» 24 / Nûr  31:

Kuran Sırası: 24
İniş Sırası: 102
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64

 » 24 / Nûr  Suresi: 31
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقُلْ (VGL) = ve ḳul : ve söyle
2. لِلْمُؤْمِنَاتِ (LLMÙMNET) = lilmu'mināti : inanan kadınlara
3. يَغْضُضْنَ (YĞŽŽN) = yeğDuDne : sakınsınlar
4. مِنْ (MN) = min :
5. أَبْصَارِهِنَّ (ÊBṦERHN) = ebSārihinne : bakışlarını
6. وَيَحْفَظْنَ (VYḪFƵN) = ve yeHfeZne : ve korusunlar
7. فُرُوجَهُنَّ (FRVCHN) = furūcehunne : ırzlarını
8. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
9. يُبْدِينَ (YBD̃YN) = yubdīne : göstermesinler
10. زِينَتَهُنَّ (ZYNTHN) = zīnetehunne : süslerini
11. إِلَّا (ÎLE) = illā : ancak hariç
12. مَا (ME) = mā :
13. ظَهَرَ (ƵHR) = Zehera : görünenler
14. مِنْهَا (MNHE) = minhā : ondan
15. وَلْيَضْرِبْنَ (VLYŽRBN) = velyeDribne : ve koysunlar
16. بِخُمُرِهِنَّ (BḢMRHN) = biḣumurihinne : başörtülerini
17. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üstüne
18. جُيُوبِهِنَّ (CYVBHN) = cuyūbihinne : (göğüs) yırtmaçlarının
19. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
20. يُبْدِينَ (YBD̃YN) = yubdīne : göstermesinler
21. زِينَتَهُنَّ (ZYNTHN) = zīnetehunne : süslerini
22. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışındakilere
23. لِبُعُولَتِهِنَّ (LBAVLTHN) = libuǔletihinne : kocaları
24. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
25. ابَائِهِنَّ ( ËBEÙHN) = ābāihinne : babaları
26. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
27. ابَاءِ ( ËBEÙ) = ābā'i : babaları
28. بُعُولَتِهِنَّ (BAVLTHN) = buǔletihinne : kocalarının
29. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
30. أَبْنَائِهِنَّ (ÊBNEÙHN) = ebnāihinne : oğulları
31. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
32. أَبْنَاءِ (ÊBNEÙ) = ebnā'i : oğulları
33. بُعُولَتِهِنَّ (BAVLTHN) = buǔletihinne : kocalarının
34. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
35. إِخْوَانِهِنَّ (ÎḢVENHN) = iḣvānihinne : kardeşleri
36. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
37. بَنِي (BNY) = benī : oğulları
38. إِخْوَانِهِنَّ (ÎḢVENHN) = iḣvānihinne : kardeşlerinin
39. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
40. بَنِي (BNY) = benī : oğulları
41. أَخَوَاتِهِنَّ (ÊḢVETHN) = eḣavātihinne : kızkardeşlerinin
42. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
43. نِسَائِهِنَّ (NSEÙHN) = nisāihinne : kadınları
44. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
45. مَا (ME) = mā :
46. مَلَكَتْ (MLKT) = meleket : sahip oldukları (köleleri)
47. أَيْمَانُهُنَّ (ÊYMENHN) = eymānuhunne : ellerinin
48. أَوِ (ÊV) = evi : yahut
49. التَّابِعِينَ (ELTEBAYN) = t-tābiǐyne : tabi'leri (hizmetlileri)
50. غَيْرِ (ĞYR) = ğayri : bulunmayan
51. أُولِي (ÊVLY) = ūlī :
52. الْإِرْبَةِ (ELÎRBT) = l-irbeti : kadına ihtiyacı
53. مِنَ (MN) = mine : -den
54. الرِّجَالِ (ELRCEL) = r-ricāli : erkekler-
55. أَوِ (ÊV) = evi : yahut
56. الطِّفْلِ (ELŦFL) = T-Tifli : çocuklara
57. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : onlar ki
58. لَمْ (LM) = lem :
59. يَظْهَرُوا (YƵHRVE) = yeZherū : henüz anlamazlar
60. عَلَىٰ (AL) = ǎlā :
61. عَوْرَاتِ (AVRET) = ǎvrāti : mahrem yerlerini
62. النِّسَاءِ (ELNSEÙ) = n-nisā'i : kadınların
63. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
64. يَضْرِبْنَ (YŽRBN) = yeDribne : vurmasınlar
65. بِأَرْجُلِهِنَّ (BÊRCLHN) = bierculihinne : ayaklarını
66. لِيُعْلَمَ (LYALM) = liyuǎ'leme : bilinmesi için
67. مَا (ME) = mā : şeylerin
68. يُخْفِينَ (YḢFYN) = yuḣfīne : gizledikleri
69. مِنْ (MN) = min : -nden
70. زِينَتِهِنَّ (ZYNTHN) = zīnetihinne : süsleri-
71. وَتُوبُوا (VTVBVE) = ve tūbū : ve tevbe edin
72. إِلَى (ÎL) = ilā :
73. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
74. جَمِيعًا (CMYAE) = cemīǎn : topluca
75. أَيُّهَ (ÊYH) = eyyuhe : ey
76. الْمُؤْمِنُونَ (ELMÙMNVN) = l-mu'minūne : mü'minler
77. لَعَلَّكُمْ (LALKM) = leǎllekum : umulur ki
78. تُفْلِحُونَ (TFLḪVN) = tufliHūne : felaha erersiniz
ve söyle | inanan kadınlara | sakınsınlar | | bakışlarını | ve korusunlar | ırzlarını | ve | göstermesinler | süslerini | ancak hariç | | görünenler | ondan | ve koysunlar | başörtülerini | üstüne | (göğüs) yırtmaçlarının | ve | göstermesinler | süslerini | dışındakilere | kocaları | yahut | babaları | yahut | babaları | kocalarının | yahut | oğulları | yahut | oğulları | kocalarının | yahut | kardeşleri | yahut | oğulları | kardeşlerinin | yahut | oğulları | kızkardeşlerinin | yahut | kadınları | yahut | | sahip oldukları (köleleri) | ellerinin | yahut | tabi'leri (hizmetlileri) | bulunmayan | | kadına ihtiyacı | -den | erkekler- | yahut | çocuklara | onlar ki | | henüz anlamazlar | | mahrem yerlerini | kadınların | ve | vurmasınlar | ayaklarını | bilinmesi için | şeylerin | gizledikleri | -nden | süsleri- | ve tevbe edin | | Allah'a | topluca | ey | mü'minler | umulur ki | felaha erersiniz |

[GVL] [EMN] [ĞŽŽ] [] [BṦR] [ḪFƵ] [FRC] [] [BD̃V] [ZYN] [] [] [ƵHR] [] [ŽRB] [ḢMR] [] [CYB] [] [BD̃V] [ZYN] [] [BAL] [] [EBV] [] [EBV] [BAL] [] [BNY] [] [BNY] [BAL] [] [EḢV] [] [BNY] [EḢV] [] [BNY] [EḢV] [] [NSV] [] [] [MLK] [YMN] [] [TBA] [ĞYR] [EVL] [ERB] [] [RCL] [] [ŦFL] [] [] [ƵHR] [] [AVR] [NSV] [] [ŽRB] [RCL] [ALM] [] [ḢFY] [] [ZYN] [TVB] [] [] [CMA] [] [EMN] [] [FLḪ]
