» 26 / Su’arâ  118:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 118
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَافْتَحْ (FEFTḪ) = fefteH : o halde aç
2. بَيْنِي (BYNY) = beynī : benimle
3. وَبَيْنَهُمْ (VBYNHM) = ve beynehum : onların arasını
4. فَتْحًا (FTḪE) = fetHen : (kesin hükümle) açarak
5. وَنَجِّنِي (VNCNY) = ve neccinī : ve beni kurtar
6. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve bulunanları
7. مَعِيَ (MAY) = meǐye : benimle beraber
8. مِنَ (MN) = mine : -den
9. الْمُؤْمِنِينَ (ELMÙMNYN) = l-mu'minīne : mü'minler-
o halde aç | benimle | onların arasını | (kesin hükümle) açarak | ve beni kurtar | ve bulunanları | benimle beraber | -den | mü'minler- |

[FTḪ] [BYN] [BYN] [FTḪ] [NCV] [] [] [] [EMN]
FEFTḪ BYNY VBYNHM FTḪE VNCNY VMN MAY MN ELMÙMNYN

fefteH beynī ve beynehum fetHen ve neccinī ve men meǐye mine l-mu'minīne
فافتح بيني وبينهم فتحا ونجني ومن معي من المؤمنين

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 118
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فافتح ف ت ح | FTḪ FEFTḪ fefteH o halde aç So judge
بيني ب ي ن | BYN BYNY beynī benimle between me
وبينهم ب ي ن | BYN VBYNHM ve beynehum onların arasını and between them
فتحا ف ت ح | FTḪ FTḪE fetHen (kesin hükümle) açarak (with decisive) judgment,
ونجني ن ج و | NCV VNCNY ve neccinī ve beni kurtar and save me
ومن | VMN ve men ve bulunanları and who
معي | MAY meǐye benimle beraber (are) with me
من | MN mine -den of
المؤمنين ا م ن | EMN ELMÙMNYN l-mu'minīne mü'minler- "the believers."""

26:118 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

o halde aç | benimle | onların arasını | (kesin hükümle) açarak | ve beni kurtar | ve bulunanları | benimle beraber | -den | mü'minler- |

[FTḪ] [BYN] [BYN] [FTḪ] [NCV] [] [] [] [EMN]
FEFTḪ BYNY VBYNHM FTḪE VNCNY VMN MAY MN ELMÙMNYN

fefteH beynī ve beynehum fetHen ve neccinī ve men meǐye mine l-mu'minīne
فافتح بيني وبينهم فتحا ونجني ومن معي من المؤمنين

[ف ت ح] [ب ي ن] [ب ي ن] [ف ت ح] [ن ج و] [] [] [] [ا م ن]

