» 8 / Enfâl  52:

Kuran Sırası: 8
İniş Sırası: 88
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 8 / Enfâl  Suresi: 52
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. كَدَأْبِ (KD̃ÊB) = kede'bi : tıpkı gidişi gibidir
2. الِ ( ËL) = āli : ailesi
3. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Fir'avn
4. وَالَّذِينَ (VELZ̃YN) = velleƶīne : ve kimselerin
5. مِنْ (MN) = min :
6. قَبْلِهِمْ (GBLHM) = ḳablihim : onlardan öncekilerin
7. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : (onlar da) inkar etmişlerdi
8. بِايَاتِ (B ËYET) = biāyāti : ayetlerini
9. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
10. فَأَخَذَهُمُ (FÊḢZ̃HM) = feeḣaƶehumu : onları yakalamıştı
11. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
12. بِذُنُوبِهِمْ (BZ̃NVBHM) = biƶunūbihim : günahlarıyla
13. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
14. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
15. قَوِيٌّ (GVY) = ḳaviyyun : güçlüdür
16. شَدِيدُ (ŞD̃YD̃) = şedīdu : çetindir
17. الْعِقَابِ (ELAGEB) = l-ǐḳābi : cezası
tıpkı gidişi gibidir | ailesi | Fir'avn | ve kimselerin | | onlardan öncekilerin | (onlar da) inkar etmişlerdi | ayetlerini | Allah'ın | onları yakalamıştı | Allah | günahlarıyla | şüphesiz | Allah | güçlüdür | çetindir | cezası |

[D̃EB] [EVL] [] [] [] [GBL] [KFR] [EYY] [] [EḢZ̃] [] [Z̃NB] [] [] [GVY] [ŞD̃D̃] [AGB]
KD̃ÊB ËL FRAVN VELZ̃YN MN GBLHM KFRVE B ËYET ELLH FÊḢZ̃HM ELLH BZ̃NVBHM ÎN ELLH GVY ŞD̃YD̃ ELAGEB

kede'bi āli fir'ǎvne velleƶīne min ḳablihim keferū biāyāti llahi feeḣaƶehumu llahu biƶunūbihim inne llahe ḳaviyyun şedīdu l-ǐḳābi
كدأب آل فرعون والذين من قبلهم كفروا بآيات الله فأخذهم الله بذنوبهم إن الله قوي شديد العقاب

 » 8 / Enfâl  Suresi: 52
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
كدأب د ا ب | D̃EB KD̃ÊB kede'bi tıpkı gidişi gibidir Like (the) way
آل ا و ل | EVL ËL āli ailesi (of) people
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
والذين | VELZ̃YN velleƶīne ve kimselerin and those who
من | MN min (were) from
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim onlardan öncekilerin before them.
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū (onlar da) inkar etmişlerdi They disbelieved
بآيات ا ي ي | EYY B ËYET biāyāti ayetlerini in (the) Signs
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
فأخذهم ا خ ذ | EḢZ̃ FÊḢZ̃HM feeḣaƶehumu onları yakalamıştı so seized them
الله | ELLH llahu Allah Allah
بذنوبهم ذ ن ب | Z̃NB BZ̃NVBHM biƶunūbihim günahlarıyla for their sins.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
قوي ق و ي | GVY GVY ḳaviyyun güçlüdür (is) All-Strong
شديد ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃ şedīdu çetindir (and) severe
العقاب ع ق ب | AGB ELAGEB l-ǐḳābi cezası (in) the penalty.

