجره ÊCRH karşılığını | في FY | الدنيا ELD̃NYE dünyada | وإنه WÎNH ve şüphesiz o | في FY | الآخرة EL ËḢRT ahirette | لمن LMN elbette | الصالحين ELṦELḪYN iyilerdendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve vehebnā: ve biz armağan ettik | lehu: ona | isHāḳa: İshak'ı | ve yeǎ'ḳūbe: ve Ya'kub'u | ve ceǎlnā: ve verdik | : içindekilere | ƶurriyyetihi: onun nesli | n-nubuvvete: peygamberlik | velkitābe: ve Kitap | ve āteynāhu: ve ona verdik | ecrahu: karşılığını | : | d-dunyā: dünyada | ve innehu: ve şüphesiz o | : | l-āḣirati: ahirette | lemine: elbette | S-SāliHīne: iyilerdendir |
Kırık Meal (Transcript) : |VVHBNE: ve biz armağan ettik | LH: ona | ÎSḪEG: İshak'ı | VYAGVB: ve Ya'kub'u | VCALNE: ve verdik | FY: içindekilere | Z̃RYTH: onun nesli | ELNBVT: peygamberlik | VELKTEB: ve Kitap | V ËTYNEH: ve ona verdik | ÊCRH: karşılığını | FY: | ELD̃NYE: dünyada | VÎNH: ve şüphesiz o | FY: | EL ËḢRT: ahirette | LMN: elbette | ELṦELḪYN: iyilerdendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve ona İshak ve Yakup'u verdik ve soyuna, peygamberlik ve kitap ihsân ettik ve dünyâda, mükâfâtını verdik onun ve şüphe yok ki o, âhirette de elbette temiz kişilerdendir.
Adem Uğur : Ona İshak ve Ya'kub'u bağışladık. Peygamberliği ve kitapları, onun soyundan gelenlere verdik. Ona dünyada mükâfatını verdik. Şüphesiz o, ahirette de sâlihler (zümresin)dendir.
Ahmed Hulusi : Ona (İbrahim'e) İshak'ı ve Yakup'u hibe ettik. . . Onun zürriyyeti içinde nübüvvet ve BİLGİ oluşturduk. . . Mükâfatını Ona dünyada verdik. . . Muhakkak ki O, sonsuz gelecekte de sâlihlerdendir.
Ahmet Tekin : Biz İbrâhim’e, İshak’ı ve Yâkub’u ihsan ettik. Peygamberliği ve kitapları onun soyundan gelenlere vermeyi planladık. Ona dünyada mükâfatını verdik. O, âhirette, ebedî yurtta da dindar, ahlâklı, hayır-hasenat sahibi mü’minlerden, sâlihler zümresindendir.
Ahmet Varol : Biz ona İshak'ı ve Yakub'u bağışladık. Onun soyuna peygamberliği ve kitabı verdik. Ona dünya hayatında ecrini verdik. Ahirette de o salihlerdendir.
Ali Bulaç : Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik ve onun soyunda (seçtiklerimize) peygamberliği ve kitabı (vahy ihsanı) kıldık, ecrini de dünyada verdik. Şüphesiz o, ahirette salih olanlardandır.
Ali Fikri Yavuz : Biz, İbrahîm’e (evlâd ve torun olarak) İshâk’ı ve Yakûb’u ihsan ettik. Hem peygamberliği, hem de kitabı onun nesline ikram ettik. Kendisine de dünyada mükâfatını (peygamberliği ve güzel övgüyü) verdik. Muhakkak ki o, ahirette salihîndendir (cennet ehlindendir).
Bekir Sadak : Ibrahim'e Ishak'i ve Yakub'u bahsettik. Soyundan gelenlere Kitap ve peygamberlik verdik. Onu dunyada mukafatlandirdik; dogrusu o ahirette de iyilerdendir.
Celal Yıldırım : Biz O'na İshâk ve Yâkub'u (bir teselli ve takviye olarak) ihsan ettik ; O'nun soyundan (lâyık gördüklerimize) peygamberlik ve kitap verdik ; hem O'nun ecrini Dünya'da kendisine lütfettik, şüphesiz ki O, Âhiret'te de iyi-yararlı kişilerdendir.
Diyanet İşleri : Ona (İbrahim’e) İshak’ı ve Yakub’u bahşettik. Onun soyundan gelenlere peygamberlik ve kitab verdik. Ayrıca ona dünyada mükâfatını da verdik. Şüphesiz o, ahirette de salih kimselerdendir.
Diyanet İşleri (eski) : İbrahim'e İshak'ı ve Yakub'u bahşettik. Soyundan gelenlere Kitap ve peygamberlik verdik. Onu dünyada mükafatlandırdık; doğrusu o ahirette de iyilerdendir.
Diyanet Vakfi : Ona İshak ve Ya'kub'u bağışladık. Peygamberliği ve kitapları, onun soyundan gelenlere verdik. Ona dünyada mükâfatını verdik. Şüphesiz o, ahirette de sâlihler (zümresin)dendir.
