» 43 / Zuhruf  77:

Kuran Sırası: 43
İniş Sırası: 63
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 77
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَنَادَوْا (VNED̃VE) = ve nādev : ve seslendiler
2. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
3. مَالِكُ (MELK) = māliku : Malik
4. لِيَقْضِ (LYGŽ) = liyeḳDi : hüküm versin
5. عَلَيْنَا (ALYNE) = ǎleynā : bizim hakkımızda
6. رَبُّكَ (RBK) = rabbuke : Rabbin
7. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi
8. إِنَّكُمْ (ÎNKM) = innekum : siz
9. مَاكِثُونَ (MEKS̃VN) = mākiṧūne : kalacaksınız
ve seslendiler | EY/HEY/AH | Malik | hüküm versin | bizim hakkımızda | Rabbin | dedi | siz | kalacaksınız |

[ND̃V] [Y] [MLK] [GŽY] [] [RBB] [GVL] [] [MKS̃]
VNED̃VE YE MELK LYGŽ ALYNE RBK GEL ÎNKM MEKS̃VN

ve nādev māliku liyeḳDi ǎleynā rabbuke ḳāle innekum mākiṧūne
ونادوا يا مالك ليقض علينا ربك قال إنكم ماكثون

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 77
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونادوا ن د و | ND̃V VNED̃VE ve nādev ve seslendiler And they will call,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
مالك م ل ك | MLK MELK māliku Malik Malik
ليقض ق ض ي | GŽY LYGŽ liyeḳDi hüküm versin Let put an end
علينا | ALYNE ǎleynā bizim hakkımızda to us
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbuke Rabbin "your Lord."""
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi He (will) say,
إنكم | ÎNKM innekum siz """Indeed, you"
ماكثون م ك ث | MKS̃ MEKS̃VN mākiṧūne kalacaksınız "(will) remain."""

43:77 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve seslendiler | EY/HEY/AH | Malik | hüküm versin | bizim hakkımızda | Rabbin | dedi | siz | kalacaksınız |

[ND̃V] [Y] [MLK] [GŽY] [] [RBB] [GVL] [] [MKS̃]
VNED̃VE YE MELK LYGŽ ALYNE RBK GEL ÎNKM MEKS̃VN

ve nādev māliku liyeḳDi ǎleynā rabbuke ḳāle innekum mākiṧūne
ونادوا يا مالك ليقض علينا ربك قال إنكم ماكثون

[ن د و] [ي] [م ل ك] [ق ض ي] [] [ر ب ب] [ق و ل] [] [م ك ث]

 » 43 / Zuhruf  Suresi: 77
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونادوا ن د و | ND̃V VNED̃VE ve nādev ve seslendiler And they will call,
Vav,Nun,Elif,Dal,Vav,Elif,
6,50,1,4,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form III) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