8:52 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

tıpkı gidişi gibidir | ailesi | Fir'avn | ve kimselerin | | onlardan öncekilerin | (onlar da) inkar etmişlerdi | ayetlerini | Allah'ın | onları yakalamıştı | Allah | günahlarıyla | şüphesiz | Allah | güçlüdür | çetindir | cezası |

[D̃EB] [EVL] [] [] [] [GBL] [KFR] [EYY] [] [EḢZ̃] [] [Z̃NB] [] [] [GVY] [ŞD̃D̃] [AGB]
KD̃ÊB ËL FRAVN VELZ̃YN MN GBLHM KFRVE B ËYET ELLH FÊḢZ̃HM ELLH BZ̃NVBHM ÎN ELLH GVY ŞD̃YD̃ ELAGEB

kede'bi āli fir'ǎvne velleƶīne min ḳablihim keferū biāyāti llahi feeḣaƶehumu llahu biƶunūbihim inne llahe ḳaviyyun şedīdu l-ǐḳābi
كدأب آل فرعون والذين من قبلهم كفروا بآيات الله فأخذهم الله بذنوبهم إن الله قوي شديد العقاب

[د ا ب] [ا و ل] [] [] [] [ق ب ل] [ك ف ر] [ا ي ي] [] [ا خ ذ ] [] [ذ ن ب] [] [] [ق و ي] [ش د د] [ع ق ب]

