» 8 / Enfâl  24:

Kuran Sırası: 8
İniş Sırası: 88
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 8 / Enfâl  Suresi: 24
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
2. أَيُّهَا (ÊYHE) = eyyuhā : SİZ!
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inanan(lar)
5. اسْتَجِيبُوا (ESTCYBVE) = stecībū : çağrısına koşun
6. لِلَّهِ (LLH) = lillahi : Allah'ın
7. وَلِلرَّسُولِ (VLLRSVL) = velirrasūli : ve Elçisinin
8. إِذَا (ÎZ̃E) = iƶā : zaman
9. دَعَاكُمْ (D̃AEKM) = deǎākum : sizi çağırdığı
10. لِمَا (LME) = limā : şeylere
11. يُحْيِيكُمْ (YḪYYKM) = yuHyīkum : sizi yaşatacak
12. وَاعْلَمُوا (VEALMVE) = veǎ'lemū : ve bilin ki
13. أَنَّ (ÊN) = enne : muhakkak
14. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
15. يَحُولُ (YḪVL) = yeHūlu : girer
16. بَيْنَ (BYN) = beyne : arasına
17. الْمَرْءِ (ELMRÙ) = l-mer'i : kişi ile
18. وَقَلْبِهِ (VGLBH) = ve ḳalbihi : onun kalbi
19. وَأَنَّهُ (VÊNH) = ve ennehu : ve siz
20. إِلَيْهِ (ÎLYH) = ileyhi : O'nun huzuruna
21. تُحْشَرُونَ (TḪŞRVN) = tuHşerūne : toplanacaksınız
EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | çağrısına koşun | Allah'ın | ve Elçisinin | zaman | sizi çağırdığı | şeylere | sizi yaşatacak | ve bilin ki | muhakkak | Allah | girer | arasına | kişi ile | onun kalbi | ve siz | O'nun huzuruna | toplanacaksınız |

[Y] [EYH] [] [EMN] [CVB] [] [RSL] [] [D̃AV] [] [ḪYY] [ALM] [] [] [ḪVL] [BYN] [MRE] [GLB] [] [] [ḪŞR]
YE ÊYHE ELZ̃YN ËMNVE ESTCYBVE LLH VLLRSVL ÎZ̃E D̃AEKM LME YḪYYKM VEALMVE ÊN ELLH YḪVL BYN ELMRÙ VGLBH VÊNH ÎLYH TḪŞRVN

eyyuhā elleƶīne āmenū stecībū lillahi velirrasūli iƶā deǎākum limā yuHyīkum veǎ'lemū enne llahe yeHūlu beyne l-mer'i ve ḳalbihi ve ennehu ileyhi tuHşerūne
يا أيها الذين آمنوا استجيبوا لله وللرسول إذا دعاكم لما يحييكم واعلموا أن الله يحول بين المرء وقلبه وأنه إليه تحشرون

 » 8 / Enfâl  Suresi: 24
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) believe!
استجيبوا ج و ب | CVB ESTCYBVE stecībū çağrısına koşun Respond
لله | LLH lillahi Allah'ın to Allah
وللرسول ر س ل | RSL VLLRSVL velirrasūli ve Elçisinin and His Messenger
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
دعاكم د ع و | D̃AV D̃AEKM deǎākum sizi çağırdığı he calls you
لما | LME limā şeylere to what
يحييكم ح ي ي | ḪYY YḪYYKM yuHyīkum sizi yaşatacak gives you life.
واعلموا ع ل م | ALM VEALMVE veǎ'lemū ve bilin ki And know
أن | ÊN enne muhakkak that
الله | ELLH llahe Allah Allah
يحول ح و ل | ḪVL YḪVL yeHūlu girer comes
بين ب ي ن | BYN BYN beyne arasına (in) between
المرء م ر ا | MRE ELMRÙ l-mer'i kişi ile a man
وقلبه ق ل ب | GLB VGLBH ve ḳalbihi onun kalbi and his heart,
وأنه | VÊNH ve ennehu ve siz and that
إليه | ÎLYH ileyhi O'nun huzuruna to Him
تحشرون ح ش ر | ḪŞR TḪŞRVN tuHşerūne toplanacaksınız you will be gathered.

