» 17 / Isrâ  69:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 17 / Isrâ  Suresi: 69
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَمْ (ÊM) = em : yoksa
2. أَمِنْتُمْ (ÊMNTM) = emintum : emin misiniz?
3. أَنْ (ÊN) = en :
4. يُعِيدَكُمْ (YAYD̃KM) = yuǐydekum : sizi gönderip
5. فِيهِ (FYH) = fīhi : oraya
6. تَارَةً (TERT) = tāraten : bir kez daha
7. أُخْرَىٰ (ÊḢR) = uḣrā : bir kez daha
8. فَيُرْسِلَ (FYRSL) = fe yursile : salarak
9. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : üstünüze
10. قَاصِفًا (GEṦFE) = ḳāSifen : bir fırtına
11. مِنَ (MN) = mine :
12. الرِّيحِ (ELRYḪ) = r-rīHi : kırıp geçiren
13. فَيُغْرِقَكُمْ (FYĞRGKM) = fe yuğriḳakum : ve sizi boğmayacağından
14. بِمَا (BME) = bimā : dolayı
15. كَفَرْتُمْ (KFRTM) = kefertum : inkar ettiğinizden
16. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : O zaman
17. لَا (LE) = lā :
18. تَجِدُوا (TCD̃VE) = tecidū : bulamazsınız
19. لَكُمْ (LKM) = lekum : kendinize
20. عَلَيْنَا (ALYNE) = ǎleynā : bize karşı
21. بِهِ (BH) = bihi : onu
22. تَبِيعًا (TBYAE) = tebīǎn : izleyip koruyacak birini
yoksa | emin misiniz? | | sizi gönderip | oraya | bir kez daha | bir kez daha | salarak | üstünüze | bir fırtına | | kırıp geçiren | ve sizi boğmayacağından | dolayı | inkar ettiğinizden | O zaman | | bulamazsınız | kendinize | bize karşı | onu | izleyip koruyacak birini |

[] [EMN] [] [AVD̃] [] [TVR] [EḢR] [RSL] [] [GṦF] [] [RVḪ] [ĞRG] [] [KFR] [] [] [VCD̃] [] [] [] [TBA]
ÊM ÊMNTM ÊN YAYD̃KM FYH TERT ÊḢR FYRSL ALYKM GEṦFE MN ELRYḪ FYĞRGKM BME KFRTM S̃M LE TCD̃VE LKM ALYNE BH TBYAE

em emintum en yuǐydekum fīhi tāraten uḣrā fe yursile ǎleykum ḳāSifen mine r-rīHi fe yuğriḳakum bimā kefertum ṧumme tecidū lekum ǎleynā bihi tebīǎn
أم أمنتم أن يعيدكم فيه تارة أخرى فيرسل عليكم قاصفا من الريح فيغرقكم بما كفرتم ثم لا تجدوا لكم علينا به تبيعا

 » 17 / Isrâ  Suresi: 69
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أم | ÊM em yoksa Or
أمنتم ا م ن | EMN ÊMNTM emintum emin misiniz? do you feel secure
أن | ÊN en that (not)
يعيدكم ع و د | AVD̃ YAYD̃KM yuǐydekum sizi gönderip He will send you back
فيه | FYH fīhi oraya into it
تارة ت و ر | TVR TERT tāraten bir kez daha another time,
أخرى ا خ ر | EḢR ÊḢR uḣrā bir kez daha another time,
فيرسل ر س ل | RSL FYRSL fe yursile salarak and send
عليكم | ALYKM ǎleykum üstünüze upon you
قاصفا ق ص ف | GṦF GEṦFE ḳāSifen bir fırtına a hurricane
من | MN mine of
الريح ر و ح | RVḪ ELRYḪ r-rīHi kırıp geçiren the wind,
فيغرقكم غ ر ق | ĞRG FYĞRGKM fe yuğriḳakum ve sizi boğmayacağından and drown you
بما | BME bimā dolayı because
كفرتم ك ف ر | KFR KFRTM kefertum inkar ettiğinizden you disbelieved?
ثم | S̃M ṧumme O zaman Then
لا | LE not
تجدوا و ج د | VCD̃ TCD̃VE tecidū bulamazsınız you will find
لكم | LKM lekum kendinize for you
علينا | ALYNE ǎleynā bize karşı against Us
به | BH bihi onu therein
تبيعا ت ب ع | TBA TBYAE tebīǎn izleyip koruyacak birini an avenger?

