» 24 / Nûr  50:

Kuran Sırası: 24
İniş Sırası: 102
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64

 » 24 / Nûr  Suresi: 50
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَفِي (ÊFY) = efī : -mı var?
2. قُلُوبِهِمْ (GLVBHM) = ḳulūbihim : kalblerinde
3. مَرَضٌ (MRŽ) = meraDun : bir hastalık-
4. أَمِ (ÊM) = emi : yoksa
5. ارْتَابُوا (ERTEBVE) = rtābū : şühpe mi ettiler?
6. أَمْ (ÊM) = em : yoksa
7. يَخَافُونَ (YḢEFVN) = yeḣāfūne : korkuyorlar mı?
8. أَنْ (ÊN) = en : diye
9. يَحِيفَ (YḪYF) = yeHīfe : haksızlık yapacak
10. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah'ın
11. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : kendilerine
12. وَرَسُولُهُ (VRSVLH) = ve rasūluhu : ve Elçisinin
13. بَلْ (BL) = bel : hayır
14. أُولَٰئِكَ (ÊVLÙK) = ulāike : işte
15. هُمُ (HM) = humu : onlar
16. الظَّالِمُونَ (ELƵELMVN) = Z-Zālimūne : zalimlerdir
-mı var? | kalblerinde | bir hastalık- | yoksa | şühpe mi ettiler? | yoksa | korkuyorlar mı? | diye | haksızlık yapacak | Allah'ın | kendilerine | ve Elçisinin | hayır | işte | onlar | zalimlerdir |

[] [GLB] [MRŽ] [] [RYB] [] [ḢVF] [] [ḪYF] [] [] [RSL] [] [] [] [ƵLM]
ÊFY GLVBHM MRŽ ÊM ERTEBVE ÊM YḢEFVN ÊN YḪYF ELLH ALYHM VRSVLH BL ÊVLÙK HM ELƵELMVN

efī ḳulūbihim meraDun emi rtābū em yeḣāfūne en yeHīfe llahu ǎleyhim ve rasūluhu bel ulāike humu Z-Zālimūne
أفي قلوبهم مرض أم ارتابوا أم يخافون أن يحيف الله عليهم ورسوله بل أولئك هم الظالمون

 » 24 / Nûr  Suresi: 50
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفي | ÊFY efī -mı var? Is (there) in
قلوبهم ق ل ب | GLB GLVBHM ḳulūbihim kalblerinde their hearts
مرض م ر ض | MRŽ MRŽ meraDun bir hastalık- a disease
أم | ÊM emi yoksa or
ارتابوا ر ي ب | RYB ERTEBVE rtābū şühpe mi ettiler? do they doubt
أم | ÊM em yoksa or
يخافون خ و ف | ḢVF YḢEFVN yeḣāfūne korkuyorlar mı? they fear
أن | ÊN en diye that
يحيف ح ي ف | ḪYF YḪYF yeHīfe haksızlık yapacak Allah will be unjust
الله | ELLH llahu Allah'ın Allah will be unjust
عليهم | ALYHM ǎleyhim kendilerine to them
ورسوله ر س ل | RSL VRSVLH ve rasūluhu ve Elçisinin and His Messenger?
بل | BL bel hayır Nay,
أولئك | ÊVLÙK ulāike işte those
هم | HM humu onlar [they]
الظالمون ظ ل م | ƵLM ELƵELMVN Z-Zālimūne zalimlerdir (are) the wrongdoers.

24:50 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

-mı var? | kalblerinde | bir hastalık- | yoksa | şühpe mi ettiler? | yoksa | korkuyorlar mı? | diye | haksızlık yapacak | Allah'ın | kendilerine | ve Elçisinin | hayır | işte | onlar | zalimlerdir |

[] [GLB] [MRŽ] [] [RYB] [] [ḢVF] [] [ḪYF] [] [] [RSL] [] [] [] [ƵLM]
ÊFY GLVBHM MRŽ ÊM ERTEBVE ÊM YḢEFVN ÊN YḪYF ELLH ALYHM VRSVLH BL ÊVLÙK HM ELƵELMVN

efī ḳulūbihim meraDun emi rtābū em yeḣāfūne en yeHīfe llahu ǎleyhim ve rasūluhu bel ulāike humu Z-Zālimūne
أفي قلوبهم مرض أم ارتابوا أم يخافون أن يحيف الله عليهم ورسوله بل أولئك هم الظالمون