8:24 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | çağrısına koşun | Allah'ın | ve Elçisinin | zaman | sizi çağırdığı | şeylere | sizi yaşatacak | ve bilin ki | muhakkak | Allah | girer | arasına | kişi ile | onun kalbi | ve siz | O'nun huzuruna | toplanacaksınız |

[Y] [EYH] [] [EMN] [CVB] [] [RSL] [] [D̃AV] [] [ḪYY] [ALM] [] [] [ḪVL] [BYN] [MRE] [GLB] [] [] [ḪŞR]
YE ÊYHE ELZ̃YN ËMNVE ESTCYBVE LLH VLLRSVL ÎZ̃E D̃AEKM LME YḪYYKM VEALMVE ÊN ELLH YḪVL BYN ELMRÙ VGLBH VÊNH ÎLYH TḪŞRVN

eyyuhā elleƶīne āmenū stecībū lillahi velirrasūli iƶā deǎākum limā yuHyīkum veǎ'lemū enne llahe yeHūlu beyne l-mer'i ve ḳalbihi ve ennehu ileyhi tuHşerūne
يا أيها الذين آمنوا استجيبوا لله وللرسول إذا دعاكم لما يحييكم واعلموا أن الله يحول بين المرء وقلبه وأنه إليه تحشرون

[ي] [أ ي ه] [] [ا م ن] [ج و ب] [] [ر س ل] [] [د ع و] [] [ح ي ي] [ع ل م] [] [] [ح و ل] [ب ي ن] [م ر ا] [ق ل ب] [] [] [ح ش ر]

