» 17 / Isrâ  18:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 17 / Isrâ  Suresi: 18
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. مَنْ (MN) = men : kim
2. كَانَ (KEN) = kāne : ise
3. يُرِيدُ (YRYD̃) = yurīdu : istiyor (dünyayı)
4. الْعَاجِلَةَ (ELAECLT) = l-ǎācilete : acele olanı
5. عَجَّلْنَا (ACLNE) = ǎccelnā : çabucak veririz
6. لَهُ (LH) = lehu : ona
7. فِيهَا (FYHE) = fīhā : orada
8. مَا (ME) = mā : kadar
9. نَشَاءُ (NŞEÙ) = neşā'u : dilediğimiz
10. لِمَنْ (LMN) = limen : kimseye
11. نُرِيدُ (NRYD̃) = nurīdu : istediğimiz
12. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
13. جَعَلْنَا (CALNE) = ceǎlnā : (yerini) yaparız
14. لَهُ (LH) = lehu : ona
15. جَهَنَّمَ (CHNM) = cehenneme : cehennem
16. يَصْلَاهَا (YṦLEHE) = yeSlāhā : oraya girer
17. مَذْمُومًا (MZ̃MVME) = meƶmūmen : kınanmış olarak
18. مَدْحُورًا (MD̃ḪVRE) = medHūran : ve kovulmuş olarak
kim | ise | istiyor (dünyayı) | acele olanı | çabucak veririz | ona | orada | kadar | dilediğimiz | kimseye | istediğimiz | sonra | (yerini) yaparız | ona | cehennem | oraya girer | kınanmış olarak | ve kovulmuş olarak |

[] [KVN] [RVD̃] [ACL] [ACL] [] [] [] [ŞYE] [] [RVD̃] [] [CAL] [] [] [ṦLY] [Z̃MM] [D̃ḪR]
MN KEN YRYD̃ ELAECLT ACLNE LH FYHE ME NŞEÙ LMN NRYD̃ S̃M CALNE LH CHNM YṦLEHE MZ̃MVME MD̃ḪVRE

men kāne yurīdu l-ǎācilete ǎccelnā lehu fīhā neşā'u limen nurīdu ṧumme ceǎlnā lehu cehenneme yeSlāhā meƶmūmen medHūran
من كان يريد العاجلة عجلنا له فيها ما نشاء لمن نريد ثم جعلنا له جهنم يصلاها مذموما مدحورا

 » 17 / Isrâ  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN men kim Whoever
كان ك و ن | KVN KEN kāne ise should
يريد ر و د | RVD̃ YRYD̃ yurīdu istiyor (dünyayı) desire
العاجلة ع ج ل | ACL ELAECLT l-ǎācilete acele olanı the immediate
عجلنا ع ج ل | ACL ACLNE ǎccelnā çabucak veririz We hasten
له | LH lehu ona for him
فيها | FYHE fīhā orada in it
ما | ME kadar what
نشاء ش ي ا | ŞYE NŞEÙ neşā'u dilediğimiz We will
لمن | LMN limen kimseye to whom
نريد ر و د | RVD̃ NRYD̃ nurīdu istediğimiz We intend.
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
جعلنا ج ع ل | CAL CALNE ceǎlnā (yerini) yaparız We have made
له | LH lehu ona for him
جهنم | CHNM cehenneme cehennem Hell,
يصلاها ص ل ي | ṦLY YṦLEHE yeSlāhā oraya girer he will burn
مذموما ذ م م | Z̃MM MZ̃MVME meƶmūmen kınanmış olarak disgraced
مدحورا د ح ر | D̃ḪR MD̃ḪVRE medHūran ve kovulmuş olarak rejected.

