» 18 / Kehf  9:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 9
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَمْ (ÊM) = em : yoksa
2. حَسِبْتَ (ḪSBT) = Hasibte : (mi) sandın?
3. أَنَّ (ÊN) = enne : sadece
4. أَصْحَابَ (ÊṦḪEB) = eSHābe : sahiplerinin
5. الْكَهْفِ (ELKHF) = l-kehfi : Kehf
6. وَالرَّقِيمِ (VELRGYM) = ve rraḳīmi : ve Rakim
7. كَانُوا (KENVE) = kānū : olduklarını
8. مِنْ (MN) = min :
9. ايَاتِنَا ( ËYETNE) = āyātinā : bizim ayetlerimizden
10. عَجَبًا (ACBE) = ǎceben : şaşılacak
yoksa | (mi) sandın? | sadece | sahiplerinin | Kehf | ve Rakim | olduklarını | | bizim ayetlerimizden | şaşılacak |

[] [ḪSB] [] [ṦḪB] [KHF] [RGM] [KVN] [] [EYY] [ACB]
ÊM ḪSBT ÊN ÊṦḪEB ELKHF VELRGYM KENVE MN ËYETNE ACBE

em Hasibte enne eSHābe l-kehfi ve rraḳīmi kānū min āyātinā ǎceben
أم حسبت أن أصحاب الكهف والرقيم كانوا من آياتنا عجبا

 » 18 / Kehf  Suresi: 9
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أم | ÊM em yoksa Or
حسبت ح س ب | ḪSB ḪSBT Hasibte (mi) sandın? have you thought
أن | ÊN enne sadece that
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ÊṦḪEB eSHābe sahiplerinin (the) companions
الكهف ك ه ف | KHF ELKHF l-kehfi Kehf (of) the cave
والرقيم ر ق م | RGM VELRGYM ve rraḳīmi ve Rakim and the inscription
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū olduklarını were,
من | MN min among
آياتنا ا ي ي | EYY ËYETNE āyātinā bizim ayetlerimizden Our Signs,
عجبا ع ج ب | ACB ACBE ǎceben şaşılacak a wonder?

18:9 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yoksa | (mi) sandın? | sadece | sahiplerinin | Kehf | ve Rakim | olduklarını | | bizim ayetlerimizden | şaşılacak |

[] [ḪSB] [] [ṦḪB] [KHF] [RGM] [KVN] [] [EYY] [ACB]
ÊM ḪSBT ÊN ÊṦḪEB ELKHF VELRGYM KENVE MN ËYETNE ACBE

em Hasibte enne eSHābe l-kehfi ve rraḳīmi kānū min āyātinā ǎceben
أم حسبت أن أصحاب الكهف والرقيم كانوا من آياتنا عجبا

[] [ح س ب] [] [ص ح ب] [ك ه ف] [ر ق م] [ك و ن] [] [ا ي ي] [ع ج ب]

