» 27 / Neml  66:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

 » 27 / Neml  Suresi: 66
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. بَلِ (BL) = beli : doğrusu
2. ادَّارَكَ (ED̃ERK) = ddārake : ardarda geldi
3. عِلْمُهُمْ (ALMHM) = ǐlmuhum : onların bilgileri
4. فِي (FY) = fī : hakkındaki
5. الْاخِرَةِ (EL ËḢRT) = l-āḣirati : ahiret
6. بَلْ (BL) = bel : fakat
7. هُمْ (HM) = hum : onlar
8. فِي (FY) = fī : içindedirler
9. شَكٍّ (ŞK) = şekkin : bir kuşku
10. مِنْهَا (MNHE) = minhā : ondan
11. بَلْ (BL) = bel : daha doğrusu
12. هُمْ (HM) = hum : onlar
13. مِنْهَا (MNHE) = minhā : ondan yana
14. عَمُونَ (AMVN) = ǎmūne : kördürler
doğrusu | ardarda geldi | onların bilgileri | hakkındaki | ahiret | fakat | onlar | içindedirler | bir kuşku | ondan | daha doğrusu | onlar | ondan yana | kördürler |

[] [D̃RK] [ALM] [] [EḢR] [] [] [] [ŞKK] [] [] [] [] [AMY]
BL ED̃ERK ALMHM FY EL ËḢRT BL HM FY ŞK MNHE BL HM MNHE AMVN

beli ddārake ǐlmuhum l-āḣirati bel hum şekkin minhā bel hum minhā ǎmūne
بل ادارك علمهم في الآخرة بل هم في شك منها بل هم منها عمون

 » 27 / Neml  Suresi: 66
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
بل | BL beli doğrusu Nay,
ادارك د ر ك | D̃RK ED̃ERK ddārake ardarda geldi is arrested
علمهم ع ل م | ALM ALMHM ǐlmuhum onların bilgileri their knowledge
في | FY hakkındaki of
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati ahiret the Hereafter?
بل | BL bel fakat Nay
هم | HM hum onlar they
في | FY içindedirler (are) in
شك ش ك ك | ŞKK ŞK şekkin bir kuşku doubt
منها | MNHE minhā ondan about it.
بل | BL bel daha doğrusu Nay,
هم | HM hum onlar they
منها | MNHE minhā ondan yana about it
عمون ع م ي | AMY AMVN ǎmūne kördürler (are) blind.

27:66 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

doğrusu | ardarda geldi | onların bilgileri | hakkındaki | ahiret | fakat | onlar | içindedirler | bir kuşku | ondan | daha doğrusu | onlar | ondan yana | kördürler |

[] [D̃RK] [ALM] [] [EḢR] [] [] [] [ŞKK] [] [] [] [] [AMY]
BL ED̃ERK ALMHM FY EL ËḢRT BL HM FY ŞK MNHE BL HM MNHE AMVN

beli ddārake ǐlmuhum l-āḣirati bel hum şekkin minhā bel hum minhā ǎmūne
بل ادارك علمهم في الآخرة بل هم في شك منها بل هم منها عمون

[] [د ر ك] [ع ل م] [] [ا خ ر] [] [] [] [ش ك ك] [] [] [] [] [ع م ي]