 » 8 / Enfâl  Suresi: 52
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
كدأب د ا ب | D̃EB KD̃ÊB kede'bi tıpkı gidişi gibidir Like (the) way
Kef,Dal,,Be,
20,4,,2,
P – prefixed preposition ka
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
آل ا و ل | EVL ËL āli ailesi (of) people
,Lam,
,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – genitive masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
والذين | VELZ̃YN velleƶīne ve kimselerin and those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – masculine plural relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
من | MN min (were) from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim onlardan öncekilerin before them.
Gaf,Be,Lam,He,Mim,
100,2,30,5,40,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū (onlar da) inkar etmişlerdi They disbelieved
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بآيات ا ي ي | EYY B ËYET biāyāti ayetlerini in (the) Signs
Be,,Ye,Elif,Te,
2,,10,1,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
جار ومجرور
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
فأخذهم ا خ ذ | EḢZ̃ FÊḢZ̃HM feeḣaƶehumu onları yakalamıştı so seized them
Fe,,Hı,Zel,He,Mim,
80,,600,700,5,40,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء سببية
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
بذنوبهم ذ ن ب | Z̃NB BZ̃NVBHM biƶunūbihim günahlarıyla for their sins.
Be,Zel,Nun,Vav,Be,He,Mim,
2,700,50,6,2,5,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
قوي ق و ي | GVY GVY ḳaviyyun güçlüdür (is) All-Strong
Gaf,Vav,Ye,
100,6,10,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
شديد ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃ şedīdu çetindir (and) severe
Şın,Dal,Ye,Dal,
300,4,10,4,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
العقاب ع ق ب | AGB ELAGEB l-ǐḳābi cezası (in) the penalty.
Elif,Lam,Ayn,Gaf,Elif,Be,
1,30,70,100,1,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |كَدَأْبِ: tıpkı gidişi gibidir | الِ: ailesi | فِرْعَوْنَ: Fir'avn | وَالَّذِينَ: ve kimselerin | مِنْ: | قَبْلِهِمْ: onlardan öncekilerin | كَفَرُوا: (onlar da) inkar etmişlerdi | بِايَاتِ: ayetlerini | اللَّهِ: Allah'ın | فَأَخَذَهُمُ: onları yakalamıştı | اللَّهُ: Allah | بِذُنُوبِهِمْ: günahlarıyla | إِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | قَوِيٌّ: güçlüdür | شَدِيدُ: çetindir | الْعِقَابِ: cezası |
Kırık Meal (Harekesiz) : |كدأب KD̃ÊB tıpkı gidişi gibidir | آل ËL ailesi | فرعون FRAWN Fir'avn | والذين WELZ̃YN ve kimselerin | من MN | قبلهم GBLHM onlardan öncekilerin | كفروا KFRWE (onlar da) inkar etmişlerdi | بآيات B ËYET ayetlerini | الله ELLH Allah'ın | فأخذهم FÊḢZ̃HM onları yakalamıştı | الله ELLH Allah | بذنوبهم BZ̃NWBHM günahlarıyla | إن ÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | قوي GWY güçlüdür | شديد ŞD̃YD̃ çetindir | العقاب ELAGEB cezası |
Kırık Meal (Okunuş) : |kede'bi: tıpkı gidişi gibidir | āli: ailesi | fir'ǎvne: Fir'avn | velleƶīne: ve kimselerin | min: | ḳablihim: onlardan öncekilerin | keferū: (onlar da) inkar etmişlerdi | biāyāti: ayetlerini | llahi: Allah'ın | feeḣaƶehumu: onları yakalamıştı | llahu: Allah | biƶunūbihim: günahlarıyla | inne: şüphesiz | llahe: Allah | ḳaviyyun: güçlüdür | şedīdu: çetindir | l-ǐḳābi: cezası |
Kırık Meal (Transcript) : |KD̃ÊB: tıpkı gidişi gibidir | ËL: ailesi | FRAVN: Fir'avn | VELZ̃YN: ve kimselerin | MN: | GBLHM: onlardan öncekilerin | KFRVE: (onlar da) inkar etmişlerdi | B ËYET: ayetlerini | ELLH: Allah'ın | FÊḢZ̃HM: onları yakalamıştı | ELLH: Allah | BZ̃NVBHM: günahlarıyla | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | GVY: güçlüdür | ŞD̃YD̃: çetindir | ELAGEB: cezası |
Abdulbaki Gölpınarlı : Firavun'un soyuyla onlardan önce gelip geçenlerin gidişleri gibi hani Allah'ın delillerini inkâr edip kâfir olmuşlardı da Allah, suçlarına karşılık onları azâbına uğratmıştı: Şüphe yok ki Allah, pek kuvvetlidir, azâbı da pek çetindir onun.
