» 8 / Enfâl  53:

Kuran Sırası: 8
İniş Sırası: 88
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 8 / Enfâl  Suresi: 53
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : bu böyledir
2. بِأَنَّ (BÊN) = bienne : çünkü
3. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
4. لَمْ (LM) = lem : asla
5. يَكُ (YK) = yeku :
6. مُغَيِّرًا (MĞYRE) = muğayyiran : değiştirmez
7. نِعْمَةً (NAMT) = niǎ'meten : ni'meti
8. أَنْعَمَهَا (ÊNAMHE) = en'ǎmehā : onları nimetlendirdiği
9. عَلَىٰ (AL) = ǎlā :
10. قَوْمٍ (GVM) = ḳavmin : bir millet
11. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : sürece
12. يُغَيِّرُوا (YĞYRVE) = yuğayyirū : değiştirmediği
13. مَا (ME) = mā : bulunanı
14. بِأَنْفُسِهِمْ (BÊNFSHM) = bienfusihim : kendilerinde
15. وَأَنَّ (VÊN) = ve enne : ve şüphesiz
16. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
17. سَمِيعٌ (SMYA) = semīǔn : işitendir
18. عَلِيمٌ (ALYM) = ǎlīmun : bilendir
bu böyledir | çünkü | Allah | asla | | değiştirmez | ni'meti | onları nimetlendirdiği | | bir millet | sürece | değiştirmediği | bulunanı | kendilerinde | ve şüphesiz | Allah | işitendir | bilendir |

[] [] [] [] [KVN] [ĞYR] [NAM] [NAM] [] [GVM] [] [ĞYR] [] [NFS] [] [] [SMA] [ALM]
Z̃LK BÊN ELLH LM YK MĞYRE NAMT ÊNAMHE AL GVM ḪT YĞYRVE ME BÊNFSHM VÊN ELLH SMYA ALYM

ƶālike bienne llahe lem yeku muğayyiran niǎ'meten en'ǎmehā ǎlā ḳavmin Hattā yuğayyirū bienfusihim ve enne llahe semīǔn ǎlīmun
ذلك بأن الله لم يك مغيرا نعمة أنعمها على قوم حتى يغيروا ما بأنفسهم وأن الله سميع عليم

 » 8 / Enfâl  Suresi: 53
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذلك | Z̃LK ƶālike bu böyledir That
بأن | BÊN bienne çünkü (is) because
الله | ELLH llahe Allah Allah
لم | LM lem asla not
يك ك و ن | KVN YK yeku is
مغيرا غ ي ر | ĞYR MĞYRE muğayyiran değiştirmez One Who changes
نعمة ن ع م | NAM NAMT niǎ'meten ni'meti a favor
أنعمها ن ع م | NAM ÊNAMHE en'ǎmehā onları nimetlendirdiği which He had bestowed
على | AL ǎlā on
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmin bir millet a people
حتى | ḪT Hattā sürece until
يغيروا غ ي ر | ĞYR YĞYRVE yuğayyirū değiştirmediği they change
ما | ME bulunanı what
بأنفسهم ن ف س | NFS BÊNFSHM bienfusihim kendilerinde (is) in themselves.
وأن | VÊN ve enne ve şüphesiz And indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
سميع س م ع | SMA SMYA semīǔn işitendir (is) All-Hearing,
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendir All-Knowing.

8:53 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

bu böyledir | çünkü | Allah | asla | | değiştirmez | ni'meti | onları nimetlendirdiği | | bir millet | sürece | değiştirmediği | bulunanı | kendilerinde | ve şüphesiz | Allah | işitendir | bilendir |

[] [] [] [] [KVN] [ĞYR] [NAM] [NAM] [] [GVM] [] [ĞYR] [] [NFS] [] [] [SMA] [ALM]
Z̃LK BÊN ELLH LM YK MĞYRE NAMT ÊNAMHE AL GVM ḪT YĞYRVE ME BÊNFSHM VÊN ELLH SMYA ALYM

ƶālike bienne llahe lem yeku muğayyiran niǎ'meten en'ǎmehā ǎlā ḳavmin Hattā yuğayyirū bienfusihim ve enne llahe semīǔn ǎlīmun
ذلك بأن الله لم يك مغيرا نعمة أنعمها على قوم حتى يغيروا ما بأنفسهم وأن الله سميع عليم