 » 27 / Neml  Suresi: 66
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
بل | BL beli doğrusu Nay,
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
ادارك د ر ك | D̃RK ED̃ERK ddārake ardarda geldi is arrested
Elif,Dal,Elif,Re,Kef,
1,4,1,200,20,
V – 3rd person masculine singular (form VI) perfect verb
فعل ماض
علمهم ع ل م | ALM ALMHM ǐlmuhum onların bilgileri their knowledge
Ayn,Lam,Mim,He,Mim,
70,30,40,5,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
في | FY hakkındaki of
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati ahiret the Hereafter?
Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
1,30,,600,200,400,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
بل | BL bel fakat Nay
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
هم | HM hum onlar they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
في | FY içindedirler (are) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
شك ش ك ك | ŞKK ŞK şekkin bir kuşku doubt
Şın,Kef,
300,20,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
منها | MNHE minhā ondan about it.
Mim,Nun,He,Elif,
40,50,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
بل | BL bel daha doğrusu Nay,
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
هم | HM hum onlar they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
منها | MNHE minhā ondan yana about it
Mim,Nun,He,Elif,
40,50,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
عمون ع م ي | AMY AMVN ǎmūne kördürler (are) blind.
Ayn,Mim,Vav,Nun,
70,40,6,50,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |بَلِ: doğrusu | ادَّارَكَ: ardarda geldi | عِلْمُهُمْ: onların bilgileri | فِي: hakkındaki | الْاخِرَةِ: ahiret | بَلْ: fakat | هُمْ: onlar | فِي: içindedirler | شَكٍّ: bir kuşku | مِنْهَا: ondan | بَلْ: daha doğrusu | هُمْ: onlar | مِنْهَا: ondan yana | عَمُونَ: kördürler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |بل BL doğrusu | ادارك ED̃ERK ardarda geldi | علمهم ALMHM onların bilgileri | في FY hakkındaki | الآخرة EL ËḢRT ahiret | بل BL fakat | هم HM onlar | في FY içindedirler | شك ŞK bir kuşku | منها MNHE ondan | بل BL daha doğrusu | هم HM onlar | منها MNHE ondan yana | عمون AMWN kördürler |
Kırık Meal (Okunuş) : |beli: doğrusu | ddārake: ardarda geldi | ǐlmuhum: onların bilgileri | : hakkındaki | l-āḣirati: ahiret | bel: fakat | hum: onlar | : içindedirler | şekkin: bir kuşku | minhā: ondan | bel: daha doğrusu | hum: onlar | minhā: ondan yana | ǎmūne: kördürler |
Kırık Meal (Transcript) : |BL: doğrusu | ED̃ERK: ardarda geldi | ALMHM: onların bilgileri | FY: hakkındaki | EL ËḢRT: ahiret | BL: fakat | HM: onlar | FY: içindedirler | ŞK: bir kuşku | MNHE: ondan | BL: daha doğrusu | HM: onlar | MNHE: ondan yana | AMVN: kördürler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hayır, onların bilgileri, bu dünyâdayken, âhirete ulaşamaz; hayır, onlar, âhiret hakkında şüphe içindedir; hayır, onlar âhiret husûsunda kördür.
Adem Uğur : Hayır; onların ahiret hakkındaki bilgileri yetersiz kalmıştır. Dahası, bu hususta şüphe içindedirler. Bunun da ötesinde, onlar ahiretten yana kördürler.
Ahmed Hulusi : Hâlbuki sonsuz gelecek yaşam hakkında onların bilgileri birikmiştir. Hayır, onlar ondan kuşku içindeler. . . Hayır, onlar ondan kördürler!
Ahmet Tekin : Doğrusu âhiret ile, ebedî yurt ile ilgili bilgiler onlara ardarda gelmektedir. Buna rağmen onlar, bu konuda hâlâ şüphe içindedirler. Aslında onlar, âhiretten yana kör kesilerek baktıkları için anlamıyorlar.
Ahmet Varol : Hayır, onların ahiretle ilgili bilgileri ardarda gelip toplandı. [5] Hayır onlar bundan şüphe içindedirler. Hayır onlar buna karşı kördürler.
Ali Bulaç : Hayır, onların ahiret konusundaki bilgileri 'ard arda toplanıp pekiştirildi,' hayır, onlar bundan bir kuşku içindedirler; hayır, onlar bundan yana kördürler.
Ali Fikri Yavuz : Fakat âhiretin olacağına dair kendilerine (peygamberler vasıtasıyla) arka arkaya ilim ulaşmaktadır. Doğrusu onlar bundan şüphe içerisindedirler, daha doğrusu onlar, âhiretten yana kördürler (delillerini anlıyamazlar).
Bekir Sadak : Ahirete dair bilgileri yeterli midir? hayir; ondan suphe etmemektedirler. Hayir; ona karsi kordurler. *