Adem Uğur : (Bunların gidişatı) tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin gidişatı gibidir. (Onlar da) Allah'ın âyetlerini inkâr etmişlerdi de Allah onları günahları sebebiyle yakalamıştı. Allah güçlüdür. O'nun cezası şiddetlidir.
Ahmed Hulusi : (Bunların durumu) Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin gidişatı gibi. . . (Onlar) Allâh'ın işaretlerindeki varlığını (Esmâ'sının açığa çıkışı olan işaretleri) inkâr ettiler, Allâh da onları kendi suçlarıyla yakaladı. . . Muhakkak ki Allâh Kaviyy'dir, Şediyd ül 'Ikab'dır (suçun sonucunu şiddetle yaşatandır).
Ahmet Tekin : Bunların davranışları, tıpkı Firavun hânedanının devlet görevlilerinin, yandaşlarının ve onlardan öncekilerin gidişatı, davranışları gibidir. Onlar da Allah’ın birliğini, kulluk edilmeye layık tek varlık olduğunu anlatan âyetleri inkârda ısrar etmişlerdi. Allah onları günahları sebebiyle cezalandırmıştı. Allah güçlüdür. Emirlerine âsi olma ve kendisini inkâr etme suçuna denk, onları adâletle cezalandırma gücüne sahiptir.
Ahmet Varol : Tıpkı Firavun hanedanıyla ondan öncekilerin tutumu gibi. Allah'ın ayetlerini inkar ettiler, Allah da onları günahlarından dolayı yakalayıverdi. Şüphesiz Allah, güçlüdür, azabı çetin olandır.
Ali Bulaç : Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi Allah'ın ayetlerini inkâr ettiler de, Allah da onları günahlarından dolayı yakalayıverdi. Şüphesiz, Allah, en büyük kuvvet sahibidir, sonuçlandırması pek şiddetlidir.
Ali Fikri Yavuz : (Bunların tavır ve âdetleri), tıpkı Firavun hanedanıyla, onlardan evvelkilerin tavrı gibidir. Onlar, Allah’ın âyetlerini inkâr etmişlerdi de O da (Allah), kendilerini günahları yüzünden yakalamıştı. Çünkü Allah çok büyük kuvvetin sahibidir, azabı pek şiddetlidir.
Bekir Sadak : Firavun taifesi ve onlardan oncekilerin gidisi gibi, Allah'in ayetlerini yalanladilar da Allah onlari gunahlarindan oturu yoketti. Allah kuvvetlidir, cezalandirmasi siddetlidir.
Celal Yıldırım : (Bunların tutum ve gidişi) Fir'avn ve ondan öncekilerin tutum ve gidişi gibidir. Allah'ın âyetlerini inkâr ettiler, bu yüzden Allah onları —günahlarına karşılık— yakaladı. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, cezası çok şiddetlidir.
Diyanet İşleri : Bunların durumu tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini inkâr etmişler, Allah da kendilerini günahları sebebiyle hemen yakalamıştı. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, azabı çetin olandır.
Diyanet İşleri (eski) : Firavun taifesi ve onlardan öncekilerin gidişi gibi, Allah'ın ayetlerini yalanladılar da Allah onları günahlarından ötürü yoketti. Allah kuvvetlidir, cezalandırması şiddetlidir.
Diyanet Vakfi : (Bunların gidişatı) tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin gidişatı gibidir. (Onlar da) Allah'ın âyetlerini inkâr etmişlerdi de Allah onları günahları sebebiyle yakalamıştı. Allah güçlüdür. O'nun cezası şiddetlidir.
Edip Yüksel : Tıpkı Firavun'un yandaşlarının ve onlardan öncekilerin gidişi gibi... ALLAH'ın ayetlerini inkar ettiler. Günahlarından ötürü ALLAH da onları yakalayıp cezalandırdı. ALLAH Güçlüdür, cezası çetindir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Tıpkı Firavun'un izinden gidenlerle onlardan öncekilerin gidişi gibi onlar da Allah'ın âyetlerini tanımadılar, Allah da kendilerini günahları yüzünden tutuklayıverdi. Çünkü Allah çok kuvvetli ve azabı çok çetin olandır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Tıpkı Firavun hanedanı ve öncekilerin gidişi gibi Allah'ın ayetlerini tanımadılar da Allah onları günahları ile tutup alıverdi; çünkü Allah çok güçlüdür, cezalandırması pek çetindir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Tıpkı Âli Fir'avnın ve onlardan evvelkilerin gidişi gibi Allahın âyetlerini tanımadılar da Allah kendilerini günahlariyle tuttu alıverdi, çünkü Allah çok kuvvetli ve ıkabı pek şiddetlidir
Fizilal-il Kuran : Bu kâfirlerin durumu tıpkı Firavunoğulları ile daha önceki kâfirlerin durumu gibidir. Onlar Allah'ın ayetlerini inkâr ettiler, Allah da günahları yüzünden yakalarına yapıştı. Hiç şüphesiz Allah güçlüdür ve azabı ağırdır.