17:18 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kim | ise | istiyor (dünyayı) | acele olanı | çabucak veririz | ona | orada | kadar | dilediğimiz | kimseye | istediğimiz | sonra | (yerini) yaparız | ona | cehennem | oraya girer | kınanmış olarak | ve kovulmuş olarak |

[] [KVN] [RVD̃] [ACL] [ACL] [] [] [] [ŞYE] [] [RVD̃] [] [CAL] [] [] [ṦLY] [Z̃MM] [D̃ḪR]
MN KEN YRYD̃ ELAECLT ACLNE LH FYHE ME NŞEÙ LMN NRYD̃ S̃M CALNE LH CHNM YṦLEHE MZ̃MVME MD̃ḪVRE

men kāne yurīdu l-ǎācilete ǎccelnā lehu fīhā neşā'u limen nurīdu ṧumme ceǎlnā lehu cehenneme yeSlāhā meƶmūmen medHūran
من كان يريد العاجلة عجلنا له فيها ما نشاء لمن نريد ثم جعلنا له جهنم يصلاها مذموما مدحورا

[] [ك و ن] [ر و د] [ع ج ل] [ع ج ل] [] [] [] [ش ي ا] [] [ر و د] [] [ج ع ل] [] [] [ص ل ي] [ذ م م] [د ح ر]

