» 17 / Isrâ  68:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 17 / Isrâ  Suresi: 68
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَفَأَمِنْتُمْ (ÊFÊMNTM) = efeemintum : emin misiniz?
2. أَنْ (ÊN) = en :
3. يَخْسِفَ (YḢSF) = yeḣsife : batırmayacağından
4. بِكُمْ (BKM) = bikum : sizi
5. جَانِبَ (CENB) = cānibe : ters çevirip
6. الْبَرِّ (ELBR) = l-berri : karayı
7. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
8. يُرْسِلَ (YRSL) = yursile : göndermeyeceğinden
9. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : üzerinize
10. حَاصِبًا (ḪEṦBE) = HāSiben : taşlar savuran bir kasırga
11. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
12. لَا (LE) = lā :
13. تَجِدُوا (TCD̃VE) = tecidū : bulamazsınız
14. لَكُمْ (LKM) = lekum : kendinize
15. وَكِيلًا (VKYLE) = vekīlen : bir koruyucu
emin misiniz? | | batırmayacağından | sizi | ters çevirip | karayı | yahut | göndermeyeceğinden | üzerinize | taşlar savuran bir kasırga | sonra | | bulamazsınız | kendinize | bir koruyucu |

[EMN] [] [ḢSF] [] [CNB] [BRR] [] [RSL] [] [ḪṦB] [] [] [VCD̃] [] [VKL]
ÊFÊMNTM ÊN YḢSF BKM CENB ELBR ÊV YRSL ALYKM ḪEṦBE S̃M LE TCD̃VE LKM VKYLE

efeemintum en yeḣsife bikum cānibe l-berri ev yursile ǎleykum HāSiben ṧumme tecidū lekum vekīlen
أفأمنتم أن يخسف بكم جانب البر أو يرسل عليكم حاصبا ثم لا تجدوا لكم وكيلا

 » 17 / Isrâ  Suresi: 68
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفأمنتم ا م ن | EMN ÊFÊMNTM efeemintum emin misiniz? Do you then feel secure
أن | ÊN en that (not)
يخسف خ س ف | ḢSF YḢSF yeḣsife batırmayacağından He will cause to swallow
بكم | BKM bikum sizi you,
جانب ج ن ب | CNB CENB cānibe ters çevirip side
البر ب ر ر | BRR ELBR l-berri karayı (of) the land
أو | ÊV ev yahut or
يرسل ر س ل | RSL YRSL yursile göndermeyeceğinden send
عليكم | ALYKM ǎleykum üzerinize against you
حاصبا ح ص ب | ḪṦB ḪEṦBE HāSiben taşlar savuran bir kasırga a storm of stones?
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
لا | LE not
تجدوا و ج د | VCD̃ TCD̃VE tecidū bulamazsınız you will find
لكم | LKM lekum kendinize for you
وكيلا و ك ل | VKL VKYLE vekīlen bir koruyucu a guardian?

17:68 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

emin misiniz? | | batırmayacağından | sizi | ters çevirip | karayı | yahut | göndermeyeceğinden | üzerinize | taşlar savuran bir kasırga | sonra | | bulamazsınız | kendinize | bir koruyucu |

[EMN] [] [ḢSF] [] [CNB] [BRR] [] [RSL] [] [ḪṦB] [] [] [VCD̃] [] [VKL]
ÊFÊMNTM ÊN YḢSF BKM CENB ELBR ÊV YRSL ALYKM ḪEṦBE S̃M LE TCD̃VE LKM VKYLE

efeemintum en yeḣsife bikum cānibe l-berri ev yursile ǎleykum HāSiben ṧumme tecidū lekum vekīlen
أفأمنتم أن يخسف بكم جانب البر أو يرسل عليكم حاصبا ثم لا تجدوا لكم وكيلا

[ا م ن] [] [خ س ف] [] [ج ن ب] [ب ر ر] [] [ر س ل] [] [ح ص ب] [] [] [و ج د] [] [و ك ل]

