» 43 / Zuhruf  33:

Kuran Sırası: 43
İniş Sırası: 63
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 33
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَوْلَا (VLVLE) = velevlā : (sözkonusu) olmasaydı
2. أَنْ (ÊN) = en :
3. يَكُونَ (YKVN) = yekūne : olması
4. النَّاسُ (ELNES) = n-nāsu : insanların
5. أُمَّةً (ÊMT) = ummeten : ümmet
6. وَاحِدَةً (VEḪD̃T) = vāHideten : bir tek
7. لَجَعَلْنَا (LCALNE) = leceǎlnā : yapardık
8. لِمَنْ (LMN) = limen : kimseler için
9. يَكْفُرُ (YKFR) = yekfuru : inkar eden
10. بِالرَّحْمَٰنِ (BELRḪMN) = bir-raHmāni : Rahman'ı
11. لِبُيُوتِهِمْ (LBYVTHM) = libuyūtihim : evlerine
12. سُقُفًا (SGFE) = suḳufen : tavanlar
13. مِنْ (MN) = min : -ten
14. فِضَّةٍ (FŽT) = fiDDetin : gümüş-
15. وَمَعَارِجَ (VMAERC) = ve meǎārice : ve merdivenler
16. عَلَيْهَا (ALYHE) = ǎleyhā : üzerine
17. يَظْهَرُونَ (YƵHRVN) = yeZherūne : binip çıkacakları
(sözkonusu) olmasaydı | | olması | insanların | ümmet | bir tek | yapardık | kimseler için | inkar eden | Rahman'ı | evlerine | tavanlar | -ten | gümüş- | ve merdivenler | üzerine | binip çıkacakları |

[] [] [KVN] [NVS] [EMM] [VḪD̃] [CAL] [] [KFR] [RḪM] [BYT] [SGF] [] [FŽŽ] [ARC] [] [ƵHR]
VLVLE ÊN YKVN ELNES ÊMT VEḪD̃T LCALNE LMN YKFR BELRḪMN LBYVTHM SGFE MN FŽT VMAERC ALYHE YƵHRVN

velevlā en yekūne n-nāsu ummeten vāHideten leceǎlnā limen yekfuru bir-raHmāni libuyūtihim suḳufen min fiDDetin ve meǎārice ǎleyhā yeZherūne
ولولا أن يكون الناس أمة واحدة لجعلنا لمن يكفر بالرحمن لبيوتهم سقفا من فضة ومعارج عليها يظهرون

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 33
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولولا | VLVLE velevlā (sözkonusu) olmasaydı And if not
أن | ÊN en that
يكون ك و ن | KVN YKVN yekūne olması (would) become
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsu insanların [the] mankind
أمة ا م م | EMM ÊMT ummeten ümmet a community
واحدة و ح د | VḪD̃ VEḪD̃T vāHideten bir tek one,
لجعلنا ج ع ل | CAL LCALNE leceǎlnā yapardık We (would have) made
لمن | LMN limen kimseler için for (one) who
يكفر ك ف ر | KFR YKFR yekfuru inkar eden disbelieves
بالرحمن ر ح م | RḪM BELRḪMN bir-raHmāni Rahman'ı in the Most Gracious
لبيوتهم ب ي ت | BYT LBYVTHM libuyūtihim evlerine for their houses
سقفا س ق ف | SGF SGFE suḳufen tavanlar roofs
من | MN min -ten of
فضة ف ض ض | FŽŽ FŽT fiDDetin gümüş- silver
ومعارج ع ر ج | ARC VMAERC ve meǎārice ve merdivenler and stairways
عليها | ALYHE ǎleyhā üzerine upon which
يظهرون ظ ه ر | ƵHR YƵHRVN yeZherūne binip çıkacakları they mount

43:33 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

(sözkonusu) olmasaydı | | olması | insanların | ümmet | bir tek | yapardık | kimseler için | inkar eden | Rahman'ı | evlerine | tavanlar | -ten | gümüş- | ve merdivenler | üzerine | binip çıkacakları |