 » 18 / Kehf  Suresi: 9
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أم | ÊM em yoksa Or
,Mim,
,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
حسبت ح س ب | ḪSB ḪSBT Hasibte (mi) sandın? have you thought
Ha,Sin,Be,Te,
8,60,2,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN enne sadece that
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب من اخوات «ان»
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ÊṦḪEB eSHābe sahiplerinin (the) companions
,Sad,Ha,Elif,Be,
,90,8,1,2,
"N – accusative masculine plural noun → Companions of the Cave"
اسم منصوب
الكهف ك ه ف | KHF ELKHF l-kehfi Kehf (of) the cave
Elif,Lam,Kef,He,Fe,
1,30,20,5,80,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
والرقيم ر ق م | RGM VELRGYM ve rraḳīmi ve Rakim and the inscription
Vav,Elif,Lam,Re,Gaf,Ye,Mim,
6,1,30,200,100,10,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū olduklarını were,
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
من | MN min among
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
آياتنا ا ي ي | EYY ËYETNE āyātinā bizim ayetlerimizden Our Signs,
,Ye,Elif,Te,Nun,Elif,
,10,1,400,50,1,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
عجبا ع ج ب | ACB ACBE ǎceben şaşılacak a wonder?
Ayn,Cim,Be,Elif,
70,3,2,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَمْ: yoksa | حَسِبْتَ: (mi) sandın? | أَنَّ: sadece | أَصْحَابَ: sahiplerinin | الْكَهْفِ: Kehf | وَالرَّقِيمِ: ve Rakim | كَانُوا: olduklarını | مِنْ: | ايَاتِنَا: bizim ayetlerimizden | عَجَبًا: şaşılacak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أم ÊM yoksa | حسبت ḪSBT (mi) sandın? | أن ÊN sadece | أصحاب ÊṦḪEB sahiplerinin | الكهف ELKHF Kehf | والرقيم WELRGYM ve Rakim | كانوا KENWE olduklarını | من MN | آياتنا ËYETNE bizim ayetlerimizden | عجبا ACBE şaşılacak |
Kırık Meal (Okunuş) : |em: yoksa | Hasibte: (mi) sandın? | enne: sadece | eSHābe: sahiplerinin | l-kehfi: Kehf | ve rraḳīmi: ve Rakim | kānū: olduklarını | min: | āyātinā: bizim ayetlerimizden | ǎceben: şaşılacak |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊM: yoksa | ḪSBT: (mi) sandın? | ÊN: sadece | ÊṦḪEB: sahiplerinin | ELKHF: Kehf | VELRGYM: ve Rakim | KENVE: olduklarını | MN: | ËYETNE: bizim ayetlerimizden | ACBE: şaşılacak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kehf ve Rakıym ashâbının ahvâlini, delillerimiz içinde şaşılacak bir delil mi sandın?
Adem Uğur : (Resûlüm)! Yoksa sen, bizim âyetlerimizden (sadece) Kehf ve Rakîm sahiplerinin ibrete şâyan olduklarını mı sandın?
Ahmed Hulusi : Yoksa bizim işaretlerimizden (sadece) Ashab-ı Kehf (mağara arkadaşları) ve Rakîm'in (bilgi yazılı taş levha) bilgisinin mi şaşılacak şey olduklarını sandın?
Ahmet Tekin : Yoksa sen, bizim âyetlerimizden mûcizelerimizden Eshâb-ı Kehf (mağara arkadaşları) ve Eshâb-ı Rakım’in (Rakımli, üzerlerine yazılı anıt dikilenlerin) sadece, ibrete şâyân, şaşılacak basit birer olaydan ibaret olduklarını mı sanıyorsun?
Ahmet Varol : Yoksa sen Kehf ve Rakim ashabının bizim şaşılacak ayetlerimizden olduklarını mı sandın? [1]
Ali Bulaç : Sen, yoksa Kehf ve Rakim Ehlini bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?
Ali Fikri Yavuz : Yoksa, (ey Rasûlüm), uzun zaman mağarada uykuda kalan Kehf ve Rakîm ashâbı, bizim mûcizelerimizden şaşılacak bir şey oldular mı sandın? (Kehf: Geniş mağaraya denir. Rakîm: uykuya dalanların köy adı ve köpeklerinin adıdır. Bir rivayette de uykuda kalanların adlarının yazılı bulunduğu kitabın ismidir).