أداة نداء
اسم علم مرفوع
مالك م ل ك | MLK MELK māliku Malik Malik
Mim,Elif,Lam,Kef,
40,1,30,20,
"VOC – prefixed vocative particle ya
PN – nominative proper noun → Malik"
أداة نداء
اسم علم مرفوع
ليقض ق ض ي | GŽY LYGŽ liyeḳDi hüküm versin Let put an end
Lam,Ye,Gaf,Dad,
30,10,100,800,
IMPV – prefixed imperative particle lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
اللام لام الامر
فعل مضارع مجزوم
علينا | ALYNE ǎleynā bizim hakkımızda to us
Ayn,Lam,Ye,Nun,Elif,
70,30,10,50,1,
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
جار ومجرور
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbuke Rabbin "your Lord."""
Re,Be,Kef,
200,2,20,
N – nominative masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi He (will) say,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
إنكم | ÎNKM innekum siz """Indeed, you"
,Nun,Kef,Mim,
,50,20,40,
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
حرف نصب والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
ماكثون م ك ث | MKS̃ MEKS̃VN mākiṧūne kalacaksınız "(will) remain."""
Mim,Elif,Kef,Se,Vav,Nun,
40,1,20,500,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَنَادَوْا: ve seslendiler | يَا: EY/HEY/AH | مَالِكُ: Malik | لِيَقْضِ: hüküm versin | عَلَيْنَا: bizim hakkımızda | رَبُّكَ: Rabbin | قَالَ: dedi | إِنَّكُمْ: siz | مَاكِثُونَ: kalacaksınız |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ونادوا WNED̃WE ve seslendiler | يا YE EY/HEY/AH | مالك MELK Malik | ليقض LYGŽ hüküm versin | علينا ALYNE bizim hakkımızda | ربك RBK Rabbin | قال GEL dedi | إنكم ÎNKM siz | ماكثون MEKS̃WN kalacaksınız |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve nādev: ve seslendiler | : EY/HEY/AH | māliku: Malik | liyeḳDi: hüküm versin | ǎleynā: bizim hakkımızda | rabbuke: Rabbin | ḳāle: dedi | innekum: siz | mākiṧūne: kalacaksınız |
Kırık Meal (Transcript) : |VNED̃VE: ve seslendiler | YE: EY/HEY/AH | MELK: Malik | LYGŽ: hüküm versin | ALYNE: bizim hakkımızda | RBK: Rabbin | GEL: dedi | ÎNKM: siz | MEKS̃VN: kalacaksınız |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve ey Mâlik diye bağıracaklar, yalvar Rabbine de öldürsün bizi; Mâlik, şüphe yok ki siz diyecek, ebedî olarak azaptasınız.
Adem Uğur : Ey Mâlik! Rabbin bizim işimizi bitirsin! diye seslenirler. Mâlik de: Siz böyle kalacaksınız! der.
Ahmed Hulusi : "Ey (cehennem'in bekçisi) Mâlik! Rabbin aleyhimize hüküm versin (vefat ettirsin)!" diye nida ettiler. . . (Mâlik) dedi ki: "Muhakkak ki siz (burada, böyle) yaşayacaklarsınız!"
Ahmet Tekin : Onlar Cehennem bekçisine: 'Ey Mâlik, Rabbin bizim işimizi bitirsin' diye seslenirler. O da, 'Siz böyle kalacaksınız' der.
Ahmet Varol : 'Ey Malik! Rabbin bizim hayatımıza son versin!' diye seslenirler. O da: 'Doğrusu siz kalıcısınız' der.
Ali Bulaç : (Cehennem bekçisine:) "Ey Malik (bekçi), Rabbin bizim işimizi bitirsin" diye haykırdılar. O: "Gerçek şu ki siz, (burada) kalacak kimselersiniz" dedi.
Ali Fikri Yavuz : (Cehennemin bekçisi olan Malik isimli meleğe şöyle) çağrışırlar: “ -Ey Malik! (İste de) Rabbin bizi öldürsün, (azabdan kurtulalım).” Malik de: “- Siz, (azab içinde) kalacaksınız.” der.
Bekir Sadak : Cehennemde soyle seslenilir: «Ey Nobetci! Rabbin hic degilse canimizi alsin.» Nobetci: «Siz boyle kalacaksiniz» der.
Celal Yıldırım : Cehennem bekçisine : «Ey bekçi! Rabbin hükmünü verip işimizi bitiriversin (canımızı alsın)» diye seslenirler. Bekçi: «Hayır, siz burada (ölmeden) kalmaya mahkûmsunuz» der.
Diyanet İşleri : (Görevli meleğe şöyle seslenirler:) “Ey Mâlik! Rabbin bizim işimizi bitirsin.” O da, “Siz hep böyle kalacaksınız” der.