 » 8 / Enfâl  Suresi: 24
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
,Ye,He,Elif,
,10,5,1,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative noun
أداة نداء
اسم مرفوع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) believe!
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
استجيبوا ج و ب | CVB ESTCYBVE stecībū çağrısına koşun Respond
Elif,Sin,Te,Cim,Ye,Be,Vav,Elif,
1,60,400,3,10,2,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form X) imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لله | LLH lillahi Allah'ın to Allah
Lam,Lam,He,
30,30,5,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
وللرسول ر س ل | RSL VLLRSVL velirrasūli ve Elçisinin and His Messenger
Vav,Lam,Lam,Re,Sin,Vav,Lam,
6,30,30,200,60,6,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
الواو عاطفة
جار ومجرور
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
,Zel,Elif,
,700,1,
T – time adverb
ظرف زمان
دعاكم د ع و | D̃AV D̃AEKM deǎākum sizi çağırdığı he calls you
Dal,Ayn,Elif,Kef,Mim,
4,70,1,20,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
لما | LME limā şeylere to what
Lam,Mim,Elif,
30,40,1,
P – prefixed preposition lām
REL – relative pronoun
جار ومجرور
يحييكم ح ي ي | ḪYY YḪYYKM yuHyīkum sizi yaşatacak gives you life.
Ye,Ha,Ye,Ye,Kef,Mim,
10,8,10,10,20,40,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
واعلموا ع ل م | ALM VEALMVE veǎ'lemū ve bilin ki And know
Vav,Elif,Ayn,Lam,Mim,Vav,Elif,
6,1,70,30,40,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN enne muhakkak that
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب من اخوات «ان»
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
يحول ح و ل | ḪVL YḪVL yeHūlu girer comes
Ye,Ha,Vav,Lam,
10,8,6,30,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
بين ب ي ن | BYN BYN beyne arasına (in) between
Be,Ye,Nun,
2,10,50,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
المرء م ر ا | MRE ELMRÙ l-mer'i kişi ile a man
Elif,Lam,Mim,Re,,
1,30,40,200,,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
وقلبه ق ل ب | GLB VGLBH ve ḳalbihi onun kalbi and his heart,
Vav,Gaf,Lam,Be,He,
6,100,30,2,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine singular noun → Heart
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun"
الواو عاطفة
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأنه | VÊNH ve ennehu ve siz and that
Vav,,Nun,He,
6,,50,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب من اخوات «ان» والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
إليه | ÎLYH ileyhi O'nun huzuruna to Him
,Lam,Ye,He,
,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
تحشرون ح ش ر | ḪŞR TḪŞRVN tuHşerūne toplanacaksınız you will be gathered.
Te,Ha,Şın,Re,Vav,Nun,
400,8,300,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَا : EY/HEY/AH | أَيُّهَا: SİZ! | الَّذِينَ: kimseler | امَنُوا: inanan(lar) | اسْتَجِيبُوا: çağrısına koşun | لِلَّهِ: Allah'ın | وَلِلرَّسُولِ: ve Elçisinin | إِذَا: zaman | دَعَاكُمْ: sizi çağırdığı | لِمَا: şeylere | يُحْيِيكُمْ: sizi yaşatacak | وَاعْلَمُوا: ve bilin ki | أَنَّ: muhakkak | اللَّهَ: Allah | يَحُولُ: girer | بَيْنَ: arasına | الْمَرْءِ: kişi ile | وَقَلْبِهِ: onun kalbi | وَأَنَّهُ: ve siz | إِلَيْهِ: O'nun huzuruna | تُحْشَرُونَ: toplanacaksınız |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يا YE EY/HEY/AH | أيها ÊYHE SİZ! | الذين ELZ̃YN kimseler | آمنوا ËMNWE inanan(lar) | استجيبوا ESTCYBWE çağrısına koşun | لله LLH Allah'ın | وللرسول WLLRSWL ve Elçisinin | إذا ÎZ̃E zaman | دعاكم D̃AEKM sizi çağırdığı | لما LME şeylere | يحييكم YḪYYKM sizi yaşatacak | واعلموا WEALMWE ve bilin ki | أن ÊN muhakkak | الله ELLH Allah | يحول YḪWL girer | بين BYN arasına | المرء ELMRÙ kişi ile | وقلبه WGLBH onun kalbi | وأنه WÊNH ve siz | إليه ÎLYH O'nun huzuruna | تحشرون TḪŞRWN toplanacaksınız |
Kırık Meal (Okunuş) : |: EY/HEY/AH | eyyuhā: SİZ! | elleƶīne: kimseler | āmenū: inanan(lar) | stecībū: çağrısına koşun | lillahi: Allah'ın | velirrasūli: ve Elçisinin | iƶā: zaman | deǎākum: sizi çağırdığı | limā: şeylere | yuHyīkum: sizi yaşatacak | veǎ'lemū: ve bilin ki | enne: muhakkak | llahe: Allah | yeHūlu: girer | beyne: arasına | l-mer'i: kişi ile | ve ḳalbihi: onun kalbi | ve ennehu: ve siz | ileyhi: O'nun huzuruna | tuHşerūne: toplanacaksınız |