[] [ق ل ب] [م ر ض] [] [ر ي ب] [] [خ و ف] [] [ح ي ف] [] [] [ر س ل] [] [] [] [ظ ل م]

 » 24 / Nûr  Suresi: 50
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفي | ÊFY efī -mı var? Is (there) in
,Fe,Ye,
,80,10,
INTG – prefixed interrogative alif
P – preposition
الهمزة همزة استفهام
حرف جر
قلوبهم ق ل ب | GLB GLVBHM ḳulūbihim kalblerinde their hearts
Gaf,Lam,Vav,Be,He,Mim,
100,30,6,2,5,40,
"N – genitive feminine plural noun → Heart
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun"
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
مرض م ر ض | MRŽ MRŽ meraDun bir hastalık- a disease
Mim,Re,Dad,
40,200,800,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
أم | ÊM emi yoksa or
,Mim,
,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
ارتابوا ر ي ب | RYB ERTEBVE rtābū şühpe mi ettiler? do they doubt
Elif,Re,Te,Elif,Be,Vav,Elif,
1,200,400,1,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أم | ÊM em yoksa or
,Mim,
,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يخافون خ و ف | ḢVF YḢEFVN yeḣāfūne korkuyorlar mı? they fear
Ye,Hı,Elif,Fe,Vav,Nun,
10,600,1,80,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN en diye that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يحيف ح ي ف | ḪYF YḪYF yeHīfe haksızlık yapacak Allah will be unjust
Ye,Ha,Ye,Fe,
10,8,10,80,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
الله | ELLH llahu Allah'ın Allah will be unjust
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
عليهم | ALYHM ǎleyhim kendilerine to them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ورسوله ر س ل | RSL VRSVLH ve rasūluhu ve Elçisinin and His Messenger?
Vav,Re,Sin,Vav,Lam,He,
6,200,60,6,30,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بل | BL bel hayır Nay,
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
أولئك | ÊVLÙK ulāike işte those
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
هم | HM humu onlar [they]
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
الظالمون ظ ل م | ƵLM ELƵELMVN Z-Zālimūne zalimlerdir (are) the wrongdoers.
Elif,Lam,Zı,Elif,Lam,Mim,Vav,Nun,
1,30,900,1,30,40,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَفِي: -mı var? | قُلُوبِهِمْ: kalblerinde | مَرَضٌ: bir hastalık- | أَمِ: yoksa | ارْتَابُوا: şühpe mi ettiler? | أَمْ: yoksa | يَخَافُونَ: korkuyorlar mı? | أَنْ: diye | يَحِيفَ: haksızlık yapacak | اللَّهُ: Allah'ın | عَلَيْهِمْ: kendilerine | وَرَسُولُهُ: ve Elçisinin | بَلْ: hayır | أُولَٰئِكَ: işte | هُمُ: onlar | الظَّالِمُونَ: zalimlerdir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أفي ÊFY -mı var? | قلوبهم GLWBHM kalblerinde | مرض MRŽ bir hastalık- | أم ÊM yoksa | ارتابوا ERTEBWE şühpe mi ettiler? | أم ÊM yoksa | يخافون YḢEFWN korkuyorlar mı? | أن ÊN diye | يحيف YḪYF haksızlık yapacak | الله ELLH Allah'ın | عليهم ALYHM kendilerine | ورسوله WRSWLH ve Elçisinin | بل BL hayır | أولئك ÊWLÙK işte | هم HM onlar | الظالمون ELƵELMWN zalimlerdir |
Kırık Meal (Okunuş) : |efī: -mı var? | ḳulūbihim: kalblerinde | meraDun: bir hastalık- | emi: yoksa | rtābū: şühpe mi ettiler? | em: yoksa | yeḣāfūne: korkuyorlar mı? | en: diye | yeHīfe: haksızlık yapacak | llahu: Allah'ın | ǎleyhim: kendilerine | ve rasūluhu: ve Elçisinin | bel: hayır | ulāike: işte | humu: onlar | Z-Zālimūne: zalimlerdir |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊFY: -mı var? | GLVBHM: kalblerinde | MRŽ: bir hastalık- | ÊM: yoksa | ERTEBVE: şühpe mi ettiler? | ÊM: yoksa | YḢEFVN: korkuyorlar mı? | ÊN: diye | YḪYF: haksızlık yapacak | ELLH: Allah'ın | ALYHM: kendilerine | VRSVLH: ve Elçisinin | BL: hayır | ÊVLÙK: işte | HM: onlar | ELƵELMVN: zalimlerdir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gönüllerinde hastalık mı var, yoksa şüphe mi ediyorlar, yoksa Allah'ın ve Peygamberinin, onlara bir haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, onlardır zâlimlerin ta kendileri.