[] [] [KVN] [NVS] [EMM] [VḪD̃] [CAL] [] [KFR] [RḪM] [BYT] [SGF] [] [FŽŽ] [ARC] [] [ƵHR]
VLVLE ÊN YKVN ELNES ÊMT VEḪD̃T LCALNE LMN YKFR BELRḪMN LBYVTHM SGFE MN FŽT VMAERC ALYHE YƵHRVN

velevlā en yekūne n-nāsu ummeten vāHideten leceǎlnā limen yekfuru bir-raHmāni libuyūtihim suḳufen min fiDDetin ve meǎārice ǎleyhā yeZherūne
ولولا أن يكون الناس أمة واحدة لجعلنا لمن يكفر بالرحمن لبيوتهم سقفا من فضة ومعارج عليها يظهرون

[] [] [ك و ن] [ن و س] [ا م م] [و ح د] [ج ع ل] [] [ك ف ر] [ر ح م] [ب ي ت] [س ق ف] [] [ف ض ض] [ع ر ج] [] [ظ ه ر]

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 33
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولولا | VLVLE velevlā (sözkonusu) olmasaydı And if not
Vav,Lam,Vav,Lam,Elif,
6,30,6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يكون ك و ن | KVN YKVN yekūne olması (would) become
Ye,Kef,Vav,Nun,
10,20,6,50,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsu insanların [the] mankind
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
أمة ا م م | EMM ÊMT ummeten ümmet a community
,Mim,Te merbuta,
,40,400,
N – accusative feminine singular indefinite noun
اسم منصوب
واحدة و ح د | VḪD̃ VEḪD̃T vāHideten bir tek one,
Vav,Elif,Ha,Dal,Te merbuta,
6,1,8,4,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
لجعلنا ج ع ل | CAL LCALNE leceǎlnā yapardık We (would have) made
Lam,Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,
30,3,70,30,50,1,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
اللام لام التوكيد
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
لمن | LMN limen kimseler için for (one) who
Lam,Mim,Nun,
30,40,50,
P – prefixed preposition lām
REL – relative pronoun
جار ومجرور
يكفر ك ف ر | KFR YKFR yekfuru inkar eden disbelieves
Ye,Kef,Fe,Re,
10,20,80,200,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
بالرحمن ر ح م | RḪM BELRḪMN bir-raHmāni Rahman'ı in the Most Gracious
Be,Elif,Lam,Re,Ha,Mim,Nun,
2,1,30,200,8,40,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine singular noun
جار ومجرور
لبيوتهم ب ي ت | BYT LBYVTHM libuyūtihim evlerine for their houses
Lam,Be,Ye,Vav,Te,He,Mim,
30,2,10,6,400,5,40,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
سقفا س ق ف | SGF SGFE suḳufen tavanlar roofs
Sin,Gaf,Fe,Elif,
60,100,80,1,
N – accusative masculine plural indefinite noun
اسم منصوب
من | MN min -ten of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
فضة ف ض ض | FŽŽ FŽT fiDDetin gümüş- silver
Fe,Dad,Te merbuta,
80,800,400,
"N – genitive feminine indefinite noun → Silver"
اسم مجرور
ومعارج ع ر ج | ARC VMAERC ve meǎārice ve merdivenler and stairways
Vav,Mim,Ayn,Elif,Re,Cim,
6,40,70,1,200,3,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
عليها | ALYHE ǎleyhā üzerine upon which
Ayn,Lam,Ye,He,Elif,
70,30,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
يظهرون ظ ه ر | ƵHR YƵHRVN yeZherūne binip çıkacakları they mount
Ye,Zı,He,Re,Vav,Nun,
