» 17 / Isrâ  103:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 17 / Isrâ  Suresi: 103
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَرَادَ (FÊRED̃) = feerāde : (Fir'avn) istedi
2. أَنْ (ÊN) = en :
3. يَسْتَفِزَّهُمْ (YSTFZHM) = yestefizzehum : onları sürüp çıkarmak
4. مِنَ (MN) = mine :
5. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : o ülkeden
6. فَأَغْرَقْنَاهُ (FÊĞRGNEH) = feeğraḳnāhu : biz de onu boğduk
7. وَمَنْ (VMN) = ve men : kimselerle
8. مَعَهُ (MAH) = meǎhu : yanındaki
9. جَمِيعًا (CMYAE) = cemīǎn : toptan
(Fir'avn) istedi | | onları sürüp çıkarmak | | o ülkeden | biz de onu boğduk | kimselerle | yanındaki | toptan |

[RVD̃] [] [FZZ] [] [ERŽ] [ĞRG] [] [] [CMA]
FÊRED̃ ÊN YSTFZHM MN ELÊRŽ FÊĞRGNEH VMN MAH CMYAE

feerāde en yestefizzehum mine l-erDi feeğraḳnāhu ve men meǎhu cemīǎn
فأراد أن يستفزهم من الأرض فأغرقناه ومن معه جميعا

 » 17 / Isrâ  Suresi: 103
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأراد ر و د | RVD̃ FÊRED̃ feerāde (Fir'avn) istedi So he intended
أن | ÊN en to
يستفزهم ف ز ز | FZZ YSTFZHM yestefizzehum onları sürüp çıkarmak drive them out
من | MN mine from
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi o ülkeden the land,
فأغرقناه غ ر ق | ĞRG FÊĞRGNEH feeğraḳnāhu biz de onu boğduk but We drowned him
ومن | VMN ve men kimselerle and who
معه | MAH meǎhu yanındaki (were) with him
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn toptan all.

17:103 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

(Fir'avn) istedi | | onları sürüp çıkarmak | | o ülkeden | biz de onu boğduk | kimselerle | yanındaki | toptan |

[RVD̃] [] [FZZ] [] [ERŽ] [ĞRG] [] [] [CMA]
FÊRED̃ ÊN YSTFZHM MN ELÊRŽ FÊĞRGNEH VMN MAH CMYAE

feerāde en yestefizzehum mine l-erDi feeğraḳnāhu ve men meǎhu cemīǎn
فأراد أن يستفزهم من الأرض فأغرقناه ومن معه جميعا

[ر و د] [] [ف ز ز] [] [ا ر ض] [غ ر ق] [] [] [ج م ع]

