» 18 / Kehf  87:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

 » 18 / Kehf  Suresi: 87
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi ki
2. أَمَّا (ÊME) = emmā :
3. مَنْ (MN) = men : kim
4. ظَلَمَ (ƵLM) = Zeleme : haksızlık ederse
5. فَسَوْفَ (FSVF) = fesevfe :
6. نُعَذِّبُهُ (NAZ̃BH) = nuǎƶƶibuhu : ona azab edeceğiz
7. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
8. يُرَدُّ (YRD̃) = yuraddu : döndürülecektir
9. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
10. رَبِّهِ (RBH) = rabbihi : Rabbine
11. فَيُعَذِّبُهُ (FYAZ̃BH) = fe yuǎƶƶibuhu : O da ona azab edecektir
12. عَذَابًا (AZ̃EBE) = ǎƶāben : bir azapla
13. نُكْرًا (NKRE) = nukran : görülmemiş
dedi ki | | kim | haksızlık ederse | | ona azab edeceğiz | sonra | döndürülecektir | | Rabbine | O da ona azab edecektir | bir azapla | görülmemiş |

[GVL] [] [] [ƵLM] [] [AZ̃B] [] [RD̃D̃] [] [RBB] [AZ̃B] [AZ̃B] [NKR]
GEL ÊME MN ƵLM FSVF NAZ̃BH S̃M YRD̃ ÎL RBH FYAZ̃BH AZ̃EBE NKRE

ḳāle emmā men Zeleme fesevfe nuǎƶƶibuhu ṧumme yuraddu ilā rabbihi fe yuǎƶƶibuhu ǎƶāben nukran
قال أما من ظلم فسوف نعذبه ثم يرد إلى ربه فيعذبه عذابا نكرا

 » 18 / Kehf  Suresi: 87
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi ki He said,
أما | ÊME emmā """As for"
من | MN men kim (one) who
ظلم ظ ل م | ƵLM ƵLM Zeleme haksızlık ederse wrongs,
فسوف | FSVF fesevfe then soon
نعذبه ع ذ ب | AZ̃B NAZ̃BH nuǎƶƶibuhu ona azab edeceğiz we will punish him.
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
يرد ر د د | RD̃D̃ YRD̃ yuraddu döndürülecektir he will be returned
إلى | ÎL ilā to
ربه ر ب ب | RBB RBH rabbihi Rabbine his Lord,
فيعذبه ع ذ ب | AZ̃B FYAZ̃BH fe yuǎƶƶibuhu O da ona azab edecektir and He will punish him
عذابا ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EBE ǎƶāben bir azapla (with) a punishment
نكرا ن ك ر | NKR NKRE nukran görülmemiş terrible.

18:87 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dedi ki | | kim | haksızlık ederse | | ona azab edeceğiz | sonra | döndürülecektir | | Rabbine | O da ona azab edecektir | bir azapla | görülmemiş |

[GVL] [] [] [ƵLM] [] [AZ̃B] [] [RD̃D̃] [] [RBB] [AZ̃B] [AZ̃B] [NKR]
GEL ÊME MN ƵLM FSVF NAZ̃BH S̃M YRD̃ ÎL RBH FYAZ̃BH AZ̃EBE NKRE

ḳāle emmā men Zeleme fesevfe nuǎƶƶibuhu ṧumme yuraddu ilā rabbihi fe yuǎƶƶibuhu ǎƶāben nukran
قال أما من ظلم فسوف نعذبه ثم يرد إلى ربه فيعذبه عذابا نكرا

[ق و ل] [] [] [ظ ل م] [] [ع ذ ب] [] [ر د د] [] [ر ب ب] [ع ذ ب] [ع ذ ب] [ن ك ر]

