» 27 / Neml  87:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

 » 27 / Neml  Suresi: 87
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَيَوْمَ (VYVM) = ve yevme : ve gün
2. يُنْفَخُ (YNFḢ) = yunfeḣu : üfleneceği
3. فِي (FY) = fī :
4. الصُّورِ (ELṦVR) = S-Sūri : Sur'a
5. فَفَزِعَ (FFZA) = fe fe ziǎ : korku içinde kalırlar (bayılır)
6. مَنْ (MN) = men : kimseler
7. فِي (FY) = fī :
8. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerde bulunan
9. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve kimseler
10. فِي (FY) = fī :
11. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : ve yerde bulunan
12. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışındaki
13. مَنْ (MN) = men : kimseler
14. شَاءَ (ŞEÙ) = şā'e : diledikleri
15. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah'ın
16. وَكُلٌّ (VKL) = ve kullun : ve hepsi
17. أَتَوْهُ (ÊTVH) = etevhu : O'na gelirler
18. دَاخِرِينَ (D̃EḢRYN) = dāḣirīne : boyun bükerek
ve gün | üfleneceği | | Sur'a | korku içinde kalırlar (bayılır) | kimseler | | göklerde bulunan | ve kimseler | | ve yerde bulunan | dışındaki | kimseler | diledikleri | Allah'ın | ve hepsi | O'na gelirler | boyun bükerek |

[YVM] [NFḢ] [] [ṦVR] [FZA] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [] [] [ŞYE] [] [KLL] [ETY] [D̃ḢR]
VYVM YNFḢ FY ELṦVR FFZA MN FY ELSMEVET VMN FY ELÊRŽ ÎLE MN ŞEÙ ELLH VKL ÊTVH D̃EḢRYN

ve yevme yunfeḣu S-Sūri fe fe ziǎ men s-semāvāti ve men l-erDi illā men şā'e llahu ve kullun etevhu dāḣirīne
ويوم ينفخ في الصور ففزع من في السماوات ومن في الأرض إلا من شاء الله وكل أتوه داخرين

 » 27 / Neml  Suresi: 87
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويوم ي و م | YVM VYVM ve yevme ve gün And (the) Day
ينفخ ن ف خ | NFḢ YNFḢ yunfeḣu üfleneceği will be blown
في | FY [in]
الصور ص و ر | ṦVR ELṦVR S-Sūri Sur'a the trumpet
ففزع ف ز ع | FZA FFZA fe fe ziǎ korku içinde kalırlar (bayılır) and will be terrified
من | MN men kimseler whoever
في | FY (is) in
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde bulunan the heavens
ومن | VMN ve men ve kimseler and whoever
في | FY (is) in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi ve yerde bulunan the earth
إلا | ÎLE illā dışındaki except
من | MN men kimseler whom
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e diledikleri Allah wills.
الله | ELLH llahu Allah'ın Allah wills.
وكل ك ل ل | KLL VKL ve kullun ve hepsi And all
أتوه ا ت ي | ETY ÊTVH etevhu O'na gelirler (will) come to Him
داخرين د خ ر | D̃ḢR D̃EḢRYN dāḣirīne boyun bükerek humbled.

27:87 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve gün | üfleneceği | | Sur'a | korku içinde kalırlar (bayılır) | kimseler | | göklerde bulunan | ve kimseler | | ve yerde bulunan | dışındaki | kimseler | diledikleri | Allah'ın | ve hepsi | O'na gelirler | boyun bükerek |

[YVM] [NFḢ] [] [ṦVR] [FZA] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [] [] [ŞYE] [] [KLL] [ETY] [D̃ḢR]
VYVM YNFḢ FY ELṦVR FFZA MN FY ELSMEVET VMN FY ELÊRŽ ÎLE MN ŞEÙ ELLH VKL ÊTVH D̃EḢRYN

ve yevme yunfeḣu S-Sūri fe fe ziǎ men s-semāvāti ve men l-erDi illā men şā'e llahu ve kullun etevhu dāḣirīne
ويوم ينفخ في الصور ففزع من في السماوات ومن في الأرض إلا من شاء الله وكل أتوه داخرين