Kırık Meal (Transcript) : |YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | ESTCYBVE: çağrısına koşun | LLH: Allah'ın | VLLRSVL: ve Elçisinin | ÎZ̃E: zaman | D̃AEKM: sizi çağırdığı | LME: şeylere | YḪYYKM: sizi yaşatacak | VEALMVE: ve bilin ki | ÊN: muhakkak | ELLH: Allah | YḪVL: girer | BYN: arasına | ELMRÙ: kişi ile | VGLBH: onun kalbi | VÊNH: ve siz | ÎLYH: O'nun huzuruna | TḪŞRVN: toplanacaksınız |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey inananlar, sizi diriltecek, size can verecek şeylere çağırdıkları zaman Allah'a ve Peygambere icâbet edin ve bilin ki Allah, hiç şüphe yok, insanın kendisiyle kalbinin arasına girer ve hiç şüphe yok ki onun tapısında toplanacaksınız.
Adem Uğur : Ey inananlar! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Resûlüne uyun. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.
Ahmed Hulusi : Ey iman edenler. . . Sizi, sizi dirilten şeye (hakikat ilmine) çağırdığında, Allâh ve Rasûlünün davetine uyun! İyi bilin ki (davet edildiğinize uymazsanız) Allâh (beynindeki var olan sistemiyle) kişinin bilinci ile kalbi arasına girip engel olur. . . Siz O'na haşrolunacaksınız.
Ahmet Tekin : Ey iman nimetine kavuşanlar, sizi, size hayat verecek şeylere çağırdıkları zaman Allah’ın ve ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulünün davetine, Kur’ân’a ve sünnete icabet ederek ilâhî emirleri yerine getirin. Allah’ın, kişi ile karar mekanizması olan aklı, gönlü arasına girerek meyillerini, kararlarını ve davranışlarını değiştireceğini, kesinkes hesap vermek üzere toplanıp onun huzuruna getirileceğinizi bilin.
Ahmet Varol : Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman Allah'ın ve Peygamber'in çağrısına olumlu karşılık verin. Bilin ki Allah kişiyle kalbinin arasına girer ve siz O'nun huzurunda toplanacaksınız.
Ali Bulaç : Ey iman edenler, size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah'a ve Resûlü'ne icabet edin. Ve bilin ki muhakkak Allah, kişi ile kalbi arasına girer ve siz gerçekten O'na götürülüp toplanacaksınız.
Ali Fikri Yavuz : Ey Mü’minler! Peygamber, size hayat verecek olan şeriat emirlerine, sizi dâvet ettiği zaman, Allah’a ve Rasûlüne icabet edin. Bilin ki Allah, gerçekten kişi ile kalbi arasına girer (her şeyine hâkim olur, canını alır); ve siz muhakkak toplanıp ona varacaksınız.
Bekir Sadak : Ey inananlar! Allah ve Peygamber, sizi, hayat verecek seye cagirdigi zaman icabet edin. Allah'in kisi ile kalbi arasina girdigini ve sonunda O'nun katinda toplanacaginizi bilin.
Celal Yıldırım : Ey imân edenler! Allah ve Peygamberi, hayat veren şeye sizi çağırdığında icabet edin. Bilin ki Allah kişi ile kalbi arasına girer ve sonunda (dirilip) hepiniz O'nun huzurunda biraraya getirilip toplanacaksınız.
Diyanet İşleri : Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Resûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.
Diyanet İşleri (eski) : Ey inananlar! Allah ve Peygamber, sizi, hayat verecek şeye çağırdığı zaman icabet edin. Allah'ın kişi ile kalbi arasına girdiğini ve sonunda O'nun katında toplanacağınızı bilin.
Diyanet Vakfi : Ey inananlar! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Resûlüne uyun. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.
Edip Yüksel : Ey inananlar, size hayat verecek şeylere çağırdığında ALLAH'a ve elçisine yanıt verin. Bilin ki ALLAH kişi ile kalbi arasına girer ve O'nun huzuruna toplanacaksınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey iman edenler! Peygamber sizi, size hayat verecek şeylere davet ettiği zaman, Allah'a ve Resul'e icabet edin. Ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Ve siz kesinkes O'nun huzurunda toplanacaksınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey iman edenler, sizi kendinize hayat verecek şeylere davet ettiği zaman Peygamberi ile Allah'a icabet edin! Ve bilin ki, Allah gerçekten kişi ile onun kalbi arasını gerer ve siz, kesinlikle O'nun huzurunda toplanacaksınız!
