» 29 / Ankebût  61:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

 » 29 / Ankebût  Suresi: 61
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَئِنْ (VLÙN) = velein : andolsun eğer
2. سَأَلْتَهُمْ (SÊLTHM) = seeltehum : onlara desen ki
3. مَنْ (MN) = men : kim
4. خَلَقَ (ḢLG) = ḣaleḳa : yarattı
5. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : gökleri
6. وَالْأَرْضَ (VELÊRŽ) = vel'erDe : ve yeri
7. وَسَخَّرَ (VSḢR) = ve seḣḣara : ve (kim) boyun eğdirdi?
8. الشَّمْسَ (ELŞMS) = ş-şemse : güneşi
9. وَالْقَمَرَ (VELGMR) = velḳamera : ve ayı
10. لَيَقُولُنَّ (LYGVLN) = leyeḳūlunne : elbette derler
11. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
12. فَأَنَّىٰ (FÊN) = feennā : nasıl?
13. يُؤْفَكُونَ (YÙFKVN) = yu'fekūne : döndürülüyorsunuz
andolsun eğer | onlara desen ki | kim | yarattı | gökleri | ve yeri | ve (kim) boyun eğdirdi? | güneşi | ve ayı | elbette derler | Allah | nasıl? | döndürülüyorsunuz |

[] [SEL] [] [ḢLG] [SMV] [ERŽ] [SḢR] [ŞMS] [GMR] [GVL] [] [ENY] [EFK]
VLÙN SÊLTHM MN ḢLG ELSMEVET VELÊRŽ VSḢR ELŞMS VELGMR LYGVLN ELLH FÊN YÙFKVN

velein seeltehum men ḣaleḳa s-semāvāti vel'erDe ve seḣḣara ş-şemse velḳamera leyeḳūlunne llahu feennā yu'fekūne
ولئن سألتهم من خلق السماوات والأرض وسخر الشمس والقمر ليقولن الله فأنى يؤفكون

 » 29 / Ankebût  Suresi: 61
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولئن | VLÙN velein andolsun eğer And if
سألتهم س ا ل | SEL SÊLTHM seeltehum onlara desen ki you ask them,
من | MN men kim """Who"
خلق خ ل ق | ḢLG ḢLG ḣaleḳa yarattı created
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti gökleri the heavens
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDe ve yeri and the earth,
وسخر س خ ر | SḢR VSḢR ve seḣḣara ve (kim) boyun eğdirdi? and subjected
الشمس ش م س | ŞMS ELŞMS ş-şemse güneşi the sun
والقمر ق م ر | GMR VELGMR velḳamera ve ayı "and the moon?"""
ليقولن ق و ل | GVL LYGVLN leyeḳūlunne elbette derler Surely they would say
الله | ELLH llahu Allah """Allah."""
فأنى ا ن ي | ENY FÊN feennā nasıl? Then how
يؤفكون ا ف ك | EFK YÙFKVN yu'fekūne döndürülüyorsunuz are they deluded?

29:61 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

andolsun eğer | onlara desen ki | kim | yarattı | gökleri | ve yeri | ve (kim) boyun eğdirdi? | güneşi | ve ayı | elbette derler | Allah | nasıl? | döndürülüyorsunuz |

[] [SEL] [] [ḢLG] [SMV] [ERŽ] [SḢR] [ŞMS] [GMR] [GVL] [] [ENY] [EFK]
VLÙN SÊLTHM MN ḢLG ELSMEVET VELÊRŽ VSḢR ELŞMS VELGMR LYGVLN ELLH FÊN YÙFKVN

velein seeltehum men ḣaleḳa s-semāvāti vel'erDe ve seḣḣara ş-şemse velḳamera leyeḳūlunne llahu feennā yu'fekūne
ولئن سألتهم من خلق السماوات والأرض وسخر الشمس والقمر ليقولن الله فأنى يؤفكون