 » 17 / Isrâ  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN men kim Whoever
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كان ك و ن | KVN KEN kāne ise should
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
يريد ر و د | RVD̃ YRYD̃ yurīdu istiyor (dünyayı) desire
Ye,Re,Ye,Dal,
10,200,10,4,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
العاجلة ع ج ل | ACL ELAECLT l-ǎācilete acele olanı the immediate
Elif,Lam,Ayn,Elif,Cim,Lam,Te merbuta,
1,30,70,1,3,30,400,
N – accusative feminine active participle
اسم منصوب
عجلنا ع ج ل | ACL ACLNE ǎccelnā çabucak veririz We hasten
Ayn,Cim,Lam,Nun,Elif,
70,3,30,50,1,
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
له | LH lehu ona for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
فيها | FYHE fīhā orada in it
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
ما | ME kadar what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
نشاء ش ي ا | ŞYE NŞEÙ neşā'u dilediğimiz We will
Nun,Şın,Elif,,
50,300,1,,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
لمن | LMN limen kimseye to whom
Lam,Mim,Nun,
30,40,50,
P – prefixed preposition lām
REL – relative pronoun
جار ومجرور
نريد ر و د | RVD̃ NRYD̃ nurīdu istediğimiz We intend.
Nun,Re,Ye,Dal,
50,200,10,4,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
جعلنا ج ع ل | CAL CALNE ceǎlnā (yerini) yaparız We have made
Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,
3,70,30,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
له | LH lehu ona for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
جهنم | CHNM cehenneme cehennem Hell,
Cim,He,Nun,Mim,
3,5,50,40,
"PN – genitive proper noun → Hell"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
يصلاها ص ل ي | ṦLY YṦLEHE yeSlāhā oraya girer he will burn
Ye,Sad,Lam,Elif,He,Elif,
10,90,30,1,5,1,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع منصوب و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
مذموما ذ م م | Z̃MM MZ̃MVME meƶmūmen kınanmış olarak disgraced
Mim,Zel,Mim,Vav,Mim,Elif,
40,700,40,6,40,1,
N – accusative masculine indefinite passive participle
اسم منصوب
مدحورا د ح ر | D̃ḪR MD̃ḪVRE medHūran ve kovulmuş olarak rejected.
Mim,Dal,Ha,Vav,Re,Elif,
40,4,8,6,200,1,
N – accusative masculine indefinite passive participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |مَنْ: kim | كَانَ: ise | يُرِيدُ: istiyor (dünyayı) | الْعَاجِلَةَ: acele olanı | عَجَّلْنَا: çabucak veririz | لَهُ: ona | فِيهَا: orada | مَا: kadar | نَشَاءُ: dilediğimiz | لِمَنْ: kimseye | نُرِيدُ: istediğimiz | ثُمَّ: sonra | جَعَلْنَا: (yerini) yaparız | لَهُ: ona | جَهَنَّمَ: cehennem | يَصْلَاهَا: oraya girer | مَذْمُومًا: kınanmış olarak | مَدْحُورًا: ve kovulmuş olarak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |من MN kim | كان KEN ise | يريد YRYD̃ istiyor (dünyayı) | العاجلة ELAECLT acele olanı | عجلنا ACLNE çabucak veririz | له LH ona | فيها FYHE orada | ما ME kadar | نشاء NŞEÙ dilediğimiz | لمن LMN kimseye | نريد NRYD̃ istediğimiz | ثم S̃M sonra | جعلنا CALNE (yerini) yaparız | له LH ona | جهنم CHNM cehennem | يصلاها YṦLEHE oraya girer | مذموما MZ̃MWME kınanmış olarak | مدحورا MD̃ḪWRE ve kovulmuş olarak |
Kırık Meal (Okunuş) : |men: kim | kāne: ise | yurīdu: istiyor (dünyayı) | l-ǎācilete: acele olanı | ǎccelnā: çabucak veririz | lehu: ona | fīhā: orada | : kadar | neşā'u: dilediğimiz | limen: kimseye | nurīdu: istediğimiz | ṧumme: sonra | ceǎlnā: (yerini) yaparız | lehu: ona | cehenneme: cehennem | yeSlāhā: oraya girer | meƶmūmen: kınanmış olarak | medHūran: ve kovulmuş olarak |
Kırık Meal (Transcript) : |MN: kim | KEN: ise | YRYD̃: istiyor (dünyayı) | ELAECLT: acele olanı | ACLNE: çabucak veririz | LH: ona | FYHE: orada | ME: kadar | NŞEÙ: dilediğimiz | LMN: kimseye | NRYD̃: istediğimiz | S̃M: sonra | CALNE: (yerini) yaparız | LH: ona | CHNM: cehennem | YṦLEHE: oraya girer | MZ̃MVME: kınanmış olarak | MD̃ḪVRE: ve kovulmuş olarak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kim, şu hemencecik, pek tez geçen dünyâyı dilerse biz de dilediğimize, dilediğimiz şeyi hemencecik veririz orada, sonra biz, cehennemi de onun için halkettik, oraya kınanmış, kovulmuş bir halde girer.
Adem Uğur : Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız.
Ahmed Hulusi : Kim önündeki dünyayı isterse, dilemişsek, dünyada ona istediğini veririz. Sonra onun için cehennemi mekân kılarız; aşağılanmış ve uzaklaştırılmış olarak ona yerleşir.
Ahmet Tekin : Kim, dünya hayatının günlük geçici kazancını isterse, istediğimize, sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olan kadarını dünyada âcilen veririz. Sonra da, ona cehennemi hazırlarız. Kınanmış ve rahmetimizden kovulmuş olarak oraya yaslanır.
Ahmet Varol : Kim bu çabucak geçeni (dünyayı) isterse, orada istediğimiz kimseye, dilediğimizi çabucak veririz. Sonra ona cehennemi nasip ederiz. Oraya kınanmış, (rahmetten) kovulmuş olarak ulaşır.
Ali Bulaç : Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider.
Ali Fikri Yavuz : Kim ameli ile dünya menfaatını isterse, dilediğimiz kimseye istediğimiz şeyi, dünyada peşin veririz; sonra da onu cehennem’e koyarız; kötülenmiş ve rahmetten koğulmuş bir halde ona ulaşır.
Bekir Sadak : Dunyayi isteyene istedigimiz kimseye diledigimiz kadar hemen veririz. Sonra ona cehennemi hazirlariz; yerilmis ve kovulmus olarak oraya girer.
Celal Yıldırım : Kim acele (ve peşin bir dünya hayatı) istiyorsa, biz Dünya'da dilediğimizi istediğimize acele olarak veririz. Sonra da Cehennem'i ona ayırırız ; yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya varıp girer.
Diyanet İşleri : Kim bu geçici dünyayı isterse orada ona, (evet) dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekân yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak girer.
Diyanet İşleri (eski) : Dünyayı isteyene istediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız; yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya girer.
Diyanet Vakfi : Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız.
Edip Yüksel : Kim bu geçici dünyayı isterse, orada istediğimize dilediğimiz kadar veririz. Ancak daha sonra onu, kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme mahkum ederiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Her kim peşin isterse, dünyada ona, istediğimiz kimseye, dilediğimiz kadarını peşin veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız; kınanmış ve (rahmetimizden) kovulmuş olarak oraya girer.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Her kim peşin isterse, ona, dünyada istediğimiz kimseye dilediğimiz kadar peşin veririz; sonra da ona cehennemi tahsis ederiz; kınanmış kovulmuş olarak ona yaslanır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Her kim peşin istiyorsa ona Dünyada peşin veririz, dilediğimiz kadar istediğimize, sonra da ona Cehennemi tahsıs ederiz, mezmun, matrud bir halde ona yaslanır
Fizilal-il Kuran : Kim geçici dünyanın mutluluğunu isterse dilediğimiz kimselere orada dilediğimiz kadar geçici nimet veririz. Fakat sonra onu cehenneme yollarız, horlanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak oraya girer.
Gültekin Onan : Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider.
Hakkı Yılmaz : Her kim çarçabuk geçen dünyayı isterse, istediğimiz kimseye, dilediğimiz şeyi çabuklaştırırız. Sonra onun için cehennemi hazırlarız, kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.
Hasan Basri Çantay : Kim bu çarçabuk geçen (dünyâyı) dilerse biz de burada ona, (evet) kimi dilersek ona, dileyeceğimiz şey'i çarçabuk veririz. Sonra da onu cehenneme sokarız. O, buraya kınanmış ve (rahmetimizden) koğulmuş olarak ulaşır.
Hayrat Neşriyat : Kim çabuk geçen (bu dünyay)ı isterse, (artık) orada istediğimiz şeyi kimin için dilersek, kendisine çabucak veririz; sonra ona Cehennemi tahsîs ederiz; kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.
İbni Kesir : Kim geçici dünyayı isterse; onun için orada dilediğimiz kadar, dilediğimiz kimseye hemen veririz. Sonra onun için cehennemi hazırlarız. Kötülenmiş ve koğulmuş olarak oraya girer.
İskender Evrenosoğlu : Kim acele (bu dünyada acil) olarak isterse, istediğimiz kimseye, dilediğimiz şeyi ona orada acele verdik. Sonra onu cehennem ehli kıldık. Zemmedilmiş (ayıplanmış) ve (rahmetten) kovulmuş olarak, ona (cehenneme) atılır.
Muhammed Esed : Kim ki, bu geçici hayatın (hazları) peşinde koşmak isterse, bu istediğinden dilediğimiz kadar, gerekli gördüğümüz kimseye hemen veririz; ama sonra onun payını cehennem kılarız ki oraya kınanmış ve kovulmuş olarak katlanmak zorunda kalacaktır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Her kim bu çabuk geçeni (bu dünya varlığını) dilerse onun için burada dilediğimiz miktarı çarçabuk veririz, dilediğimize. Sonra ona Cehennemi tahsis kılmış oluruz. Oraya kınanmış, kovulmuş bir halde yaslanır.
Ömer Öngüt : Kim bu çarçabuk geçen dünyayı isterse, biz de burada ona, evet kimi dilersek ona, dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da ona cehennemi hazırlarız. Kınanmış ve rahmetimizden kovulmuş olarak oraya girer.
Şaban Piriş : Kim, çarçabuk olanı/dünyayı isterse, burada dilediğimize acele isteğini veririz. Sonra ona cehennemi hazırladık. Yerilmiş ve koğulmuş olarak oraya girecektir.
Suat Yıldırım : Kim şu peşin dünya zevkini isterse, Biz de dilediğimiz kimse hakkında ve dilediğimiz miktarda, o dünya zevkini ona veririz. Ama sonra ona cehennemi mekân kılarız,O da yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya atılır.
Süleyman Ateş : Kim bu aceleci(dünyâ)yı isterse, orada ona, (evet) istediğimiz kimseye hemen çabucak dilediğimiz kadar veririz; ama sonra yerini cehennem yaparız! Kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.
Tefhim-ul Kuran : Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra da ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider.
Ümit Şimşek : Kim bu peşin dünyayı isterse, Biz dilediğimiz kadarını dilediğimiz kimseye bu dünyada peşin olarak verir, sonra Cehennemi ona mekân yaparız. O da kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.
Yaşar Nuri Öztürk : Peşin isteyene dünyada peşin veririz: Dilediğimize dilediğimiz kadar. Sonra da ona cehennemi veririz; yaslanır ona, kınanmış ve kovulmuş olarak.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}