» 18 / Kehf  76:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 76
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi ki
2. إِنْ (ÎN) = in : eğer
3. سَأَلْتُكَ (SÊLTK) = seeltuke : sana sorarsam
4. عَنْ (AN) = ǎn :
5. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : bir şey
6. بَعْدَهَا (BAD̃HE) = beǎ'dehā : bundan sonra
7. فَلَا (FLE) = felā : artık olma
8. تُصَاحِبْنِي (TṦEḪBNY) = tuSāHibnī : bana arkadaş
9. قَدْ (GD̃) = ḳad : elbette
10. بَلَغْتَ (BLĞT) = beleğte : sana ulaşmıştır
11. مِنْ (MN) = min :
12. لَدُنِّي (LD̃NY) = ledunnī : benim tarafımdan
13. عُذْرًا (AZ̃RE) = ǔƶran : bir özür
dedi ki | eğer | sana sorarsam | | bir şey | bundan sonra | artık olma | bana arkadaş | elbette | sana ulaşmıştır | | benim tarafımdan | bir özür |

[GVL] [] [SEL] [] [ŞYE] [BAD̃] [] [ṦḪB] [] [BLĞ] [] [LD̃N] [AZ̃R]
GEL ÎN SÊLTK AN ŞYÙ BAD̃HE FLE TṦEḪBNY GD̃ BLĞT MN LD̃NY AZ̃RE

ḳāle in seeltuke ǎn şey'in beǎ'dehā felā tuSāHibnī ḳad beleğte min ledunnī ǔƶran
قال إن سألتك عن شيء بعدها فلا تصاحبني قد بلغت من لدني عذرا

 » 18 / Kehf  Suresi: 76
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi ki He said,
إن | ÎN in eğer """If"
سألتك س ا ل | SEL SÊLTK seeltuke sana sorarsam I ask you
عن | AN ǎn about
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in bir şey anything
بعدها ب ع د | BAD̃ BAD̃HE beǎ'dehā bundan sonra after it,
فلا | FLE felā artık olma then (do) not
تصاحبني ص ح ب | ṦḪB TṦEḪBNY tuSāHibnī bana arkadaş keep me as a companion.
قد | GD̃ ḳad elbette Verily,
بلغت ب ل غ | BLĞ BLĞT beleğte sana ulaşmıştır you have reached
من | MN min from me
لدني ل د ن | LD̃N LD̃NY ledunnī benim tarafımdan from me
عذرا ع ذ ر | AZ̃R AZ̃RE ǔƶran bir özür "an excuse."""

18:76 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dedi ki | eğer | sana sorarsam | | bir şey | bundan sonra | artık olma | bana arkadaş | elbette | sana ulaşmıştır | | benim tarafımdan | bir özür |

[GVL] [] [SEL] [] [ŞYE] [BAD̃] [] [ṦḪB] [] [BLĞ] [] [LD̃N] [AZ̃R]
GEL ÎN SÊLTK AN ŞYÙ BAD̃HE FLE TṦEḪBNY GD̃ BLĞT MN LD̃NY AZ̃RE

ḳāle in seeltuke ǎn şey'in beǎ'dehā felā tuSāHibnī ḳad beleğte min ledunnī ǔƶran
قال إن سألتك عن شيء بعدها فلا تصاحبني قد بلغت من لدني عذرا

[ق و ل] [] [س ا ل] [] [ش ي ا] [ب ع د] [] [ص ح ب] [] [ب ل غ] [] [ل د ن] [ع ذ ر]