Adem Uğur : Kalplerinde bir hastalık mı var; yoksa şüphe içinde midirler, yahut Allah ve Resûlünün kendilerine zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, asıl zalimler kendileridir!
Ahmed Hulusi : Onlar sağlıklı mı düşünemiyorlar, yoksa şüpheye mi düştüler; yoksa Allâh'ın ve Rasûlünün kendilerine haksızlık etmesinden mi korkarlar? Hayır, onlar zâlimlerin ta kendileridir.
Ahmet Tekin : Kalpleri mi kararmış, akıllarından zorları mı var, hasta ruhlu mudurlar, yoksa senin peygamberliğin ve doğru icraatlar yaptığın konusunda şüphe mi ediyorlar, şüphelerini destekleyecek hususlar mı arıyorlar, yahut Allah ve Rasulünün kendilerine zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Doğrusu, asıl zâlim olanlar kendileridir.
Ahmet Varol : Kalplerinde hastalık mı var? Yoksa şüpheye mi düştüler? Yoksa Allah'ın ve Peygamberinin kendilerine haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, onlar zalimlerin kendileridir.
Ali Bulaç : Bunların kalplerinde hastalık mı var? Yoksa kuşkuya mı kapıldılar? Yoksa Allah'ın ve elçisinin kendilerine karşı haksızlık yapacağından mı korkuyorlar? Hayır, onlar zalim kimselerdir.
Ali Fikri Yavuz : Bunların kalblerinde bir maraz (küfür ve nifak) mı var? Yoksa şüpheye mi düştüler, yahut Allah’ın ve Rasûlünün kendilerine haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, onlar zalim kimselerdir.
Bekir Sadak : Kalplerinde hastalik mi var, yoksa suphelenmisler midir, yahut Allah'in ve peygamberinin onlara haksizlik yapacagindan mi korkmaktadirlar? Hayir; onlar sadece zalimdirler. *
Celal Yıldırım : (Sahi) bunların kalbinde hastalık mı var, yoksa şüphe mi ediyorlar, ya da Allah ve Peygamberinin kendileri aleyhine haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar ?! Hayır, (ikiyüzlü dönekler olmaları onları bu duruma düşürmüştür). İştezâlimler bunlardır!
Diyanet İşleri : Kalplerinde bir hastalık mı var, yoksa şüphe ve tereddüde mi düştüler? Yoksa Allah ve Resûlünün kendilerine karşı zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, işte onlar asıl zalimlerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Kalplerinde hastalık mı var, yoksa şüphelenmişler midir, yahut Allah'ın ve Peygamberinin onlara haksızlık yapacağından mı korkmaktadırlar? Hayır; onlar sadece zalimdirler.
Diyanet Vakfi : Kalplerinde bir hastalık mı var; yoksa şüphe içinde midirler, yahut Allah ve Resûlünün kendilerine zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, asıl zalimler kendileridir!
Edip Yüksel : Kalplerinde bir hastalık mı var? Kuşku mu duyuyorlar? ALLAH'ın ve elçisinin kendilerine haksızlık yapacağından mı korkmaktadırlar? Aslında onlar zalimlerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kalplerinde bir hastalık mı var? Yoksa şüphe ve tereddüd içinde midirler? Yoksa Allah ve Resulünün kendilerine zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, asıl zalimler kendileridir!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kalplerinde bir hastalık mı var, yoksa Allah ve Resulünün kendilerine haksızlık edeceğinden kuşkulandılar, ya da korktular mı? Hayır, kendileri asıl zalimlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Kalblerinde bir maraz mı var? yoksa Allah ile Resulünün onlara haksızlık edeceğinden kuşkulandılar veya korktular mı? Hayır kendileri zalimler
