» 43 / Zuhruf  40:

Kuran Sırası: 43
İniş Sırası: 63
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 40
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَفَأَنْتَ (ÊFÊNT) = efeente : sen mi?
2. تُسْمِعُ (TSMA) = tusmiǔ : işittireceksin
3. الصُّمَّ (ELṦM) = S-Summe : sağıra
4. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
5. تَهْدِي (THD̃Y) = tehdī : yola ileteceksin
6. الْعُمْيَ (ELAMY) = l-ǔmye : körü
7. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve kimseyi
8. كَانَ (KEN) = kāne : olan
9. فِي (FY) = fī :
10. ضَلَالٍ (ŽLEL) = Delālin : sapıklıkta
11. مُبِينٍ (MBYN) = mubīnin : apaçık
sen mi? | işittireceksin | sağıra | yahut | yola ileteceksin | körü | ve kimseyi | olan | | sapıklıkta | apaçık |

[] [SMA] [ṦMM] [] [HD̃Y] [AMY] [] [KVN] [] [ŽLL] [BYN]
ÊFÊNT TSMA ELṦM ÊV THD̃Y ELAMY VMN KEN FY ŽLEL MBYN

efeente tusmiǔ S-Summe ev tehdī l-ǔmye ve men kāne Delālin mubīnin
أفأنت تسمع الصم أو تهدي العمي ومن كان في ضلال مبين

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 40
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفأنت | ÊFÊNT efeente sen mi? Then can you
تسمع س م ع | SMA TSMA tusmiǔ işittireceksin cause to hear
الصم ص م م | ṦMM ELṦM S-Summe sağıra the deaf
أو | ÊV ev yahut or
تهدي ه د ي | HD̃Y THD̃Y tehdī yola ileteceksin guide
العمي ع م ي | AMY ELAMY l-ǔmye körü the blind
ومن | VMN ve men ve kimseyi and (one) who
كان ك و ن | KVN KEN kāne olan is
في | FY in
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLEL Delālin sapıklıkta an error
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin apaçık clear?

43:40 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sen mi? | işittireceksin | sağıra | yahut | yola ileteceksin | körü | ve kimseyi | olan | | sapıklıkta | apaçık |

[] [SMA] [ṦMM] [] [HD̃Y] [AMY] [] [KVN] [] [ŽLL] [BYN]
ÊFÊNT TSMA ELṦM ÊV THD̃Y ELAMY VMN KEN FY ŽLEL MBYN

efeente tusmiǔ S-Summe ev tehdī l-ǔmye ve men kāne Delālin mubīnin
أفأنت تسمع الصم أو تهدي العمي ومن كان في ضلال مبين

[] [س م ع] [ص م م] [] [ه د ي] [ع م ي] [] [ك و ن] [] [ض ل ل] [ب ي ن]