 » 18 / Kehf  Suresi: 76
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi ki He said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
إن | ÎN in eğer """If"
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
سألتك س ا ل | SEL SÊLTK seeltuke sana sorarsam I ask you
Sin,,Lam,Te,Kef,
60,,30,400,20,
V – 1st person singular perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عن | AN ǎn about
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in bir şey anything
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
بعدها ب ع د | BAD̃ BAD̃HE beǎ'dehā bundan sonra after it,
Be,Ayn,Dal,He,Elif,
2,70,4,5,1,
T – accusative time adverb
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
ظرف زمان منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فلا | FLE felā artık olma then (do) not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الفاء استئنافية
حرف نفي
تصاحبني ص ح ب | ṦḪB TṦEḪBNY tuSāHibnī bana arkadaş keep me as a companion.
Te,Sad,Elif,Ha,Be,Nun,Ye,
400,90,1,8,2,50,10,
V – 2nd person masculine singular (form III) imperfect verb, jussive mood
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
قد | GD̃ ḳad elbette Verily,
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
بلغت ب ل غ | BLĞ BLĞT beleğte sana ulaşmıştır you have reached
Be,Lam,Ğayn,Te,
2,30,1000,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min from me
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
لدني ل د ن | LD̃N LD̃NY ledunnī benim tarafımdan from me
Lam,Dal,Nun,Ye,
30,4,50,10,
N – genitive noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مجرور والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
عذرا ع ذ ر | AZ̃R AZ̃RE ǔƶran bir özür "an excuse."""
Ayn,Zel,Re,Elif,
70,700,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: dedi ki | إِنْ: eğer | سَأَلْتُكَ: sana sorarsam | عَنْ: | شَيْءٍ: bir şey | بَعْدَهَا: bundan sonra | فَلَا: artık olma | تُصَاحِبْنِي: bana arkadaş | قَدْ: elbette | بَلَغْتَ: sana ulaşmıştır | مِنْ: | لَدُنِّي: benim tarafımdan | عُذْرًا: bir özür |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GEL dedi ki | إن ÎN eğer | سألتك SÊLTK sana sorarsam | عن AN | شيء ŞYÙ bir şey | بعدها BAD̃HE bundan sonra | فلا FLE artık olma | تصاحبني TṦEḪBNY bana arkadaş | قد GD̃ elbette | بلغت BLĞT sana ulaşmıştır | من MN | لدني LD̃NY benim tarafımdan | عذرا AZ̃RE bir özür |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: dedi ki | in: eğer | seeltuke: sana sorarsam | ǎn: | şey'in: bir şey | beǎ'dehā: bundan sonra | felā: artık olma | tuSāHibnī: bana arkadaş | ḳad: elbette | beleğte: sana ulaşmıştır | min: | ledunnī: benim tarafımdan | ǔƶran: bir özür |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: dedi ki | ÎN: eğer | SÊLTK: sana sorarsam | AN: | ŞYÙ: bir şey | BAD̃HE: bundan sonra | FLE: artık olma | TṦEḪBNY: bana arkadaş | GD̃: elbette | BLĞT: sana ulaşmıştır | MN: | LD̃NY: benim tarafımdan | AZ̃RE: bir özür |
Abdulbaki Gölpınarlı : Mûsâ, bundan sonra dedi, sana bir şey sorarsam benimle arkadaş olma artık, bir daha bir şey sorarsam benden ayrılmada gerçekten de mâzursun.
Adem Uğur : Musa: Eğer, dedi, bundan sonra sana bir şey sorarsam artık bana arkadaşlık etme. Hakikaten benim tarafımdan (ileri sürebilecek) mazeretin sonuna ulaştın.
Ahmed Hulusi : (Musa) dedi: "Eğer bundan sonra sana (herhangi) şeyden sorarsam artık bana arkadaşlık etme! Bu sana son özrüm olsun!"
Ahmet Tekin : Mûsâ: 'Bundan sonra sana bir şey sorarsam, benimle arkadaşlığa son ver. Benden yana işitebileceğin kadar özür işittin.' dedi.
Ahmet Varol : (Musa) dedi ki: 'Bundan sonra sana bir şey sorarsam artık benimle arkadaşlık etme. Benim tarafımdan (benden ayrılmak konusunda) mazerete sahip olursun.'
Ali Bulaç : (Musa:) "Bundan sonra sana bir şey soracak olursam, artık benimle arkadaşlık etme. Benden yana bir özre ulaşmış olursun" dedi.
Ali Fikri Yavuz : Mûsa şöyle dedi: “- Eğer bundan sonra bir şey sorarsam, artık bana arkadaşlık etme. Doğrusu tarafımdan (yapılacak) son özre ulaştın.”
Bekir Sadak : Musa: «Bundan sonra sana bir sey sorarsam bana arkadas olma, o zaman benim tarafimdan mazur sayilirsin» dedi.