 » 18 / Kehf  Suresi: 87
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi ki He said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
أما | ÊME emmā """As for"
,Mim,Elif,
,40,1,
EXL – explanation particle
حرف تفصيل
من | MN men kim (one) who
Mim,Nun,
40,50,
COND – conditional noun
اسم شرط
ظلم ظ ل م | ƵLM ƵLM Zeleme haksızlık ederse wrongs,
Zı,Lam,Mim,
900,30,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
فسوف | FSVF fesevfe then soon
Fe,Sin,Vav,Fe,
80,60,6,80,
REM – prefixed resumption particle
FUT – future particle
الفاء استئنافية
حرف استقبال
نعذبه ع ذ ب | AZ̃B NAZ̃BH nuǎƶƶibuhu ona azab edeceğiz we will punish him.
Nun,Ayn,Zel,Be,He,
50,70,700,2,5,
V – 1st person plural (form II) imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يرد ر د د | RD̃D̃ YRD̃ yuraddu döndürülecektir he will be returned
Ye,Re,Dal,
10,200,4,
V – 3rd person masculine singular passive imperfect verb
فعل مضارع مبني للمجهول
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
ربه ر ب ب | RBB RBH rabbihi Rabbine his Lord,
Re,Be,He,
200,2,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فيعذبه ع ذ ب | AZ̃B FYAZ̃BH fe yuǎƶƶibuhu O da ona azab edecektir and He will punish him
Fe,Ye,Ayn,Zel,Be,He,
80,10,70,700,2,5,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء عاطفة
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عذابا ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EBE ǎƶāben bir azapla (with) a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,Elif,
70,700,1,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
نكرا ن ك ر | NKR NKRE nukran görülmemiş terrible.
Nun,Kef,Re,Elif,
50,20,200,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: dedi ki | أَمَّا: | مَنْ: kim | ظَلَمَ: haksızlık ederse | فَسَوْفَ: | نُعَذِّبُهُ: ona azab edeceğiz | ثُمَّ: sonra | يُرَدُّ: döndürülecektir | إِلَىٰ: | رَبِّهِ: Rabbine | فَيُعَذِّبُهُ: O da ona azab edecektir | عَذَابًا: bir azapla | نُكْرًا: görülmemiş |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GEL dedi ki | أما ÊME | من MN kim | ظلم ƵLM haksızlık ederse | فسوف FSWF | نعذبه NAZ̃BH ona azab edeceğiz | ثم S̃M sonra | يرد YRD̃ döndürülecektir | إلى ÎL | ربه RBH Rabbine | فيعذبه FYAZ̃BH O da ona azab edecektir | عذابا AZ̃EBE bir azapla | نكرا NKRE görülmemiş |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: dedi ki | emmā: | men: kim | Zeleme: haksızlık ederse | fesevfe: | nuǎƶƶibuhu: ona azab edeceğiz | ṧumme: sonra | yuraddu: döndürülecektir | ilā: | rabbihi: Rabbine | fe yuǎƶƶibuhu: O da ona azab edecektir | ǎƶāben: bir azapla | nukran: görülmemiş |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: dedi ki | ÊME: | MN: kim | ƵLM: haksızlık ederse | FSVF: | NAZ̃BH: ona azab edeceğiz | S̃M: sonra | YRD̃: döndürülecektir | ÎL: | RBH: Rabbine | FYAZ̃BH: O da ona azab edecektir | AZ̃EBE: bir azapla | NKRE: görülmemiş |
Abdulbaki Gölpınarlı : Dedi ki: Zulmedeni azaplandırırız, sonra da Rabbinin tapısına götürülür de Rabbi, onu şiddetli bir azâba uğratır.
Adem Uğur : O, şöyle dedi: "Haksızlık edeni cezalandıracağız; sonra o, Rabbine gönderilecek; sonra Allah da ona korkunç bir azap uygulayacak."
Ahmed Hulusi : (Zül-Karneyn) dedi ki: "Zulmedene azap edeceğiz. . . Sonra Rabbine döndürülecek; böylece (Rabbi) ona tarifi mümkün olmayan bir azap yaşatacak. "
Ahmet Tekin : Zülkarneyn: 'Ya inkârda, küfürde ısrar ederek kendisine zulüm ve haksızlık edeni cezalandıracağız. Bir de, hesap vermek üzere Rabbinin huzuruna çıkarılacak, Rabbi de ona, daha korkunç bir ceza verecek.' dedi.
Ahmet Varol : Dedi ki: 'Kim zulmederse ona azab edeceğiz. Sonra Rabbine döndürülür O da onu görülmemiş azapla azablandırır.
Ali Bulaç : Dedi ki: "Kim zulmederse biz onu azablandıracağız, sonra Rabbine döndürülür, O da onu görülmemiş bir azabla azablandırır."
Ali Fikri Yavuz : Zül’-Karneyn dedi ki: “- Kim zulmederse (Allah’ı inkâr ederse), muhakkak ona azâp edeceğiz. Sonra Rabbine döndürülür de Allah onu görülmedik bir azâbla cezalandırır.
Bekir Sadak : (87-88) «aksizlik yapana azap edecegiz, sonra Rabbine dondurulur, onu gorulmemis bir azaba ugratir; ama inanip yararli is isleyene, mukafat olarak guzel seyler vardir, ona buyrugumuzdan kolay olani soyleriz» dedi.
