» 18 / Kehf  34:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 34
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَكَانَ (VKEN) = ve kāne : ve vardı
2. لَهُ (LH) = lehu : O(adam)ın
3. ثَمَرٌ (S̃MR) = ṧemerun : ürünü
4. فَقَالَ (FGEL) = feḳāle : dedi ki
5. لِصَاحِبِهِ (LṦEḪBH) = liSāHibihi : arkadaşı
6. وَهُوَ (VHV) = vehuve : ve o
7. يُحَاوِرُهُ (YḪEVRH) = yuHāviruhu : konuşurken
8. أَنَا (ÊNE) = enā : ben
9. أَكْثَرُ (ÊKS̃R) = ekṧeru : zenginim
10. مِنْكَ (MNK) = minke : senden
11. مَالًا (MELE) = mālen : malca
12. وَأَعَزُّ (VÊAZ) = ve eǎzzu : ve güçlüyüm
13. نَفَرًا (NFRE) = neferan : adamca da
ve vardı | O(adam)ın | ürünü | dedi ki | arkadaşı | ve o | konuşurken | ben | zenginim | senden | malca | ve güçlüyüm | adamca da |

[KVN] [] [S̃MR] [GVL] [ṦḪB] [] [ḪVR] [] [KS̃R] [] [MVL] [AZZ] [NFR]
VKEN LH S̃MR FGEL LṦEḪBH VHV YḪEVRH ÊNE ÊKS̃R MNK MELE VÊAZ NFRE

ve kāne lehu ṧemerun feḳāle liSāHibihi vehuve yuHāviruhu enā ekṧeru minke mālen ve eǎzzu neferan
وكان له ثمر فقال لصاحبه وهو يحاوره أنا أكثر منك مالا وأعز نفرا

 » 18 / Kehf  Suresi: 34
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكان ك و ن | KVN VKEN ve kāne ve vardı And was
له | LH lehu O(adam)ın for him
ثمر ث م ر | S̃MR S̃MR ṧemerun ürünü fruit,
فقال ق و ل | GVL FGEL feḳāle dedi ki so he said
لصاحبه ص ح ب | ṦḪB LṦEḪBH liSāHibihi arkadaşı to his companion
وهو | VHV vehuve ve o while he
يحاوره ح و ر | ḪVR YḪEVRH yuHāviruhu konuşurken (was) talking with him,
أنا | ÊNE enā ben """I am"
أكثر ك ث ر | KS̃R ÊKS̃R ekṧeru zenginim greater
منك | MNK minke senden than you
مالا م و ل | MVL MELE mālen malca (in) wealth
وأعز ع ز ز | AZZ VÊAZ ve eǎzzu ve güçlüyüm and stronger
نفرا ن ف ر | NFR NFRE neferan adamca da "(in) men."""

18:34 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve vardı | O(adam)ın | ürünü | dedi ki | arkadaşı | ve o | konuşurken | ben | zenginim | senden | malca | ve güçlüyüm | adamca da |

[KVN] [] [S̃MR] [GVL] [ṦḪB] [] [ḪVR] [] [KS̃R] [] [MVL] [AZZ] [NFR]
VKEN LH S̃MR FGEL LṦEḪBH VHV YḪEVRH ÊNE ÊKS̃R MNK MELE VÊAZ NFRE

ve kāne lehu ṧemerun feḳāle liSāHibihi vehuve yuHāviruhu enā ekṧeru minke mālen ve eǎzzu neferan
وكان له ثمر فقال لصاحبه وهو يحاوره أنا أكثر منك مالا وأعز نفرا

[ك و ن] [] [ث م ر] [ق و ل] [ص ح ب] [] [ح و ر] [] [ك ث ر] [] [م و ل] [ع ز ز] [ن ف ر]