VGL LLMÙMNET YĞŽŽN MN ÊBṦERHN VYḪFƵN FRVCHN VLE YBD̃YN ZYNTHN ÎLE ME ƵHR MNHE VLYŽRBN BḢMRHN AL CYVBHN VLE YBD̃YN ZYNTHN ÎLE LBAVLTHN ÊV ËBEÙHN ÊV ËBEÙ BAVLTHN ÊV ÊBNEÙHN ÊV ÊBNEÙ BAVLTHN ÊV ÎḢVENHN ÊV BNY ÎḢVENHN ÊV BNY ÊḢVETHN ÊV NSEÙHN ÊV ME MLKT ÊYMENHN ÊV ELTEBAYN ĞYR ÊVLY ELÎRBT MN ELRCEL ÊV ELŦFL ELZ̃YN LM YƵHRVE AL AVRET ELNSEÙ VLE YŽRBN BÊRCLHN LYALM ME YḢFYN MN ZYNTHN VTVBVE ÎL ELLH CMYAE ÊYH ELMÙMNVN LALKM TFLḪVN

ve ḳul lilmu'mināti yeğDuDne min ebSārihinne ve yeHfeZne furūcehunne ve lā yubdīne zīnetehunne illā Zehera minhā velyeDribne biḣumurihinne ǎlā cuyūbihinne ve lā yubdīne zīnetehunne illā libuǔletihinne ev ābāihinne ev ābā'i buǔletihinne ev ebnāihinne ev ebnā'i buǔletihinne ev iḣvānihinne ev benī iḣvānihinne ev benī eḣavātihinne ev nisāihinne ev meleket eymānuhunne evi t-tābiǐyne ğayri ūlī l-irbeti mine r-ricāli evi T-Tifli elleƶīne lem yeZherū ǎlā ǎvrāti n-nisā'i ve lā yeDribne bierculihinne liyuǎ'leme yuḣfīne min zīnetihinne ve tūbū ilā llahi cemīǎn eyyuhe l-mu'minūne leǎllekum tufliHūne
وقل للمؤمنات يغضضن من أبصارهن ويحفظن فروجهن ولا يبدين زينتهن إلا ما ظهر منها وليضربن بخمرهن على جيوبهن ولا يبدين زينتهن إلا لبعولتهن أو آبائهن أو آباء بعولتهن أو أبنائهن أو أبناء بعولتهن أو إخوانهن أو بني إخوانهن أو بني أخواتهن أو نسائهن أو ما ملكت أيمانهن أو التابعين غير أولي الإربة من الرجال أو الطفل الذين لم يظهروا على عورات النساء ولا يضربن بأرجلهن ليعلم ما يخفين من زينتهن وتوبوا إلى الله جميعا أيه المؤمنون لعلكم تفلحون

 » 24 / Nûr  Suresi: 31
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقل ق و ل | GVL VGL ve ḳul ve söyle And say
للمؤمنات ا م ن | EMN LLMÙMNET lilmu'mināti inanan kadınlara to the believing women
يغضضن غ ض ض | ĞŽŽ YĞŽŽN yeğDuDne sakınsınlar (that) they should lower
من | MN min [of]
أبصارهن ب ص ر | BṦR ÊBṦERHN ebSārihinne bakışlarını their gaze
ويحفظن ح ف ظ | ḪFƵ VYḪFƵN ve yeHfeZne ve korusunlar and they should guard
فروجهن ف ر ج | FRC FRVCHN furūcehunne ırzlarını their chastity,
ولا | VLE ve lā ve and not
يبدين ب د و | BD̃V YBD̃YN yubdīne göstermesinler (to) display
زينتهن ز ي ن | ZYN ZYNTHN zīnetehunne süslerini their adornment
إلا | ÎLE illā ancak hariç except
ما | ME what
ظهر ظ ه ر | ƵHR ƵHR Zehera görünenler is apparent
منها | MNHE minhā ondan of it.
وليضربن ض ر ب | ŽRB VLYŽRBN velyeDribne ve koysunlar And let them draw
بخمرهن خ م ر | ḢMR BḢMRHN biḣumurihinne başörtülerini their head covers
على | AL ǎlā üstüne over
جيوبهن ج ي ب | CYB CYVBHN cuyūbihinne (göğüs) yırtmaçlarının their bosoms,
ولا | VLE ve lā ve and not
يبدين ب د و | BD̃V YBD̃YN yubdīne göstermesinler (to) display
زينتهن ز ي ن | ZYN ZYNTHN zīnetehunne süslerini their adornment
إلا | ÎLE illā dışındakilere except
لبعولتهن ب ع ل | BAL LBAVLTHN libuǔletihinne kocaları to their husbands,
أو | ÊV ev yahut or
آبائهن ا ب و | EBV ËBEÙHN ābāihinne babaları their fathers
أو | ÊV ev yahut or
آباء ا ب و | EBV ËBEÙ ābā'i babaları fathers
بعولتهن ب ع ل | BAL BAVLTHN buǔletihinne kocalarının (of) their husbands
أو | ÊV ev yahut or
أبنائهن ب ن ي | BNY ÊBNEÙHN ebnāihinne oğulları their sons
أو | ÊV ev yahut or
أبناء ب ن ي | BNY ÊBNEÙ ebnā'i oğulları sons
بعولتهن ب ع ل | BAL BAVLTHN buǔletihinne kocalarının (of) their husbands
أو | ÊV ev yahut or
إخوانهن ا خ و | EḢV ÎḢVENHN iḣvānihinne kardeşleri their brothers
أو | ÊV ev yahut or
بني ب ن ي | BNY BNY benī oğulları sons
إخوانهن ا خ و | EḢV ÎḢVENHN iḣvānihinne kardeşlerinin (of) their brothers
أو | ÊV ev yahut or
بني ب ن ي | BNY BNY benī oğulları sons
أخواتهن ا خ و | EḢV ÊḢVETHN eḣavātihinne kızkardeşlerinin (of) their sisters,
أو | ÊV ev yahut or
نسائهن ن س و | NSV NSEÙHN nisāihinne kadınları their women
أو | ÊV ev yahut or
ما | ME what
ملكت م ل ك | MLK MLKT meleket sahip oldukları (köleleri) possess
أيمانهن ي م ن | YMN ÊYMENHN eymānuhunne ellerinin their right hands
أو | ÊV evi yahut or
التابعين ت ب ع | TBA ELTEBAYN t-tābiǐyne tabi'leri (hizmetlileri) the attendants
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayri bulunmayan having no physical desire
أولي ا و ل | EVL ÊVLY ūlī having no physical desire
الإربة ا ر ب | ERB ELÎRBT l-irbeti kadına ihtiyacı having no physical desire
من | MN mine -den among
الرجال ر ج ل | RCL ELRCEL r-ricāli erkekler- [the] men
أو | ÊV evi yahut or
الطفل ط ف ل | ŦFL ELŦFL T-Tifli çocuklara [the] children
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlar ki who
لم | LM lem (are) not
يظهروا ظ ه ر | ƵHR YƵHRVE yeZherū henüz anlamazlar aware
على | AL ǎlā of
عورات ع و ر | AVR AVRET ǎvrāti mahrem yerlerini private aspects
النساء ن س و | NSV ELNSEÙ n-nisā'i kadınların (of) the women.
ولا | VLE ve lā ve And not
يضربن ض ر ب | ŽRB YŽRBN yeDribne vurmasınlar let them stamp
بأرجلهن ر ج ل | RCL BÊRCLHN bierculihinne ayaklarını their feet
ليعلم ع ل م | ALM LYALM liyuǎ'leme bilinmesi için to make known
ما | ME şeylerin what
يخفين خ ف ي | ḢFY YḢFYN yuḣfīne gizledikleri they conceal
من | MN min -nden of
زينتهن ز ي ن | ZYN ZYNTHN zīnetihinne süsleri- their adornment.
وتوبوا ت و ب | TVB VTVBVE ve tūbū ve tevbe edin And turn
إلى | ÎL ilā to
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn topluca altogether
أيه | ÊYH eyyuhe ey O believers!
المؤمنون ا م ن | EMN ELMÙMNVN l-mu'minūne mü'minler O believers!