Celal Yıldırım : Musâ ona: «Bundan böyle senden bir şey sorarsam, artık bana arkadaşlık etme» dedi. (Çünkü o zaman) benden yana özür (beyân edecek ortama) gelmişsin demektir. (Artık mâzur sayılabilirsin).
Diyanet İşleri : Mûsâ, “Eğer bundan sonra sana bir şey hakkında soru sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme. Doğrusu, tarafımdan (dilenecek son) özre ulaştın (bu son özür dileyişim)” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Musa: 'Bundan sonra sana bir şey sorarsam bana arkadaş olma, o zaman benim tarafımdan mazur sayılırsın' dedi.
Diyanet Vakfi : Musa: Eğer, dedi, bundan sonra sana bir şey sorarsam artık bana arkadaşlık etme. Hakikaten benim tarafımdan (ileri sürebilecek) mazeretin sonuna ulaştın.
Edip Yüksel : 'Sana daha başka bir şey sorarsam o zaman artık benimle arkadaş olma. Benden yeterli özür dinledin,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Musa) dedi ki: «Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam bana arkadaş olma! Hakikaten benim tarafımdan ileri sürülebilecek son mazerete ulaştın.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Musa: «Eğer bundan sonra sana birşey sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme! Doğrusu tarafımdan beyan edilecek son özre erdin.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Eğer, dedi: bundan sonra sana bir şey sorarsam artık bana musahib olma, doğrusu tarafımdan son özre erdin
Fizilal-il Kuran : Musa; «Eğer sana bir daha bir şey sorarsam artık benimle arkadaşlık etme, o zaman seni mazur görürüm» dedi.
Gültekin Onan : (Musa:) "Bundan sonra sana bir şey soracak olursam, artık benimle arkadaşlık etme. Benden yana bir özüre ulaşmış olursun" dedi.
Hakkı Yılmaz : Mûsâ: “Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme! Kesinlikle kovarsan darılmam” dedi.
Hasan Basri Çantay : (Musa): «Eğer, dedi, bundan sonra sana bir şey sorarsam benimle arkadaşlık etme. (O takdirde) tarafımdan muhakkak özre ulaşmışsındır (Benden ayrılmakda ma'zûr sayılmışındır).
Hayrat Neşriyat : (Mûsâ:) 'Eğer bundan sonra sana bir şeyden sorarsam, artık beni arkadaşlığakabûl etme; gerçekten benim tarafımdan (ma'zur sayılabileceğin) bir özre ulaştın' dedi.
İbni Kesir : Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam; benimle arkadaşlık etme. O zaman benim tarafımdan mazur sayılırsın, dedi.
İskender Evrenosoğlu : (Musa A.S) şöyle dedi: “Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam artık benimle arkadaşlık etme! (Benimle arkadaşlık etmemen için) benim tarafımdan (kabul edilebilir) bir özüre ulaşmış oldun.”
Muhammed Esed : (Musa:) "Bundan böyle sana soru soracak olursam benimle artık yoldaşlık yapmazsın: (çünkü artık) benden yana yeterince özür işittin" dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Dedi ki: «Bundan sonra sana bir şeyden sual edersem artık bana musahip olma. Muhakkak ki, benim tarafımdan özre erişmiş oldun.»
Ömer Öngüt : Musa da ona: “Eğer bundan sonra bir daha sana bir şey sorarsam, benimle arkadaşlık etme! O zaman benim tarafımdan mazur sayılırsın. ” dedi.
Şaban Piriş : - Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam, benimle arkadaşlık etme. O zaman, benim tarafımdan mazur görülürsün, dedi.
Suat Yıldırım : Mûsâ: "Eğer" dedi, "sana bir daha soracak olursam, bundan böyle benimle hiç arkadaşlık etme! Artık özür dileyemeyecek hale geldim."
Süleyman Ateş : (Mûsâ) dedi ki: "Eğer bundan sonra (bir daha) sana bir şey sorarsam, artık bana arkadaş olma. (O zaman) benim tarafımdan sana özür ulaşmıştır (artık benden ayrılmakta mazur sayılırsın).
Tefhim-ul Kuran : (Musa:) «Bundan sonra sana bir şey soracak olursam, artık benimle arkadaşlık etme. Benden yana bir özre ulaşmış olursun» dedi.
Ümit Şimşek : Musa dedi ki: 'Bundan sonra sana birşey daha soracak olursam benimle arkadaşlık etme. O zaman ayrılmakta bence mazur sayılırsın.'
Yaşar Nuri Öztürk : Mûsa dedi ki: "Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam artık bana arkadaşlık etme. Vallahi, öyle bir durumda benden ayrılmakta mazur sayılacaksın."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}