Bekir Sadak : Yoksa sen Magara ve Kitap ehlini sasilacak ayetlerimizden mi zannettin?
Celal Yıldırım : Yoksa sen mağara ve yazılı levha sahiplerini bizim şaşılacak âyetlerimizden mi sandın ?
Diyanet İşleri : Yoksa sen, (sadece) Ashab-ı Kehf ve Ashab-ı Rakîm’i mi bizim ibret verici delillerimizden sandın?
Diyanet İşleri (eski) : Yoksa sen Mağara ve Kitap ehlini şaşılacak ayetlerimizden mi zannettin?
Diyanet Vakfi : (Resûlüm)! Yoksa sen, bizim âyetlerimizden Ashâb-ı Kehf ve Ashâb-ı Rakîm'in durumlarını şaşırtıcı mı buldun?
Edip Yüksel : Mağaradakilerin ve onlarla ilgili rakamların ilginç kanıtlarımızdan başka bir şey olduğunu mu sandın?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yoksa sen Ashab-ı Kehf'i ve Rakim'i (isimlerinin yazılı bulunduğu taş kitabeyi) şaşılacak âyetlerimizden mi sandın?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yoksa sen Ashab-ı Kehf ve Rakim'ın, ayetlerimizden şaşılacak bir olay olduklarını mı sandın?
Elmalılı Hamdi Yazır : Yoksa Eshab-ı Kehf ü Rakıym bizim âyâtımızdan bir acîbe oldular mı sandın?
Fizilal-il Kuran : Sen «Ashab-ı Kehf» ve «Ashab-ı Rakım» olayının, bizim şaşırtıcı mucizelerimizden biri olduğunu mu sanıyorsun?
Gültekin Onan : Sen yoksa Kehf ve Rakim Ehlini bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?
Hakkı Yılmaz : Yoksa sen, Büyük Mağara ve Rakim/Yazıt Ashâbı'nın şaşılacak alâmetlerimizden/ göstergelerimizden olduklarını mı sandın?
Hasan Basri Çantay : (Habîbim) sen, bizim âyetlerimiz içinde (yalınız) Kehf ve Rakıym yaranının ibrete şayan olduklarını mı sandın? (öyle değil).
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) Yoksa gerçekten (sâdece) Ashâb-ı Kehf ve Rakim’inmi şaşılacak âyetlerimizden olduklarını sandın?
İbni Kesir : Yoksa; sen, mağara ve kitabe ehlini şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?
İskender Evrenosoğlu : Yoksa sen, Ashabel Kehf ve Rakîm'in, bizim acayip âyetlerimizden biri olduğunu mu sandın?
Muhammed Esed : (Bu dünya hayatı bir sınamadan ibaret olduğuna göre, imdi) sen Mağara İnsanlarını(n) ve (onların kendilerini) yazıtlara/kitabelere (adamalarının kıssasını)n, gerçekten, Bizim (öteki) mesajlarımızdan daha meraka değer bulunacağını mı düşünüyorsun?
Ömer Nasuhi Bilmen : Yoksa sandın mı ki Ashâb-ı Kehf ile Rakım, bizim âyetlerimizden bir aceb şey olmuşlardır?
Ömer Öngüt : Resulüm! Yoksa sen Ashab-ı Kehf'i ve Rakîm'i, bizim şaşılacak âyet (mucize) lerimizden mi sandın?
Şaban Piriş : Ashab-ı Kehf ve Rakim’i, şaşılacak ayetlerimizden mi zannettin sen?
Suat Yıldırım : Ne o, yoksa sen, bizim âyetlerimiz içinde yalnız Ashab-ı Kehf ve Rakîm’in mi ibrete şayan olduklarını sandın? İş öyle değil!
Süleyman Ateş : Yoksa sen, sadece Kehf ve Rakim sâhiplerinin bizim şaşılacak âyetlerimizden olduklarını mı sandın? (onlardan başka çok daha acâip âyetlerimiz vardır. Arzı yeşertip sonra kurutmamız da şaşılacak âyetlerimizden değil midir?)
Tefhim-ul Kuran : Sen, yoksa Kehf ve Rakim Ehlini bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?
Ümit Şimşek : Sen Kehf ve Rakîm Ashabını Bizim âyetlerimiz içinde garip birşey mi sandın?
Yaşar Nuri Öztürk : Yoksa sen o Ashab-ı Kehf'i, mağara ve kitabe yâranını, bizim ayetlerimizden, hayrete düşüren bir tanesi mi sandın?


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}