لعلكم | LALKM leǎllekum umulur ki So that you may
تفلحون ف ل ح | FLḪ TFLḪVN tufliHūne felaha erersiniz succeed.

24:31 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve söyle | inanan kadınlara | sakınsınlar | | bakışlarını | ve korusunlar | ırzlarını | ve | göstermesinler | süslerini | ancak hariç | | görünenler | ondan | ve koysunlar | başörtülerini | üstüne | (göğüs) yırtmaçlarının | ve | göstermesinler | süslerini | dışındakilere | kocaları | yahut | babaları | yahut | babaları | kocalarının | yahut | oğulları | yahut | oğulları | kocalarının | yahut | kardeşleri | yahut | oğulları | kardeşlerinin | yahut | oğulları | kızkardeşlerinin | yahut | kadınları | yahut | | sahip oldukları (köleleri) | ellerinin | yahut | tabi'leri (hizmetlileri) | bulunmayan | | kadına ihtiyacı | -den | erkekler- | yahut | çocuklara | onlar ki | | henüz anlamazlar | | mahrem yerlerini | kadınların | ve | vurmasınlar | ayaklarını | bilinmesi için | şeylerin | gizledikleri | -nden | süsleri- | ve tevbe edin | | Allah'a | topluca | ey | mü'minler | umulur ki | felaha erersiniz |

[GVL] [EMN] [ĞŽŽ] [] [BṦR] [ḪFƵ] [FRC] [] [BD̃V] [ZYN] [] [] [ƵHR] [] [ŽRB] [ḢMR] [] [CYB] [] [BD̃V] [ZYN] [] [BAL] [] [EBV] [] [EBV] [BAL] [] [BNY] [] [BNY] [BAL] [] [EḢV] [] [BNY] [EḢV] [] [BNY] [EḢV] [] [NSV] [] [] [MLK] [YMN] [] [TBA] [ĞYR] [EVL] [ERB] [] [RCL] [] [ŦFL] [] [] [ƵHR] [] [AVR] [NSV] [] [ŽRB] [RCL] [ALM] [] [ḢFY] [] [ZYN] [TVB] [] [] [CMA] [] [EMN] [] [FLḪ]
VGL LLMÙMNET YĞŽŽN MN ÊBṦERHN VYḪFƵN FRVCHN VLE YBD̃YN ZYNTHN ÎLE ME ƵHR MNHE VLYŽRBN BḢMRHN AL CYVBHN VLE YBD̃YN ZYNTHN ÎLE LBAVLTHN ÊV ËBEÙHN ÊV ËBEÙ BAVLTHN ÊV ÊBNEÙHN ÊV ÊBNEÙ BAVLTHN ÊV ÎḢVENHN ÊV BNY ÎḢVENHN ÊV BNY ÊḢVETHN ÊV NSEÙHN ÊV ME MLKT ÊYMENHN ÊV ELTEBAYN ĞYR ÊVLY ELÎRBT MN ELRCEL ÊV ELŦFL ELZ̃YN LM YƵHRVE AL AVRET ELNSEÙ VLE YŽRBN BÊRCLHN LYALM ME YḢFYN MN ZYNTHN VTVBVE ÎL ELLH CMYAE ÊYH ELMÙMNVN LALKM TFLḪVN

ve ḳul lilmu'mināti yeğDuDne min ebSārihinne ve yeHfeZne furūcehunne ve lā yubdīne zīnetehunne illā Zehera minhā velyeDribne biḣumurihinne ǎlā cuyūbihinne ve lā yubdīne zīnetehunne illā libuǔletihinne ev ābāihinne ev ābā'i buǔletihinne ev ebnāihinne ev ebnā'i buǔletihinne ev iḣvānihinne ev benī iḣvānihinne ev benī eḣavātihinne ev nisāihinne ev meleket eymānuhunne evi t-tābiǐyne ğayri ūlī l-irbeti mine r-ricāli evi T-Tifli elleƶīne lem yeZherū ǎlā ǎvrāti n-nisā'i ve lā yeDribne bierculihinne liyuǎ'leme yuḣfīne min zīnetihinne ve tūbū ilā llahi cemīǎn eyyuhe l-mu'minūne leǎllekum tufliHūne
وقل للمؤمنات يغضضن من أبصارهن ويحفظن فروجهن ولا يبدين زينتهن إلا ما ظهر منها وليضربن بخمرهن على جيوبهن ولا يبدين زينتهن إلا لبعولتهن أو آبائهن أو آباء بعولتهن أو أبنائهن أو أبناء بعولتهن أو إخوانهن أو بني إخوانهن أو بني أخواتهن أو نسائهن أو ما ملكت أيمانهن أو التابعين غير أولي الإربة من الرجال أو الطفل الذين لم يظهروا على عورات النساء ولا يضربن بأرجلهن ليعلم ما يخفين من زينتهن وتوبوا إلى الله جميعا أيه المؤمنون لعلكم تفلحون

[ق و ل] [ا م ن] [غ ض ض] [] [ب ص ر] [ح ف ظ] [ف ر ج] [] [ب د و] [ز ي ن] [] [] [ظ ه ر] [] [ض ر ب] [خ م ر] [] [ج ي ب] [] [ب د و] [ز ي ن] [] [ب ع ل] [] [ا ب و] [] [ا ب و] [ب ع ل] [] [ب ن ي] [] [ب ن ي] [ب ع ل] [] [ا خ و] [] [ب ن ي] [ا خ و] [] [ب ن ي] [ا خ و] [] [ن س و] [] [] [م ل ك] [ي م ن] [] [ت ب ع] [غ ي ر] [ا و ل] [ا ر ب] [] [ر ج ل] [] [ط ف ل] [] [] [ظ ه ر] [] [ع و ر] [ن س و] [] [ض ر ب] [ر ج ل] [ع ل م] [] [خ ف ي] [] [ز ي ن] [ت و ب] [] [] [ج م ع] [] [ا م ن] [] [ف ل ح]

 » 24 / Nûr  Suresi: 31
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقل ق و ل | GVL VGL ve ḳul ve söyle And say
Vav,Gaf,Lam,
6,100,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
للمؤمنات ا م ن | EMN LLMÙMNET lilmu'mināti inanan kadınlara to the believing women
Lam,Lam,Mim,,Mim,Nun,Elif,Te,
30,30,40,,40,50,1,400,
P – prefixed preposition lām
N – genitive feminine plural (form IV) active participle
جار ومجرور
يغضضن غ ض ض | ĞŽŽ YĞŽŽN yeğDuDne sakınsınlar (that) they should lower
Ye,Ğayn,Dad,Dad,Nun,
10,1000,800,800,50,
V – 3rd person feminine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min [of]
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
أبصارهن ب ص ر | BṦR ÊBṦERHN ebSārihinne bakışlarını their gaze
,Be,Sad,Elif,Re,He,Nun,
,2,90,1,200,5,50,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ويحفظن ح ف ظ | ḪFƵ VYḪFƵN ve yeHfeZne ve korusunlar and they should guard
Vav,Ye,Ha,Fe,Zı,Nun,
6,10,8,80,900,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person feminine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع مجزوم والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل
فروجهن ف ر ج | FRC FRVCHN furūcehunne ırzlarını their chastity,
Fe,Re,Vav,Cim,He,Nun,
80,200,6,3,5,50,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | VLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRO – prohibition particle
الواو عاطفة
حرف نهي
يبدين ب د و | BD̃V YBD̃YN yubdīne göstermesinler (to) display
Ye,Be,Dal,Ye,Nun,
10,2,4,10,50,
V – 3rd person feminine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل
زينتهن ز ي ن | ZYN ZYNTHN zīnetehunne süslerini their adornment
Ze,Ye,Nun,Te,He,Nun,
7,10,50,400,5,50,
N – accusative feminine noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلا | ÎLE illā ancak hariç except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
ما | ME what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
ظهر ظ ه ر | ƵHR ƵHR Zehera görünenler is apparent
Zı,He,Re,
900,5,200,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
منها | MNHE minhā ondan of it.