17:69 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yoksa | emin misiniz? | | sizi gönderip | oraya | bir kez daha | bir kez daha | salarak | üstünüze | bir fırtına | | kırıp geçiren | ve sizi boğmayacağından | dolayı | inkar ettiğinizden | O zaman | | bulamazsınız | kendinize | bize karşı | onu | izleyip koruyacak birini |

[] [EMN] [] [AVD̃] [] [TVR] [EḢR] [RSL] [] [GṦF] [] [RVḪ] [ĞRG] [] [KFR] [] [] [VCD̃] [] [] [] [TBA]
ÊM ÊMNTM ÊN YAYD̃KM FYH TERT ÊḢR FYRSL ALYKM GEṦFE MN ELRYḪ FYĞRGKM BME KFRTM S̃M LE TCD̃VE LKM ALYNE BH TBYAE

em emintum en yuǐydekum fīhi tāraten uḣrā fe yursile ǎleykum ḳāSifen mine r-rīHi fe yuğriḳakum bimā kefertum ṧumme tecidū lekum ǎleynā bihi tebīǎn
أم أمنتم أن يعيدكم فيه تارة أخرى فيرسل عليكم قاصفا من الريح فيغرقكم بما كفرتم ثم لا تجدوا لكم علينا به تبيعا

[] [ا م ن] [] [ع و د] [] [ت و ر] [ا خ ر] [ر س ل] [] [ق ص ف] [] [ر و ح] [غ ر ق] [] [ك ف ر] [] [] [و ج د] [] [] [] [ت ب ع]

 » 17 / Isrâ  Suresi: 69
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أم | ÊM em yoksa Or
,Mim,
,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
أمنتم ا م ن | EMN ÊMNTM emintum emin misiniz? do you feel secure
,Mim,Nun,Te,Mim,
,40,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN en that (not)
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يعيدكم ع و د | AVD̃ YAYD̃KM yuǐydekum sizi gönderip He will send you back
Ye,Ayn,Ye,Dal,Kef,Mim,
10,70,10,4,20,40,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع منصوب والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فيه | FYH fīhi oraya into it
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
تارة ت و ر | TVR TERT tāraten bir kez daha another time,
Te,Elif,Re,Te merbuta,
400,1,200,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
أخرى ا خ ر | EḢR ÊḢR uḣrā bir kez daha another time,
,Hı,Re,,
,600,200,,
N – nominative feminine singular noun
اسم مرفوع
فيرسل ر س ل | RSL FYRSL fe yursile salarak and send
Fe,Ye,Re,Sin,Lam,
80,10,200,60,30,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
الفاء عاطفة
فعل مضارع منصوب
عليكم | ALYKM ǎleykum üstünüze upon you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
قاصفا ق ص ف | GṦF GEṦFE ḳāSifen bir fırtına a hurricane
Gaf,Elif,Sad,Fe,Elif,
100,1,90,80,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
من | MN mine of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الريح ر و ح | RVḪ ELRYḪ r-rīHi kırıp geçiren the wind,
Elif,Lam,Re,Ye,Ha,
1,30,200,10,8,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
فيغرقكم غ ر ق | ĞRG FYĞRGKM fe yuğriḳakum ve sizi boğmayacağından and drown you
Fe,Ye,Ğayn,Re,Gaf,Kef,Mim,
80,10,1000,200,100,20,40,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الفاء عاطفة
فعل مضارع منصوب والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بما | BME bimā dolayı because
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
كفرتم ك ف ر | KFR KFRTM kefertum inkar ettiğinizden you disbelieved?
Kef,Fe,Re,Te,Mim,
20,80,200,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
ثم | S̃M ṧumme O zaman Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
PRO – prohibition particle
حرف نهي
تجدوا و ج د | VCD̃ TCD̃VE tecidū bulamazsınız you will find
Te,Cim,Dal,Vav,Elif,
400,3,4,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لكم | LKM lekum kendinize for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
علينا | ALYNE ǎleynā bize karşı against Us
Ayn,Lam,Ye,Nun,Elif,
70,30,10,50,1,
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
جار ومجرور
به | BH bihi onu therein
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
تبيعا ت ب ع | TBA TBYAE tebīǎn izleyip koruyacak birini an avenger?