Gültekin Onan : Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi Tanrı'nın ayetlerine küfrettiler de Tanrı onları günahlarından dolayı yakalayıverdi. Kuşkusuz Tanrı en büyük kuvvet sahibidir, sonuçlandırması pek şiddetlidir.
Hakkı Yılmaz : Tıpkı Firavun'un yakınları ve onlardan öncekilerin gidişi gibi onlar da Allah'ın âyetlerini/ alâmetlerini/ göstergelerini tanımadılar da Allah, kendilerini günahları yüzünden yakalayıverdi. Şüphesiz ki Allah, çok güçlüdür, cezası/ sonuçlandırması çok şiddetli olandır.
Hasan Basri Çantay : (Bunların gidişi) Fir'avn haanedâniyle onlardan evvelkilerin gidişi gibidir. Onlar Allahın âyetlerini (inkâr ile) kâfir olmuşlardı da O da kendilerini, günâhları yüzünden, yakalamışdı. Çünkü Allah en büyük kuvvetin saahibidir, cezası pek çetindir.
Hayrat Neşriyat : (Bu müşriklerin âdeti) Fir'avun ehlinin ve onlardan öncekilerin âdeti gibidir.(Onlar da) Allah’ın âyetlerini inkâr etmişlerdi; Allah da onları günahları sebebiyle yakalamıştı. Şübhesiz ki Allah, Kavî (pek kuvvetli olan)dır, azâbı pek şiddetli olandır.
İbni Kesir : Firavun hanedanıyla onlardan öncekilerin gidişi gibi. Allah'ın ayetlerini yalanlamışlardı da, Allah onları günahlarından dolayı yakalamıştı. Muhakkak ki Allah; kuvvetlidir, azabı şiddetli olandır.
İskender Evrenosoğlu : Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin adet haline getirdiği gibi Allah'ın âyetlerini inkâr ettiler. Böylece Allah, günahlarından dolayı onları aldı. Muhakkak ki Allah, kuvvetlidir ve azabı şiddetlidir.
Muhammed Esed : Firavun yandaşlarının ve onlardan önce yaşayıp gidenlerin başlarına gelen şey (bunların da başına gelecek): Onlar Allahın ayetlerinin gerçek olduğunu inkara kalkıştılar ve Allah da (bu) günahlarından ötürü onları kıskıvrak yakaladı. Elbet yakalar, (çünkü) Allah çepeçevre kuşatan sınırsız gücün sahibidir, (hak edene karşı) cezada çetin ve yıldırıcıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen : (Bunların hali) Fir'avun'un kavmi ile onlardan evvelkilerin âdeti gibidir ki Allah Teâlâ'nın âyetlerini inkâr ettiler. Allah Teâlâ da bunları günahları sebebiyle muahaze etti. Şüphe yok ki Allah Teâlâ kuvvet sahibidir; ikabı pek şiddetlidir.
Ömer Öngüt : Firavun hânedânı ve onlardan öncekilerin gidişi gibi, onlar da Allah'ın âyetlerini inkâr ettiler. Bu yüzden Allah onları günahları sebebiyle yakalamıştı. Çünkü Allah çok güçlüdür, cezalandırması çok şiddetlidir.
Şaban Piriş : Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin gidişatı gibi onlar, Allah’ın ayetlerini yalanladılar da Allah da, onları günahları sebebiyle yok etti. Allah, güçlüdür, cezası şiddetlidir.
Suat Yıldırım : Bunların gidişi, tıpkı Firavun hanedanının ve onlardan öncekilerin tutumu gibi oldu: Allah’ın âyetlerini inkâr ettiler, Allah da günahları sebebiyle onları bastırıverdi.Çünkü Allah pek kuvvetli, azabı da çok şiddetlidir.
Süleyman Ateş : (Bunlar da) tıpkı Fir'avn âilesi ve onlardan öncekilerin gidişi gibi(davrandılar. Onlar da): Allâh'ın âyetlerini inkâr etmişlerdi; Allâh da onları, günâhlarıyla yakalamıştı. Şüphesiz Allâh güçlüdür, O'nun cezâsı çetindir.
Tefhim-ul Kuran : Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi. Allah'ın ayetlerine küfrettiler de, Allah da onları günahlarından dolayı yakalayıverdi. Şüphesiz, Allah, en büyük kuvvet sahibidir, sonuçlandırması da pek şiddetlidir.
Ümit Şimşek : Bunların hali Firavun hanedanı ile daha öncekilerin haline benziyor. Onlar da Allah'ın âyetlerini inkâr etmişlerdi. Allah ise onları günahlarıyla yakalayıverdi. Gerçekten de Allah karşı konulmaz kuvvet sahibidir ve cezası da pek çetindir.
Yaşar Nuri Öztürk : Tıpkı Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin gidişi gibi. Allah'ın ayetlerini inkâr ettiler de Allah onları günahları yüzünden yakalayıverdi. Allah Kavîdir, çok güçlüdür; azabı çok şiddetli yapandır O.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}