Mim,Nun,He,Elif,
40,50,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
وليضربن ض ر ب | ŽRB VLYŽRBN velyeDribne ve koysunlar And let them draw
Vav,Lam,Ye,Dad,Re,Be,Nun,
6,30,10,800,200,2,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
IMPV – prefixed imperative particle lām
V – 3rd person feminine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
اللام لام الامر
فعل مضارع مجزوم والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل
بخمرهن خ م ر | ḢMR BḢMRHN biḣumurihinne başörtülerini their head covers
Be,Hı,Mim,Re,He,Nun,
2,600,40,200,5,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
على | AL ǎlā üstüne over
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
جيوبهن ج ي ب | CYB CYVBHN cuyūbihinne (göğüs) yırtmaçlarının their bosoms,
Cim,Ye,Vav,Be,He,Nun,
3,10,6,2,5,50,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | VLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRO – prohibition particle
الواو عاطفة
حرف نهي
يبدين ب د و | BD̃V YBD̃YN yubdīne göstermesinler (to) display
Ye,Be,Dal,Ye,Nun,
10,2,4,10,50,
V – 3rd person feminine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل
زينتهن ز ي ن | ZYN ZYNTHN zīnetehunne süslerini their adornment
Ze,Ye,Nun,Te,He,Nun,
7,10,50,400,5,50,
N – accusative feminine noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلا | ÎLE illā dışındakilere except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
لبعولتهن ب ع ل | BAL LBAVLTHN libuǔletihinne kocaları to their husbands,
Lam,Be,Ayn,Vav,Lam,Te,He,Nun,
30,2,70,6,30,400,5,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
آبائهن ا ب و | EBV ËBEÙHN ābāihinne babaları their fathers
,Be,Elif,,He,Nun,
,2,1,,5,50,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
آباء ا ب و | EBV ËBEÙ ābā'i babaları fathers
,Be,Elif,,
,2,1,,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
بعولتهن ب ع ل | BAL BAVLTHN buǔletihinne kocalarının (of) their husbands
Be,Ayn,Vav,Lam,Te,He,Nun,
2,70,6,30,400,5,50,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
أبنائهن ب ن ي | BNY ÊBNEÙHN ebnāihinne oğulları their sons
,Be,Nun,Elif,,He,Nun,
,2,50,1,,5,50,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
أبناء ب ن ي | BNY ÊBNEÙ ebnā'i oğulları sons
,Be,Nun,Elif,,
,2,50,1,,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
بعولتهن ب ع ل | BAL BAVLTHN buǔletihinne kocalarının (of) their husbands
Be,Ayn,Vav,Lam,Te,He,Nun,
2,70,6,30,400,5,50,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
إخوانهن ا خ و | EḢV ÎḢVENHN iḣvānihinne kardeşleri their brothers
,Hı,Vav,Elif,Nun,He,Nun,
,600,6,1,50,5,50,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
بني ب ن ي | BNY BNY benī oğulları sons
Be,Nun,Ye,
2,50,10,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
إخوانهن ا خ و | EḢV ÎḢVENHN iḣvānihinne kardeşlerinin (of) their brothers
,Hı,Vav,Elif,Nun,He,Nun,
,600,6,1,50,5,50,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
بني ب ن ي | BNY BNY benī oğulları sons
Be,Nun,Ye,
2,50,10,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
أخواتهن ا خ و | EḢV ÊḢVETHN eḣavātihinne kızkardeşlerinin (of) their sisters,
,Hı,Vav,Elif,Te,He,Nun,
,600,6,1,400,5,50,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
نسائهن ن س و | NSV NSEÙHN nisāihinne kadınları their women
Nun,Sin,Elif,,He,Nun,
50,60,1,,5,50,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
ما | ME what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
ملكت م ل ك | MLK MLKT meleket sahip oldukları (köleleri) possess
Mim,Lam,Kef,Te,
40,30,20,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
أيمانهن ي م ن | YMN ÊYMENHN eymānuhunne ellerinin their right hands
,Ye,Mim,Elif,Nun,He,Nun,
,10,40,1,50,5,50,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أو | ÊV evi yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
التابعين ت ب ع | TBA ELTEBAYN t-tābiǐyne tabi'leri (hizmetlileri) the attendants
Elif,Lam,Te,Elif,Be,Ayn,Ye,Nun,
1,30,400,1,2,70,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayri bulunmayan having no physical desire
Ğayn,Ye,Re,
1000,10,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
أولي ا و ل | EVL ÊVLY ūlī having no physical desire
,Vav,Lam,Ye,
,6,30,10,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
الإربة ا ر ب | ERB ELÎRBT l-irbeti kadına ihtiyacı having no physical desire
Elif,Lam,,Re,Be,Te merbuta,
1,30,,200,2,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
من | MN mine -den among
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الرجال ر ج ل | RCL ELRCEL r-ricāli erkekler- [the] men
Elif,Lam,Re,Cim,Elif,Lam,
1,30,200,3,1,30,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
أو | ÊV evi yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
الطفل ط ف ل | ŦFL ELŦFL T-Tifli çocuklara [the] children
Elif,Lam,Tı,Fe,Lam,
1,30,9,80,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlar ki who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
لم | LM lem (are) not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
يظهروا ظ ه ر | ƵHR YƵHRVE yeZherū henüz anlamazlar aware
Ye,Zı,He,Re,Vav,Elif,
10,900,5,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
على | AL ǎlā of
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
عورات ع و ر | AVR AVRET ǎvrāti mahrem yerlerini private aspects
Ayn,Vav,Re,Elif,Te,
70,6,200,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
النساء ن س و | NSV ELNSEÙ n-nisā'i kadınların (of) the women.
Elif,Lam,Nun,Sin,Elif,,
1,30,50,60,1,,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
ولا | VLE ve lā ve And not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRO – prohibition particle
الواو عاطفة
حرف نهي
يضربن ض ر ب | ŽRB YŽRBN yeDribne vurmasınlar let them stamp
Ye,Dad,Re,Be,Nun,
10,800,200,2,50,
V – 3rd person feminine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل
بأرجلهن ر ج ل | RCL BÊRCLHN bierculihinne ayaklarını their feet
Be,,Re,Cim,Lam,He,Nun,
2,,200,3,30,5,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ليعلم ع ل م | ALM LYALM liyuǎ'leme bilinmesi için to make known
Lam,Ye,Ayn,Lam,Mim,
30,10,70,30,40,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine singular passive imperfect verb, subjunctive mood
اللام لام التعليل
فعل مضارع مبني للمجهول منصوب
ما | ME şeylerin what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يخفين خ ف ي | ḢFY YḢFYN yuḣfīne gizledikleri they conceal
Ye,Hı,Fe,Ye,Nun,
10,600,80,10,50,
V – 3rd person feminine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min -nden of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
زينتهن ز ي ن | ZYN ZYNTHN zīnetihinne süsleri- their adornment.
Ze,Ye,Nun,Te,He,Nun,
7,10,50,400,5,50,
N – genitive feminine noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وتوبوا ت و ب | TVB VTVBVE ve tūbū ve tevbe edin And turn
Vav,Te,Vav,Be,Vav,Elif,
6,400,6,2,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn topluca altogether
Cim,Mim,Ye,Ayn,Elif,
3,40,10,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أيه | ÊYH eyyuhe ey O believers!
,Ye,He,
,10,5,
N – nominative noun
اسم مرفوع
المؤمنون ا م ن | EMN ELMÙMNVN l-mu'minūne mü'minler O believers!
Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Vav,Nun,
1,30,40,,40,50,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) active participle
اسم مرفوع
لعلكم | LALKM leǎllekum umulur ki So that you may
Lam,Ayn,Lam,Kef,Mim,
30,70,30,20,40,
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
تفلحون ف ل ح | FLḪ TFLḪVN tufliHūne felaha erersiniz succeed.