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 40
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفأنت | ÊFÊNT efeente sen mi? Then can you
,Fe,,Nun,Te,
,80,,50,400,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
PRON – 2nd person masculine singular personal pronoun
الهمزة همزة استفهام
الفاء زائدة
ضمير منفصل
تسمع س م ع | SMA TSMA tusmiǔ işittireceksin cause to hear
Te,Sin,Mim,Ayn,
400,60,40,70,
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
الصم ص م م | ṦMM ELṦM S-Summe sağıra the deaf
Elif,Lam,Sad,Mim,
1,30,90,40,
N – accusative plural noun
اسم منصوب
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
تهدي ه د ي | HD̃Y THD̃Y tehdī yola ileteceksin guide
Te,He,Dal,Ye,
400,5,4,10,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
العمي ع م ي | AMY ELAMY l-ǔmye körü the blind
Elif,Lam,Ayn,Mim,Ye,
1,30,70,40,10,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
ومن | VMN ve men ve kimseyi and (one) who
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
كان ك و ن | KVN KEN kāne olan is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLEL Delālin sapıklıkta an error
Dad,Lam,Elif,Lam,
800,30,1,30,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin apaçık clear?
Mim,Be,Ye,Nun,
40,2,10,50,
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَفَأَنْتَ: sen mi? | تُسْمِعُ: işittireceksin | الصُّمَّ: sağıra | أَوْ: yahut | تَهْدِي: yola ileteceksin | الْعُمْيَ: körü | وَمَنْ: ve kimseyi | كَانَ: olan | فِي: | ضَلَالٍ: sapıklıkta | مُبِينٍ: apaçık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أفأنت ÊFÊNT sen mi? | تسمع TSMA işittireceksin | الصم ELṦM sağıra | أو ÊW yahut | تهدي THD̃Y yola ileteceksin | العمي ELAMY körü | ومن WMN ve kimseyi | كان KEN olan | في FY | ضلال ŽLEL sapıklıkta | مبين MBYN apaçık |
Kırık Meal (Okunuş) : |efeente: sen mi? | tusmiǔ: işittireceksin | S-Summe: sağıra | ev: yahut | tehdī: yola ileteceksin | l-ǔmye: körü | ve men: ve kimseyi | kāne: olan | : | Delālin: sapıklıkta | mubīnin: apaçık |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊFÊNT: sen mi? | TSMA: işittireceksin | ELṦM: sağıra | ÊV: yahut | THD̃Y: yola ileteceksin | ELAMY: körü | VMN: ve kimseyi | KEN: olan | FY: | ŽLEL: sapıklıkta | MBYN: apaçık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sen mi sağıra duyuracaksın, yahut köre ve apaçık bir sapıklık içinde bulunana yol göstereceksin?
Adem Uğur : (Resûlüm!) Sağırlara sen mi işittireceksin; yahut körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi ileteceksin?
Ahmed Hulusi : O sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut o âmâları ve apaçık sapma içinde olanları sen mi hidâyet edeceksin?
Ahmet Tekin : Tamamen başına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet, ahmaklık ve bozuk düzen içinde, sağır kesilenlere mi Kur’ân’ı, tebliğini işittireceksin, kör kesilenlere mi doğru, hak yolu göstereceksin?
Ahmet Varol : Artık sen mi sağırlara duyuracaksın yahut körleri ve apaçık sapıklık içinde olanı doğru yola ileteceksin?
Ali Bulaç : Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidayete erdireceksin?
Ali Fikri Yavuz : O halde (Ey Rasûlüm), sen mi sağırlara işittireceksin, yahud körlere ve açık bir sapıklıkta olanlara hidayet vereceksin?
Bekir Sadak : Sagirlara sen mi duyuracaksin? Yoksa korleri ve apacik sapiklikta olanlari dogru yola sen mi eristireceksin?
Celal Yıldırım : Sen mi sağırlara işittirecek sin veya körleri ve açık bir sapıklık içinde bulunanı doğru yola ulaştıra çaksın ?
Diyanet İşleri : Sağırlara sen mi duyuracaksın; yahut körleri ve apaçık bir sapıklık içinde olanları sen mi doğru yola ileteceksin?
Diyanet İşleri (eski) : Sağırlara sen mi duyuracaksın? Yoksa körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi eriştireceksin?
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) Sağırlara sen mi işittireceksin; yahut körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi ileteceksin?
Edip Yüksel : Sen mi sağıra işittireceksin, yahut körü ve apaçık bir sapıklıkta olanı yola getireceksin?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey Muhammed! O halde sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut körlere ve apaçık bir sapıklık içinde bulunanlara sen mi doğru yolu göstereceksin?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O halde sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut körlere? Apaçık bir sapıklık içinde bulunanlara sen mi doğru yolu göstereceksin?
Elmalılı Hamdi Yazır : O halde sen mi işittireceksin o sağırlara? Yâhud hidâyet edeceksin, o körlere ve açık bir dalâl içinde bulunanlara
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed! Sen mi sağırlara işittireceksin, yahut kör ve apaçık sapıklıkta olanı doğru yola ileteceksin?
Gültekin Onan : Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidayete erdireceksin?
Hakkı Yılmaz : O hâlde sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut körlere ve apaçık bir sapıklık içinde bulunanlara sen mi kılavuzluk edeceksin?
Hasan Basri Çantay : Artık (Habîbim) o sağırlara sen mi duyuracaksın? yahud o körlere, o apaçık bir sapıklık içinde bulunan kimselere (sen mi) hidâyet edeceksin?
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) O halde (îman hakikatlerini duymak istemeyen) osağırlara sen mi işittireceksin, yâhut (görmek istemeyen) o körleri ve apaçık bir dalâlet içinde bulunanları (sen mi) hidâyete erdireceksin?
İbni Kesir : Sen mi duyuracaksın o sağırlara? Körleri ve apaçık sapıklıkta olanları sen mi hidayete eriştireceksin?
İskender Evrenosoğlu : Yoksa sağırlara sen mi işittireceksin? Veya körleri ve apaçık dalâlette olanları sen mi hidayete erdireceksin?
Muhammed Esed : Sen (ey Muhammed) sağıra işittirebilir misin, yahut köre doğru yolu gösterebilir misin, ya da sapkınlığa gömülmüş olana?
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık sen mi o sağırlara işittireceksin? Veya o körleri ve apaçık bir sapıklık içinde bulunanı hidâyete erdireceksin?
Ömer Öngüt : O sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut körleri ve apaçık sapıklıkta olanları sen mi hidayete erdireceksin?
Şaban Piriş : -Şimdi, sağıra sen mi işittireceksin veya kör olan ve apaçık sapıklıkta bulunan kimseye sen mi yol göstereceksin?
Suat Yıldırım : Sen sağırlara söz işittirebilir, körleri doğru yolda yürütebilir, besbelli sapıklıkta olanları hidâyete erdirebilir misin?
Süleyman Ateş : (Ey Muhammed), sen mi sağıra işittireceksin, yâhut körü ve apaçık sapıklıkta olanı yola ileteceksin?
Tefhim-ul Kuran : Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidayete erdireceksin?
Ümit Şimşek : Sen sağıra işittirebilir misin? Köre veya apaçık sapıklıkta olana yol gösterebilir misin?
Yaşar Nuri Öztürk : Sen şimdi sağırlara söz mü duyuracaksın; yoksa körlere, apaçık sapıklığa dalmışlara kılavuzluk mu edeceksin?!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}