[] [س ا ل] [] [خ ل ق] [س م و] [ا ر ض] [س خ ر] [ش م س] [ق م ر] [ق و ل] [] [ا ن ي] [ا ف ك]

 » 29 / Ankebût  Suresi: 61
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولئن | VLÙN velein andolsun eğer And if
Vav,Lam,,Nun,
6,30,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
COND – conditional particle
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف شرط
سألتهم س ا ل | SEL SÊLTHM seeltehum onlara desen ki you ask them,
Sin,,Lam,Te,He,Mim,
60,,30,400,5,40,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN men kim """Who"
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
خلق خ ل ق | ḢLG ḢLG ḣaleḳa yarattı created
Hı,Lam,Gaf,
600,30,100,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti gökleri the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDe ve yeri and the earth,
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم منصوب
وسخر س خ ر | SḢR VSḢR ve seḣḣara ve (kim) boyun eğdirdi? and subjected
Vav,Sin,Hı,Re,
6,60,600,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
الشمس ش م س | ŞMS ELŞMS ş-şemse güneşi the sun
Elif,Lam,Şın,Mim,Sin,
1,30,300,40,60,
"N – accusative feminine noun → Sun"
اسم منصوب
والقمر ق م ر | GMR VELGMR velḳamera ve ayı "and the moon?"""
Vav,Elif,Lam,Gaf,Mim,Re,
6,1,30,100,40,200,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun → Moon"
الواو عاطفة
اسم منصوب
ليقولن ق و ل | GVL LYGVLN leyeḳūlunne elbette derler Surely they would say
Lam,Ye,Gaf,Vav,Lam,Nun,
30,10,100,6,30,50,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد
الله | ELLH llahu Allah """Allah."""
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
فأنى ا ن ي | ENY FÊN feennā nasıl? Then how
Fe,,Nun,,
80,,50,,
REM – prefixed resumption particle
INTG – interrogative noun
الفاء استئنافية
اسم استفهام
يؤفكون ا ف ك | EFK YÙFKVN yu'fekūne döndürülüyorsunuz are they deluded?
Ye,,Fe,Kef,Vav,Nun,
10,,80,20,6,50,
V – 3rd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَئِنْ: andolsun eğer | سَأَلْتَهُمْ: onlara desen ki | مَنْ: kim | خَلَقَ: yarattı | السَّمَاوَاتِ: gökleri | وَالْأَرْضَ: ve yeri | وَسَخَّرَ: ve (kim) boyun eğdirdi? | الشَّمْسَ: güneşi | وَالْقَمَرَ: ve ayı | لَيَقُولُنَّ: elbette derler | اللَّهُ: Allah | فَأَنَّىٰ: nasıl? | يُؤْفَكُونَ: döndürülüyorsunuz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولئن WLÙN andolsun eğer | سألتهم SÊLTHM onlara desen ki | من MN kim | خلق ḢLG yarattı | السماوات ELSMEWET gökleri | والأرض WELÊRŽ ve yeri | وسخر WSḢR ve (kim) boyun eğdirdi? | الشمس ELŞMS güneşi | والقمر WELGMR ve ayı | ليقولن LYGWLN elbette derler | الله ELLH Allah | فأنى FÊN nasıl? | يؤفكون YÙFKWN döndürülüyorsunuz |
Kırık Meal (Okunuş) : |velein: andolsun eğer | seeltehum: onlara desen ki | men: kim | ḣaleḳa: yarattı | s-semāvāti: gökleri | vel'erDe: ve yeri | ve seḣḣara: ve (kim) boyun eğdirdi? | ş-şemse: güneşi | velḳamera: ve ayı | leyeḳūlunne: elbette derler | llahu: Allah | feennā: nasıl? | yu'fekūne: döndürülüyorsunuz |
Kırık Meal (Transcript) : |VLÙN: andolsun eğer | SÊLTHM: onlara desen ki | MN: kim | ḢLG: yarattı | ELSMEVET: gökleri | VELÊRŽ: ve yeri | VSḢR: ve (kim) boyun eğdirdi? | ELŞMS: güneşi | VELGMR: ve ayı | LYGVLN: elbette derler | ELLH: Allah | FÊN: nasıl? | YÙFKVN: döndürülüyorsunuz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki onlara, kim yarattı gökleri ve yeryüzünü ve kim râm etti güneşi ve ayı diye sorsan Allah derler mutlaka, o halde ne diye ona kulluktan dönüp uydurma şeylere kapılıyorlar?