Te,Fe,Lam,Ha,Vav,Nun,
400,80,30,8,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقُلْ: ve söyle | لِلْمُؤْمِنَاتِ: inanan kadınlara | يَغْضُضْنَ: sakınsınlar | مِنْ: | أَبْصَارِهِنَّ: bakışlarını | وَيَحْفَظْنَ: ve korusunlar | فُرُوجَهُنَّ: ırzlarını | وَلَا: ve | يُبْدِينَ: göstermesinler | زِينَتَهُنَّ: süslerini | إِلَّا: ancak hariç | مَا: | ظَهَرَ: görünenler | مِنْهَا: ondan | وَلْيَضْرِبْنَ: ve koysunlar | بِخُمُرِهِنَّ: başörtülerini | عَلَىٰ: üstüne | جُيُوبِهِنَّ: (göğüs) yırtmaçlarının | وَلَا: ve | يُبْدِينَ: göstermesinler | زِينَتَهُنَّ: süslerini | إِلَّا: dışındakilere | لِبُعُولَتِهِنَّ: kocaları | أَوْ: yahut | ابَائِهِنَّ: babaları | أَوْ: yahut | ابَاءِ: babaları | بُعُولَتِهِنَّ: kocalarının | أَوْ: yahut | أَبْنَائِهِنَّ: oğulları | أَوْ: yahut | أَبْنَاءِ: oğulları | بُعُولَتِهِنَّ: kocalarının | أَوْ: yahut | إِخْوَانِهِنَّ: kardeşleri | أَوْ: yahut | بَنِي: oğulları | إِخْوَانِهِنَّ: kardeşlerinin | أَوْ: yahut | بَنِي: oğulları | أَخَوَاتِهِنَّ: kızkardeşlerinin | أَوْ: yahut | نِسَائِهِنَّ: kadınları | أَوْ: yahut | مَا: | مَلَكَتْ: sahip oldukları (köleleri) | أَيْمَانُهُنَّ: ellerinin | أَوِ: yahut | التَّابِعِينَ: tabi'leri (hizmetlileri) | غَيْرِ: bulunmayan | أُولِي: | الْإِرْبَةِ: kadına ihtiyacı | مِنَ: -den | الرِّجَالِ: erkekler- | أَوِ: yahut | الطِّفْلِ: çocuklara | الَّذِينَ: onlar ki | لَمْ: | يَظْهَرُوا: henüz anlamazlar | عَلَىٰ: | عَوْرَاتِ: mahrem yerlerini | النِّسَاءِ: kadınların | وَلَا: ve | يَضْرِبْنَ: vurmasınlar | بِأَرْجُلِهِنَّ: ayaklarını | لِيُعْلَمَ: bilinmesi için | مَا: şeylerin | يُخْفِينَ: gizledikleri | مِنْ: -nden | زِينَتِهِنَّ: süsleri- | وَتُوبُوا: ve tevbe edin | إِلَى: | اللَّهِ: Allah'a | جَمِيعًا: topluca | أَيُّهَ: ey | الْمُؤْمِنُونَ: mü'minler | لَعَلَّكُمْ: umulur ki | تُفْلِحُونَ: felaha erersiniz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقل WGL ve söyle | للمؤمنات LLMÙMNET inanan kadınlara | يغضضن YĞŽŽN sakınsınlar | من MN | أبصارهن ÊBṦERHN bakışlarını | ويحفظن WYḪFƵN ve korusunlar | فروجهن FRWCHN ırzlarını | ولا WLE ve | يبدين YBD̃YN göstermesinler | زينتهن ZYNTHN süslerini | إلا ÎLE ancak hariç | ما ME | ظهر ƵHR görünenler | منها MNHE ondan | وليضربن WLYŽRBN ve koysunlar | بخمرهن BḢMRHN başörtülerini | على AL üstüne | جيوبهن CYWBHN (göğüs) yırtmaçlarının | ولا WLE ve | يبدين YBD̃YN göstermesinler | زينتهن ZYNTHN süslerini | إلا ÎLE dışındakilere | لبعولتهن LBAWLTHN kocaları | أو ÊW yahut | آبائهن ËBEÙHN babaları | أو ÊW yahut | آباء ËBEÙ babaları | بعولتهن BAWLTHN kocalarının | أو ÊW yahut | أبنائهن ÊBNEÙHN oğulları | أو ÊW yahut | أبناء ÊBNEÙ oğulları | بعولتهن BAWLTHN kocalarının | أو ÊW yahut | إخوانهن ÎḢWENHN kardeşleri | أو ÊW yahut | بني BNY oğulları | إخوانهن ÎḢWENHN kardeşlerinin | أو ÊW yahut | بني BNY oğulları | أخواتهن ÊḢWETHN kızkardeşlerinin | أو ÊW yahut | نسائهن NSEÙHN kadınları | أو ÊW yahut | ما ME | ملكت MLKT sahip oldukları (köleleri) | أيمانهن ÊYMENHN ellerinin | أو ÊW yahut | التابعين ELTEBAYN tabi'leri (hizmetlileri) | غير ĞYR bulunmayan | أولي ÊWLY | الإربة ELÎRBT kadına ihtiyacı | من MN -den | الرجال ELRCEL erkekler- | أو ÊW yahut | الطفل ELŦFL çocuklara | الذين ELZ̃YN onlar ki | لم LM | يظهروا YƵHRWE henüz anlamazlar | على AL | عورات AWRET mahrem yerlerini | النساء ELNSEÙ kadınların | ولا WLE ve | يضربن YŽRBN vurmasınlar | بأرجلهن BÊRCLHN ayaklarını | ليعلم LYALM bilinmesi için | ما ME şeylerin | يخفين YḢFYN gizledikleri | من MN -nden | زينتهن ZYNTHN süsleri- | وتوبوا WTWBWE ve tevbe edin | إلى ÎL | الله ELLH Allah'a | جميعا CMYAE topluca | أيه ÊYH ey | المؤمنون ELMÙMNWN mü'minler | لعلكم LALKM umulur ki | تفلحون TFLḪWN felaha erersiniz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳul: ve söyle | lilmu'mināti: inanan kadınlara | yeğDuDne: sakınsınlar | min: | ebSārihinne: bakışlarını | ve yeHfeZne: ve korusunlar | furūcehunne: ırzlarını | ve lā: ve | yubdīne: göstermesinler | zīnetehunne: süslerini | illā: ancak hariç | : | Zehera: görünenler | minhā: ondan | velyeDribne: ve koysunlar | biḣumurihinne: başörtülerini | ǎlā: üstüne | cuyūbihinne: (göğüs) yırtmaçlarının | ve lā: ve | yubdīne: göstermesinler | zīnetehunne: süslerini | illā: dışındakilere | libuǔletihinne: kocaları | ev: yahut | ābāihinne: babaları | ev: yahut | ābā'i: babaları | buǔletihinne: kocalarının | ev: yahut | ebnāihinne: oğulları | ev: yahut | ebnā'i: oğulları | buǔletihinne: kocalarının | ev: yahut | iḣvānihinne: kardeşleri | ev: yahut | benī: oğulları | iḣvānihinne: kardeşlerinin | ev: yahut | benī: oğulları | eḣavātihinne: kızkardeşlerinin | ev: yahut | nisāihinne: kadınları | ev: yahut | : | meleket: sahip oldukları (köleleri) | eymānuhunne: ellerinin | evi: yahut | t-tābiǐyne: tabi'leri (hizmetlileri) | ğayri: bulunmayan | ūlī: | l-irbeti: kadına ihtiyacı | mine: -den | r-ricāli: erkekler- | evi: yahut | T-Tifli: çocuklara | elleƶīne: onlar ki | lem: | yeZherū: henüz anlamazlar | ǎlā: | ǎvrāti: mahrem yerlerini | n-nisā'i: kadınların | ve lā: ve | yeDribne: vurmasınlar | bierculihinne: ayaklarını | liyuǎ'leme: bilinmesi için | : şeylerin | yuḣfīne: gizledikleri | min: -nden | zīnetihinne: süsleri- | ve tūbū: ve tevbe edin | ilā: | llahi: Allah'a | cemīǎn: topluca | eyyuhe: ey | l-mu'minūne: mü'minler | leǎllekum: umulur ki | tufliHūne: felaha erersiniz |