[ي و م] [ن ف خ] [] [ص و ر] [ف ز ع] [] [] [س م و] [] [] [ا ر ض] [] [] [ش ي ا] [] [ك ل ل] [ا ت ي] [د خ ر]

 » 27 / Neml  Suresi: 87
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويوم ي و م | YVM VYVM ve yevme ve gün And (the) Day
Vav,Ye,Vav,Mim,
6,10,6,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
ينفخ ن ف خ | NFḢ YNFḢ yunfeḣu üfleneceği will be blown
Ye,Nun,Fe,Hı,
10,50,80,600,
V – 3rd person masculine singular passive imperfect verb
فعل مضارع مبني للمجهول
في | FY [in]
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الصور ص و ر | ṦVR ELṦVR S-Sūri Sur'a the trumpet
Elif,Lam,Sad,Vav,Re,
1,30,90,6,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
ففزع ف ز ع | FZA FFZA fe fe ziǎ korku içinde kalırlar (bayılır) and will be terrified
Fe,Fe,Ze,Ayn,
80,80,7,70,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء عاطفة
فعل ماض
من | MN men kimseler whoever
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde bulunan the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
ومن | VMN ve men ve kimseler and whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi ve yerde bulunan the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
إلا | ÎLE illā dışındaki except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
من | MN men kimseler whom
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e diledikleri Allah wills.
Şın,Elif,,
300,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah'ın Allah wills.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
وكل ك ل ل | KLL VKL ve kullun ve hepsi And all
Vav,Kef,Lam,
6,20,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
أتوه ا ت ي | ETY ÊTVH etevhu O'na gelirler (will) come to Him
,Te,Vav,He,
,400,6,5,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
داخرين د خ ر | D̃ḢR D̃EḢRYN dāḣirīne boyun bükerek humbled.
Dal,Elif,Hı,Re,Ye,Nun,
4,1,600,200,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَيَوْمَ: ve gün | يُنْفَخُ: üfleneceği | فِي: | الصُّورِ: Sur'a | فَفَزِعَ: korku içinde kalırlar (bayılır) | مَنْ: kimseler | فِي: | السَّمَاوَاتِ: göklerde bulunan | وَمَنْ: ve kimseler | فِي: | الْأَرْضِ: ve yerde bulunan | إِلَّا: dışındaki | مَنْ: kimseler | شَاءَ: diledikleri | اللَّهُ: Allah'ın | وَكُلٌّ: ve hepsi | أَتَوْهُ: O'na gelirler | دَاخِرِينَ: boyun bükerek |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ويوم WYWM ve gün | ينفخ YNFḢ üfleneceği | في FY | الصور ELṦWR Sur'a | ففزع FFZA korku içinde kalırlar (bayılır) | من MN kimseler | في FY | السماوات ELSMEWET göklerde bulunan | ومن WMN ve kimseler | في FY | الأرض ELÊRŽ ve yerde bulunan | إلا ÎLE dışındaki | من MN kimseler | شاء ŞEÙ diledikleri | الله ELLH Allah'ın | وكل WKL ve hepsi | أتوه ÊTWH O'na gelirler | داخرين D̃EḢRYN boyun bükerek |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve yevme: ve gün | yunfeḣu: üfleneceği | : | S-Sūri: Sur'a | fe fe ziǎ: korku içinde kalırlar (bayılır) | men: kimseler | : | s-semāvāti: göklerde bulunan | ve men: ve kimseler | : | l-erDi: ve yerde bulunan | illā: dışındaki | men: kimseler | şā'e: diledikleri | llahu: Allah'ın | ve kullun: ve hepsi | etevhu: O'na gelirler | dāḣirīne: boyun bükerek |