Celal Yıldırım : De ki: Kim zulmederse, ona azâb edeceğiz; sonra da o Rabbına döndürülür. O da ona görülmedik bir azâb ile azâb eder.
Diyanet İşleri : Zülkarneyn, “Her kim zulmederse, biz onu cezalandıracağız. Sonra o Rabbine döndürülür. O da kendisini görülmedik bir azaba uğratır” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : (87-88) 'Haksızlık yapana azap edeceğiz, sonra Rabbine döndürülür, onu görülmemiş bir azaba uğratır; ama inanıp yararlı iş işleyene, mükafat olarak güzel şeyler vardır, ona buyruğumuzdan kolay olanı söyleriz' dedi.
Diyanet Vakfi : O, şöyle dedi: «Haksızlık edeni cezalandıracağız; sonra o, Rabbine gönderilecek; sonra Allah da ona korkunç bir azap uygulayacak.»
Edip Yüksel : Dedi ki, 'Kim haksızlık ederse onu cezalandıracağız, Rabbine döndürülünce de onu görülmemiş bir cezaya çarpacaktır.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O da demişti ki: «Kim haksızlık ederse muhakkak ona azab edeceğiz; Sonra Rabbine geri döndürülecek, O da onu görülmemiş bir azabla cezalandırır.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O şöyle dedi: «Her kim haksızlık ederse, onu muhakkak cezalandırırız, sonra Rabbine iade edilir ve O da onu görülmedik bir azaba çeker.
Elmalılı Hamdi Yazır : Dedi: her kim haksızlık ederse onu muhakkak ta'zib ederiz, sonra rabbına iade olunur, o da onu görülmedik bir azâba çeker
Fizilal-il Kuran : Zülkarneyn o topluma dedi ki; «Aranızdaki zalimleri cezaya çarptıracağız. Onlar, ilerde Rabb'lerinin huzuruna vardıklarında eşi görülmemiş, ağır bir azaba uğrayacaklardır.
Gültekin Onan : Dedi ki: "Kim zulmederse biz onu azablandıracağız, sonra rabbine döndürülür, O da onu kötü (nükra) bir azabla azablandırır."
Hakkı Yılmaz : (87,88) "O dedi ki: “Kim şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yaparsa kesinlikle ona azap edeceğiz; Sonra Rabbine geri döndürülecek, sonra O da onu görülmemiş bir azapla azaplandırır. Amma her kim de iman eder ve sâlihi işlerse artık buna da en güzel karşılık vardır. Ve Biz onun için emrimizden kolay olanı söyleyeceğiz.” "
Hasan Basri Çantay : Dedi: «Amma kim zulmederse onu azâblandıracağız. Sonra da o, Rabbine döndürülür de O da kendisini şiddetli bir azâb (a dûçâr) eder».
Hayrat Neşriyat : (Zülkarneyn o kavme) dedi ki: 'Kim zulmederse, işte onu cezâlandıracağız; sonra(o,) Rabbine döndürülür de (Rabbi) onu şiddetli bir azâb ile cezâlandırır.'
İbni Kesir : Dedi ki: Kim zulmederse; ona, azab edeceğiz. Sonra Rabbına döndürülür ve Rabbı; onu, görülmemiş bir azaba uğratır.
İskender Evrenosoğlu : (Zülkarneyn): “Fakat kim zulmederse ona azap edeceğiz. Sonra kendi Rabbine reddedilir (geri gönderilir). Böylece ona dehşetli bir azapla azap edilir.” dedi.
Muhammed Esed : O şöyle cevap verdi: "(Başkalarına) zulmeden kimseye gelince, ona bundan böyle azap edeceğiz; ve o kimse sonunda Rabbine döndürülecek; ve O da ona görülmemiş bir azap çektirecek.
Ömer Nasuhi Bilmen : Dedi ki: «Her kim zulüm ederse elbette onu muazzep kılarız, sonra da Rabbine reddedilir, artık o da cidden şedît bir azap ile muazzep kılar.»
Ömer Öngüt : O da dedi ki: “Her kim ki zulmederse onu cezalandıracağız, sonra o Rabbine döndürülür. O da ona görülmedik bir azap ile azap eder. ”
Şaban Piriş : Dedi ki: -Kim, zulmederse onu cezalandıracağız, sonra Rabbine döndürülür ve Rabbi onu görülmemiş bir azapla cezalandırır.
Suat Yıldırım : Zülkarneyn şöyle dedi: "Kim zulmederse, Biz onu cezalandırırız, sonra da Rabbinin huzuruna götürülür. O da ona benzeri görülmedik bir ceza uygular.
Süleyman Ateş : Dedi: "Kim haksızlık ederse, ona azâb edeceğiz, sonra o, Rabbine döndürülecektir. O da ona görülmemiş bir azâb edecektir."
Tefhim-ul Kuran : Dedi ki: «Kim zulme saparsa biz onu azablandıracağız, sonra da Rabbine döndürülür, O da onu görülmemiş bir azabla azablandırıverir.»
Ümit Şimşek : O dedi ki: 'Kim zulmederse onu cezalandırırız; sonra da o Rabbinin huzuruna çıkarılır ve Rabbi de onu görülmemiş bir azaba çarptırır.
Yaşar Nuri Öztürk : Dedi: "Zulmedene azap edeceğiz; sonra Rabbine döndürülecek; O da onu görülmedik bir azaba çeker."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}