Kırık Meal (Transcript) : |VGL: ve söyle | LLMÙMNET: inanan kadınlara | YĞŽŽN: sakınsınlar | MN: | ÊBṦERHN: bakışlarını | VYḪFƵN: ve korusunlar | FRVCHN: ırzlarını | VLE: ve | YBD̃YN: göstermesinler | ZYNTHN: süslerini | ÎLE: ancak hariç | ME: | ƵHR: görünenler | MNHE: ondan | VLYŽRBN: ve koysunlar | BḢMRHN: başörtülerini | AL: üstüne | CYVBHN: (göğüs) yırtmaçlarının | VLE: ve | YBD̃YN: göstermesinler | ZYNTHN: süslerini | ÎLE: dışındakilere | LBAVLTHN: kocaları | ÊV: yahut | ËBEÙHN: babaları | ÊV: yahut | ËBEÙ: babaları | BAVLTHN: kocalarının | ÊV: yahut | ÊBNEÙHN: oğulları | ÊV: yahut | ÊBNEÙ: oğulları | BAVLTHN: kocalarının | ÊV: yahut | ÎḢVENHN: kardeşleri | ÊV: yahut | BNY: oğulları | ÎḢVENHN: kardeşlerinin | ÊV: yahut | BNY: oğulları | ÊḢVETHN: kızkardeşlerinin | ÊV: yahut | NSEÙHN: kadınları | ÊV: yahut | ME: | MLKT: sahip oldukları (köleleri) | ÊYMENHN: ellerinin | ÊV: yahut | ELTEBAYN: tabi'leri (hizmetlileri) | ĞYR: bulunmayan | ÊVLY: | ELÎRBT: kadına ihtiyacı | MN: -den | ELRCEL: erkekler- | ÊV: yahut | ELŦFL: çocuklara | ELZ̃YN: onlar ki | LM: | YƵHRVE: henüz anlamazlar | AL: | AVRET: mahrem yerlerini | ELNSEÙ: kadınların | VLE: ve | YŽRBN: vurmasınlar | BÊRCLHN: ayaklarını | LYALM: bilinmesi için | ME: şeylerin | YḢFYN: gizledikleri | MN: -nden | ZYNTHN: süsleri- | VTVBVE: ve tevbe edin | ÎL: | ELLH: Allah'a | CMYAE: topluca | ÊYH: ey | ELMÙMNVN: mü'minler | LALKM: umulur ki | TFLḪVN: felaha erersiniz |
Abdulbaki Gölpınarlı : İnanan kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar ve açığa çıkanlardan, görünenlerden başka ziynetlerini göstermesinler ve örtülerini, göğüslerini örtecek bir tarzda omuzlarından aşağıya doğru salsınlar; kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babasından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut Müslüman kadınlardan, yahut kendi malları olan kölelerden, yahut erkeklikten kesilmiş veya kudreti olmayan erkek hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların gizli hallerine vâkıf olmayan erkek çocuklardan başka erkeklere ziynetlerini göstermesinler; gizledikleri ziynetler, bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar ve tövbe edin hepiniz Allah'a ey inananlar da kurtulun, erin murâdınıza.
Adem Uğur : Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.
Ahmed Hulusi : İman eden kadınlara da de ki: Nazarlarını sakınsınlar (cinsel arzuyla bakmaktan kaçınsınlar) ve cinsel organlarını korusunlar ve zinetlerini, ondan zâhir olan müstesna, açığa vurmasınlar. . . Hımarlarını (başlarına örttükleri örtünün arkaya sallandırdıkları uçlarını, göğüs açıklıklarını kapatacak şekilde) öne getirsinler. . . (Allâh'ın bahşetmiş olduğu) zinetlerini göstermesinler. . . Ancak (şu kimseler hariç): Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut erkek kardeşleri yahut erkek kardeşlerinin oğulları yahut kız kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut sağ ellerinin mâlik oldukları (cariye) yahut ricalden erkekliği kalmamış ihtiyarlara sahibinden başka tâbileri (hizmetçileri) yahut kadınların avreti üzere erkek çocuklar. . . Göğüslerine dikkati çekmek ve erkekleri tahrik amacıyla, yürürken ayaklarını vurmasınlar. . . Ey o iman edenler, hepiniz topluca Allâh'a tövbe edin ki kurtuluşa eresiniz.
Ahmet Tekin : Mü’min kadınlara da söyle: Hain bakışlardan sakınıp, zerâfetlerini koruyarak önlerine baksınlar. Namus ve iffetlerini muhafaza etsinler, bellerine sahip olsunlar. Açık olması zaruri olan yerleri (el ve yüzleri) hariç, cezbedici güzelliklerini göstermesinler. Başörtülerini, gerdanlarını, gerdanlıklarını açıkta bırakmayacak şekilde göğüslerinin üzerine sarkıtarak örtsünler. Zînetlerini, cezbedici güzelliklerini yalnızca kocalarının, babalarının, kocalarının babalarının, oğullarının, kocalarının oğullarının, erkek kardeşlerinin, erkek kardeşlerinin oğullarının, kız kardeşlerinin oğullarının, hemcinsleri olan kadınların, meşrû şekilde sahip oldukları, üzerlerinde meşrû hakları ve otoriteleri, kendileriyle düzgün insanî münasebetleri olan câriyelerin, kadına ihtiyacı kalmamış cinsî güçten düşmüş erkek hizmetkârların, yahut henüz kadınların mahrem yerleriyle ilgilenmeyen, farkında da olmayan çocukların yanında açabilirler. Gizlemekte oldukları güzellikleri, takıları anlaşılsın diye ayaklarını yere vurarak erkekleri tahrik etmesinler. Ey mü’minler, hepiniz birden günah işlemekten vazgeçip Allah’a itaate yönelerek tevbe edin ki, kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa eresiniz.
Ahmet Varol : Mü'min kadınlara da söyle gözlerini (haramdan) sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Kendiliğinden görünenler dışında süslerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar [4]. Süslerini kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından yahut kocalarının oğullarından, yahut kardeşlerinden, yahut kardeşlerinin oğullarından, yahut kızkardeşlerinin oğullarından, yahut kadınlarından, yahut ellerinin altındakilerden (köle ve cariyelerinden), yahut erkeklerden kadına ihtiyaçları olmayan ele bakıcılardan (dilenci, hizmetçi vs.lerden), yahut henüz kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri süslerinin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki kurtuluşa erersiniz.
Ali Bulaç : Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz."
Ali Fikri Yavuz : Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, zinetlerini (süslerinin takılı olduğu boğaz, baş, gerdan, kol, bacak ve kulakları gibi yerlerini) açıb göstermesinler. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (yüz, eller ve ayaklar) müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üzerine koysunlar (göğüs ve boyunlarını göstermesinler). Zinetlerini (ve süs yerlerini) ancak şu kimselere göstersinler (gösterebilirler.): Kocalarına, yahud babalarına, yahud kocalarının babalarına, yahud kendi oğullarına, yahud kocalarının (başka anadan olma) oğullarına, yahud kendi erkek kardeşlerine, yahud erkek kardeşlerinin oğullarına, yahud kız kardeşlerinin oğullarına, yahud müslüman kadınlarına, yahud ellerindeki cariyelere, yahud (şehvetsiz ve kadına) ihtiyacı olmıyan (sırf yemek peşinde koşan) uyuntu kimselere, yahud henüz kadınların gizli yerlerinin farkına varmamış olan (erkek kadın münasebetini bilmiyen) çocuklara. Gizledikleri zinetleri bilinsin diye, ayaklarını da (yere veya birbirine) vurmasınlar (erkekleri kendilerine meyil ettirmesinler). Ey müminler! Hepiniz Allah’a tevbe edin ki, dünya ve ahiret saadetine kavuşasınız.