10,900,5,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْلَا: (sözkonusu) olmasaydı | أَنْ: | يَكُونَ: olması | النَّاسُ: insanların | أُمَّةً: ümmet | وَاحِدَةً: bir tek | لَجَعَلْنَا: yapardık | لِمَنْ: kimseler için | يَكْفُرُ: inkar eden | بِالرَّحْمَٰنِ: Rahman'ı | لِبُيُوتِهِمْ: evlerine | سُقُفًا: tavanlar | مِنْ: -ten | فِضَّةٍ: gümüş- | وَمَعَارِجَ: ve merdivenler | عَلَيْهَا: üzerine | يَظْهَرُونَ: binip çıkacakları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولولا WLWLE (sözkonusu) olmasaydı | أن ÊN | يكون YKWN olması | الناس ELNES insanların | أمة ÊMT ümmet | واحدة WEḪD̃T bir tek | لجعلنا LCALNE yapardık | لمن LMN kimseler için | يكفر YKFR inkar eden | بالرحمن BELRḪMN Rahman'ı | لبيوتهم LBYWTHM evlerine | سقفا SGFE tavanlar | من MN -ten | فضة FŽT gümüş- | ومعارج WMAERC ve merdivenler | عليها ALYHE üzerine | يظهرون YƵHRWN binip çıkacakları |
Kırık Meal (Okunuş) : |velevlā: (sözkonusu) olmasaydı | en: | yekūne: olması | n-nāsu: insanların | ummeten: ümmet | vāHideten: bir tek | leceǎlnā: yapardık | limen: kimseler için | yekfuru: inkar eden | bir-raHmāni: Rahman'ı | libuyūtihim: evlerine | suḳufen: tavanlar | min: -ten | fiDDetin: gümüş- | ve meǎārice: ve merdivenler | ǎleyhā: üzerine | yeZherūne: binip çıkacakları |
Kırık Meal (Transcript) : |VLVLE: (sözkonusu) olmasaydı | ÊN: | YKVN: olması | ELNES: insanların | ÊMT: ümmet | VEḪD̃T: bir tek | LCALNE: yapardık | LMN: kimseler için | YKFR: inkar eden | BELRḪMN: Rahman'ı | LBYVTHM: evlerine | SGFE: tavanlar | MN: -ten | FŽT: gümüş- | VMAERC: ve merdivenler | ALYHE: üzerine | YƵHRVN: binip çıkacakları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bütün insanların, kâfir olmaları gibi bir mahzur bulunmasaydı rahmânı inkâr edenlerin evlerindeki tavanları ve üstüne basıp çıktıkları merdivenleri bile gümüşten halk ederdik.
Adem Uğur : Şayet insanların küfürde birleşmiş bir tek ümmet olması (tehlikesi) bulunmasaydı, Rahmân'ı inkâr edenlerin evlerinin tavanlarını ve çıkacakları merdivenleri gümüşten yapardık.
Ahmed Hulusi : Eğer insanların (zenginlikleri) tek bir anlayış toplumu hâline gelmeleri sonucunu getirmeseydi (zenginlik dışa dönük yaşamı getireceği için kişiyi içe dönük zenginlikten engeller), elbette Rahmân'ın hakikatleri olduğu gerçeğini inkâr edenlerin evlerini gümüşten tavanlar ve çıkacakları gümüşten merdivenlerle donatırdık. . .
Ahmet Tekin : Bütün insanların küfürde birleşerek bir tek ümmet haline gelmesi söz konusu olmasaydı, nezdimizde bir değer ifade etmeyen dünya zinetlerini rahmet sahibi Rahman olan Allah’ı inkâr eden kimselere verir, evlerine, gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları gümüş merdivenler, asansörler yapardık.
Ahmet Varol : Eğer insanlar (küfürde) tek bir ümmet olacak olmasaydı Rahman'ı inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler yapardık.
Ali Bulaç : Eğer insanlar (Allah'a karşı isyanda birleşip) tek bir ümmet olacak olmasaydı, Rahman'ı (Allah'ı) inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerinde çıkıp yükselecekleri merdivenler yapardık.
Ali Fikri Yavuz : Eğer insanlar (kâfirlerin dünyadaki refahına bakarak hırslanmasalar ve bu yüzden küfre rağbet etmeseler ve böylece) tek bir (kâfir) ümmet haline gelmiyecek olsalardı, biz O Rahmân’ı inkâr eden kimselerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerlerinde çıkacakları merdivenler (yukarı çıkarma vasıtaları) yapardık.
