» 18 / Kehf  40:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 40
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَعَسَىٰ (FAS) = feǎsā : umulur ki
2. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbim
3. أَنْ (ÊN) = en :
4. يُؤْتِيَنِ (YÙTYN) = yu'tiyeni : bana verebilir
5. خَيْرًا (ḢYRE) = ḣayran : daha iyisini
6. مِنْ (MN) = min :
7. جَنَّتِكَ (CNTK) = cennetike : senin bağından
8. وَيُرْسِلَ (VYRSL) = ve yursile : ve gönderir
9. عَلَيْهَا (ALYHE) = ǎleyhā : onun üzerine
10. حُسْبَانًا (ḪSBENE) = Husbānen : yıldırımlar
11. مِنَ (MN) = mine : -ten
12. السَّمَاءِ (ELSMEÙ) = s-semāi : gök-
13. فَتُصْبِحَ (FTṦBḪ) = fetuSbiHa : böylece kesilir
14. صَعِيدًا (ṦAYD̃E) = Saǐyden : bağın
15. زَلَقًا (ZLGE) = zeleḳan : kupkuru bir toprak
umulur ki | Rabbim | | bana verebilir | daha iyisini | | senin bağından | ve gönderir | onun üzerine | yıldırımlar | -ten | gök- | böylece kesilir | bağın | kupkuru bir toprak |

[ASY] [RBB] [] [ETY] [ḢYR] [] [CNN] [RSL] [] [ḪSB] [] [SMV] [ṦBḪ] [ṦAD̃] [ZLG]
FAS RBY ÊN YÙTYN ḢYRE MN CNTK VYRSL ALYHE ḪSBENE MN ELSMEÙ FTṦBḪ ṦAYD̃E ZLGE

feǎsā rabbī en yu'tiyeni ḣayran min cennetike ve yursile ǎleyhā Husbānen mine s-semāi fetuSbiHa Saǐyden zeleḳan
فعسى ربي أن يؤتين خيرا من جنتك ويرسل عليها حسبانا من السماء فتصبح صعيدا زلقا

 » 18 / Kehf  Suresi: 40
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فعسى ع س ي | ASY FAS feǎsā umulur ki It may be
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim that my Lord
أن | ÊN en that my Lord
يؤتين ا ت ي | ETY YÙTYN yu'tiyeni bana verebilir will give me
خيرا خ ي ر | ḢYR ḢYRE ḣayran daha iyisini better
من | MN min than
جنتك ج ن ن | CNN CNTK cennetike senin bağından your garden
ويرسل ر س ل | RSL VYRSL ve yursile ve gönderir and will send
عليها | ALYHE ǎleyhā onun üzerine upon it
حسبانا ح س ب | ḪSB ḪSBENE Husbānen yıldırımlar a calamity
من | MN mine -ten from
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gök- the sky,
فتصبح ص ب ح | ṦBḪ FTṦBḪ fetuSbiHa böylece kesilir then it will become
صعيدا ص ع د | ṦAD̃ ṦAYD̃E Saǐyden bağın ground
زلقا ز ل ق | ZLG ZLGE zeleḳan kupkuru bir toprak slippery,

18:40 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

umulur ki | Rabbim | | bana verebilir | daha iyisini | | senin bağından | ve gönderir | onun üzerine | yıldırımlar | -ten | gök- | böylece kesilir | bağın | kupkuru bir toprak |

[ASY] [RBB] [] [ETY] [ḢYR] [] [CNN] [RSL] [] [ḪSB] [] [SMV] [ṦBḪ] [ṦAD̃] [ZLG]
FAS RBY ÊN YÙTYN ḢYRE MN CNTK VYRSL ALYHE ḪSBENE MN ELSMEÙ FTṦBḪ ṦAYD̃E ZLGE

feǎsā rabbī en yu'tiyeni ḣayran min cennetike ve yursile ǎleyhā Husbānen mine s-semāi fetuSbiHa Saǐyden zeleḳan
فعسى ربي أن يؤتين خيرا من جنتك ويرسل عليها حسبانا من السماء فتصبح صعيدا زلقا

[ع س ي] [ر ب ب] [] [ا ت ي] [خ ي ر] [] [ج ن ن] [ر س ل] [] [ح س ب] [] [س م و] [ص ب ح] [ص ع د] [ز ل ق]