Kırık Meal (Transcript) : |VYVM: ve gün | YNFḢ: üfleneceği | FY: | ELṦVR: Sur'a | FFZA: korku içinde kalırlar (bayılır) | MN: kimseler | FY: | ELSMEVET: göklerde bulunan | VMN: ve kimseler | FY: | ELÊRŽ: ve yerde bulunan | ÎLE: dışındaki | MN: kimseler | ŞEÙ: diledikleri | ELLH: Allah'ın | VKL: ve hepsi | ÊTVH: O'na gelirler | D̃EḢRYN: boyun bükerek |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve o gün Sûr üfürülür de göklerde kimler varsa ve yeryüzünde kimler varsa, Allah'ın dilediğinden başka hepsi, pek şiddetli bir korkuya kapılır ve hepsi de hor hakir bir halde onun tapısına gelir.
Adem Uğur : Sûr'a üfürüldüğü gün, -Allah'ın diledikleri müstesna-, göklerde ve yerde bulunanlar hep dehşete kapılır. Hepsi boyunları bükük olarak O'na gelirler.
Ahmed Hulusi : O süreçte, Sur'da nefholunduğunda (bedenden nefholduğunda - ruhun bedene nefholması diye anlatılanın tersinin oluşması, yani ölümün tadılması; ya da mahşerde kişilerin kabirlerinden dışarıya nefholması), Allâh'ın diledikleri müstesna, semâlarda (bilinç boyutunda kendini bulmuş olan) kim var ve arzda (bedensel yaşamda) kim var ise dehşetle korkar! Hepsi boyun bükmüş olarak O'na gelirler.
Ahmet Tekin : Sûra üfürüldüğü gün, Allah’ın sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi olanlar müstesna, göklerdeki ve yerdeki akıllı ve sorumlu varlıklar hep dehşete kapılırlar. Hepsi boyunları bükük olarak ona gelirler.
Ahmet Varol : Sur'a üflendiği gün Allah'ın diledikleri dışında göklerde ve yerde kim varsa korkuya kapılır. Hepsi boyun bükmüş olarak O'na gelirler.
Ali Bulaç : Sur'a üfürüleceği gün, Allah'ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır ve her biri 'boyun bükmüş' olarak O'na gelmişlerdir.
Ali Fikri Yavuz : O günü hatırla ki, Sûr’a üfürülüpte göklerde ve yerde olanlar (meleklerle insanlar) korkudan ölecekler; ancak Allah’ın dilediği (bazı melekler) müstesna... Onların her biri küçülmüş olarak Allah’ın huzuruna varacaklardır.
Bekir Sadak : Sura ufuruldugu gun, Allah'in diledikleri bir yana, goklerde olanlar da yerde olanlar da, korku icinde kalirlar. Hepsi Allah'a boyunlari bukulmus olarak gelirler.
Celal Yıldırım : Sûr'a üfürüleceği gün, —Allah'ın dilediği kimseler dışında— göktekiler de, yerdekiler de boyunlarını bükerek aşağılanmış bir halde gelecekler.
Diyanet İşleri : Sûr’a üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla. Hepsi de boyunlarını bükerek O’na gelirler.
Diyanet İşleri (eski) : Sura üfürüldüğü gün, Allah'ın diledikleri bir yana, göklerde olanlar da yerde olanlar da, korku içinde kalırlar. Hepsi Allah'a boyunları bükülmüş olarak gelirler.
Diyanet Vakfi : Sûr'a üfürüldüğü gün, -Allah'ın diledikleri müstesna-, göklerde ve yerde bulunanlar hep dehşete kapılır. Hepsi boyunları bükük olarak O'na gelirler.
Edip Yüksel : Boruya üfürüldüğü gün, göklerde ve yerde bulunan herkes, ALLAH'ın diledikleri hariç korkuya kapılacaklardır. Hepsi ona boyun bükerek gelirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sûr'a üfürüldüğü gün Allah'ın diledikleri müstesna göklerde ve yerde bulunanlar hep dehşete kapılır. Hepsi boyunları bükük olarak O'na gelirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hele Sur üfürüleceği, üfürülüp de Allah'ın dilediği kimselerin dışında bütün göklerdeki kimselerin ve yerdeki kimselerin hepsi ürperdiği ve hepsinin hor ve hakir olarak geldikleri gün ne korkunçtur!