 » 17 / Isrâ  Suresi: 103
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأراد ر و د | RVD̃ FÊRED̃ feerāde (Fir'avn) istedi So he intended
Fe,,Re,Elif,Dal,
80,,200,1,4,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
أن | ÊN en to
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يستفزهم ف ز ز | FZZ YSTFZHM yestefizzehum onları sürüp çıkarmak drive them out
Ye,Sin,Te,Fe,Ze,He,Mim,
10,60,400,80,7,5,40,
V – 3rd person masculine singular (form X) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN mine from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi o ülkeden the land,
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
فأغرقناه غ ر ق | ĞRG FÊĞRGNEH feeğraḳnāhu biz de onu boğduk but We drowned him
Fe,,Ğayn,Re,Gaf,Nun,Elif,He,
80,,1000,200,100,50,1,5,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ومن | VMN ve men kimselerle and who
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
معه | MAH meǎhu yanındaki (were) with him
Mim,Ayn,He,
40,70,5,
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn toptan all.
Cim,Mim,Ye,Ayn,Elif,
3,40,10,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَرَادَ: (Fir'avn) istedi | أَنْ: | يَسْتَفِزَّهُمْ: onları sürüp çıkarmak | مِنَ: | الْأَرْضِ: o ülkeden | فَأَغْرَقْنَاهُ: biz de onu boğduk | وَمَنْ: kimselerle | مَعَهُ: yanındaki | جَمِيعًا: toptan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأراد FÊRED̃ (Fir'avn) istedi | أن ÊN | يستفزهم YSTFZHM onları sürüp çıkarmak | من MN | الأرض ELÊRŽ o ülkeden | فأغرقناه FÊĞRGNEH biz de onu boğduk | ومن WMN kimselerle | معه MAH yanındaki | جميعا CMYAE toptan |
Kırık Meal (Okunuş) : |feerāde: (Fir'avn) istedi | en: | yestefizzehum: onları sürüp çıkarmak | mine: | l-erDi: o ülkeden | feeğraḳnāhu: biz de onu boğduk | ve men: kimselerle | meǎhu: yanındaki | cemīǎn: toptan |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊRED̃: (Fir'avn) istedi | ÊN: | YSTFZHM: onları sürüp çıkarmak | MN: | ELÊRŽ: o ülkeden | FÊĞRGNEH: biz de onu boğduk | VMN: kimselerle | MAH: yanındaki | CMYAE: toptan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onları Mısır'dan çıkarmayı kurunca onu da onunla berâber bulunanların hepsini de sulara boğduk.
Adem Uğur : Derken, Firavun onları ülkeden çıkarmak istedi. Bu yüzden biz onu ve maiyyetindekilerin hepsini (denizde) boğduk.
Ahmed Hulusi : (Firavun) onları arzdan sürüp çıkarmayı irade etti. . . Biz de onu ve onunla beraber olan kimseleri toptan, suda boğduk!
Ahmet Tekin : Firavun onların kökünü yeryüzünden kazımak istedi. Bu yüzden, biz onu ve beraberindekilerin hepsini denizde boğduk.
Ahmet Varol : Derken (Firavun), onları [6] o yerden sürüp çıkarmak istedi. Biz de onu ve beraberindekileri toptan suda boğduk.
Ali Bulaç : Böylelikle, onları o yerden sürüp sarsıntıya uğratmayı istedi, biz de onu ve beraberindekileri hep birlikte boğuverdik.
Ali Fikri Yavuz : Nihayet Firavun, Mûsa ve kavmini Mısır arazısinden çıkarmak istedi. Biz de hem kendisini, hem beraberindekileri toptan denizde boğuverdik.
Bekir Sadak : Firavun bunun uzerine onlari memleketten surmek istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda bogduk.
Celal Yıldırım : Bunun üzerine Fir'avn onları yerlerinden oynatıp çıkarmak istedi, derken onu da, beraberindekilerin hepsini de (denizde) boğduk.
Diyanet İşleri : Bunun üzerine Firavun (işkence etmek ve öldürmek suretiyle) o yerden onların kökünü kazımak istedi. Biz de onu ve beraberindekileri hep birden suda boğduk.
Diyanet İşleri (eski) : Firavun bunun üzerine onları memleketten sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda boğduk.
Diyanet Vakfi : Derken, Firavun onları ülkeden çıkarmak istedi. Bu yüzden biz onu ve maiyyetindekilerin hepsini (denizde) boğduk.
Edip Yüksel : Onları ülkeden çıkarmak isteyince de onu ve beraberindekileri topluca suda boğduk
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Derken Firavun, Musa'yı ve İsrailoğullarını Mısır'dan sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda boğduk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (103-104) Derken Firavun onları o yerden belinletmek (sürüp çıkarmak) istedi, Biz de hem kendisini, hem de beraberindekilerin tümünü birden boğuverdik; arkasından da İsrailoğullarına dedik ki: «Haydi, yeryüzünde yerleşin; sonra ahiret va'di geldiği vakit hepinizi dürüp bükerek (bir araya) getireceğiz.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken onları Arzdan belinletmek istedi, biz de hem kendisini ve hem maıyyetindekileri hepsini birden garkediverdik
Fizilal-il Kuran : Firavun İsrailoğulları'nı yurtlarından sürmek istedi, biz onu yanındakiler ile birlikte denizde boğuverdik.
Gültekin Onan : Böylelikle, onları o yerden sürüp sarsıntıya uğratmayı istedi, biz de onu ve beraberindekileri hep birlikte boğuverdik.
Hakkı Yılmaz : Bunun üzerine Firavun, Mûsâ'yı ve İsrâîloğulları'nı Mısır'dan sürmek istedi de Biz, onu ve beraberindekilerin hepsini suda boğduk.
Hasan Basri Çantay : Derken onları o yerden sürüb çıkarmak istedi. Biz de hem kendisini, hem maiyyetindekileri, topdan suda boğuverdik.
Hayrat Neşriyat : Nihâyet (Fir'avun) onları o yerden (Mısırdan) çıkarmak istedi de onu ve berâberindekileri, hep birlikte suda boğduk.
İbni Kesir : Bunun üzerine onları memleketten sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekileri bütünüyle suda boğduk.
İskender Evrenosoğlu : Bundan sonra onları arzdan (bulundukları yerden) çıkarmak istedi. Bunun üzerine Biz, onu ve beraberindekilerin hepsini boğduk.
Muhammed Esed : Ve sonunda Firavun onları yeryüzünden söküp atmaya karar verdi; bunun üzerine Biz de onu ve onunla beraber olan herkesi (denizde) boğduk.
Ömer Nasuhi Bilmen : Bunun üzerine Fir'avun onları o yerden sürüp çıkarmak istedi. Artık Biz de onu ve kendisiyle beraber olanları toptan garkettik.
Ömer Öngüt : Böylece Firavun onları o yerden (Mısır'dan) çıkarmak istedi. Biz de onu ve maiyyetindekilerin hepsini suda boğduk.
Şaban Piriş : Firavun onları ülkeden çıkarmak istedi. Biz de onu yanındakilerin hepsini suda boğduk.
Suat Yıldırım : Firavun onları ülkeden söküp atmak istedi. Ama Biz onu ve beraberindeki bütün ordusunu suda boğduk.
Süleyman Ateş : Fir'avn onları o ülkeden sürüp çıkarmak istedi, biz de onu, yanındakilerle birlikte toptan boğduk.
Tefhim-ul Kuran : Böylelikle, onları o yerden sürüp sarsıntıya uğratmayı istedi, Biz de onu ve beraberindekileri hep birlikte boğuverdik.
Ümit Şimşek : Firavun onları ülkeden sürmek istedi; Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini birden boğduk.
Yaşar Nuri Öztürk : Firavun onları o topraktan sürüp çıkarmak istedi de biz onu ve yanındakilerin tümünü boğduk.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}