 » 18 / Kehf  Suresi: 40
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فعسى ع س ي | ASY FAS feǎsā umulur ki It may be
Fe,Ayn,Sin,,
80,70,60,,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim that my Lord
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أن | ÊN en that my Lord
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يؤتين ا ت ي | ETY YÙTYN yu'tiyeni bana verebilir will give me
Ye,,Te,Ye,Nun,
10,,400,10,50,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل مضارع منصوب والياء المحذوفة ضمير متصل في محل نصب مفعول به
خيرا خ ي ر | ḢYR ḢYRE ḣayran daha iyisini better
Hı,Ye,Re,Elif,
600,10,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
من | MN min than
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
جنتك ج ن ن | CNN CNTK cennetike senin bağından your garden
Cim,Nun,Te,Kef,
3,50,400,20,
N – genitive feminine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ويرسل ر س ل | RSL VYRSL ve yursile ve gönderir and will send
Vav,Ye,Re,Sin,Lam,
6,10,200,60,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
الواو عاطفة
فعل مضارع منصوب
عليها | ALYHE ǎleyhā onun üzerine upon it
Ayn,Lam,Ye,He,Elif,
70,30,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
حسبانا ح س ب | ḪSB ḪSBENE Husbānen yıldırımlar a calamity
Ha,Sin,Be,Elif,Nun,Elif,
8,60,2,1,50,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
من | MN mine -ten from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gök- the sky,
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
فتصبح ص ب ح | ṦBḪ FTṦBḪ fetuSbiHa böylece kesilir then it will become
Fe,Te,Sad,Be,Ha,
80,400,90,2,8,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person feminine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
الفاء استئنافية
فعل مضارع من اخوات «كان» منصوب
صعيدا ص ع د | ṦAD̃ ṦAYD̃E Saǐyden bağın ground
Sad,Ayn,Ye,Dal,Elif,
90,70,10,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
زلقا ز ل ق | ZLG ZLGE zeleḳan kupkuru bir toprak slippery,
Ze,Lam,Gaf,Elif,
7,30,100,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَعَسَىٰ: umulur ki | رَبِّي: Rabbim | أَنْ: | يُؤْتِيَنِ: bana verebilir | خَيْرًا: daha iyisini | مِنْ: | جَنَّتِكَ: senin bağından | وَيُرْسِلَ: ve gönderir | عَلَيْهَا: onun üzerine | حُسْبَانًا: yıldırımlar | مِنَ: -ten | السَّمَاءِ: gök- | فَتُصْبِحَ: böylece kesilir | صَعِيدًا: bağın | زَلَقًا: kupkuru bir toprak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فعسى FAS umulur ki | ربي RBY Rabbim | أن ÊN | يؤتين YÙTYN bana verebilir | خيرا ḢYRE daha iyisini | من MN | جنتك CNTK senin bağından | ويرسل WYRSL ve gönderir | عليها ALYHE onun üzerine | حسبانا ḪSBENE yıldırımlar | من MN -ten | السماء ELSMEÙ gök- | فتصبح FTṦBḪ böylece kesilir | صعيدا ṦAYD̃E bağın | زلقا ZLGE kupkuru bir toprak |
Kırık Meal (Okunuş) : |feǎsā: umulur ki | rabbī: Rabbim | en: | yu'tiyeni: bana verebilir | ḣayran: daha iyisini | min: | cennetike: senin bağından | ve yursile: ve gönderir | ǎleyhā: onun üzerine | Husbānen: yıldırımlar | mine: -ten | s-semāi: gök- | fetuSbiHa: böylece kesilir | Saǐyden: bağın | zeleḳan: kupkuru bir toprak |
Kırık Meal (Transcript) : |FAS: umulur ki | RBY: Rabbim | ÊN: | YÙTYN: bana verebilir | ḢYRE: daha iyisini | MN: | CNTK: senin bağından | VYRSL: ve gönderir | ALYHE: onun üzerine | ḪSBENE: yıldırımlar | MN: -ten | ELSMEÙ: gök- | FTṦBḪ: böylece kesilir | ṦAYD̃E: bağın | ZLGE: kupkuru bir toprak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Umarım ki Rabbim, bana seninkinden daha hayırlı bir bağ verir, senin bağına da yıldırımlar yollar gökten de kaypak, kaygan bir toprak oluverir bağın.