Bekir Sadak : Mumin kadinlara da soyle: Gozlerini bakilmasi yasak olandan cevirsinler, iffetlerini korusunlar. Suslerini, kendiliginden gorunen kismi mustesna, acmasinlar. Bas ortulerini yakalarinin uzerine salsinlar. Suslerini kocalari veya babalari ve kayinpederleri veya ogullari veya kocalarinin ogullari veya kardesleri veya erkek kardeslerinin ogullari veya kizkardeslerinin ogullari veya musluman kadinlari veya cariyeleri veya erkekligi kalmamis hizmetciler, ya da kadinlarin mahrem yerlerini henuz anlamayan cocuklardan baskasina gstermesinler. Gizledikleri suslerin bilinmesi icin ayaklarini yere vurmasinlar. Ey inananlar! Saadete ermeniz icin hepiniz tevbe ederek Allah'in hukmune dnun.
Celal Yıldırım : Mü'mine kadınlara da de ki: (Bakılması haram olan şeylerden) gözlerini sakınsınlar; iffet ve namuslarını korusunlar, süs yerlerini —görünen kısımlar dışında— açmasınlar; başörtülerini yakaları üzerine (gelecek şekilde) salıversinler; zînetlerini (ve zînet yerlerini) kocalarından veya babalarından veya kocalarının babalarından veya oğullarından veya kocalarının oğullarından veya kardeşlerinden veya kardeşlerinin oğullarından veya kızkardeşlerinin oğullarından veya kendi (din kardeşleri sayılan) kadınlardan veya ellerinin sahip olduğu cariyelerden veya erkeklikten kesilip (kadınlara) ihtiyaç duymayan hizmetçilerden veya kadınların utanç yerlerine ilgi duymayan çocuklardan başkasına açmasınlar. Süslerinden gizledikleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar (ayak bileklerindeki halhali taşıdıklarını hissettirmesinler). Hepiniz birden Allah'a tevbe edin ey mü'minler! Ola ki korktuklarınızdan kurtulup umduklarınıza erişirsiniz.
Diyanet İşleri : Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!
Diyanet İşleri (eski) : Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünen kısmı müstesna, açmasınlar. Baş örtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini kocaları veya babaları ve kayınpederleri veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları veya müslüman kadınları veya cariyeleri veya erkekliği kalmamış hizmetçiler, ya da kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar! Saadete ermeniz için hepiniz tevbe ederek Allah'ın hükmüne dönün.
Diyanet Vakfi : Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.
Edip Yüksel : İnanan kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar, iffetlerini korusunlar ve açıkta olması gereken yerleri hariç, alımlı yerlerini göstermesinler. Örtülerini göğüslerinin üzerine kapasınlar. Vücutlarının alımlı yerlerini kimseye göstermesinler; ancak kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kızkardeşlerinin oğulları, diğer kadınlar, cinsel iktidara sahip olmayan erkek hizmetkarlar ve işçiler ve kadınların cinsel yönlerini henüz anlamayan çocuklar hariç. Gizledikleri alımlı bölgelerini sergilemek/bildirmek için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar, topluca ALLAH'a yöneliniz ki başarılı olasınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar, ırzlarını korusunlar; görünmesi zaruri olanların dışında zinetlerini açmasınlar ve baş örtülerini yakalarının üzerine vursunlar; zinetlerini, kocalarından veya babalarından yahut kayınbabalarından yahut oğullarından yahut üvey oğullarından yahut kardeşlerinden yahut kardeş oğullarından yahut kız kardeş oğullarından yahut kendi kadınlarından yahut sahibi bulundukları cariyelerden veya uyuntu (şehvetten yoksun) erkek hizmetçilerden veya henüz kadınların şehvet uyarıcı taraflarından habersiz çocuklardan başkasına göstermesinler; gizledikleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey mü'minler, hepiniz Allah'a tevbe edin ki, mutluluğu bulabilesiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Mü'min kadınlara da söyle: gözlerini sakınsınlar, ırzlarını muhafaza etsinler, ziynetlerini açmasınlar, zâhir olanı başka ve baş örtülerini yakalarının üzerine vursunlar, ziynetlerini açmasınlar, ancak kendi kocalarına yâhud kendi babalarına kocalarının babalarına yâhud kendi oğullarına, yâhud kendi biraderlerine, yâhud kendi biraderlerinin oğullarına, yâhud hemşirelerinin oğullarına yâhud kendi kadınlarına yâhud kendi ellerindeki memlûklerine, yâhud ihtiyacı olmıyan erkeklerden uyuntulara, yahud henüz kadınların avretlerine muttali' olmıyan çocuklara, müstesna, gizledikleri ziynetleri bilin diye ayaklarını da vurmasınlar, hepiniz Allaha tevbe edin ey mü'minler ki felâh bulabilesiniz
Fizilal-il Kuran : Mü'min kadınlara de ki; gözlerini harama bakmaktan sakındırsınlar, mahrem yerlerini korusunlar. Kendiliğinden görünenleri dışındaki süslerini teşhir etmesinler. Baş örtülerinin uçlarını yaka altlarına kadar sarkıtsınlar. Süslerini ve cazibelerini kocalarından, babalarından, kayınbabalarından, öz oğullarından, üvey oğullarından, erkek kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, müslüman kadınlardan, elleri altındaki kölelerden, cinsel arzuları sönmüş erkek hizmetçilerden, kadınların avret yerlerinin henüz farkında olmayan erkek çocuklarından başka hiç kimseye göstermesinler. Yabancı bakışlardan gizledikleri süsleri ve cazibeleri belli olsun diye ses çıkaracak adımlarla yürümesinler.
Gültekin Onan : İnançlı kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar, süslerini açığa vurmasınlar; ancak kendiliğinden görüneni hariç. Başörtülerini yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz."
Hakkı Yılmaz : Mü’min kadınlara da, bakışlarından bir bölümünü kısmalarını ve ırzlarını korumalarını söyle. Zînetlerini de –açıkta olanlar hariç– belli etmesinler. Örtülerini de göğüs yırtmaçlarının üzerine sarkıtsınlar. Ve süslerini, kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kadınlar, yeminlerinin sahip oldukları, kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar ve kadınların savunmasız yerlerini [dübür ve cinsel organlarını] henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar dışındakiler için belli etmesinler. Süslerinden gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını vurmasınlar. Ve ey mü’minler! Başarıya ermeniz için hepiniz topluca hatânızdan Allah'a dönüş yapın!
Hasan Basri Çantay : Mü'min kadınlara da söyle: gözlerini (harama bakmakdan) sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zînetlerini açmasınlar. Bunlardan görünen kısmı müstesna. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapayacak suretde), koysunlar. Zînet (mahal) lerini kendi kocalarından, yahud kendi babalarından, yahud kocalarının babalarından, yahud kendi oğullarından, yahud kocalarının oğullarından, yahud kendi biraderlerinden, yahud kendi biraderlerinin oğullarından, yahud kız kardeşlerinin oğullarından, yahud kendi kadınlarından, yahud kendi ellerindeki memlûkelerden, yahud erkeklerden yana ihtiyâcı olmayan (ya'ni erkeklikden kalmış bulunan) hizmetçilerden, yahud henüz kadınların gizli yerlerine muttali' olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri zînetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Hepiniz Allaha tevbe edin ey mü'minler. Tâki korkduğunuzdan emîn, umduğunuza nail olasınız.