Te,Be,Ye,Ayn,Elif,
400,2,10,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَمْ: yoksa | أَمِنْتُمْ: emin misiniz? | أَنْ: | يُعِيدَكُمْ: sizi gönderip | فِيهِ: oraya | تَارَةً: bir kez daha | أُخْرَىٰ: bir kez daha | فَيُرْسِلَ: salarak | عَلَيْكُمْ: üstünüze | قَاصِفًا: bir fırtına | مِنَ: | الرِّيحِ: kırıp geçiren | فَيُغْرِقَكُمْ: ve sizi boğmayacağından | بِمَا: dolayı | كَفَرْتُمْ: inkar ettiğinizden | ثُمَّ: O zaman | لَا: | تَجِدُوا: bulamazsınız | لَكُمْ: kendinize | عَلَيْنَا: bize karşı | بِهِ: onu | تَبِيعًا: izleyip koruyacak birini |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أم ÊM yoksa | أمنتم ÊMNTM emin misiniz? | أن ÊN | يعيدكم YAYD̃KM sizi gönderip | فيه FYH oraya | تارة TERT bir kez daha | أخرى ÊḢR bir kez daha | فيرسل FYRSL salarak | عليكم ALYKM üstünüze | قاصفا GEṦFE bir fırtına | من MN | الريح ELRYḪ kırıp geçiren | فيغرقكم FYĞRGKM ve sizi boğmayacağından | بما BME dolayı | كفرتم KFRTM inkar ettiğinizden | ثم S̃M O zaman | لا LE | تجدوا TCD̃WE bulamazsınız | لكم LKM kendinize | علينا ALYNE bize karşı | به BH onu | تبيعا TBYAE izleyip koruyacak birini |
Kırık Meal (Okunuş) : |em: yoksa | emintum: emin misiniz? | en: | yuǐydekum: sizi gönderip | fīhi: oraya | tāraten: bir kez daha | uḣrā: bir kez daha | fe yursile: salarak | ǎleykum: üstünüze | ḳāSifen: bir fırtına | mine: | r-rīHi: kırıp geçiren | fe yuğriḳakum: ve sizi boğmayacağından | bimā: dolayı | kefertum: inkar ettiğinizden | ṧumme: O zaman | : | tecidū: bulamazsınız | lekum: kendinize | ǎleynā: bize karşı | bihi: onu | tebīǎn: izleyip koruyacak birini |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊM: yoksa | ÊMNTM: emin misiniz? | ÊN: | YAYD̃KM: sizi gönderip | FYH: oraya | TERT: bir kez daha | ÊḢR: bir kez daha | FYRSL: salarak | ALYKM: üstünüze | GEṦFE: bir fırtına | MN: | ELRYḪ: kırıp geçiren | FYĞRGKM: ve sizi boğmayacağından | BME: dolayı | KFRTM: inkar ettiğinizden | S̃M: O zaman | LE: | TCD̃VE: bulamazsınız | LKM: kendinize | ALYNE: bize karşı | BH: onu | TBYAE: izleyip koruyacak birini |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yoksa emin misiniz bir kere daha sizi denize döndürüp üstünüze kırıp döken bir fırtına yollamayacağından ve nankörlüğünüze karşı sizi sulara gark etmeyeceğinden? Sonra bizden öcünüzü alacak bir kimse de bulamazsınız kendinize.
Adem Uğur : Yahut O'nun, sizi bir kez daha oraya (denize) gönderip üzerinize bir kasırga yollayarak, inkâr etmiş olmanız sebebiyle sizi boğmayacağından emin misiniz? Sonra, bundan dolayı kendinize (intikamınızı almak için) bizi arayıp soracak bir destekçi de bulamazsınız.
Ahmed Hulusi : Yoksa sizi o denize tekrar döndürüp, üzerinize bir kasırga göndermesinden ve böylece nankörlüğünüzün sonucu olarak sizi suda boğmasından emin mi oldunuz? Sonra kendinize, bize kafa tutacak birini de bulamazsınız!
Ahmet Tekin : Yoksa, O’nun sizi, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına itip örtbas ederek inkârınız, küfrünüz, nankörlüğünüz sebebiyle, bir kez daha oraya, denize gönderip, bulunduğunuz yerde bir fırtına çıkararak boğmayacağından emin misiniz? Sonra bundan dolayı kendinize, intikamınızı alacak, sizi arayıp bulacak bir koruyucu da bulamazsınız.
Ahmet Varol : Yoksa O'nun bir başka kez sizi tekrar oraya (denize) döndürmeyeceğinden ve üzerinize kırıp geçiren bir rüzgar gönderip inkar etmenize karşılık sizi boğmayacağından emin mi oldunuz? Sonra bizim (yaptığımızın) peşine düşecek bir yardımcı da bulamazsınız. [3]
Ali Bulaç : Veya sizi bir kere daha ona (denize) gönderip üzerinize kırıp geçiren bir fırtına salarak nankörlük etmeniz nedeniyle sizi batırmasına karşı emin misiniz? Sonra onun öcünü Bize karşı alacak (kimseyi de) bulamazsınız.
Ali Fikri Yavuz : Yoksa, sizi tekrar denize döndürüp de üzerinize, kırıp dökücü bir rüzgâr fırtınası göndermesinden ve böylece sizi ettiğiniz nankörlük sebebiyle boğmasından emin mi oldunuz? Sonra bu yaptığımıza karşı aleyhimize size yardım edecek (intikam alacak) bir koruyucu bulamazsınız.
Bekir Sadak : Yoksa sizi tekrar denize dondurup, uzerinize ortaligi yikan bir firtina gonderip, inkarlarinizdan oturu sizi suda bogmasindan guvende misiniz? O zaman bize soru soracak bir yardimci da bulamazsiniz.
Celal Yıldırım : Yoksa sizi tekrar denize çevirip üzerinize her şeyi alt-üst eden bir fırtına gönderip inkâr ve nankörlüğünüzden dolayı sizi boğmasından güvende misiniz ? Sonra da bize karşı, sizin için, onun öcünü alacak bir yardımcı da bulamazsınız.
Diyanet İşleri : Yahut sizi tekrar denize döndürüp üstünüze, kasıp kavuran bir fırtına yollayarak nankörlüğünüz sebebiyle sizi boğmasından, sonra da bize karşı kendiniz için arka çıkacak bir yardımcı bulamama (durumun)dan güvende misiniz?
Diyanet İşleri (eski) : Yoksa sizi tekrar denize döndürüp, üzerinize ortalığı yıkan bir fırtına gönderip, inkarlarınızdan ötürü sizi suda boğmasından güvende misiniz? O zaman bize soru soracak bir yardımcı da bulamazsınız.
Diyanet Vakfi : Yahut O'nun, sizi bir kez daha oraya (denize) gönderip üzerinize bir kasırga yollayarak, inkâr etmiş olmanız sebebiyle sizi boğmayacağından emin misiniz? Sonra, bundan dolayı kendinize (intikamınızı almak için) bizi arayıp soracak bir destekçi de bulamazsınız.
Edip Yüksel : Sizi tekrar denize göndermeyeceğinden ve üstünüze kırıp geçiren bir fırtına salarak inkarınızdan dolayı sizi boğmayacağından emin misiniz? Sonra sizin için peşinize düşecek birini de bulamazsınız
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yoksa sizi tekrar denize döndürüp de üzerinize kasırgalar göndermeyeceğinden ve böylece ettiğiniz nankörlük sebebiyle sizi boğmayacağından emin misiniz? Sonra bu yaptığımıza karşı, bizim aleyhimize size yardım edecek bir koruyucu bulamazsınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yoksa sizi tekrar denize döndürüp de üzerinize herşeyi kırıp büken bir fırtına salıvererek hepinizi yaptığınız nankörlük sebebiyle boğmayacağından, sonra da Bize karşı onun öcünü alacak birini bulamamanızdan emin misiniz?
Elmalılı Hamdi Yazır : Yoksa sizi bir def'a daha oraya iade edip de üstünüze kırıp büken bir fırtına salıvererek hepinizi ettiğiniz küfrân ile gark edivermesinden, sonra da bize karşı onun bir öcünü alacak bulamamanızdan emin mi oldunuz?
Fizilal-il Kuran : Ya da Allah'ın sizi tekrar denize döndürüp üzerinize şiddetli bir kasırga estirmek suretiyle kâfirliğinizden ötürü sizi boğmayacağından emin misiniz ki, böyle bir olay üzerine bizden tazminatınızı isteyebilecek birini bulamazsınız.
Gültekin Onan : Veya sizi bir kere daha ona (denize) gönderip üzerinize kırıp geçiren bir fırtına salarak küfretmeniz nedeniyle sizi batırmasına karşı güvencede (emin) misiniz? Sonra onun öcünü bize karşı alacak (kimseyi de) bulamazsınız.
Hakkı Yılmaz : Ya da sizi tekrar denize döndürüp de üzerinize kasırgalar göndermesinden ve böylece ettiğiniz iyilikbilmezlik sebebiyle sizi boğmasından güvende misiniz? Sonra bu yaptığımıza karşı, Bizim aleyhimize size yardım edecek bir koruyucu bulamazsınız.