Celal Yıldırım : De ki: Göklerde ve yerde gaybı Allah'tan başka kimse bilmez ve onlar da ne zaman diriltilip kaldırılacaklarının bilincinde değillerdir. Hayır, onların Âhiret hakkındaki bilgisi kıt ve yetersizdir. Hayır, Âhiret hakkında (devamlı) şüphe içindedirler. Hayır, onlar Âhiret'ten yana (o hususta) kördürler.
Diyanet İşleri : Ahiret (gününün gerçekleşeceği) hakkında bilgi (peygamberler aracılığı ile) onlara peş peşe gelmiştir. Fakat onlar bu konuda şüphe içindedirler. Daha doğrusu onlar ahiretten yana kördürler.
Diyanet İşleri (eski) : Ahirete dair bilgileri yeterli midir? Hayır; ondan şüphe etmektedirler. Hayır; ona karşı kördürler.
Diyanet Vakfi : Hayır; onların ahiret hakkındaki bilgileri yetersiz kalmıştır. Dahası, bu hususta şüphe içindedirler. Bunun da ötesinde, onlar ahiretten yana kördürler.
Edip Yüksel : Doğrusu, onların ahiret hakkındaki bilgileri derme-çatmadır. Aslında ondan kuşku içindedirler. Daha doğrusu, onlar ondan yana tümüyle kördürler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Fakat ahiret hakkında bilgiler onlara ardarda gelmektedir. Ama onlar bundan bir şüphe içindedirler. Çünkü onlar bundan yana kördürler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hayır, ahiret hakkında kendilerine ardarda bilgi verilmektedir; fakat onlar bu hususta bir şüphe içindedirler, daha doğrusu onlar ondan kördürler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Fakat Âhıret hakkında ılimleri tevalî etmekte fakat onlar ondan bir şekk içindedirler, daha doğrusu onlar ondan kördürler
Fizilal-il Kuran : Onların bilgileri ahirete erememiş, o alemin berisinde kalmıştır. Aslında onlar ahiret konusunda kuşku içindedirler. Hatta ondan yana kördürler.
Gültekin Onan : Hayır, onların ahiret konusundaki bilgileri 'ard arda toplanıp pekiştirildi', hayır, onlar bundan bir kuşku içindedirler; hayır, onlar bundan yana kördürler.
Hakkı Yılmaz : Aslında onların âhiret hakkında bilgileri artarda gelmektedir. Fakat onlar bundan bir şüphe içindedirler. Daha doğrusu onlar bundan kördürler.
Hasan Basri Çantay : Hayır, onların bilgileri âhiret hakkında (ki bilgiye kadar uzanıb) erişememişdir. Hayır, onlar bundan şek (ve şübhe) içindedirler. Hayır, onlar bundan kördürler.
Hayrat Neşriyat : Hayır! Onların âhirete dâir bilgileri pekişmiş (kendilerine ard arda yeterince ma'lûmât verilmiş)tir. Fakat onlar (yine de) ondan şübhe içindedirler. Bil'akis onlar, ondan yana kördürler.
İbni Kesir : Hayır, ahiret ile ilgili bilgileri de yetersizdir. Hayır, ondan şüphe etmektedirler. Hayır, ona karşı kördürler.
İskender Evrenosoğlu : Hayır, ahiret hakkında onların ilimleri tamamlandı (bilgiler tamamen onlara verildi). Aksine onlar, (hâlâ) ondan (ahiretten) şüphe içindeler. Hayır, onlar, ona (ahiret delillerine) karşı kördürler (onları anlayacak basiretleri yoktur).
Muhammed Esed : Hayır, onların ahiret konusundaki bilgileri gerçeğin berisinde kalmaktadır; zaten (çoğu zaman) onun gerçekliğinden yana şüphe içindedirler; hayır, ondan yana kördürler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onların bilgileri, ahiret hakkında, yetişip nihâyet buldu! Fakat onlar ondan şekk içindedirler. Hayır, onlar, ondan kördürler.
Ömer Öngüt : Hayır! Onların ahiret hakkındaki bilgileri de yetersiz kalmıştır (bu hususta bilgi edinilecek seviyeye erişmemiştir). Hayır! Ondan şüphe etmektedirler. Hayır! Onlar ahiretten yana kördürler.
Şaban Piriş : Oysa onlara ahiret hakkında bilgi verilmiştir. Ama onlar, şüphe içindedirler ve belki de ona karşı kördürler.
Suat Yıldırım : Fakat âhiretin varlığına dair bilgiler, kendilerine resulleri vasıtasıyla ulaşmaktadır. Doğrusu onlar bundan şüphe içindedirler. Hayır, hayır onlar âhiretten yana kördürler.
Süleyman Ateş : Doğrusu onların âhiret hakkındaki bilgileri, ardarda gelip bir araya toplandı. Fakat onlar (hâlâ) ondan bir kuşku içindedirler. Daha doğrusu, onlar ondan yana kördürler.
Tefhim-ul Kuran : Hayır, onların ahiret konusundaki bilgileri 'ard arda toplanıp pekiştirildi,' hayır, onlar bundan bir kuşku içindedirler; hayır, onlar bundan yana kördürler.
Ümit Şimşek : Aslında âhirete dair bilgiler, peş peşe kendilerine ulaşmıştır. Fakat onlar bundan şüphe içindedirler. Hattâ bu konuda kördürler.
Yaşar Nuri Öztürk : Hayır, onların bilgileri âhiret konusunda yetersiz kalmıştı. Daha doğrusu onlar ondan kuşku duymaktadırlar. Hayır, hayır! Onlar, onu göremeyecek kadar kördürler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}