Adem Uğur : Belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir; senin bağına ise gökten yıldırımlar gönderir de bağ kupkuru bir toprak haline gelir.
Ahmed Hulusi : "Olabilir ki Rabbim, bana senin cennetinden (bağlarından) daha hayırlısını verir; senin bağına ise semâdan bir afet irsâl eder de, (bağın) kuru bir toprak hâline gelir. "
Ahmet Tekin : 'Ümit edilir ki, Rabbim bana senin bağından daha iyisini verir. Senin bağına ise gökten yıldırımlar musallat eder de bağ, kupkuru bir toprak haline gelir.' dedi.
Ahmet Varol : Umulur ki Rabbim bana senin bağından daha hayırlısını verir, onun (seninkinin) üzerine de gökten yıldırımlar gönderir ve böylece kaygan bir toprak halini alır.
Ali Bulaç : "Belki Rabbim senin bağından daha hayırlısını bana verir, (seninkinin) üstüne gökten 'yakıp yıkan bir afet' gönderir de kaygan bir toprak kesiliverir."
Ali Fikri Yavuz : Olur ki Rabbim, bana, senin bağından daha hayırlısını verir; seninkinin üzerine de gökten bir âfet indiriverir de yalçın bir toprak oluverir.
Bekir Sadak : (37-41) Kendisiyle konustugu arkadasi ona: «Seni topraktan, sonra nutfeden yaratani, sonunda de seni insan kiligina koyani mi inkar ediyorsun? Iste O benim Rabbim olan Allah'tir. Rabbime kimseyi ortak kosmam. Bahcene girdigin zaman, her ne kadar beni kendinden mal ve nufus bakimindan daha az buluyorsan da: «Masallah! Kuvvet ancak Allah'a mahsustur! demen gerekmez mi? Rabbim,senin bahcenden daha iyisini bana verebilir ve seninkinin uzerine gokten bir felaket gonderir de bahcen yerlebir olabilir. Yahud suyu cekilir bir daha da bulamazsin» dedi.
Celal Yıldırım : (40-41) «Olabilir ki Rabbim bana senin bahçenden daha hayırlısını verir ve seninkinin üzerine gökten bir âfet indirir de kaygan-verimsiz bir yere dönebilir veya suyu çekiliverir de artık bir daha onu arayıp bulamazsın.»
Diyanet İşleri : (39-40) “Bağına girdiğinde ‘Mâşaallah! Kuvvet yalnız Allah’ındır’ deseydin ya!. Eğer benim malımı ve çocuklarımı kendininkilerden daha az görüyorsan, belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir. Seninkinin üzerine de gökten bir afet indirir de bağ kupkuru ve yalçın bir toprak hâline geliverir.”
Diyanet İşleri (eski) : (37-41) Kendisiyle konuştuğu arkadaşı ona: 'Seni topraktan, sonra nutfeden yaratanı, sonunda de seni insan kılığına koyanı mı inkar ediyorsun? İşte O benim Rabbim olan Allah'tır. Rabbime kimseyi ortak koşmam. Bahçene girdiğin zaman, her ne kadar beni kendinden mal ve nüfus bakımından daha az buluyorsan da: 'Maşallah! Kuvvet ancak Allah'a mahsustur!' demen gerekmez mi? Rabbim, senin bahçenden daha iyisini bana verebilir ve seninkinin üzerine gökten bir felaket gönderir de bahçen yerle bir olabilir. Yahut suyu çekilir bir daha da bulamazsın' dedi.
Diyanet Vakfi : «Belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir; senin bağına ise gökten yıldırımlar gönderir de bağ kupkuru bir toprak haline gelir.»
Edip Yüksel : 'Rabbim, belki senin bahçenden daha iyisini bana verir ve olur ki bahçene gökten bir felaket gönderir de kupkuru bir toprağa dönüşür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Belki Rabbim, bana, senin bağından daha hayırlısını verir; senin bağına ise gökten yıldırımlar gönderir de, bağın yalçın bir toprak haline gelir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : ne biliyorsun belki Rabbim bana senin bağından daha hayırlısını verir; seninkinin de üstüne gökten bir afet indiriverir de yalçın bir toprak haline gelir.
