» 8 / Enfâl  26:

Kuran Sırası: 8
İniş Sırası: 88
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 8 / Enfâl  Suresi: 26
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَاذْكُرُوا (VEZ̃KRVE) = veƶkurū : düşünün ki
2. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : bir zaman
3. أَنْتُمْ (ÊNTM) = entum : siz
4. قَلِيلٌ (GLYL) = ḳalīlun : az idiniz
5. مُسْتَضْعَفُونَ (MSTŽAFVN) = musteD'ǎfūne : hırpalanıyordunuz
6. فِي (FY) = fī :
7. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzünde
8. تَخَافُونَ (TḢEFVN) = teḣāfūne : korkuyordunuz
9. أَنْ (ÊN) = en :
10. يَتَخَطَّفَكُمُ (YTḢŦFKM) = yeteḣaTTafekumu : sizi kapıp götürmesinden
11. النَّاسُ (ELNES) = n-nāsu : insanların
12. فَاوَاكُمْ (F ËVEKM) = fe āvākum : (Allah) sizi barındırdı
13. وَأَيَّدَكُمْ (VÊYD̃KM) = ve eyyedekum : ve sizi destekledi
14. بِنَصْرِهِ (BNṦRH) = bineSrihi : yardımıyle
15. وَرَزَقَكُمْ (VRZGKM) = ve razeḳakum : ve sizi besledi
16. مِنَ (MN) = mine :
17. الطَّيِّبَاتِ (ELŦYBET) = T-Tayyibāti : güzel şeylerle
18. لَعَلَّكُمْ (LALKM) = leǎllekum : belki
19. تَشْكُرُونَ (TŞKRVN) = teşkurūne : şükredersiniz
düşünün ki | bir zaman | siz | az idiniz | hırpalanıyordunuz | | yeryüzünde | korkuyordunuz | | sizi kapıp götürmesinden | insanların | (Allah) sizi barındırdı | ve sizi destekledi | yardımıyle | ve sizi besledi | | güzel şeylerle | belki | şükredersiniz |

[Z̃KR] [] [] [GLL] [ŽAF] [] [ERŽ] [ḢVF] [] [ḢŦF] [NVS] [EVY] [EYD̃] [NṦR] [RZG] [] [ŦYB] [] [ŞKR]
VEZ̃KRVE ÎZ̃ ÊNTM GLYL MSTŽAFVN FY ELÊRŽ TḢEFVN ÊN YTḢŦFKM ELNES F ËVEKM VÊYD̃KM BNṦRH VRZGKM MN ELŦYBET LALKM TŞKRVN

veƶkurū entum ḳalīlun musteD'ǎfūne l-erDi teḣāfūne en yeteḣaTTafekumu n-nāsu fe āvākum ve eyyedekum bineSrihi ve razeḳakum mine T-Tayyibāti leǎllekum teşkurūne
واذكروا إذ أنتم قليل مستضعفون في الأرض تخافون أن يتخطفكم الناس فآواكم وأيدكم بنصره ورزقكم من الطيبات لعلكم تشكرون

 » 8 / Enfâl  Suresi: 26
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
واذكروا ذ ك ر | Z̃KR VEZ̃KRVE veƶkurū düşünün ki And remember
إذ | ÎZ̃ bir zaman when
أنتم | ÊNTM entum siz you
قليل ق ل ل | GLL GLYL ḳalīlun az idiniz (were) few
مستضعفون ض ع ف | ŽAF MSTŽAFVN musteD'ǎfūne hırpalanıyordunuz (and) deemed weak
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
تخافون خ و ف | ḢVF TḢEFVN teḣāfūne korkuyordunuz fearing
أن | ÊN en that
يتخطفكم خ ط ف | ḢŦF YTḢŦFKM yeteḣaTTafekumu sizi kapıp götürmesinden might do away with you
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsu insanların the men,
فآواكم ا و ي | EVY F ËVEKM fe āvākum (Allah) sizi barındırdı then He sheltered you,
وأيدكم ا ي د | EYD̃ VÊYD̃KM ve eyyedekum ve sizi destekledi and strengthened you
بنصره ن ص ر | NṦR BNṦRH bineSrihi yardımıyle with His help,
ورزقكم ر ز ق | RZG VRZGKM ve razeḳakum ve sizi besledi and provided you
من | MN mine of
الطيبات ط ي ب | ŦYB ELŦYBET T-Tayyibāti güzel şeylerle the good things
لعلكم | LALKM leǎllekum belki so that you may
تشكرون ش ك ر | ŞKR TŞKRVN teşkurūne şükredersiniz (be) thankful.