Diyanet İşleri (eski) : Cehennemde şöyle seslenilir: 'Ey Nöbetçi! Rabbin hiç değilse canımızı alsın.' Nöbetçi: 'Siz böyle kalacaksınız' der.
Diyanet Vakfi : Ey Mâlik! Rabbin bizim işimizi bitirsin! diye seslenirler. Mâlik de: Siz böyle kalacaksınız! der.
Edip Yüksel : 'Ey Malik, artık Rabbin bizim işimizi bitirsin,' diye seslenirler. O da, 'Siz böyle kalacaksınız,' der.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar cehennem bekçisine: «Ey Mâlik! Rabbin artık bizi öldürsün.» diye seslenirler. Mâlik de: «Siz böylece kalacaksınız.» der.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve şöyle bağrışmaktadırlar: «Ey Malik, Rabbin (bizi yok edip) işimizi bitiriversin!» O da der ki: «Siz her zaman (burada) duracaksınız.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve şöyle çığrışmaktadırlar: ya mâlik! Rabbın işimizi bitiriversin, o demiştir ki: her halde siz duracaksınız
Fizilal-il Kuran : «Ey Malik! Rabbin bizim işimizi bitirsin!» diye seslenirler. Malik de «Siz böyle kalacaksınız» der.
Gültekin Onan : (Cehennem bekçisine:) "Ey Malik (bekçi), rabbin bizim işimizi bitirsin!" diye haykırdılar. O: "Gerçek şu ki siz, (burada) kalacak kimselersiniz" dedi.
Hakkı Yılmaz : Ve onlar seslenirler: “Ey Mâlik! Rabbin bizim işimizi bitirsin.” Mâlik: “Şüphesiz siz, böyle kalacaksınız” dedi.
Hasan Basri Çantay : (Şöyle) çağrışdılar (çağrışırlar) : «Ey Mâlik Rabbin bizi öldürsün». O da : «Siz behemehal (azâbda) kalıcılarsınız» dedi (ler).
Hayrat Neşriyat : (Cehennem bekçisine:) 'Ey Mâlik! Rabbin(e duâ et) bizim üzerimize (artık ölümle)hükmetsin! (Ölelim de kurtulalım!)' diye seslenirler. (Mâlik:) 'Doğrusu siz, (bu azabda ebedî olarak böyle) kalıcılarsınız!' der.
İbni Kesir : Ey nöbetçi; Rabbın hiç olmazsa bizi ölüme mahkum etsin, diye çağırışırlar. O da: Siz, böyle kalacaksınız, der.
İskender Evrenosoğlu : Ve (mücrimler): “Ey malik (ey cehennem bekçisi)! Rabbin bizim üzerimize hüküm versin (bizi öldürsün).” diye seslendiler. (Malik): “Muhakkak ki siz, (bu azabın içinde) kalacak olanlarsınız.” dedi.
Muhammed Esed : Ve onlar: "Ey (cehennemi) idare eden (melek)!" diye seslenecekler, "Bırak Rabbin işimizi bitirsin!" (Bunun üzerine) melek, "Siz artık (bu durumda) kalacaksınız!" diye cevap verecek.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve nidâ ettiler ki: «Ey Mâlik! Rabbine dua et, bizim üzerimize (ölüm ile) hükmetsin.» (Mâlik de) Dedi ki: «Şüphe yok, siz kalıcılarsınız.»
Ömer Öngüt : "Ey cehennem muhafızı! Rabbin hiç değilse canımızı alsın, bizim işimizi bitirsin!" diye feryat ederler. O da: "Siz böyle kalacaksınız!" der.
Şaban Piriş : (Cehennem bekçisine): -Ey Malik, Rabbin işimizi bitirsin, diye haykırırlar. O da: Siz, kalıcısınız! der.
Suat Yıldırım : Cehennem bekçisine şöyle feryad ederler: "Malik! Ne olur, tükendik artık! Rabbin canımızı alsın, bitirsin işimizi!" O da: "Ölüp kurtulmak yok, ebedî kalacaksınız burada!" der.
Süleyman Ateş : (Cehennemin muhafızına): "Ey Mâlik, Rabbin bizim işimizi bitirsin, (bizi yok etsin, böyle yaşamaktansa ölmek daha iyidir)!" diye seslendiler. (Mâlik) "Siz kalacaksınız (hiçbir sûretle buradan kurtuluş yok)." dedi.
Tefhim-ul Kuran : (Cehennem bekçisine:) «Ey Malik (bekçi), Rabbin bizim işimizi bitirsin!» diye haykırdılar. O: «Gerçek şu ki siz, (burada) kalacak olanlarsınız.» dedi.
Ümit Şimşek : 'Yâ Mâlik! Rabbin işimizi bitirsin artık' diye seslenirler. O da 'Siz kalıcısınız' der.
Yaşar Nuri Öztürk : Şöyle seslenecekler: "Ey Mâlik! Rabbin işimizi bitirversin." O şöyle diyecek: "Hep böyle kalacaksınız!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}