Fizilal-il Kuran : Acaba kalplerinde hastalık mı var? Yoksa Peygamber'in gerçekten peygamber olup olmadığı hususunda kuşkulu mudurlar? Yoksa Allah'ın ve Peygamber'in kendilerine haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar. Hayır, aslında onlar zalimdirler.
Gültekin Onan : Bunların kalplerinde hastalık mı var? Yoksa kuşkuya mı kapıldılar? Yoksa Tanrı'nın ve elçisinin kendilerine karşı haksızlık yapacağından mı korkuyorlar? Hayır, onlar zalim kimselerdir.
Hakkı Yılmaz : "Peki, onların kalplerinde bir hastalık mı var; onların zihniyeti mi bozuk? Yoksa şüpheye mi düştüler? Yoksa Allah ve Elçisi'nin kendilerine haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Tam tersine onlar, yanlış davrananların; kendi zararlarına iş yapanların ta kendileridir! "
Hasan Basri Çantay : Kalblerinde bir (küfür) maraz (ı) mı var bunların? Yoksa (onun hak peygamberliğinden) şübhe mi etdiler? Yahud Allahın ve resulünün kendilerine haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, asıl zaalimler (haksızlar) kendileridir.
Hayrat Neşriyat : Kalblerinde bir hastalık (nifak) mı var? Yoksa (onun peygamberliğinde) şübhe mi ettiler? Yâhut Allah’ın ve Resûlünün kendilerine haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır! İşte onlar zâlimlerin ta kendileridir!
İbni Kesir : Kalblerinde bir hastalık mı var bunların? Yoksa şüphe mi ettiler? Veya Allah'ın ve Rasulünün kendilerine haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, onlar; zalimlerin kendileridir.
İskender Evrenosoğlu : Onların kalplerinde hastalık mı var yoksa şüphe mi ediyorlar veya Allah'ın ve O'nun Resûl'ünün, onlara karşı taraf tutacağından (haksızlık edeceğinden) mı korkuyorlar? Hayır, işte onlar, onlar zalimlerdir.
Muhammed Esed : Bunların kalplerinde bir hastalık mı var? Yoksa (bunun ilahi mesaj olduğundan) şüphe mi ediyorlar? Yahut Allah'ın ve Elçisi'nin kendilerine haksızlık yapacağından mı korkuyorlar? Hayır, (kendilerine) haksızlık yapan onların (yine) kendileridir!
Ömer Nasuhi Bilmen : Onların kalplerinde bir hastalık var mıdır? Yoksa şüphe mi ediyorlar? Yoksa onlar, Allah'ın ve Peygamberinin haksızlık edeceklerinden mi korkuyorlar? Hayır. Onlar zalim kimselerdir.
Ömer Öngüt : Kalplerinde bir hastalık mı var bunların? Yoksa şüphe mi ediyorlar? Veya Allah'ın ve Resul'ünün kendilerine haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır! Onlar zâlimlerin tâ kendileridir.
Şaban Piriş : Onların kalplerinde bir hastalık mı var; yoksa şüpheye mi düştüler; yoksa, Allah’ın ve peygamberinin kendilerine haksızlık yapacaklarından mı korkuyorlar? Hayır, onlar zalimler de ondan!
Suat Yıldırım : Sahi, kalplerinde bir inkâr hastalığı mı var bunların? Yoksa imanda şüpheye mi düştüler yahut Allah’ın ve Resulünün kendilerine zulüm ve haksızlık yapacağından mı endişe ediyorlar? Doğrusu, asıl zalimler hem de kendi kendilerine haksızlık edenler, onların ta kendileridir!
Süleyman Ateş : Kalblerinde bir hastalık mı var, yoksa şüphe mi ettiler? Yoksa Allâh'ın ve Elçisinin kendilerine haksızlık yapacağından mı korkuyorlar? Hayır, onlar zâlimlerdir.
Tefhim-ul Kuran : Bunların kalplerinde hastalık mı var? Yoksa kuşkuya mı kapıldılar? Yoksa Allah'ın ve Resulünün kendilerine karşı haksızlık yapacağından mı korkmaktadırlar? Hayır, onlar zalim olanlardır.
Ümit Şimşek : Onların kalplerinde bir hastalık mı var? Yoksa şüpheye mi düştüler? Veya Allah ve Resulünün kendilerine haksızlık etmesinden mi korkuyorlar? Aslında zulmedenler onların tâ kendileridir.
Yaşar Nuri Öztürk : Kalplerinde maraz mı var bunların, yoksa kuşkuya mı düştüler, yoksa Allah'ın ve resulünün kendilerine haksızlık yapacağından mı korkuyorlar? Hayır, hayır! Bunlar zalimlerin ta kendileri...


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}