[] [] [] [] [ك و ن] [غ ي ر] [ن ع م] [ن ع م] [] [ق و م] [] [غ ي ر] [] [ن ف س] [] [] [س م ع] [ع ل م]

 » 8 / Enfâl  Suresi: 53
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذلك | Z̃LK ƶālike bu böyledir That
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
بأن | BÊN bienne çünkü (is) because
Be,,Nun,
2,,50,
P – prefixed preposition bi
ACC – accusative particle
حرف جر
حرف نصب من اخوات «ان»
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
لم | LM lem asla not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
يك ك و ن | KVN YK yeku is
Ye,Kef,
10,20,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
مغيرا غ ي ر | ĞYR MĞYRE muğayyiran değiştirmez One Who changes
Mim,Ğayn,Ye,Re,Elif,
40,1000,10,200,1,
N – accusative masculine indefinite (form II) active participle
اسم منصوب
نعمة ن ع م | NAM NAMT niǎ'meten ni'meti a favor
Nun,Ayn,Mim,Te merbuta,
50,70,40,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
أنعمها ن ع م | NAM ÊNAMHE en'ǎmehā onları nimetlendirdiği which He had bestowed
,Nun,Ayn,Mim,He,Elif,
,50,70,40,5,1,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل ماض و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
على | AL ǎlā on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmin bir millet a people
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
حتى | ḪT Hattā sürece until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
يغيروا غ ي ر | ĞYR YĞYRVE yuğayyirū değiştirmediği they change
Ye,Ğayn,Ye,Re,Vav,Elif,
10,1000,10,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form II) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ما | ME bulunanı what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
بأنفسهم ن ف س | NFS BÊNFSHM bienfusihim kendilerinde (is) in themselves.
Be,,Nun,Fe,Sin,He,Mim,
2,,50,80,60,5,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأن | VÊN ve enne ve şüphesiz And indeed,
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب من اخوات «ان»
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
سميع س م ع | SMA SMYA semīǔn işitendir (is) All-Hearing,
Sin,Mim,Ye,Ayn,
60,40,10,70,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendir All-Knowing.
Ayn,Lam,Ye,Mim,
70,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ذَٰلِكَ: bu böyledir | بِأَنَّ: çünkü | اللَّهَ: Allah | لَمْ: asla | يَكُ: | مُغَيِّرًا: değiştirmez | نِعْمَةً: ni'meti | أَنْعَمَهَا: onları nimetlendirdiği | عَلَىٰ: | قَوْمٍ: bir millet | حَتَّىٰ: sürece | يُغَيِّرُوا: değiştirmediği | مَا: bulunanı | بِأَنْفُسِهِمْ: kendilerinde | وَأَنَّ: ve şüphesiz | اللَّهَ: Allah | سَمِيعٌ: işitendir | عَلِيمٌ: bilendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ذلك Z̃LK bu böyledir | بأن BÊN çünkü | الله ELLH Allah | لم LM asla | يك YK | مغيرا MĞYRE değiştirmez | نعمة NAMT ni'meti | أنعمها ÊNAMHE onları nimetlendirdiği | على AL | قوم GWM bir millet | حتى ḪT sürece | يغيروا YĞYRWE değiştirmediği | ما ME bulunanı | بأنفسهم BÊNFSHM kendilerinde | وأن WÊN ve şüphesiz | الله ELLH Allah | سميع SMYA işitendir | عليم ALYM bilendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ƶālike: bu böyledir | bienne: çünkü | llahe: Allah | lem: asla | yeku: | muğayyiran: değiştirmez | niǎ'meten: ni'meti | en'ǎmehā: onları nimetlendirdiği | ǎlā: | ḳavmin: bir millet | Hattā: sürece | yuğayyirū: değiştirmediği | : bulunanı | bienfusihim: kendilerinde | ve enne: ve şüphesiz | llahe: Allah | semīǔn: işitendir | ǎlīmun: bilendir |