Bekir Sadak : (33-35) Eger butun insanlar tek ummet olma durumuna gelmiyecek olsaydi, Rahman olan Allah'i inkar edenlerin evlerinin tavanlarini, uzerinde yukseldikleri merdivenleri, evlerinin kapilarini, uzerine yaslanacaklari kerevetleri gumusten yapar ve altin bezeklerle islerdik. Bunlarin hepsi ancak dunya hayatinin gecimligidir. Ahiret, Rabbinin katinda O'na karsi gelmekten sakinanlaradir. *
Celal Yıldırım : Eğer insanların (küfür ve sapıklıkta toplanıp) bir tek ümmet olma sakıncası olmasaydı. Rahman (olan Allah)'ı inkâr edenlerin evlerinin tavanını, üzerine çıktıkları merdivenleri ;
Diyanet İşleri : Eğer bütün insanlar (kâfirlere verdiğimiz nimetlere bakıp küfürde birleşen) bir tek ümmet olacak olmasalardı, Rahmân’ı inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler yapardık.
Diyanet İşleri (eski) : (33-35) Eğer bütün insanlar tek ümmet olma durumuna gelmeyecek olsaydı, Rahman olan Allah'ı inkar edenlerin evlerinin tavanlarını, üzerinde yükseldikleri merdivenleri, evlerinin kapılarını, üzerine yaslanacakları kerevetleri gümüşten yapar ve altın bezeklerle işlerdik. Bunların hepsi ancak dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret, Rabbinin katında O'na karşı gelmekten sakınanlaradır.
Diyanet Vakfi : Şayet insanların küfürde birleşmiş bir tek ümmet olması (tehlikesi) bulunmasaydı, Rahmân'ı inkâr edenlerin evlerinin tavanlarını ve çıkacakları merdivenleri gümüşten yapardık.
Edip Yüksel : Tüm insanlar (inkarcılıkta) bir tek toplum olacak olmasaydı, Rahman'ı inkar edenlerin evini gümüş tavanlar ve binip çıkacakları merdivenlerle donatırdık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer insanlar küfre sapan bir ümmet haline gelmeyecek olsalardı, biz O Rahman olan Allah'ı inkâr eden kimselerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler yapardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer insanlar hep (küfre sapacak) bir ümmet olacak olmasaydı. Biz o Rahman'ı inkar eden kimselerin evlerine muhakkak gümüşten tavanlar ve üzerlerinde çıkacakları asansörler yapardık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve eğer insanlar hep (küfre sapacak) bir ümmet olacak olması idi biz o Rahman’a küfreden kimselerin her halde evlerine gümüşten tavanlar ve üzerlerinde çıkacakları asansörler.
Fizilal-il Kuran : İnsanlar küfürde birleşen bir tek ümmet olmayacak olsaydı, Rahman'ı inkar edenlerin evlerinin tavanları ve üzerine binip çıkacakları merdivenleri gümüşten yapardık.
Gültekin Onan : Eğer insanlar [Tanrı'ya karşı isyanda birleşip] tek bir ümmet olacak olmasaydı, Rahmana küfredenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerinde çıkıp yükselecekleri merdivenler yapardık.
Hakkı Yılmaz : (33-35) Ve eğer insanlar, bir tek önderli, gerçeği bilerek reddeden toplum olmayacak olsalardı, Biz, Rahmân'ı [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ı] bilerek reddeden / inanmayan kimselerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler, onların evleri için kapılar, üzerine yaslanacakları koltuklar ve altından süs eşyaları yapardık. Bunların hepsi basit dünya hayatının kazanımından başka bir şey değildir. Âhiret ise Rabbinin katında, Allah'ın koruması altına girmiş olan kişiler içindir.