 » 18 / Kehf  Suresi: 34
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكان ك و ن | KVN VKEN ve kāne ve vardı And was
Vav,Kef,Elif,Nun,
6,20,1,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
له | LH lehu O(adam)ın for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
ثمر ث م ر | S̃MR S̃MR ṧemerun ürünü fruit,
Se,Mim,Re,
500,40,200,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
فقال ق و ل | GVL FGEL feḳāle dedi ki so he said
Fe,Gaf,Elif,Lam,
80,100,1,30,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
لصاحبه ص ح ب | ṦḪB LṦEḪBH liSāHibihi arkadaşı to his companion
Lam,Sad,Elif,Ha,Be,He,
30,90,1,8,2,5,
P – prefixed preposition lām
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وهو | VHV vehuve ve o while he
Vav,He,Vav,
6,5,6,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
يحاوره ح و ر | ḪVR YḪEVRH yuHāviruhu konuşurken (was) talking with him,
Ye,Ha,Elif,Vav,Re,He,
10,8,1,6,200,5,
V – 3rd person masculine singular (form III) imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أنا | ÊNE enā ben """I am"
,Nun,Elif,
,50,1,
PRON – 1st person singular personal pronoun
ضمير منفصل
أكثر ك ث ر | KS̃R ÊKS̃R ekṧeru zenginim greater
,Kef,Se,Re,
,20,500,200,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
منك | MNK minke senden than you
Mim,Nun,Kef,
40,50,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
مالا م و ل | MVL MELE mālen malca (in) wealth
Mim,Elif,Lam,Elif,
40,1,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وأعز ع ز ز | AZZ VÊAZ ve eǎzzu ve güçlüyüm and stronger
Vav,,Ayn,Ze,
6,,70,7,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
نفرا ن ف ر | NFR NFRE neferan adamca da "(in) men."""
Nun,Fe,Re,Elif,
50,80,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَكَانَ: ve vardı | لَهُ: O(adam)ın | ثَمَرٌ: ürünü | فَقَالَ: dedi ki | لِصَاحِبِهِ: arkadaşı | وَهُوَ: ve o | يُحَاوِرُهُ: konuşurken | أَنَا: ben | أَكْثَرُ: zenginim | مِنْكَ: senden | مَالًا: malca | وَأَعَزُّ: ve güçlüyüm | نَفَرًا: adamca da |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وكان WKEN ve vardı | له LH O(adam)ın | ثمر S̃MR ürünü | فقال FGEL dedi ki | لصاحبه LṦEḪBH arkadaşı | وهو WHW ve o | يحاوره YḪEWRH konuşurken | أنا ÊNE ben | أكثر ÊKS̃R zenginim | منك MNK senden | مالا MELE malca | وأعز WÊAZ ve güçlüyüm | نفرا NFRE adamca da |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve kāne: ve vardı | lehu: O(adam)ın | ṧemerun: ürünü | feḳāle: dedi ki | liSāHibihi: arkadaşı | vehuve: ve o | yuHāviruhu: konuşurken | enā: ben | ekṧeru: zenginim | minke: senden | mālen: malca | ve eǎzzu: ve güçlüyüm | neferan: adamca da |
Kırık Meal (Transcript) : |VKEN: ve vardı | LH: O(adam)ın | S̃MR: ürünü | FGEL: dedi ki | LṦEḪBH: arkadaşı | VHV: ve o | YḪEVRH: konuşurken | ÊNE: ben | ÊKS̃R: zenginim | MNK: senden | MELE: malca | VÊAZ: ve güçlüyüm | NFRE: adamca da |
Abdulbaki Gölpınarlı : Daha başka da gelirleri vardı da konuşurken arkadaşına dedi ki: Ben malca da senden üstünüm, evlât ve ayalce de.
Adem Uğur : Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: "Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm."
Ahmed Hulusi : (Bu adamın) başka geliri de vardı. . . Bu nedenle arkadaşıyla (misaldeki diğer adamla) tartıştığı bir sırada ona şöyle dedi: "Ben malca senden daha zengin ve nüfus olarak da daha kalabalığım. "
Ahmet Tekin : Bu adamın gelir getiren, mahsul veren başka malları da vardı. Arkadaşıyla konuşurken, ona: 'Benim senden daha çok servetim var. Adamlarımla da, senden daha güçlüyüm.' dedi.
Ahmet Varol : Onun başka ürünleri de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: 'Ben malca senden daha zengin, adam bakımından da daha güçlüyüm.'
Ali Bulaç : (İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: "Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm."
Ali Fikri Yavuz : Bu adamın başkaca geliri de var. Bundan dolayı (Bu kâfir dönerek mümin) arkadaşına şöyle dedi: “- Ben, malca senden daha zenginim, toplulukça da senden daha kuvvetliyim.”
Bekir Sadak : Onun gelirleri de vardi. Bu yuzden, arkadasiyle konusurken: «Ben malca senden zegin, nufusca da senden daha itibarliyim» dedi.
Celal Yıldırım : O adamın ayrıca geliri de var. O sebeple arkadaşıyla yüzyüze konuşurken ona dedi ki: Doğrusu ben hem malca senden zenginim, hem de aile fertleri bakımından senden daha aziz ve şerefliyim.