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey o bütün iyman edenler! Sizi kendinize hayat verecek şeylere da'vet ettiği zaman Resuliyle Allaha icabet edin ve bilin ki Allah hakıkaten kişi ile kalbinin arasını gerer, ve siz hakıkaten hep ona haşrolunacaksınız
Fizilal-il Kuran : Ey mü'minler, Allah ve Peygamberi sizi hayat bağışlayacak ilkelere çağırdıkları zaman bu çağrıya olumlu karşılık veriniz. Biliniz ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer ve siz O'nun huzurunda biraraya geleceksiniz.
Gültekin Onan : Ey inananlar, size hayat verecek şeylere çağırdığında Tanrı'ya ve elçisine yanıt verin. Bilin ki Tanrı kişi ile kalbi arasına girer ve siz gerçekten O'na götürülüp toplanacaksınız.
Hakkı Yılmaz : Ey iman etmiş kimseler! Elçi sizi, size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman, Allah'a ve Elçi'ye karşılık verin. Ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Ve siz, kesinkes O'nun huzurunda toplanacaksınız.
Hasan Basri Çantay : Ey îman edenler, sizi, size hayaat verecek şeylere da'vet etdiği zaman Allaha ve Resûline icabet edin. Bilin ki şübhesiz Allah kişi ile kalbi arasına girer ve siz hakıykaten yalınız Ona dönüb toplanacaksınızdır.
Hayrat Neşriyat : Ey îmân edenler! (Peygamber) size hayat verecek şeylere sizi da'vet ettiği zaman, Allah’a ve Resûl(ün)e icâbet edin! Ve bilin ki şübhesiz Allah, kişi ile kalbi arasına girer ve(siz) muhakkak O’nun huzûruna toplanacaksınız!
İbni Kesir : Ey iman edenler; sizi hayat verecek şeylere çağırdığı zaman; Allah'a ve Rasulüne icabet edin. Hem bilin ki; Allah şüphesiz kişi ile kalbi arasına girer. Ve muhakkak O'na dönüp toplanacaksınız.
İskender Evrenosoğlu : Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler), Allah ve Resûl'ü sizi, size hayat verecek şeylere davet ettiği zaman (davete) icabet edin! Ve Allah'ın kişi ile kalbi arasına girdiğini ve muhakkak sizin O'na haşrolunacağınızı bilin! (Hepinizin ruhu Allah'ta toplanacak ve Allah, ruhlarınıza meab olacak.)
Muhammed Esed : Siz ey imana erişenler! Her ne zaman sizi, size hayat verecek bir işe çağırırsa, Allahın ve (dolayısıyla) Elçinin bu çağrısına icabet edin; ve bilin ki, Allah insanla kalbinin (meyilleri) arasına müdahale etmektedir; ve sonunda Onun katında bir araya getirileceksiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey mü'minler! Sizi kendinize hayat verecek şeylere davet ettiği vakit Allah için ve Peygamber için icabet edin ve biliniz ki, muhakkak Allah Teâlâ kişi ile kalbi arasına hâil olur ve şüphe yok ki, O'na haşrolunacaksınızdır.
Ömer Öngüt : Ey iman edenler! Allah ve Peygamber'i sizi, size hayat verip canlandıracak şeylere çağırdığı zaman icabet edin. Bilin ki Allah kişi ile onun kalbi arasına girer. Siz O'nun huzurunda mutlaka toplanacaksınız.
Şaban Piriş : -Ey iman edenler! Size hayat verecek bir şeye çağırdığı zaman Allah’a ve Elçisi’ne cevap verin ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına nüfuz eder. Şüphesiz siz de O’nun huzurunda toplanacaksınız..
Suat Yıldırım : Ey iman edenler! Allah ve Resulü size hayat verecek hakikatlere sizi dâvet ettiğinde ona icabet edin. Bilin ki Allah insan ile kalbi arasına girer (dilediği takdirde arzusunu gerçekleştirmesini önler) ve siz dönüp O’nun huzurunda toplanacaksınız.
Süleyman Ateş : Ey inananlar (elçi), sizi yaşatacak şeylere çağırdığı zaman Allâh'ın ve Elçisinin çağrısına koşun ve bilin ki, Allâh, kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz, O'nun huzûruna toplanacaksınız.
Tefhim-ul Kuran : Ey iman edenler, size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah'a ve Resulüne icabet edin. Ve bilin ki muhakkak Allah, kişi ile kalbi arasına girer ve siz gerçekten O'na götürülüp toplanacaksınız.
Ümit Şimşek : Ey iman edenler! Size hayat verecek şeye çağırdığı zaman, Allah'a da, Resulüne de cevap verin. Bilin ki Allah kişiyle kalbinin arasına girer ve siz Onun huzurunda toplanırsınız.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman sahipleri! Sizi, size hayat verecek şeye çağırdığında, Allah'a da resule de "Buyur deyin!" Şunu da bilin ki, Allah kişi ile kalbinin arasına sokulur ve bilin ki en son O'nun huzurunda haşredileceksiniz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}