Hasan Basri Çantay : Eğer (bütün) insanlar (küfre imrenecek) birtek ümmet haaline gelmeyecek olsaydı O çok esirgeyen (Allah) a küfreden kimselerin evlerinin tavanlarını, üstünden çıkacakları merdivenleri,
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki insanlar (küfürde birleşen) tek bir ümmet olacak olmasaydı, Rahmân’ı inkâr edenlerin evlerinin tavanlarını ve üzerine çıkacakları merdivenleri gümüşten yapardık.
İbni Kesir : Şayet insanlar, tek bir ümmet haline gelmeyecek olsaydı; Rahman'ı inkar edenlerin evlerinin tavanlarını ve üzerinde yükseldikleri merdivenleri gümüşten yapardık.
İskender Evrenosoğlu : Eğer insanlar tek bir ümmet haline gelecek olmasaydı, Rahmân'ı inkâr edenlerin evlerine mutlaka gümüşten tavanlar ve üzerinde yükseldikleri merdivenler yapardık.
Muhammed Esed : Eğer (sınırsız zenginliklerin önlerine serilmesiyle) bütün insanlar tek bir (şeytani) toplum haline gelmiyecek olsaydı, (şimdi) Rahman'ı inkar edenlerin evlerini gümüşten çatılar ve tırmanacakları (gümüşten) merdivenler ile donatırdık;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer insanlar (küfre düşüp) bir ümmet olacak olmasa idiler elbette Rahmân'ı inkâr edenlerin evleri ve üzerine çıktıkları merdivenleri için gümüşten tavanlar kılardık.
Ömer Öngüt : Eğer bütün insanlar (küfre meyledip) tek bir ümmet olma durumuna düşmeyecek olsaydı, Rahman olan Allah'ı inkâr edenlerin evlerinin tavanlarını, çıkacakları merdivenleri gümüşten yapardık.
Şaban Piriş : Eğer insanlar tek bir toplum olmayacak olsaydı, Rahman’a nankörlük edenlerin evlerinin çatılarını ve üzerine çıkıp yükseldikleri merdivenleri gümüşten yapardık.
Suat Yıldırım : (33-35) Eğer, bütün insanların dinsizliğe imrenecek bir tek ümmet haline gelme mahzuru olmasaydı, Rahman’ı inkâr edenlerin evlerinin tavanlarını ve çıkacakları merdivenleri, evlerinin kapılarını, üzerine kurulacakları koltukları hep gümüşten yapardık. Onları altına, mücevhere boğardık. Fakat bütün bunlar dünya hayatının geçici metâından ibarettir. Âhiret ise Rabbinin nezdinde Allah’a karşı gelmekten sakınanlara mahsustur.
Süleyman Ateş : İnsanlar (küfürde birleşen) bir tek ümmet olacak olmasaydı. Rahmân'ı inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine binip çıkacakları merdivenler yapardık.
Tefhim-ul Kuran : Eğer insanlar (Allah'a karşı isyanda birleşip) tek bir ümmet olacak olmasaydı, Rahmana (Allah'a karşı) küfredenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerinde çıkıp yükselecekleri merdivenler yapardık.
Ümit Şimşek : İnsanlar tek bir inkârcı millet haline gelecek olmasa, Rahmân'ı inkâr edenlerin evlerinin tavanlarını ve bastıkları merdivenlerini gümüşten yapardık.
Yaşar Nuri Öztürk : İnsanlar bir tek ümmet haline gelmeyecek olsalardı, o Rahman'a nankörlük edenlerin evlerine gümüşten tavanlar çatar, sırtlarına binip yükselecekleri merdivenler/asansörler yapardık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}