Edip Yüksel : O'na (İbrahim'e) İshak ve Yakub'u bağışladık. Soyuna peygamberlik ve kitap verdik. Ödülünü bu dünyada verdik ve ahirette de erdemlilerle birlikte olacaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O'na İshak ve Yakub'u bağışladık. Peygamberliği ve kitapları, onun soyundan gelenlere verdik. Onu dünyada mükafatlandırdık. Şüphesiz o, ahirette de salihler (zümresin)dendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz ona İshak ile Yakub'u da ihsan ettik, peygamberliği ve kitabı onun zürriyetinde kıldık, kendisine dünyada mükafatını verdik. Şüphesiz o, ahirette de iyilerdendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve biz ona İshak ile Ya'kubu da ihsan ettik ve nübüvveti, kitabı zürriyyetinde kıldık ve kendisine hem dünyada ecrini verdik hem Âhırette o şübhesiz salihînden
Fizilal-il Kuran : İbrahim'e İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik. O'nun soyuna peygamberlik ve kitap sunduk. O'nu dünyada ödüllendirdiğimiz gibi hiç kuşkusuz ahirette de iyi kullarımız arasındadır.
Gültekin Onan : Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik ve onun soyunda (seçtiklerimize) peygamberliği ve kitabı (vahy ihsanı) kıldık, ecrini de dünyada verdik. Şüphesiz o, ahirette salih olanlardandır.
Hakkı Yılmaz : Ve Biz o'na İshâk'ı ve Ya‘kûb'u bağışladık. Ve soyu içinde peygamberlik ve Kitap verdik. Ve Biz o'na dünyada ücretini verdik. Şüphesiz o, âhirette de sâlihlerdendir.
Hasan Basri Çantay : Biz ona ishak ile Ya'kubu da ihsan etdik. Peygamberliği ve kitabları onun zürriyetine tahsis etdik. Dünyâda ona mükâfatını verdik. Hakıykat o, âhiretde de her halde saalih insanlardandır.
Hayrat Neşriyat : Ve (biz) ona İshâk’ı ve (torunu) Ya'kub’u ihsân ettik; hem peygamberliği ve kitâbı onun neslinde(n gelenlere vermeyi mukadder) kıldık; ona dünyada da mükâfâtını verdik. Hiç şübhesiz o, âhirette de sâlih kimselerdendir.
İbni Kesir : Ve ona İshak ve Ya'kub'u ihsan ettik. Soyundan gelenlere kitab ve peygamberlik verdik. Ona dünyada mükafatını verdik. Doğrusu ahirette de o, salihlerdendir.
İskender Evrenosoğlu : Ve Biz O'na İshak'ı, Yâkub'u vehbî olarak verdik. O'nun zürriyetine peygamberlik ve kitap verdik. Dünyada O'nun ücretini verdik. O, ahirette şüphesiz salihlerden olacaktır.
Muhammed Esed : (İbrahim'e gelince,) o'na İshak'ı ve (İshak'ın oğlu) Yakub'u bahşettik ve soyundan gelenler arasında peygamberliği ve vahyi devam ettirdik. Onu bu dünyada mükafatlandırdık; o, öteki dünyada (da) mutlaka dürüst ve erdemliler arasında yer alacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve O'na İshak'ı ve Yakub'u bağışladık ve nübüvveti ve kitabı O'nun zürriyetinde kıldık ve O'na dünyada mükâfaatını verdik ve şüphe yok ki, O ahırette de elbette sâlih olanlardandır.
Ömer Öngüt : İbrahim'e İshak'ı ve Yakub'u da bağışladık. Peygamberliği ve kitapları onun soyundan gelenlere verdik. Dünyada onu mükâfatlandırdık, şüphesiz ki o ahirette de sâlihlerdendir.
Şaban Piriş : İbrahim’e, İshak ve Yakub’u bağışladık; soyuna peygamberlik ve kitap verdik. O’na dünyada mükafaatını verdik, O, ahirette de iyilerdendir.
Suat Yıldırım : Biz İbrâhim’e (evlat ve torun olarak) İshak ile Yâkub’u ihsan ettik. Onun neslinden gelenlerde, peygamberliği ve vahyi devam ettirdik. Ona dünyada mükâfatını verdik. O âhirette de elbette salihlerden olacaktır.
Süleyman Ateş : Biz ona İshak'ı ve (torunu) Ya'kûb'u armağan ettik. Onun nesli içine peygamberlik ve Kitap koyduk. Ona dünyâda (yaptığı güzel işin) karşılığını verdik. Şüphesiz o, âhirette de iyilerdendir.
Tefhim-ul Kuran : Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik ve onun soyunda (seçtiklerimize) peygamberliği ve kitabı (vahy ihsanı) kıldık; ecrini de dünyada verdik. Şüphesiz o, ahirette salih olanlardandır.
Ümit Şimşek : Biz ona İshak ile Yakub'u verdik; nesline peygamberlik ve kitap nasip ettik; onu bu dünyada da ödüllendirdik. Âhirette ise o, hiç kuşkusuz, iyi ve hayırlı kullardandır.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz, İbrahim'e İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik. Onun soyu içine peygamberliği ve Kitap'ı yerleştirdik ve onun ödülünü dünyada verdik. Âhirette de o, elbetteki iyilik ve barış sevenler arasında olacaktır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}