Adem Uğur : Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?
Ahmed Hulusi : Yemin olsun ki eğer onlara: "Semâları ve arzı kim yarattı, Güneş'i ve Ay'ı kim işlevlendirdi?" diye sorsan, elbette: "Allâh" diyecekler. . . Nasıl (bu gerçeği göz ardı edip şirke) dönüyorlar peki?
Ahmet Tekin : Andolsun ki, onlara: 'Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı emrine, kurduğu düzene boyun eğdiren kimdir?' diye sorsan, kesinlikle: 'Allah’tır' diyecekler. O halde nasıl haktan, Allah’ın birliğini tasdikten ayrılıp, bâtıla döndürülüyorsunuz?'
Ahmet Varol : Andolsun ki, onlara: 'Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim buyruk altına aldı?' diye sorsan muhakkak: 'Allah' diyeceklerdir. Nasıl da (haktan) uzaklaştırılıyorlar!
Ali Bulaç : Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim emre amade kıldı?" diye soracak olursan, şüphesiz: "Allah" diyecekler. Şu halde nasıl oluyor da çevriliyorlar?
Ali Fikri Yavuz : Muhakkak ki, Mekke kâfirlerine: “- Gökleri ve yeri kim yarattı? Güneşi ve ayı kim zelil (emre bağlı) kıldı?” diye sorarsan, elbette “- Allah” derler. O halde (Allah’ın birliğini ikrar ettikten sonra) nasıl (tevhid’den) çevriliyorlar?
Bekir Sadak : And olsun ki onlara: «Gokleri ve yeri yaratan, gunesi, ayi buyrugu altinda tutan kimdir?» diye sorarsan, suphesiz «Allah'tir» derler.Oyleyse nicin donduruluyorlar?
Celal Yıldırım : Onlara, «gökleri ve yeri kim yaratmıştır; Güneş'i ve Ay'ı belli ölçü ve düzende tutup buyruk altına kim almıştır?» diye sorsan, «Allah...» diyecekler. O halde (Hak'tan) nasıl çevriliyorlar?!
Diyanet İşleri : Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı hizmetinize kim verdi?” diye soracak olsan mutlaka, “Allah” diyeceklerdir. O hâlde nasıl (haktan) döndürülüyorlar?
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki onlara: 'Gökleri ve yeri yaratan, güneşi, ayı buyruğu altında tutan kimdir?' diye sorarsan, şüphesiz 'Allah'tır' derler.Öyleyse niçin döndürülüyorlar?
Diyanet Vakfi : Andolsun ki onlara: «Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?» diye sorsan, mutlaka, «Allah» derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?
Edip Yüksel : Onlara, 'Gökleri ve yeri kim yarattı? Güneşi ve ay'ı kim emrinize verdi?' diye sorsan, 'ALLAH,'diye karşılık verecekler. Öyleyse neden sapıyorlar?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki onlara, «Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?» diye sorsan «Allah» derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, onlara: «Gökleri ve yeri yaratıp, güneş ve ayı emri altında tutan kimdir?» diye sorsan elbette şüphesiz «Allah» derler. O halde nasıl haktan çevriliyorlar?
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için sorsan onlara: kim o Gökleri ve Yeri yaratıb Şems-ü Kameri teshir etmiş? Elbette şübhesiz Allah derler, o halde nasıl çevriliyorlar?
Fizilal-il Kuran : Eğer müşriklere «Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı insanların yararına sunan kimdir?» diye sorarsan kesinlikle «Allah'tır» derler. Öyleyse nasıl gerçekten saptırtıyorlar?