Elmalılı Hamdi Yazır : ne bilirsin belki rabbım bana senin bağından daha hayırlısını verir, seninkinin üzerine de Semadan bir afet indiriverir de yalçın bir toprak olakalır
Fizilal-il Kuran : Fakat Rabb'im bana senin bahçenden daha iyisini verebilir ve senin bahçeni de gökten gelen bir afete uğratarak çıplak bir düzlüğe çevirebilir.
Gültekin Onan : "Belki rabbim senin bağından daha hayırlısını bana verir, (seninkinin) üstüne gökten 'yakıp yıkan bir afet' gönderir de kaygan bir toprak kesiliverir"
Hakkı Yılmaz : (37-41) "Arkadaşı konuşarak ona, “Seni topraktan, sonra bir damla sudan oluşturan, daha sonra da seni olgun insan hâline getirene mi inanmıyorsun? Fakat ben; O, benim Rabbim Allah'tır. Ve ben Rabbime kimseyi ortak koşmam. Kendi bağına girdiğin zaman: “Maşallah, lâ kuvvete illa billâh” [Allah ne isterse o olur. Allah'tan başka hiçbir güç yoktur] deseydin ya! Sen her ne kadar beni, malca ve evlatça kendinden az görüyorsan da, belki Rabbim bana, senin bağından daha hayırlısını verir. Seninkinin üstüne de gökten felaketler gönderir de senin bağ, kaygan bir toprak hâline geliverir. Yahut bağının suyu yerin dibine çekilir de bir daha onu aramaya güç yetiremezsin” dedi. "
Hasan Basri Çantay : Rabbimin bana senin bağından daha hayırlısını vermesi, (Seninkinin) üstüne ise gökden yıldırımlar göndererek (bağının) kaypak (yalçın) bir toprak haaline gelivermesi me'müldür».
Hayrat Neşriyat : 'Bununla berâber, olur ki Rabbim bana, senin bağından daha hayırlısını verir ve onun (senin bahçenin) üzerine gökten bir âfet gönderir de (o bağın, ot bitmeyen) kupkuru bir toprak hâline geliverir!'
İbni Kesir : Rabbım bana senin bahçenden daha iyisini verebilir ve seninkinin üzerine gökten bir felaket gönderir de kaypak bir toprak haline getirebilir.
İskender Evrenosoğlu : Belki Rabbim, bana senin bahçenden daha hayırlısını verir. Ve onun (senin bahçenin) üzerine semadan (husbân) felâketler gönderir. Böylece kaygan bir toprak haline gelir.
Muhammed Esed : Rabbim bana senin bağından bahçenden pekala daha hayırlısını verebileceği gibi, (senin) bu (bahçe)ne gökten bir afet gönderir de (bahçen o zaman) yerle bir olabilir;
Ömer Nasuhi Bilmen : «Umulur ki, Rabbim bana senin bağından daha hayırlısını verir ve senin bağın üzerine de gökten bir yıldırım gönderir de orası kayacık bir toprak kesilir.»
Ömer Öngüt : “Rabbim bana senin bağından daha iyisini verebilir ve seninkinin üzerine ise gökten yıldırımlar gönderir de bağın kupkuru bir toprak haline gelir. ”
Şaban Piriş : Rabbim bana, senin bahçenden daha iyisini verebilir. Seninkinin üzerine de gökten bir bela gönderir de kupkuru boş bir arazi haline gelir.
Suat Yıldırım : (40-41) Olur ki Rabbim senin bahçenden daha iyisini bana verir ve senin o bahçene gökten bir afet indirir de bağın kupkuru toprak kesilir; yahut bağının suyu çekilir de ondan artık büsbütün ümidini kesersin."
Süleyman Ateş : "Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verebilir. Ve o(senin bağı)nın üzerine de gökten bir hesap görme âfeti gönderir de bağın kupkuru bir toprak kesilir."
Tefhim-ul Kuran : «Belki Rabbim senin bağından daha hayırlısını bana verir, (seninkinin) üstüne de gökten 'yakıp yıkan bir afet' gönderir de kaygan bir toprak kesiliverir.»
Ümit Şimşek : 'Fakat bakarsın, Rabbim bana senin bağından daha hayırlısını verir; senin bağına ise gökten bir âfet indirir de orası kıraç bir toprağa dönüşür.
Yaşar Nuri Öztürk : Olabilir ki, Rabbim bana senin bağından daha değerlisini verir; seninkinin üzerine de gökten bir âfet gönderir de bağlığın yalçın bir toprak kesilir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}