» 18 / Kehf  85:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 85
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَتْبَعَ (FÊTBA) = feetbeǎ : o da tuttu
2. سَبَبًا (SBBE) = sebeben : bir yol
o da tuttu | bir yol |

[TBA] [SBB]
FÊTBA SBBE

feetbeǎ sebeben
فأتبع سببا

 » 18 / Kehf  Suresi: 85
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأتبع ت ب ع | TBA FÊTBA feetbeǎ o da tuttu So he followed
سببا س ب ب | SBB SBBE sebeben bir yol a course

18:85 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

o da tuttu | bir yol |

[TBA] [SBB]
FÊTBA SBBE

feetbeǎ sebeben
فأتبع سببا

[ت ب ع] [س ب ب]

 » 18 / Kehf  Suresi: 85
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأتبع ت ب ع | TBA FÊTBA feetbeǎ o da tuttu So he followed
Fe,,Te,Be,Ayn,
80,,400,2,70,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
سببا س ب ب | SBB SBBE sebeben bir yol a course
Sin,Be,Be,Elif,
60,2,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
FÊTBA SBBE

فأتبع سببا

 » 18 / Kehf  Suresi: 85

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَتْبَعَ: o da tuttu | سَبَبًا: bir yol |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأتبع FÊTBA o da tuttu | سببا SBBE bir yol |
Kırık Meal (Okunuş) : |feetbeǎ: o da tuttu | sebeben: bir yol |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊTBA: o da tuttu | SBBE: bir yol |
Abdulbaki Gölpınarlı : O, batıya doğru bir yol tutmuştu.
Adem Uğur : O da bir yol tutup gitti.
Ahmed Hulusi : O da bir yolu kullandı.
Ahmet Tekin : O da, bu sayede doğru sebep ve vesilelere, meşrû araçlara başvurarak bir hedefe yöneldi.
Ahmet Varol : O da bir yol tuttu.
Ali Bulaç : O da, bir yol tuttu.
Ali Fikri Yavuz : O da (batıya ulaşmak için) bir yol tuttu.
Bekir Sadak : O da bir yol tuttu.
Celal Yıldırım : O da bir sebebi (seçip ona göre) bir yol izledi.
Diyanet İşleri : O da (Batı’ya gitmek istedi ve) bir yol tuttu.
Diyanet İşleri (eski) : O da bir yol tuttu.
Diyanet Vakfi : O da bir yol tutup gitti.
Edip Yüksel : Nitekim, o bir yol izledi
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Derken o da bu yollardan birini tutup gitti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken o bir sebebi izledi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken bir sebebi ta'kıb etti
Fizilal-il Kuran : O da bir sebebe sarılarak yola koyuldu.
Gültekin Onan : O da, bir yol tuttu.
Hakkı Yılmaz : Sonra o, bir sebebe tâbi oldu.
Hasan Basri Çantay : Oda (batıya doğru) bir yol tutdu.
Hayrat Neşriyat : Böylece (o da) bir sebeb (batıya doğru, bir yol) ta'kib etti.
İbni Kesir : O da bir yol tuttu.
İskender Evrenosoğlu : Böylece bir sebebe tâbî oldu (yola koyuldu).
Muhammed Esed : Ve bu sayede o da (yaptığı her işde) doğru ve meşru araçlara başvurdu.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık o, bir yol takibe başladı.
Ömer Öngüt : O da bir yol tutup gitti.
Şaban Piriş : O da bir yol tuttu.
Suat Yıldırım : (84-85) Biz ona dünyada geniş imkânlar verdik ve onun ihtiyaç duyduğu her konuda sebep ve vasıtalar ihsan ettik. O da batıya doğru bir yol tuttu.
Süleyman Ateş : O da (kendisini batı ülkelerine ulaştıracak) bir yol tuttu.
Tefhim-ul Kuran : O da, bir yol tutmuş oldu.
Ümit Şimşek : O da bir sebebi izledi.
Yaşar Nuri Öztürk : O da bir sebebi izledi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}