Elmalılı Hamdi Yazır : Hele Sûr üfürüleceği, üfürülüb de bütün Göklerdeki kimseler, Yerdeki kimseler, Allahın dilediği müstesnâ olmak üzere hepsi feza' ile ürperdiği ve her biri ona hor, hakir geldikleri gün ne müdhiştir?
Fizilal-il Kuran : Sur'a üflendiği gün, Allah'ın diledikleri dışında kalan göklerdeki ve yeryüzündeki herkes dehşete kapılır. Herkes boyun eğerek O'nun huzuruna gelir.
Gültekin Onan : Sur'a üfürüleceği gün, Tanrı'nın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır ve her biri 'boyun bükmüş' olarak O'na gelmişlerdir.
Hakkı Yılmaz : Ve Sûr'a üflendiği gün, artık Allah'ın diledikleri hariç olmak üzere göklerde ve yerde kimler varsa hepsi dehşete kapılırlar. Ve hepsi değerlerini yitirmiş olarak O'na gelirler.
Hasan Basri Çantay : «Suur» a üfürüleceği gün (ü) de (hatırla) ki (o gün) — Allahın diledikleri müstesna olmak üzere — artık göklerde kim var, yerde kim varsa dehşetle korkmuşdur. Her biri hor ve hakıyr Ona gelmişlerdir.
Hayrat Neşriyat : Ve sûra üfürüldüğü gün, artık Allah’ın diledikleri dışında, göklerde olanlar ve yerde bulunanlar dehşete kapılır. Ve hepsi boyun eğen kimseler olarak O’na gelirler.
İbni Kesir : Sur'a üfürüleceği gün; Allah'ın dilediklerinden başka göklerde olanlar da, yerde olanlar da korku içinde kalırlar. Ve hepsi boyunları bükülmüş olarak O'na gelirler.
İskender Evrenosoğlu : Ve sur'a üfürüldüğü gün, Allah'ın dilediği kimseler hariç, semalarda ve yeryüzünde olanlar dehşete kapıldı (kapılırlar). Ve herkes boyunları bükük olarak ona (Allah'a) geldiler (gelirler).
Muhammed Esed : Ve o Gün sura üflenecek ve böylece Allah'ın istediği kimseler dışında, göklerde ve yerde var olan herkes (tarifsiz bir) korkuya kapılacak; ve başları önlerine düşmüş olarak herkes O'nun huzuruna çıkacak.
Ömer Nasuhi Bilmen : O gün ki, sûra üfürülür. Artık göklerde olanlar da ve yerde olanlar da şiddetli bir korkuya tutulur. Allah'ın dilediği müstesna. Ve hepsi de ona zelilane bir halde gelirler.
Ömer Öngüt : Sur'a üfürüldüğü gün, Allah'ın dilediklerinden başka göklerde ve yerde bulunanlar korku içinde kalırlar. Hepsi boyun bükerek O'na gelirler.
Şaban Piriş : Sur’a üfürüldüğü gün Allah’ın diledikleri dışında göklerde ve yerde kim varsa korkuya kapılır ve hepsi, boynu bükük bir halde ona gelirler.
Suat Yıldırım : Gün gelecek sûra üflenecek, Allah’ın dilediği dışında, göklerde ve yerde olan herkes müthiş bir korkuya kapılacak. Hepsi boynu bükük vaziyette O’nun huzuruna varacaklar.
Süleyman Ateş : Sûr'a üfleneceği gün, Allâh'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde bulunan kimselerin hepsi, korku içinde kalır (bayılır). Hepsi boyun bükerek O'na gelirler.
Tefhim-ul Kuran : Sûr'a üfürüleceği gün, Allah'ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır; ve onların her biri 'boyun bükmüş' olarak O'na gelmişlerdir.
Ümit Şimşek : Sûra üfürüldüğü gün, Allah'ın dilediklerinden başka göklerde kim var, yerde kim varsa hepsi dehşete düşer. Hepsi de boynu bükük halde Onun huzuruna gelir.
Yaşar Nuri Öztürk : Sûra üfürüleceği gün, Allah'ın dilediği dışında herkes, göklerdekiler, yerdekiler dehşet içinde kalacaktır. Hepsi boynunu bükmüş bir halde O'nun huzuruna gelir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}