Kehf Suresi 89. Ayet Türkçe Meali | Sıralama Seçenekli Kıyaslamalı SURELER ve AYETLER KuranMeali.eu

» 18 / Kehf Suresi: 89

Arapça Transcript Okunuş Türkçe

1. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra yine

2. أَتْبَعَ (ÊTBA) = etbeǎ : tuttu

3. سَبَبًا (SBBE) = sebeben : bir yol

sonra yine | tuttu | bir yol |

[] [TBA] [SBB]

S̃M ÊTBA SBBE

ṧumme etbeǎ sebeben

ثم أتبع سببا

» 18 / Kehf Suresi: 89

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce

ثم | S̃M ṧumme sonra yine Then

أتبع ت ب ع | TBA ÊTBA etbeǎ tuttu he followed

سببا س ب ب | SBB SBBE sebeben bir yol (a) course

sonra yine | tuttu | bir yol |

[] [TBA] [SBB]

S̃M ÊTBA SBBE

ṧumme etbeǎ sebeben

ثم أتبع سببا

[] [ت ب ع] [س ب ب]

» 18 / Kehf Suresi: 89

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce

ثم | S̃M ṧumme sonra yine Then

Se,Mim,
500,40, CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف

أتبع ت ب ع | TBA ÊTBA etbeǎ tuttu he followed

,Te,Be,Ayn,
,400,2,70, V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض

سببا س ب ب | SBB SBBE sebeben bir yol (a) course

Sin,Be,Be,Elif,
60,2,2,1, N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب

S̃M ÊTBA SBBE

ثم أتبع سببا

» 18 / Kehf Suresi: 89

Kırık Meal (Arapça) : \|ثُمَّ: sonra yine \| أَتْبَعَ: tuttu \| سَبَبًا: bir yol \|
Kırık Meal (Harekesiz) : \|ثم S̃M sonra yine \| أتبع ÊTBA tuttu \| سببا SBBE bir yol \|
Kırık Meal (Okunuş) : \|ṧumme: sonra yine \| etbeǎ: tuttu \| sebeben: bir yol \|
Kırık Meal (Transcript) : \|S̃M: sonra yine \| ÊTBA: tuttu \| SBBE: bir yol \|
Abdulbaki Gölpınarlı : Sonra, bir yol daha tuttu.
Adem Uğur : Sonra yine bir yol tuttu.
Ahmed Hulusi : Sonra (Zül-Karneyn diğer) bir yolu kullandı.
Ahmet Tekin : Sonra doğru sebep ve vesilelere, meşrû araçlara başvurarak başka bir hedefe yöneldi.
Ahmet Varol : Sonra yine bir yol tuttu.
Ali Bulaç : Sonra (yine) bir yol tuttu.
Ali Fikri Yavuz : Sonra Zül’-Karneyn (Doğuya doğru) bir yol tuttu.
Bekir Sadak : Sonra yine bir yol tuttu.
Celal Yıldırım : Sonra o başka bir yol tuttu.
Diyanet İşleri : Sonra yine (doğuya doğru) bir yol tuttu.
Diyanet İşleri (eski) : Sonra yine bir yol tuttu.
Diyanet Vakfi : Sonra yine bir yol tuttu.
Edip Yüksel : Sonra bir yol tuttu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sonra Zülkarneyn yine bir yol tuttu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra yine bir sebebi takip etti.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra da bir sebebi ta'kıb etti
Fizilal-il Kuran : Arkasından yine bir sebebe sarılarak yola koyuldu.
Gültekin Onan : Sonra (yine) bir yol tuttu.
Hakkı Yılmaz : Sonra iki çağ sahibi, bir sebebe uydu.
Hasan Basri Çantay : Sonra o, başka bir yol tutdu.
Hayrat Neşriyat : Sonra (başka) bir sebeb (doğuya doğru, bir yol) ta'kib etti.
İbni Kesir : Sonra o, bir yol tuttu.
İskender Evrenosoğlu : Sonra bir sebebe tâbî oldu (yola koyuldu).
Muhammed Esed : Ve (Zulkarneyn, doğru bir amaca varmak için, böylece) bir kere daha doğru aracı seçti.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra da başka bir yol takip etti.
Ömer Öngüt : Sonra yine bir yol tutup gitti.
Şaban Piriş : Sonra bir yol tuttu.
Suat Yıldırım : Zülkarneyn bu sefer yine bir yol tuttu.
Süleyman Ateş : Sonra yine bir yol tuttu.
Tefhim-ul Kuran : Sonra (yine) bir yol tutmuş oldu.
Ümit Şimşek : Sonra yine bir sebebi izledi.
Yaşar Nuri Öztürk : Sonra bir sebebi daha izledi.

» 18 / Kehf 89: