CONJ – prefixed conjunction wa (and) ACC – accusative particle PRON – 3rd person masculine singular object pronoun الواو عاطفة حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لذكر
ذ ك ر | Z̃KR
LZ̃KR
leƶikrun
bir Zikir'dir
(is) surely, a Reminder
Lam,Zel,Kef,Re, 30,700,20,200,
EMPH – emphatic prefix lām N – nominative masculine indefinite verbal noun اللام لام التوكيد اسم مرفوع
لك
|
LK
leke
sana
for you
Lam,Kef, 30,20,
P – prefixed preposition lām PRON – 2nd person masculine singular personal pronoun جار ومجرور
ولقومك
ق و م | GVM
VLGVMK
veliḳavmike
ve kavmine
and your people,
Vav,Lam,Gaf,Vav,Mim,Kef, 6,30,100,6,40,20,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) P – prefixed preposition lām N – genitive masculine noun PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun الواو عاطفة جار ومجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وسوف
|
VSVF
ve sevfe
ve yakında
and soon
Vav,Sin,Vav,Fe, 6,60,6,80,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) FUT – future particle الواو عاطفة حرف استقبال
تسألون
س ا ل | SEL
TSÊLVN
tuselūne
sorulacaksınız
you will be questioned.
Te,Sin,,Lam,Vav,Nun, 400,60,,30,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
Kırık Meal (Okunuş) : |ve innehu: şüphesiz O (Kur'an) | leƶikrun: bir Zikir'dir | leke: sana | veliḳavmike: ve kavmine | ve sevfe: ve yakında | tuselūne: sorulacaksınız |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎNH: şüphesiz O (Kur'an) | LZ̃KR: bir Zikir'dir | LK: sana | VLGVMK: ve kavmine | VSVF: ve yakında | TSÊLVN: sorulacaksınız |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve şüphe yok ki o, sana da elbet öğüttür, kavmine de ve soruya çekileceksiniz yakında.
Adem Uğur : Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki O, sen ve toplumun için bir zikirdir (hatırlatma)! Yakında sorumluluğunuzdan sorgulanacaksınız!
Ahmet Tekin : Kur’ân senin için de, toplumun için de büyük bir şereftir, bir öğüttür, bir ikazdır, okunması ibadet olan bir övünç kaynağıdır. Kur’ân’daki ilâhî emir ve yasaklardan sorumlu tutulacaksınız.
Ahmet Varol : Şüphesiz o (Kur'an) sen ve kavmin için bir şereftir (veya öğüttür). (Ondan) sorulacaksınız.
Ali Bulaç : Ve şüphesiz o (Kur'an), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız.
Ali Fikri Yavuz : Muhakkak ki o Kûr’an, hem senin için, hem kavmin için bir şereftir. İleride de (kıyamet günü, onun hakkını yerine getirib getirmemekten) sorumlu olacaksınız.
Bekir Sadak : Dogrusu bu Kuran sana ve ummetine bir oguttur, ondan sorumlu tutulacaksiniz.
Celal Yıldırım : O Kur'ân sana ve milletine elbette hem öğüt, hem anılmaya değer bir şereftir. İleride bundan sorulacaksınız.
Diyanet İşleri : Şüphesiz bu Kur’an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba çekileceksiniz.
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu bu Kuran sana ve ümmetine bir öğüttür, ondan sorumlu tutulacaksınız.
Diyanet Vakfi : Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.
Edip Yüksel : Bu, sana ve halkına bir mesajdır; ondan sorulacaksınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Doğrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve muhakkak ki o (Kur'an) hem senin için, hem kavmin için bir şereftir ve ileride bundan sorulacaksınız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve muhakkak ki o, hem senin için, hem kavmin için bir şereftir ve ileride ondan mes'ul olacaksınız
Fizilal-il Kuran : Doğrusu bu Kur'an sana ve ümmetine bir öğüttür, ondan sorumlu tutulacaksınız.
Gültekin Onan : Ve şüphesiz o (Kuran), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız.
Hakkı Yılmaz : Ve şüphesiz sana vahyedilen [Kur’ân], senin için de, toplumun için de gerçekten bir öğüttür/şan-şereftir siz ondan sorgulanacaksınız.
Hasan Basri Çantay : Şübhe yok ki o (Kur'an) senin için de, kavmin için de kat'î bir şerefdir. Siz (ondan) mes'ûl olacaksınız.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki o (Kur’ân) senin için de kavmin için de elbette bir şereftir. Artık ileride(ondan) suâl olunacaksınız.
İbni Kesir : Doğrusu bu; sana ve kavmine bir öğüttür. Ondan sorguya çekileceksiniz.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki O (Kur'ân), senin için ve senin kavmin için mutlaka bir zikirdir (öğüttür). Ve siz, (Kur'ân'dan) sorumlu olacaksınız.
Muhammed Esed : ve bu (vahiy) şüphesiz senin ve halkın için bir şeref ve itibar (kaynağı) olacaktır ama zamanı gelince hepiniz (ona karşı tutumunuzdan dolayı) hesaba çekileceksiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen : (44-45) Ve muhakkak ki o, elbette senin için ve kavmin için pek büyük bir şereftir ve ileride sual olunacaksınızdır. Senden evvel resûllerimizden göndermiş olduğumuz zâtlara sor, biz o Rahmân'dan başka tapılacak ilâhlar yaptık mı?
Ömer Öngüt : Doğrusu Kur'an sana ve kavmine bir öğüttür. Yakında ondan sorguya çekileceksiniz.
Şaban Piriş : Şüphesiz, (Kur’an) senin için ve kavmin için de sorgulanacağınız bir hatırlatmadır.
Suat Yıldırım : Bu Kur’ân hem sana, hem milletine güzel bir namdır, şereftir. İleride ondan dolayı sorguya çekileceksiniz.
Süleyman Ateş : O (Kur'ân) sana ve kavmine bir Zikir (uyarı, şan ve şeref)dir ve yakında (ona uyup uymadığınızdan) sorulacaksınız.
Tefhim-ul Kuran : Ve hiç şüphesiz o (Kur'an), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız.
Ümit Şimşek : Bu Kur'ân ise senin için de, kavmin için de bir şereftir. Yakında ondan sorguya çekileceksiniz.
Yaşar Nuri Öztürk : Gerçek şu: Bu Kur'an sana ve toplumuna elbetteki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bundan sorumlu tutulacaksınız.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]