8:26 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

düşünün ki | bir zaman | siz | az idiniz | hırpalanıyordunuz | | yeryüzünde | korkuyordunuz | | sizi kapıp götürmesinden | insanların | (Allah) sizi barındırdı | ve sizi destekledi | yardımıyle | ve sizi besledi | | güzel şeylerle | belki | şükredersiniz |

[Z̃KR] [] [] [GLL] [ŽAF] [] [ERŽ] [ḢVF] [] [ḢŦF] [NVS] [EVY] [EYD̃] [NṦR] [RZG] [] [ŦYB] [] [ŞKR]
VEZ̃KRVE ÎZ̃ ÊNTM GLYL MSTŽAFVN FY ELÊRŽ TḢEFVN ÊN YTḢŦFKM ELNES F ËVEKM VÊYD̃KM BNṦRH VRZGKM MN ELŦYBET LALKM TŞKRVN

veƶkurū entum ḳalīlun musteD'ǎfūne l-erDi teḣāfūne en yeteḣaTTafekumu n-nāsu fe āvākum ve eyyedekum bineSrihi ve razeḳakum mine T-Tayyibāti leǎllekum teşkurūne
واذكروا إذ أنتم قليل مستضعفون في الأرض تخافون أن يتخطفكم الناس فآواكم وأيدكم بنصره ورزقكم من الطيبات لعلكم تشكرون

[ذ ك ر] [] [] [ق ل ل] [ض ع ف] [] [ا ر ض] [خ و ف] [] [خ ط ف] [ن و س] [ا و ي] [ا ي د] [ن ص ر] [ر ز ق] [] [ط ي ب] [] [ش ك ر]

 » 8 / Enfâl  Suresi: 26
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
واذكروا ذ ك ر | Z̃KR VEZ̃KRVE veƶkurū düşünün ki And remember
Vav,Elif,Zel,Kef,Re,Vav,Elif,
6,1,700,20,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إذ | ÎZ̃ bir zaman when
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
أنتم | ÊNTM entum siz you
,Nun,Te,Mim,
,50,400,40,
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
قليل ق ل ل | GLL GLYL ḳalīlun az idiniz (were) few
Gaf,Lam,Ye,Lam,
100,30,10,30,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
مستضعفون ض ع ف | ŽAF MSTŽAFVN musteD'ǎfūne hırpalanıyordunuz (and) deemed weak
Mim,Sin,Te,Dad,Ayn,Fe,Vav,Nun,
40,60,400,800,70,80,6,50,
ADJ – nominative masculine plural (form X) passive participle
صفة مرفوعة
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
تخافون خ و ف | ḢVF TḢEFVN teḣāfūne korkuyordunuz fearing
Te,Hı,Elif,Fe,Vav,Nun,
400,600,1,80,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يتخطفكم خ ط ف | ḢŦF YTḢŦFKM yeteḣaTTafekumu sizi kapıp götürmesinden might do away with you
Ye,Te,Hı,Tı,Fe,Kef,Mim,
10,400,600,9,80,20,40,
V – 3rd person masculine singular (form V) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع منصوب والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsu insanların the men,
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
فآواكم ا و ي | EVY F ËVEKM fe āvākum (Allah) sizi barındırdı then He sheltered you,
Fe,,Vav,Elif,Kef,Mim,
80,,6,1,20,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وأيدكم ا ي د | EYD̃ VÊYD̃KM ve eyyedekum ve sizi destekledi and strengthened you
Vav,,Ye,Dal,Kef,Mim,
6,,10,4,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بنصره ن ص ر | NṦR BNṦRH bineSrihi yardımıyle with His help,
Be,Nun,Sad,Re,He,
2,50,90,200,5,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ورزقكم ر ز ق | RZG VRZGKM ve razeḳakum ve sizi besledi and provided you
Vav,Re,Ze,Gaf,Kef,Mim,
6,200,7,100,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN mine of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الطيبات ط ي ب | ŦYB ELŦYBET T-Tayyibāti güzel şeylerle the good things
Elif,Lam,Tı,Ye,Be,Elif,Te,
1,30,9,10,2,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
لعلكم | LALKM leǎllekum belki so that you may
Lam,Ayn,Lam,Kef,Mim,
30,70,30,20,40,
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
تشكرون ش ك ر | ŞKR TŞKRVN teşkurūne şükredersiniz (be) thankful.