Diyanet İşleri : Derken onun büyük bir serveti oldu. Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: “Benim malım seninkinden daha çok. Adamlardan yana da senden daha üstünüm.”
Diyanet İşleri (eski) : Onun gelirleri de vardı. Bu yüzden, arkadaşiyle konuşurken: 'Ben malca senden zengin, nüfusça da senden daha itibarlıyım' dedi.
Diyanet Vakfi : Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: «Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm.»
Edip Yüksel : Artık bir ürüne sahipti! Nitekim, sohbet ettiği arkadaşına, 'Ben senden daha zenginim ve daha fazla adama sahibim,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İki bağın sahibinin ayrıca başka geliri vardı. Bundan dolayı bu adam arkadaşıyla münakaşa ederken: «Ben malca senden daha zengin ve insan sayısı bakımından da senden daha güçlü ve üstünüm» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Başka geliri de vardı; bu yüzden bu adam arkadaşıyla konuşurken: «Ben senden malca daha zengin, taraftarca daha güçlüyüm.» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Başkaca da bir geliri var, bundan dolayı bu adam arkadaşına muhavere ederek: ben senden malca daha servetli, cem'ıyyetçe daha ızzetliyim dedi
Fizilal-il Kuran : Adamın bol serveti vardı. Bu yüzden tartışma sırasında arkadaşına dedi ki «Ben senden daha varlıklıyım ve tayfam da seninkinden daha kalabalıktır.
Gültekin Onan : (İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: "Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm."
Hakkı Yılmaz : Bu iki bağın sahibi için ayrıca başka gelir de vardı. Bundan dolayı bu adam arkadaşına konuşarak: “Ben, malca senden daha çok, insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm” dedi.
Hasan Basri Çantay : O (adamın) başkaca geliri de vardı. Derken o, arkadaşına, (böbürlenerek), onunla konuşurken, dedi ki: «Ben malca senden zenginim. Cem'iyyetce de senden kuvvetli (ve şerefli) yim».
Hayrat Neşriyat : Bunun (o bağ sâhibinin başka) geliri de vardı. Bundan dolayı arkadaşıyla konuşurken ona: 'Ben malca senden daha zenginim; nüfusça da daha i'tibarlıyım' dedi.
İbni Kesir : Başkaca onun meyvesi de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken: Ben, malca senden daha zengin, nüfuzca da senden üstünüm, derdi.
İskender Evrenosoğlu : Ve onun serveti (de) vardı. Bu sebeple arkadaşı ile konuşurken ona: “Benim senden daha çok malım var ve (ailemdeki) fertler bakımından senden daha üstünüm.” dedi.
Muhammed Esed : Böylece (bu bahçenin sahibi) bolluk içinde ürün kaldırıyordu. Ama (bir gün) bu adam komşusuyla tartışırken söz arasında ona: "Benim malım mülküm senden çok; nüfusça da senden daha güçlü, daha ilerdeyim!" dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onun için başka bir nevi mal da vardı. Sonra o arkadaşına, onunla konuşarak dedi ki: «Ben malca senden daha ziyâdeyim ve cemaatce de senden daha kuvvetliyim.»
Ömer Öngüt : Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken: “Ben malca senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da senden daha güçlü ve itibarlıyım. ” dedi.
Şaban Piriş : Onun başka ürünleri de vardı. İşte böyle bir halde arkadaşıyla konuşurken: -Benim malım senden daha çok, nüfus olarak da senden üstünüm, dedi.
Suat Yıldırım : O şahsın başka serveti de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona:"Benim," dedi, "malım ve servetim senden çok olduğu gibi, maiyyet, çoluk çocuk bakımından da senden daha ilerideyim."
Süleyman Ateş : O(adam)ın (başka) ürünü de vardı. Arkadaşiyle konuşurken ona; "Ben malca senden zenginim, adamca da senden güçlüyüm." dedi.
Tefhim-ul Kuran : (İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer) leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: «Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.»
Ümit Şimşek : O kimsenin başka geliri de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona 'Ben servetçe senden üstün, nüfusça senden güçlüyüm' derdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Adamın başka bir geliri de vardı. Bu yüzden, arkadaşlarıyla konuştuğu bir sırada ona şöyle demişti: "Ben, malca senden zengin, insan unsuru bakımından da güçlü ve onurluyum."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}