Kırık Meal (Transcript) : |Z̃LK: bu böyledir | BÊN: çünkü | ELLH: Allah | LM: asla | YK: | MĞYRE: değiştirmez | NAMT: ni'meti | ÊNAMHE: onları nimetlendirdiği | AL: | GVM: bir millet | ḪT: sürece | YĞYRVE: değiştirmediği | ME: bulunanı | BÊNFSHM: kendilerinde | VÊN: ve şüphesiz | ELLH: Allah | SMYA: işitendir | ALYM: bilendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bu da, şundan ileri gelir: Şüphe yok ki Allah, bir topluluğa ihsân ettiği nîmeti, onlar kendi huylarını değiştirmedikçe değiştirmez ve şüphe yok ki Allah, her şeyi duyar, bilir.
Adem Uğur : Bu da, bir millet kendilerinde bulunanı (güzel ahlâk ve meziyetleri) değiştirinceye kadar Allah'ın onlara verdiği nimeti değiştirmeyeceğinden dolayıdır. Gerçekten Allah işitendir, bilendir.
Ahmed Hulusi : İşte bu böyledir. . . Bir topluluk nefslerindekini değiştirmedikçe, Allâh onlara (hakikatlerinden) olan nimetini değiştirmez! Allâh Semi'dir, Aliym'dir.
Ahmet Tekin : Bu ceza, Allah’ın bir millete ihsan ettiği nimetleri, refahı, sosyal, siyasî ve ekonomik dengeyi, onların, sahip oldukları ilahî-insanî değerleri, benliklerini, kendilerindeki yüksek hasletleri değiştirmedikçe değiştirmemesi, geri almaması kuralının işlemesi sebebiyledir. Allah her şeyi işitir, ilmi her şeyi kucaklar.
Ahmet Varol : Bu şundan dolayıdır ki, bir topluluk kendi (iyi) durumunu değiştirmedikçe Allah onlara verdiği nimetini değiştirmez ve Allah işitendir, bilendir.
Ali Bulaç : Nedeni şu: Bir kavim (toplum), kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah, ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir. Allah şüphesiz işitendir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz : Kâfirlere bu azabın yapılış sebebi şu: Bir kavim, kendilerinden olan iyi hali (kötülüğe) çevirmedikçe, Allah da onlara ihsan ettiği bir nimeti (azaba) çevirici değildir. Gerçekten Allah (her söyleneni) işitendir, (bütün yapılanları) kemâliyle bilendir.
Bekir Sadak : Bu, bir topluluk iyi gidisini degistirmedikce Allah'in da verdigi nimeti degistirmeyeceginden ve Allah'in isiten, bilen olmasindandir.
Celal Yıldırım : Bu böyledir. Çünkü Allah bir millete verdiği nîmeti, onlar kendilerindeki (huy, yaşayış ve davranışları)nı değiştirmedikçe, değiştirici değildir ve şüphesiz Allah işitendir, bilendir.
Diyanet İşleri : Bunun sebebi şudur: Bir toplum kendilerinde bulunan (iyi davranışlar)ı değiştirmedikçe, Allah onlara verdiği bir nimeti değiştirmez ve şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri (eski) : Bu, bir topluluk iyi gidişini değiştirmedikçe Allah'ın da verdiği nimeti değiştirmeyeceğinden ve Allah'ın işiten, bilen olmasındandır.
Diyanet Vakfi : Bu da, bir millet kendilerinde bulunanı (güzel ahlâk ve meziyetleri) değiştirinceye kadar Allah'ın onlara verdiği nimeti değiştirmeyeceğinden dolayıdır. Gerçekten Allah işitendir, bilendir.
Edip Yüksel : Zira, bir topluluk kendilerini değiştirmedikçe, ALLAH onlara verdiği nimetleri değiştirecek değildir. ALLAH İşitendir, Bilendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bu, Allah'ın bir kavme verdiği nimeti, onlar kendilerini değiştirmedikçe değiştirmemesinden dolayıdır. Gerçekten de Allah hakkiyle işiten, herşeyi bilendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunun nedeni şudur: Allah, bir kez bir kavme verdiği bir nimeti, onlar kendilerindeki bu nimete erme sebebini değiştirmedikçe değiştirecek değildir ve Allah, işiten ve bilendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bu, şundan: bir kerre Allah bir kavme in'am ettiği bir ni'meti onlar nefislerindeki sebebi değiştirinciye kadar değiştirmiş değildir, bir de Allah işitir, bilir