Te,Şın,Kef,Re,Vav,Nun,
400,300,20,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَاذْكُرُوا: düşünün ki | إِذْ: bir zaman | أَنْتُمْ: siz | قَلِيلٌ: az idiniz | مُسْتَضْعَفُونَ: hırpalanıyordunuz | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | تَخَافُونَ: korkuyordunuz | أَنْ: | يَتَخَطَّفَكُمُ: sizi kapıp götürmesinden | النَّاسُ: insanların | فَاوَاكُمْ: (Allah) sizi barındırdı | وَأَيَّدَكُمْ: ve sizi destekledi | بِنَصْرِهِ: yardımıyle | وَرَزَقَكُمْ: ve sizi besledi | مِنَ: | الطَّيِّبَاتِ: güzel şeylerle | لَعَلَّكُمْ: belki | تَشْكُرُونَ: şükredersiniz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |واذكروا WEZ̃KRWE düşünün ki | إذ ÎZ̃ bir zaman | أنتم ÊNTM siz | قليل GLYL az idiniz | مستضعفون MSTŽAFWN hırpalanıyordunuz | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | تخافون TḢEFWN korkuyordunuz | أن ÊN | يتخطفكم YTḢŦFKM sizi kapıp götürmesinden | الناس ELNES insanların | فآواكم F ËWEKM (Allah) sizi barındırdı | وأيدكم WÊYD̃KM ve sizi destekledi | بنصره BNṦRH yardımıyle | ورزقكم WRZGKM ve sizi besledi | من MN | الطيبات ELŦYBET güzel şeylerle | لعلكم LALKM belki | تشكرون TŞKRWN şükredersiniz |
Kırık Meal (Okunuş) : |veƶkurū: düşünün ki | : bir zaman | entum: siz | ḳalīlun: az idiniz | musteD'ǎfūne: hırpalanıyordunuz | : | l-erDi: yeryüzünde | teḣāfūne: korkuyordunuz | en: | yeteḣaTTafekumu: sizi kapıp götürmesinden | n-nāsu: insanların | fe āvākum: (Allah) sizi barındırdı | ve eyyedekum: ve sizi destekledi | bineSrihi: yardımıyle | ve razeḳakum: ve sizi besledi | mine: | T-Tayyibāti: güzel şeylerle | leǎllekum: belki | teşkurūne: şükredersiniz |
Kırık Meal (Transcript) : |VEZ̃KRVE: düşünün ki | ÎZ̃: bir zaman | ÊNTM: siz | GLYL: az idiniz | MSTŽAFVN: hırpalanıyordunuz | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | TḢEFVN: korkuyordunuz | ÊN: | YTḢŦFKM: sizi kapıp götürmesinden | ELNES: insanların | F ËVEKM: (Allah) sizi barındırdı | VÊYD̃KM: ve sizi destekledi | BNṦRH: yardımıyle | VRZGKM: ve sizi besledi | MN: | ELŦYBET: güzel şeylerle | LALKM: belki | TŞKRVN: şükredersiniz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hatırlayın o zamanı ki azlıktınız, yeryüzünde hor, âciz tanınanlardandınız, insanların size saldırıp yok etmesinden korkuyordunuz. Derken sizi, şükredesiniz diye yer yurt sahibi etti, yardımıyla kuvvetlendirdi ve tertemiz şeylerle rızıklandırdı.
