» 56 / Vâki’a  73:

Kuran Sırası: 56
İniş Sırası: 46
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96

 » 56 / Vâki’a  Suresi: 73
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. نَحْنُ (NḪN) = neHnu : biz
2. جَعَلْنَاهَا (CALNEHE) = ceǎlnāhā : onu yaptık
3. تَذْكِرَةً (TZ̃KRT) = teƶkiraten : bir ibret
4. وَمَتَاعًا (VMTEAE) = ve metāǎn : ve bir fayda
5. لِلْمُقْوِينَ (LLMGVYN) = lilmuḳvīne : çölden gelip geçenlere
biz | onu yaptık | bir ibret | ve bir fayda | çölden gelip geçenlere |

[] [CAL] [Z̃KR] [MTA] [GVY]
NḪN CALNEHE TZ̃KRT VMTEAE LLMGVYN

neHnu ceǎlnāhā teƶkiraten ve metāǎn lilmuḳvīne
نحن جعلناها تذكرة ومتاعا للمقوين

 » 56 / Vâki’a  Suresi: 73
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
نحن | NḪN neHnu biz We
جعلناها ج ع ل | CAL CALNEHE ceǎlnāhā onu yaptık have made it
تذكرة ذ ك ر | Z̃KR TZ̃KRT teƶkiraten bir ibret a reminder
ومتاعا م ت ع | MTA VMTEAE ve metāǎn ve bir fayda and a provision
للمقوين ق و ي | GVY LLMGVYN lilmuḳvīne çölden gelip geçenlere for the wayfarers in the desert.

56:73 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

biz | onu yaptık | bir ibret | ve bir fayda | çölden gelip geçenlere |

[] [CAL] [Z̃KR] [MTA] [GVY]
NḪN CALNEHE TZ̃KRT VMTEAE LLMGVYN

neHnu ceǎlnāhā teƶkiraten ve metāǎn lilmuḳvīne
نحن جعلناها تذكرة ومتاعا للمقوين

[] [ج ع ل] [ذ ك ر] [م ت ع] [ق و ي]