Gültekin Onan : Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim emre amade kıldı?" diye soracak olursan, şüphesiz: "Tanrı" diyecekler. Şu halde nasıl oluyor da çevriliyorlar?
Hakkı Yılmaz : Yine andolsun ki onlara sorsan: “Gökleri ve yeri kim oluşturtı, güneşi ve ay'ı kim kontrol altına aldı/ kulların yararlanacağı yapı ve özellikte kim yarattı?” Kesinlikle, “Allah” diyeceklerdir. O hâlde nasıl çevriliyorlar?
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki onlara: «O gökleri, o yeri kim yaratdı? O güneşi, o ayı kim müsehhar kıldı?» diye sorarsan mutlakaa: «Allah» derler. O halde nasıl çevrilib döndürülüyorlar?
Hayrat Neşriyat : Celâlim hakkı için, eğer onlara (o müşriklere): 'Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren kimdir?' diye sorsan, mutlaka: 'Allah!' derler. Öyle ise (haktan)nasıl çevriliyorlar?
İbni Kesir : Andolsun ki; onlara: Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı müsahhar kılan kimdir? diye sorsan, elbette; Allah'tır, diyecekler. O halde neye, çevrilip döndürülüyorlar?
İskender Evrenosoğlu : Ve muhakkak ki eğer sen onlara, "Gökleri ve yerleri kim yarattı, Güneş ve Ay'ı kim (size) musahhar (emre amade) kıldı?" diye sorarsan mutlaka, "Allah" derler. O halde nasıl (haktan batıla) döndürülüyorlar?
Muhammed Esed : (Çoğu insana) olduğu gibi, şayet onlara da "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı (kendi koyduğu yasalara) tabi kılan kimdir?" diye soracak olursan, hiç tereddütsüz "Allah'tır!" derler. O halde zihinleri nasıl da tersyüz oluyor!
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, eğer onlara sorsan ki, «Gökleri ve yeri kim yarattı ve güneşi ve kameri kim musahhar kıldı?» Elbette diyeceklerdir ki, «Allah.» O halde nasıl çevriliyorlar?
Ömer Öngüt : Andolsun ki onlara: “Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ay'ı musahhar kılan kimdir?” diye sorsan, şüphesiz ki: “Allah'tır!” diyecekler. O halde nasıl çevrilip döndürülüyorlar?
Şaban Piriş : Eğer onlara: -Gökleri ve yeri kim yarattı? Güneşi ve Ayı kim emrine boyun eğdirdi? diye sorsan, elbette: -Allah! derler. De ki: -O halde nasıl aldatılıyorsunuz?
Suat Yıldırım : Eğer onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı? Güneş’i ve Ay’ı kim hizmetinize âmade kıldı?" diye sorarsanız elbette "Allah!" diyeceklerdir. Öyleyse nasıl oluyor da bu gerçekten uzaklaştırılıyorlar?
Süleyman Ateş : Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim (sizin yararınıza) boyun eğdirdi?" desen; "Allâh", derler. O halde nasıl Allâh'ın (birliğinden) döndürülüyorsunuz?
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, onlara: «Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim emre amede kıldı?» diye soracak olursan, şüphesiz: «Allah» diyecekler. Şu halde nasıl oluyor da çevriliyorlar?
Ümit Şimşek : Onlara 'Kimdir gökleri ve yeri yaratan, Güneşi ve Ayı emrine boyun eğdiren?' diye soracak olsan, 'Allah'tır' diyecekler. Öyleyse nasıl oluyor da tersleri dönüveriyor?
Yaşar Nuri Öztürk : Onlara "Gökleri ve yeri kim yarattı, Güneş'i ve Ay'ı kim boyun eğdirdi?" diye sorarsan, mutlaka şöyle diyecekler: "Allah!" Peki nasıl döndürülüyorlar?


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}