Adem Uğur : Hatırlayın ki, bir zaman siz yeryüzünde âciz tanınan az (bir toplum) idiniz; insanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz da şükredesiniz diye Allah size yer yurt verdi; yardımıyla sizi destekledi ve size temizinden rızıklar verdi.
Ahmed Hulusi : Hatırlayın o günleri ki, azınlık ve güçsüz olmanız nedeniyle insanların zarar vermesinden korkuyordunuz. . . Sizi barındırdı, yardımı ile sizi destekledi ve şükredesiniz (değerlendirerek müteşekkir olasınız) diye sizi temiz nimetlerle rızıklandırdı.
Ahmet Tekin : Düşünün ve hatırlayın. Hani bir vakitler yeryüzünde temel hak ve hürriyetleri kısıtlanmış, baskıcı, zâlim idareler altında ezilen, hor görülen bir azınlıktınız, güçsüzdünüz. İnsanların sizi kaldırıp götürmesinden korkuyordunuz. Öyle iken, o sizi bağrına bastı, size yaşama imkanı sağladı. Sizi yardımıyla destekleyip güçlendirdi. Size temizinden, helâlinden, sağlıklısından rızıklar ganimetler verdi. Umulur ki şükrünüze vesile olur.
Ahmet Varol : Düşünün ki bir zamanlar siz azdınız. Yeryüzünde zayıf düşürülmüş durumdaydınız, insanların sizi yakalayıp götürmelerinden korkuyordunuz. Belki şükredersiniz diye Allah sizi barındırdı [5] yardımıyla sizi destekledi ve temiz şeylerle sizi rızıklandırdı.
Ali Bulaç : Hatırlayın; hani sizler sayıca azdınız ve yeryüzünde zayıf bırakılmıştınız, insanların sizi kapıp yakalamasından korkuyordunuz. İşte O, sizi (yerleşik kılıp) barındırandı, sizi yardımıyla destekledi ve size temiz şeylerden rızıklar verdi. Ki şükredesiniz.
Ali Fikri Yavuz : O zamanı da hatırlayın ki, siz (ey Muhacirler), bir vakit Mekke’de zayıf ve hakir görülen bir azınlıktınız. Kâfirlerin sizi çarpıp yakalamasından korkuyordunuz. Öyle iken, Allah sizi Medîne’de barındırdı, ev-bark sahibi yaptı ve yardımıyla kuvvetlendirdi. Size en pâk ve temiz şeylerden (ganimetlerden) rızık verdi, gerek ki şükredesiniz.
Bekir Sadak : Yeryuzunde az sayida oldugunuz ve zayif sayildiginiz icin insanlarin sizi esir olarak alip goturmesinden korktugunuz zamanlari, hatirlayin. Allah, sukredesiniz diye sizi barindirmis, yardimiyla desteklemis, temiz seylerle riziklandirmistir.
Celal Yıldırım : Hatırlayın ki, bir zamanlar siz yeryüzünde hem az, hem zayıf ve âcizdiniz; insanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz; bu durumda iken Allah size yer-yurt verip barındırdı, sizi yardımıyla destekleyip kuvvetlendirdi ve sizi temiz ve helâl şeylerle rızıklandırdı ki şükredesiniz.
Diyanet İşleri : O vakti hatırlayın ki siz yeryüzünde güçsüz ve zayıf idiniz. İnsanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz. Derken Allah sizi barındırdı, yardımıyla destekledi ve sizi temiz şeylerden rızıklandırdı ki şükredesiniz.