Fizilal-il Kuran : Bu böyledir. Çünkü bir toplum, sahip olduğu iyi bir niteliği değiştirmedikçe, Allah da o topluma vermiş olduğu nimeti değiştirmez. Hiç şüphesiz Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir.
Gültekin Onan : Nedeni şu: Bir kavim, kendinde olanı değiştirinceye kadar Tanrı ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir. Kuşkusuz Tanrı işitendir, bilendir.
Hakkı Yılmaz : Bu, şüphesiz bir toplum, kendinde olanı değiştirinceye kadar, Allah'ın, o topluma nimet olarak bağışladığını değiştirici olmayışı ve şüphesiz Allah'ın en iyi işiten, en iyi bilen olması nedeniyledir.
Hasan Basri Çantay : Bunun hikmeti şudur: Bir kavm nefislerinde olan (iyi haali) değiştirinceye kadar Allah onlara ihsan ettiği ni'meti değişdirici değildir ve şübhesiz ki O, (her şey'i) hakkıyle işidicidir, kemâliyle bilicidir.
Hayrat Neşriyat : Bu (azâb) şundandır: Kendilerinde bulunanı (iyi hâllerini) değiştirmedikçe, muhakkak ki Allah, bir kavme ni'met olarak ihsân buyurduğunu değiştirici olmaz ve şübhesiz Allah, Semî' (herşeyi işiten)dir, Alîm (hâllerini hakkıyla bilen)dir.
İbni Kesir : Bunun sebebi; bir topluluk kendi nefislerindekini değiştirmedikçe, Allah' ın onlara verdiği nimetini değiştirmeyeceğidir. Ve muhakkak ki Allah; Semi'dir, Alim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Bu, Allah'ın bir kavme ni'met olarak verdiğini (onunla ni'metlendirdiği şeyi), onlar kendilerinde olan şeyi değiştirinceye kadar (değiştirmedikçe) değiştirici olmadığından dolayıdır. Ve muhakkak ki Allah; en iyi işitendir, en iyi bilendir.
Muhammed Esed : Bu böyledir, çünkü Allah, bir topluma bahşettiği nimeti ve esenliği, o toplum kendi gidişini değiştirmedikçe asla değiştirmez; ve (bilin ki) Allah her şeyi işiten, her şeyi bilendir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Bu da, şüphe yok ki Allah Teâlâ bir kavme ihsan etmiş olduğu bir nîmeti değiştirici değildir, onlar kendi nefislerinde olanı değiştirinceye değin. Ve şüphe yok ki Allah Teâlâ bihakkın işiticidir, tamamıyla bilicidir.
Ömer Öngüt : Bunun sebebi, bir kavim kendilerini değiştirmedikçe, Allah'ın onlara verdiği nimeti değiştirmeyeceğinden dolayıdır. Gerçekten de Allah işitendir, bilendir.
Şaban Piriş : Bu, bir toplum kendi nefsinde olanı değiştirmedikçe, Allah’ın o topluma bahşettiği nimeti değiştirici olmadığı içindir. Allah, işitendir, bilendir..
Suat Yıldırım : Bu cezanın sebebi şudur: Bir millet kendilerinde bulunan güzel ahlâk ve meziyetleri değiştirmedikçe Allah da onlara verdiği nimeti, güzel durumu değiştirmez. Bir de şundan ki: Allah her şeyi hakkıyla işitir ve bilir (dolayısıyla herkese lâyık olduğunu verir).
Süleyman Ateş : Bu böyledir, çünkü bir millet kendilerinde bulunan(güzel meziyet)i değiştirmedikçe Allâh onlara verdiği ni'meti değiştirmez. Allâh işitendir, bilendir.
Tefhim-ul Kuran : Nedeni şu: Bir kavim (toplum), kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah, ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir. Allah şüphesiz işitendir, bilendir.
Ümit Şimşek : Bu onların kendi ettiklerinin cezasıdır; çünkü bir toplum kendisinde olanı değiştirmedikçe, Allah da o topluma verdiği nimeti değiştirmez; aynı zamanda Allah herşeyi işitir, herşeyi bilir.
Yaşar Nuri Öztürk : Bu böyledir. Çünkü Allah bir topluma lütfettiği nimeti, o toplum birey olarak içlerindekini/birey olarak kendilerine ilişkin olanı değiştirmedikçe, değiştirmemiştir. Ve Allah, iyice işiten, gereğince bilendir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}