 » 56 / Vâki’a  Suresi: 73
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
نحن | NḪN neHnu biz We
Nun,Ha,Nun,
50,8,50,
PRON – 1st person plural personal pronoun
ضمير منفصل
جعلناها ج ع ل | CAL CALNEHE ceǎlnāhā onu yaptık have made it
Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,He,Elif,
3,70,30,50,1,5,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
تذكرة ذ ك ر | Z̃KR TZ̃KRT teƶkiraten bir ibret a reminder
Te,Zel,Kef,Re,Te merbuta,
400,700,20,200,400,
N – accusative feminine indefinite (form II) verbal noun
اسم منصوب
ومتاعا م ت ع | MTA VMTEAE ve metāǎn ve bir fayda and a provision
Vav,Mim,Te,Elif,Ayn,Elif,
6,40,400,1,70,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
للمقوين ق و ي | GVY LLMGVYN lilmuḳvīne çölden gelip geçenlere for the wayfarers in the desert.
Lam,Lam,Mim,Gaf,Vav,Ye,Nun,
30,30,40,100,6,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |نَحْنُ: biz | جَعَلْنَاهَا: onu yaptık | تَذْكِرَةً: bir ibret | وَمَتَاعًا: ve bir fayda | لِلْمُقْوِينَ: çölden gelip geçenlere |
Kırık Meal (Harekesiz) : |نحن NḪN biz | جعلناها CALNEHE onu yaptık | تذكرة TZ̃KRT bir ibret | ومتاعا WMTEAE ve bir fayda | للمقوين LLMGWYN çölden gelip geçenlere |
Kırık Meal (Okunuş) : |neHnu: biz | ceǎlnāhā: onu yaptık | teƶkiraten: bir ibret | ve metāǎn: ve bir fayda | lilmuḳvīne: çölden gelip geçenlere |
Kırık Meal (Transcript) : |NḪN: biz | CALNEHE: onu yaptık | TZ̃KRT: bir ibret | VMTEAE: ve bir fayda | LLMGVYN: çölden gelip geçenlere |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz onu, cehennem ateşini bir andırma ve çöllerde konup göçenlere bir fayda olarak halkettik.
Adem Uğur : Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlerin istifadesi için yarattık.
Ahmed Hulusi : Onu, çölde yaşarmışçasına bilgisizlere bir hatırlatma ve bir yararlanacakları şey kıldık!
Ahmet Tekin : Biz onu, ibret almanız için planlayıp hazırladık. Çölden gelip geçenlerin istifadesi için yarattık.
Ahmet Varol : Biz onu hem bir ibret hem de ihtiyaç sahiplerine bir yarar kıldık.
Ali Bulaç : Biz onu hem bir öğüt ve hatırlatma (konusu), hem ihtiyacı olanlara bir meta kıldık.
Ali Fikri Yavuz : Biz bu ateşi, (cehennem ateşine) bir ibret ve sahradaki yolculara bir menfaat kıldık.
Bekir Sadak : Biz onu bir ibret ve colde konaklayanlar icin yararli kildik.
Celal Yıldırım : Biz, onu bir öğüt ve ibret ve hem de boş arazide yolculuk yapanlar (gezip dolaşanlar, rahat ve temiz hava almak isteyenler) için bir fayda kıldık.
Diyanet İşleri : Biz onu bir ibret ve ıssız yerlerde yaşayanlara bir yarar kaynağı kıldık.
Diyanet İşleri (eski) : Biz onu bir ibret ve çölde konaklayanlar için yararlı kıldık.
Diyanet Vakfi : Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlerin istifadesi için yarattık.
Edip Yüksel : Kullananlar için biz onu bir ibret ve yararlı yaptık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlere bir fayda yaptık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz onu hem bir ihtar, hem de alandaki muhtaçlara (çöl yolcularına) faydalı kıldık;
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz onu hem bir muhtıra kıldık hem de bir istifade; alandaki muhtaclar için.
Fizilal-il Kuran : Biz onu hem düşündürücü, ibret verici bir uyarıcı, hem de ihtiyacı olanlar için bir yararlanma kaynağı olarak yarattık.
Gültekin Onan : Biz onu hem bir öğüt ve hatırlatma (konusu), hem ihtiyacı olanlara bir meta kıldık.
Hakkı Yılmaz : Biz ateşi/oksijeni bir ibret/hatırlatma ve çöl yolcularına bir yarar yaptık.
Hasan Basri Çantay : Biz onu hem bir ibret, hem çöl yolcularına bir fâide kıldık.
Hayrat Neşriyat : Biz onu (o ateşi, Cehennem ateşi için) bir hatırlatma ve çölde yolculuk edenler için bir menfaat kıldık.
İbni Kesir : Biz, onu bir ibret ve konaklayanlar için faydalı kıldık.
İskender Evrenosoğlu : Biz, onu (ateşi) bir ibret ve çöl yolcuları (sahrada konaklayanlar) için bir meta (ısı ve ışık kaynağı) kıldık.
Muhammed Esed : Onu (Bizi) hatırlamanı(zı)n bir vasıtası ve (hayatlarının) yabaniliği içinde kaybolmuş ve acıkıp susamış bütün insanlar için bir rahatlama vasıtası yaptık.
Mustafa İslamoğlu : Biz onu bir hatırlama vesilesi ve kendi yalnızlığında kaybolmuş muhtaçlar için yarayışlı bir meta kıldık.
Ömer Nasuhi Bilmen : (72-74) Onun ağacını siz mi yarattınız yoksa yaratanlar Biz miyiz? Biz onu (o ateşi) bir muhtıra ve sahraya konup göçenler için bir menfaat kıldık. Artık azîm Rabbinin ismiyle tesbihte bulun.
Ömer Öngüt : Biz onu bir ibret ve çöl yolcuları için bir fayda yaptık.
Şaban Piriş : Biz, onu bir ibret ve ihtiyaç sahipleri için faydalı kıldık.
Suat Yıldırım : Biz onu çölde, yolda bulunanlar ve muhtaçlar için hem bir ders, hem de istifade vesilesi kıldık.
Süleyman Ateş : Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlere bir fayda yaptık.
Tefhim-ul Kuran : Biz onu hem bir öğüt ve hatırlatma (konusu) hem de ihtiyacı olanlara bir meta kıldık.
Ümit Şimşek : Biz onu bir ibret yaptık ve tutuşturanlar için yararlı kıldık.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz onu hem bir ibret hem de çöl yolcularına bir nimet kıldık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}