Diyanet İşleri (eski) : Yeryüzünde az sayıda olduğunuz ve zayıf sayıldığınız için insanların sizi esir olarak alıp götürmesinden korktuğunuz zamanları, hatırlayın. Allah, şükredesiniz diye sizi barındırmış, yardımıyla desteklemiş, temiz şeylerle rızıklandırmıştır.
Diyanet Vakfi : Hatırlayın ki, bir zaman siz yeryüzünde âciz tanınan az (bir toplum) idiniz; insanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz da şükredesiniz diye Allah size yer yurt verdi; yardımıyla sizi destekledi ve size temizinden rızıklar verdi.
Edip Yüksel : Sayıca az olduğunuz, yeryüzünde ezilip horlandığınız ve insanların sizi kapıp kaçıracaklarından korktuğunuz zamanları hatırlayın. O size barınak sağladı, sizi yardımıyla destekledi ve güzel şeylerden size rızıklar verdi ki şükredesiniz
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Düşünün ve hatırlayın o zamanları ki, hani bir vakitler siz yeryüzünde güçsüzdünüz, hor görülen bir azınlıktınız. İnsanların sizi hırpalamasından korkuyordunuz, öyle iken O, sizi barındırdı ve sizi yardımıyla destekleyip güçlendirdi ve şükretmeniz için temizlerinden rızık verdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve düşünün ki, siz bir vakit yeryüzünde hırpalanıp duran bir azlıktınız, insanların sizi çarpıvereceğinden korkardınız. Öyle iken O sizi barındırdı, O sizi yardımıyla destekledi, O size temiz rızıklar verdi ki şükredesiniz!
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve düşünün ki siz bir vakıt yer yüzünde hırpalanıp duran bir azlıktınız, nâsın sizi çarpıvereceğinden korkardınız, öyle iken o sizi barındırdı, o sizi nusratiyle te'yid buyurdu o size temizlerinden rızıklar verdi ki, şükredesiniz
Fizilal-il Kuran : Hatırlayınız ki, bir zamanlar siz yeryüzünde ezilen, sayıca az bir gruptunuz, insanlar sizi kapıp götürecekler diye korkuyordunuz. Fakat şükredesiniz diye Allah size sığınak sağladı, helâl besinler sundu, sizi yardımı ile destekledi.
Gültekin Onan : Hatırlayın, hani sizler sayıca azdınız ve yeryüzünde zayıf bırakılmıştınız, insanların sizi kapıp yakalamasından korkuyordunuz. İşte O, sizi (yerleşik kılıp) barındırandı, sizi yardımıyla destekledi ve size temiz şeylerden rızklar verdi ki şükredesiniz.
Hakkı Yılmaz : "Ve hatırlayın; hani sizler sayıca azdınız, yeryüzünde zayıf bırakılmıştınız, insanların sizi kapıp yakalamasından korkuyordunuz da Allah, kendinize verilen nimetlerin karşılığını ödersiniz diye barındırmıştı, sizi yardımıyla güçlendirmişti ve size temiz-hoş şeylerden rızıklar vermişti. "
Hasan Basri Çantay : O zamanı da hatırlayın ki siz yer yüzünde azlıkdınız, âciz tanıtanlardınız. Halkın sizi tutup kapmasından korkuyordunuz. (İşte bu halde iken Allah) sizi, ev bark saahibi yapdı, yardımıyle kuvvetlendirdi, size en temiz ve güzel şeylerden rızık verdi. Tâki şükredesiniz.
Hayrat Neşriyat : Hatırlayın ki, (bir zamanlar) siz az idiniz, yeryüzünde (Mekke’de) güçsüz bırakılmış (horlanmış) kimselerdiniz, insanların (her an) sizi yakalayıvermesinden korkuyordunuz; fakat (Allah) sizi (Medîne’de) barındırdı, sizi yardımıyla kuvvetlendirdi ve size temiz şeylerden rızık verdi ki şükredesiniz.