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 118
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فافتح ف ت ح | FTḪ FEFTḪ fefteH o halde aç So judge
Fe,Elif,Fe,Te,Ha,
80,1,80,400,8,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular imperative verb
الفاء استئنافية
فعل أمر
بيني ب ي ن | BYN BYNY beynī benimle between me
Be,Ye,Nun,Ye,
2,10,50,10,
LOC – location adverb
PRON – 1st person singular possessive pronoun
ظرف مكان والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وبينهم ب ي ن | BYN VBYNHM ve beynehum onların arasını and between them
Vav,Be,Ye,Nun,He,Mim,
6,2,10,50,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
ظرف مكان منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فتحا ف ت ح | FTḪ FTḪE fetHen (kesin hükümle) açarak (with decisive) judgment,
Fe,Te,Ha,Elif,
80,400,8,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ونجني ن ج و | NCV VNCNY ve neccinī ve beni kurtar and save me
Vav,Nun,Cim,Nun,Ye,
6,50,3,50,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular (form II) imperative verb
PRON – 1st person singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ومن | VMN ve men ve bulunanları and who
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
معي | MAY meǐye benimle beraber (are) with me
Mim,Ayn,Ye,
40,70,10,
LOC – accusative location adverb
PRON – 1st person singular possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN mine -den of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
المؤمنين ا م ن | EMN ELMÙMNYN l-mu'minīne mü'minler- "the believers."""
Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,,40,50,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَافْتَحْ: o halde aç | بَيْنِي: benimle | وَبَيْنَهُمْ: onların arasını | فَتْحًا: (kesin hükümle) açarak | وَنَجِّنِي: ve beni kurtar | وَمَنْ: ve bulunanları | مَعِيَ: benimle beraber | مِنَ: -den | الْمُؤْمِنِينَ: mü'minler- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فافتح FEFTḪ o halde aç | بيني BYNY benimle | وبينهم WBYNHM onların arasını | فتحا FTḪE (kesin hükümle) açarak | ونجني WNCNY ve beni kurtar | ومن WMN ve bulunanları | معي MAY benimle beraber | من MN -den | المؤمنين ELMÙMNYN mü'minler- |
Kırık Meal (Okunuş) : |fefteH: o halde aç | beynī: benimle | ve beynehum: onların arasını | fetHen: (kesin hükümle) açarak | ve neccinī: ve beni kurtar | ve men: ve bulunanları | meǐye: benimle beraber | mine: -den | l-mu'minīne: mü'minler- |
Kırık Meal (Transcript) : |FEFTḪ: o halde aç | BYNY: benimle | VBYNHM: onların arasını | FTḪE: (kesin hükümle) açarak | VNCNY: ve beni kurtar | VMN: ve bulunanları | MAY: benimle beraber | MN: -den | ELMÙMNYN: mü'minler- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sen, onlarla benim aramda hükmet ve beni de kurtar, inananlardan benimle berâber bulunanları da.
Adem Uğur : Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar.
Ahmed Hulusi : "Benimle onların arasını aç ki (lâyıklarını bulsunlar; Rasûl aralarında yaşarken azap gelmez); beni ve iman edenlerden benimle beraber olanları kurtar. "
Ahmet Tekin : 'Artık benimle onların arasında, hakkı ortaya koyanla, hakkı baskı altına alanları açığa çıkaracak kesinkes hükmünü vererek durumu açıklığa kavuştur. Beni ve beraberimdeki mü’minleri kurtar.'
Ahmet Varol : Artık benimle onların aralarında hüküm ver ve beni ve benimle beraber olan mü'minleri kurtar.'
Ali Bulaç : "Bundan böyle, benimle onların arasını açık bir hükümle ayır ve beni ve benimle birlikte olan mü'minleri kurtar."
Ali Fikri Yavuz : Artık benimle onların arasındaki hükmü sen ver ve hem beni, hem de beraberimde olan müminleri kurtar.”
Bekir Sadak : (117-11) 8 Nuh: «Rabbim! Milletim beni yalanladi. Benimle onlarin arasinda Sen hukum ver. Beni ve beraberimdeki inananlari kurtar» dedi.
Celal Yıldırım : Artık benimle onlar arasını (hükmederek) ayır ve benimle beraber olan mü'minleri kurtar.»
Diyanet İşleri : “Artık onlarla benim aramda sen hükmet. Beni ve benimle birlikte olan mü’minleri kurtar.”
Diyanet İşleri (eski) : (117-118) Nuh: 'Rabbim! Milletim beni yalanladı. Benimle onların arasında Sen hüküm ver. Beni ve beraberimdeki inananları kurtar' dedi.
Diyanet Vakfi : Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar.
Edip Yüksel : 'Benimle onların arasını aç; beni ve beraberimdeki inananları kurtar.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Artık benimle onların arasını nasıl ayırt edeceksen et de, beni ve beraberimdeki müminleri kurtar!» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Artık benimle onların arasını nasıl ayırd edeceksen et de bana ve beraberimdeki mü'minlere necat ver
Fizilal-il Kuran : Onlar ile aramdaki meseleyi sen kesin çözüme bağla; beni ve yanımdaki mü'minleri kurtar.»
Gültekin Onan : "Bundan böyle, benimle onların arasını açık bir hükümle ayır ve beni ve benimle birlikte olan inançlıları kurtar."
Hakkı Yılmaz : (117,118) Nûh: “Rabbim! Toplumum beni yalanladı. Artık benim aramla onların arasında sen hükmet. Ve beni ve mü’minlerden benimle beraber olan kimseleri kurtar!” dedi.
Hasan Basri Çantay : «Binâen'aleyh benimle onların arasındaki hükmü Sen ver de beni ve berâberimdeki mü'minleri kurtar».
Hayrat Neşriyat : 'Artık, benimle onların arasını ayırarak aç (aramızda hüküm ver); beni ve benimle berâber bulunan mü’minleri de kurtar!'
İbni Kesir : Artık benimle onların arasında Sen, bir hüküm ver. Beni ve beraberimdeki mü'minleri kurtar.
İskender Evrenosoğlu : Bu durumda benimle onların arasını öyle bir açışla aç ki (ve böylece) beni ve mü'minlerden benimle beraber olanları kurtar.
Muhammed Esed : bunun için, benimle onlar arasındaki gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koy; beni ve benimle beraber olan müminleri kurtar!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Artık benim aram ile onların aralarını bir feth ile fethet ve benimle beraber olan mü'minleri necâta erdir.»
Ömer Öngüt : “Benimle onların arasında sen hüküm ver! Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar!”
Şaban Piriş : Artık sen benimle onların arasında nasıl ayıracaksan ayır, beni ve yanımdaki müminleri kurtar.
Suat Yıldırım : (117-118) Nûh: "Ya Rabbî, dedi, halkım beni yalancı saydı. Artık benimle onlar arasındaki hükmünü Sen ver, beni ve beraberimdeki müminleri Sen halas eyle ya Rabbî!"
Süleyman Ateş : "Benimle onların arasını aç (aramızda hükmet), beni ve benimle beraber bulunan mü'minleri kurtar!"
Tefhim-ul Kuran : «Bundan böyle, benimle onların arasını açık bir hükümle ayır ve beni ve benimle birlikte olan mü'minleri kurtar.»
Ümit Şimşek : 'Benimle onlar arasında hükmünü ver; beni ve beraberimdeki mü'minleri kurtar.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Artık benimle onlar arasını iyice aç; beni ve beraberimdeki müminleri kurtar."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}