Hasan Basri Çantay : Yoksa Onun, sizi tekrar oraya (denize) döndürüb de üstünüze kırıb büken bir fırtına yollamasına ve nihayet yapdığınız nankörlük sebebiyle sizi boğmasına karşı emniyyete mi girdiniz? (Bu suretde de) yine bize karşı onun öcünü alacak bulamazsınız.
Hayrat Neşriyat : Yoksa O’nun, sizi başka bir def'a daha oraya (denize) döndürüp de, üzerinize şiddetli bir kasırga göndermesinden (ve) böylece nankörlük etmeniz sebebiyle sizi boğmasından emîn mi oldunuz? Sonra bunun için bize karşı kendinize bir yardımcı da bulamazsınız.
İbni Kesir : Yoksa sizi tekrar bir kere daha oraya döndürüp üzerinize ortalığı yıkan bir fırtına göndererek, küfretmiş olmanızdan dolayı sizi suda boğmasından mı emin oldunuz? Sonra, Bize karşı sizi takib edecek birini de bulamazsınız.
İskender Evrenosoğlu : Başka bir sefer sizi oraya (geri) döndürmesinden böylece sizin üzerinize kâsif (şiddetli, deviren) bir fırtına gönderip, inkârlarınızdan dolayı sizi (denizde) boğmasından emin mi oldunuz? Sonra Bize karşı (boğulmamanız) için (sizi koruyacak) bir yardımcı bulamazsınız.
Muhammed Esed : Yahut, sizi tekrar denize döndürüp, üzerinize ortalığı kasıp kavuran bir fırtına göndermeyeceğinden ve böylece, nankörlüğünüze karşılık sizi boğmayacağından çok mu eminsiniz? (Hayır,) o zaman bizim karşımızda size arka çıkacak kimse bulamazsınız.
Ömer Nasuhi Bilmen : Yoksa sizi tekrar oraya iade etmesinden, sonra da üzerinize şiddetli bir rüzgar gönderip de sizi küfrettiğinizden dolayı garkedeceğinden emin mi oldunuz? Sonra kendiniz için Bize karşı intikam alacak da bulamazsınız.
Ömer Öngüt : Yahut sizi tekrar gönderip de üzerinize bir kasırga salarak, inkâr etmenizden ötürü sizi boğmayacağından emin mi oldunuz? Sonra bu yaptığınıza karşı, bizim aleyhimize size yardım edecek bir kimseyi de bulamazsınız.
Şaban Piriş : Yoksa sizi, bir başka sefer için denize döndürdüğümüzde, üzerinize kırıp geçiren bir fırtına gönderip, nankörlük ettiğiniz için sizi suda boğmayacağından güvencede misiniz? Sonra bizim karşımızda sizin intikamınızı alacak birini de bulamazsınız.
Suat Yıldırım : Yahut sizi tekrar denize gönderip de üzerinize kırıp geçiren bir fırtına göndererek, inkârınız ve nankörlüğünüz sebebiyle sizi boğmayacağından emin mi oldunuz?Sonra Bize karşı size arka çıkacak hiç bir kuvvet bulamazsınız.
Süleyman Ateş : Yoksa O'nun sizi bir kez daha denize gönderip, üstünüze, kırıp geçiren bir fırtına salarak inkâr ettiğinizden dolayı sizi boğmayacağından emin misiniz? O zaman bize karşı sizi izleyip koruyacak birini bulamazsınız!
Tefhim-ul Kuran : Veya sizi bir kere daha ona (denize) gönderip üzerinize kırıp geçiren bir fırtına salarak nankörlük etmeniz nedeniyle sizi batırmasına karşı emin misiniz? Sonra onun öcünü bize karşı alacak (kimseyi de) bulamazsınız.
Ümit Şimşek : Yahut sizi bir kere daha denize döndürüp de üzerinize bir kasırga göndererek nankörlüğünüz yüzünden sizi boğmayacağından mı emin oldunuz? O zaman Bize karşı sizi kollayacak birisini bulamazsınız.
Yaşar Nuri Öztürk : Yoksa sizi bir kez daha oraya gönderip üstünüze kırıp geçiren bir fırtına salarak, inkâr ettiğinizden dolayı sizi boğmayacağından emin misiniz? Sizin adınıza, bizden bunun öcünü alacak birini de bulamazsınız.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}