İbni Kesir : Hatırlayın ki; bir zamanlar yeryüzünde azlıktınız, zayıf sayılırdınız. İnsanların sizi tutup kapmasından korkuyordunuz. Size ev bark verdi, yardımıyla destekledi ve temiz şeylerden rızıklandırdı. Umulur ki şükredersiniz.
İskender Evrenosoğlu : Ve siz; yeryüzünde az (sayıda) olduğunuzu, aciz, güçsüz olduğunuzu hatırlayın. İnsanların sizi yakalamasından korkuyordunuz. O zaman sizi barındırdı (yer sahibi yaptı) ve sizi yardımı ile destekledi ve sizi tayyib rızıkla (helâl, temiz rızıklardan) rızıklandırdı. Umulur ki böylece siz şükredersiniz.
Muhammed Esed : Ve yeryüzünde azınlıkta ve çaresiz olduğunuz; insanların sizi kapıp götürmesinden korktuğunuz günleri hatırlayın ki, derken O sizi himaye etti, yardımıyla güç verip destekledi ve geçiminiz için temiz ve hoş rızıklardan bahşetti size, ki sonunda şükredesiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve yâd ediniz ki, bir zaman siz yeryüzünde azlık idiniz, zayıf sayılan kimseler idiniz. Nâsın sizi çarpıp kapmasından korkardınız. Sonra (Allah Teâlâ) sizi yerleştirdi ve sizi nusretiyle teyid etti ve sizi temiz şeylerden merzûk buyurdu, tâ ki şükredesiniz.
Ömer Öngüt : Hatırlayın ki, bir zamanlar sayınız az idi, yeryüzünde âciz tanınıyordunuz. İnsanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz. Allah sizi barındırdı, yardımı ile destekledi ve temiz şeylerden rızıklandırdı. Tâ ki şükredesiniz.
Şaban Piriş : Hatırlayın, bir zamanlar yeryüzünde az idiniz, güçsüzdünüz, insanların sizi esir alıp götürmesinden korkuyordunuz. Allah sizleri barındırdı, yardımıyla güçlendirdi, şükredesiniz diye sizi temiz ürünlerle rızıklandırdı.
Suat Yıldırım : Düşünün ki bir zaman siz dünyada az ve zayıf idiniz. Öyle ki insanların sizi tutup kapacağından endişe ediyordunuz. Bu halde iken Allah size yer yurt nasib etti, sizi yardımıyla destekledi, sizi temiz ve helâl şeylerle rızıklandırdı, ta ki şükredesiniz.
Süleyman Ateş : Düşünün ki bir zaman siz az idiniz, yeryüzünde hırpalanıyordunuz. İnsanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz. Allâh, sizi barındırdı, sizi yardımıyle destekledi, sizi güzel şeylerle besledi ki, şükredesiniz.
Tefhim-ul Kuran : Hatırlayın; hani sizler sayıca azdınız ve yeryüzünde zayıf bırakılmışlardınız, insanların sizi kapıp yakalayıvermelerinden korkuyordunuz. İşte O, sizi (yerleşik kılıp) barındırandı, sizi yardımıyla destekledi ve size temiz şeylerden rızıklar verdi. Umulur ki şükredersiniz.
Ümit Şimşek : Sonra şunu da hatırlayın: Hani siz yeryüzünde ezilip horlanan bir azınlık idiniz ve insanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz da Allah sizi barındırdı, yardımıyla güçlendirdi ve şükredersiniz diye sizi hoş ve temiz nimetlerle rızıklandırdı.
Yaşar Nuri Öztürk : Düşünün ki, siz bir zamanlar yeryüzünde ezilip horlanan bir azınlıktınız. İnsanların sizi çarpıvereceğinden korkuyordunuz. Bu haldeyken Allah sizi barındırdı, yardımıyla sizi destekledi ve şükredersiniz ümidiyle sizi tertemiz nimetlerle rızıklandırdı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}