Hayrat Neşriyat : Mü’min kadınlara da söyle; gözlerini (haramdan) sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar; (el, yüz gibi) görünen kısımları müstesnâ, ziynetlerini göstermesinler ve başörtülerini yakalarının üzerine kadar salsınlar! Ziynetlerini, kocaları veya babaları veya kocalarının babaları veya oğulları veya kocalarının oğulları veya erkek kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kız kardeşlerinin oğulları veya kendi kadınları (Müslüman kadınlar) veya sâhib oldukları câriyeleri veya (pek yaşlı olmakla) kadınlara karşı şehvetleri olmayan erkek hizmetçiler veya kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler!Gizlemekte oldukları ziynetleri bilinsin diye ayaklarını (yere) vurmasınlar! Ey mü’minler! Hep birlikte Allah’a tevbe edin ki kurtuluşa eresiniz.
İbni Kesir : Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Görünen kısmı müstesna, zinetlerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üstüne salsınlar. Zinetlerini; kocaları veye babaları veya kocalarının babaları veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları veya kadınları veya cariyeleri veya erkekliği kalmamış hizmetçileri, yahut kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göster mesinler. Gizledikleri zinetlerinin bilinmesi için de ayaklarını vurmasınlar. Ey mü'minler; hepiniz Allah'a tevbe edin ki felaha eresiniz.
İskender Evrenosoğlu : Ve mü'min kadınlara söyle, bakışlarını indirsinler (haramdan sakınsınlar) ve ırzlarını korusunlar. Zahir olan kısımlar (görünen el, yüz ve ayaklar) hariç, ziynetlerini açmasınlar. Ve başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar (örtsünler). Ve ziynetlerini, kocaları veya babaları veya kocalarının babaları veya oğulları veya kocalarının oğulları veya erkek kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kız kardeşlerinin oğulları veya kadınlar veya ellerinin altında sahip oldukları (cariyeler) veya erkeklerden, kadına ihtiyaç duymayan hizmetliler veya kadının avret yerlerinin farkına varmayan çocuklar hariç, açmasınlar. Ve gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını vurmasınlar. Ey mü'minler, hepiniz Allah'a tövbe edin! Umulur ki, böylece felâha eresiniz.
Muhammed Esed : İnanan kadınlara söyle, onlar da gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler; iffetlerini korusunlar; (örfen) görünmesinde sakınca olmayan yerleri dışında, cazibe ve güzelliklerini açığa vurmasınlar; ve bunun için, başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Cazibe ve güzelliklerini kocalarından, babalarından, kayınpederlerinden, oğullarından, üvey oğullarından, kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin ya da kız kardeşlerinin oğullarından, kendi evlerindeki kadınlardan, yahut yasal olarak sahip oldukları kimselerden, yahut kendilerine bağlı olup cinsel isteklerden yoksun bulunan erkeklerden, ya da kadınların mahrem yerlerinin henüz farkında olmayan çocuklardan başka kimsenin önünde açığa vurmasınlar; ve (yürürken) gizli görkem ve güzelliklerini belli edecek şekilde ayaklarını yere vurmasınlar. Ve siz, ey müminler, hepiniz topluca, günahkarca davranışlardan dönüp Allah'a yönelin ki kurtuluşa, esenliğe erişesiniz!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve mü'min kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar ve avret mahallerini muhafaza etsinler ve ziynetlerini açmasınlar, onlardan her zahir olanı müstesna ve başörtülerini yakalarının üzerine sarkıtsınlar ve ziynetlerini açıvermesinler. Ancak kocalarına veyahut kendi babalarına veya kocalarının babalarına veya kendi oğullarına veya kocalarının oğullarına veya kendi kardeşlerine veya kendi kardeşlerinin oğullarına veya kendi kızkardeşlerinin oğullarına veyahut kendi kadınlarına veya kendi ellerinin malik olduğu cariyelerine veyahut erkeklikten kesilmiş hizmetçilerine veya kadınların avret mahellerine muttali olmayan çocuklara (karşı açıverilmesi) müstesna. Ve ziynetlerinden gizledikleri bilinsin diye ayaklarını da birbirine vurmasınlar. Ve cümleten Allah'a tevbe ediniz, ey mü'minler! Tâ ki felaha erebilesiniz.
Ömer Öngüt : Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar, ırzlarını namuslarını korusunlar. Ziynet (yerlerini) açıp göstermesinler. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan kısımlar (yüz ve eller) müstesnâdır. Başörtülerini (göğüs ve boyunları görünmeyecek şekilde) yakalarının üstüne koyup örtsünler. Ziynetlerini kocaları veya babaları veya kayınpederleri veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kardeşleri, veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları veya müslüman kadınları veya cariyeleri veya kadına ihtiyacı bulunmayan (iktidarsız) hizmetçiler veya kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.
Şaban Piriş : Mümin kadınlara da söyle, bakışlarını sakınsınlar ve mahrem yerlerini korusunlar. Açıkta olan kısmı hariç zinetlerini göstermesinler. Başörtüleri ile yakalarının üzerini de kapatsınlar. Süslerini; kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, kendi kardeşleri, kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendisi gibi kadınlar, kendi cariyeleri, erkekliği kalmamış hizmetçileri, kadınların mahrem yerlerini henüz bilmeyen çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerinin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. -Ey müminler, kurtuluşa ermek için hep birden Allah’a tevbe edin!
Suat Yıldırım : Mümin kadınlara da bakışlarını kısmalarını ve edep yerlerini açmaktan ve günahtan korumalarını söyle. Yine söyle ki mecburen görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üzerini kapatacak şekilde örtsünler. Zinet takılan yerlerini kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, üvey oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, mümin kadınlar, ellerinin altında bulunanlar (köleler), erkeklikten kesilip kadınlara ihtiyaç duymayan hizmetçileri veya henüz kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocuklar dışında kimseye göstermesinler. Saklı zinetlerine dikkat çekmek için, ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz toptan Allah’a tövbe ediniz ki felaha eresiniz!
Süleyman Ateş : İnanan kadınlara da söyle: "Bazı bakışlarını kıssınlar, ırzlarını korusunlar. Süslerini göstermesinler. Ancak kendiliğinden görünenler hariç. Baş örtülerini (göğüs) yırtmaçlarının üstüne koysunlar. Süslerini kimseye göstermesinler. Yalnız kocalarına, yahut babalarına, yahut kocalarının babalarına, yahut oğullarına, yahut kocalarının oğullarına, yahut kardeşlerine, yahut kardeşlerinin oğullarına, yahut kızkardeşlerinin oğullarına, yahut kadınlarına, yahut ellerinin altında bulunan(köle)lerine, yahut kadına ihtiyacı bulunmayan erkek tâbi'lerine, yahut henüz kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocuklara gösterebilir. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını vurmasınlar. Ey mü'minler, topluca Allah'a tevbe edin ki felâha eresiniz.
Tefhim-ul Kuran : Mü'min kadınlara da söyle: «Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiğilinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da kocalarının babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz.»
Ümit Şimşek : Mü'min kadınlara söyle: Onlar da bakışlarını sakınsınlar, iffetlerini korusunlar, zorunlu olarak görünenin dışında ziynetlerini göstermesinler; örtülerini, yakalarını kapatacak şekilde örtsünler. Kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, erkek kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, ellerinin altında bulunan kölelerden, erkeklikten kesilmiş hizmetçilerinden ve kadınların mahremiyetlerine henüz vakıf olmayan çocuklardan başkasına ziynet yerlerini göstermesinler. Saklı ziynetlerini fark ettirmek için de ayaklarını yere vurmasınlar. Hepiniz Allah'a tevbe edin, ey mü'minler, tâ ki kurtuluşa eresiniz.
Yaşar Nuri Öztürk : Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/zînetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini/başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}