 » 17 / Isrâ  Suresi: 68
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفأمنتم ا م ن | EMN ÊFÊMNTM efeemintum emin misiniz? Do you then feel secure
,Fe,,Mim,Nun,Te,Mim,
,80,,40,50,400,40,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الهمزة همزة استفهام
الفاء زائدة
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN en that (not)
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يخسف خ س ف | ḢSF YḢSF yeḣsife batırmayacağından He will cause to swallow
Ye,Hı,Sin,Fe,
10,600,60,80,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
بكم | BKM bikum sizi you,
Be,Kef,Mim,
2,20,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
جانب ج ن ب | CNB CENB cānibe ters çevirip side
Cim,Elif,Nun,Be,
3,1,50,2,
N – accusative masculine active participle
اسم منصوب
البر ب ر ر | BRR ELBR l-berri karayı (of) the land
Elif,Lam,Be,Re,
1,30,2,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يرسل ر س ل | RSL YRSL yursile göndermeyeceğinden send
Ye,Re,Sin,Lam,
10,200,60,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
عليكم | ALYKM ǎleykum üzerinize against you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
حاصبا ح ص ب | ḪṦB ḪEṦBE HāSiben taşlar savuran bir kasırga a storm of stones?
Ha,Elif,Sad,Be,Elif,
8,1,90,2,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
PRO – prohibition particle
حرف نهي
تجدوا و ج د | VCD̃ TCD̃VE tecidū bulamazsınız you will find
Te,Cim,Dal,Vav,Elif,
400,3,4,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لكم | LKM lekum kendinize for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
وكيلا و ك ل | VKL VKYLE vekīlen bir koruyucu a guardian?
Vav,Kef,Ye,Lam,Elif,
6,20,10,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَفَأَمِنْتُمْ: emin misiniz? | أَنْ: | يَخْسِفَ: batırmayacağından | بِكُمْ: sizi | جَانِبَ: ters çevirip | الْبَرِّ: karayı | أَوْ: yahut | يُرْسِلَ: göndermeyeceğinden | عَلَيْكُمْ: üzerinize | حَاصِبًا: taşlar savuran bir kasırga | ثُمَّ: sonra | لَا: | تَجِدُوا: bulamazsınız | لَكُمْ: kendinize | وَكِيلًا: bir koruyucu |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أفأمنتم ÊFÊMNTM emin misiniz? | أن ÊN | يخسف YḢSF batırmayacağından | بكم BKM sizi | جانب CENB ters çevirip | البر ELBR karayı | أو ÊW yahut | يرسل YRSL göndermeyeceğinden | عليكم ALYKM üzerinize | حاصبا ḪEṦBE taşlar savuran bir kasırga | ثم S̃M sonra | لا LE | تجدوا TCD̃WE bulamazsınız | لكم LKM kendinize | وكيلا WKYLE bir koruyucu |
Kırık Meal (Okunuş) : |efeemintum: emin misiniz? | en: | yeḣsife: batırmayacağından | bikum: sizi | cānibe: ters çevirip | l-berri: karayı | ev: yahut | yursile: göndermeyeceğinden | ǎleykum: üzerinize | HāSiben: taşlar savuran bir kasırga | ṧumme: sonra | : | tecidū: bulamazsınız | lekum: kendinize | vekīlen: bir koruyucu |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊFÊMNTM: emin misiniz? | ÊN: | YḢSF: batırmayacağından | BKM: sizi | CENB: ters çevirip | ELBR: karayı | ÊV: yahut | YRSL: göndermeyeceğinden | ALYKM: üzerinize | ḪEṦBE: taşlar savuran bir kasırga | S̃M: sonra | LE: | TCD̃VE: bulamazsınız | LKM: kendinize | VKYLE: bir koruyucu |
Abdulbaki Gölpınarlı : Eminmisiniz sizi herhangi bir yerde orasıyla berâber yere geçirmeyeceğinden, yahut üstünüze taşlı topaçlı bir kasırga göndermeyeceğinden? Sonra bir koruyucu da bulamazsınız kendinize.
Adem Uğur : O'nun, sizi kara tarafında yerin dibine geçirmeyeceğinden, yahut başınıza taş yağdırmayacağından emin misiniz? Sonra kendinize bir koruyucu da bulamazsınız.
Ahmed Hulusi : Sizde yerin dibini (bedenselliğin en beterini) yaşatmayacağından yahut üzerinize bir hortum (yaşamınızı allak bullak eden olaylar) göndermeyeceğinden emin mi oldunuz? Sonra kendinize bir vekîl de bulamazsınız.
Ahmet Tekin : O’nun sizi, kara tarafında yerin dibine geçirmeyeceğinden, yahut üstünüzde taş yağdıran bir kasırga estirmeyeceğinden emin misiniz? Sonra kendinizi savunan bir hâmi, bir koruyan da bulamazsınız.
Ahmet Varol : O'nun sizi kara tarafında yere geçirmeyeceğinden veya üzerinize çakıl savuran bir kasırga göndermeyeceğinden emin mi oldunuz? Sonra kendinize bir vekil de bulamazsınız.
Ali Bulaç : Kara tarafında sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden veya üzerinize taş yığınları yüklü bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil bulamazsınız.
Ali Fikri Yavuz : Acaba denizden karaya çıkmanızla, kara tarafında sizi yere geçirmesinden, yahud üzerinize çakıllı bir rüzgâr salıvermesinden emin mi oldunuz? (Allah bunu da yapar). Sonra (kendinizi koruyucu) hiç bir vekil bulamazsınız.
Bekir Sadak : Onun karada da, sizi yere batirmasindan veya basiniza tas yagdirmasindan guvende misiniz? Sonra kendinize bir koruyucu da bulamazsiniz.
Celal Yıldırım : Ya sizi kara tarafında yere batırmasından ya da üzerinize taşlı-topraklı bir kasırga göndermesinden güvende misiniz ? Sonra da kendinize (kurtarıp koruyucu) bir vekil de bulamazsınız.
Diyanet İşleri : Peki, karada sizi yere geçirmesinden, yahut üzerinize taşlar savuran kasırga göndermesinden, sonra da kendinize bir vekil bulamamaktan güvende misiniz?
Diyanet İşleri (eski) : Onun karada da, sizi yere batırmasından veya başınıza taş yağdırmasından güvende misiniz? Sonra kendinize bir koruyucu da bulamazsınız.
Diyanet Vakfi : O'nun, sizi kara tarafında yerin dibine geçirmeyeceğinden, yahut başınıza taş yağdırmayacağından emin misiniz? Sonra kendinize bir koruyucu da bulamazsınız.
Edip Yüksel : Kıyıyı üstünüze çevirip sizi yutmasından, yahut üzerinize şiddetli bir kasırga yollamasından emin misiniz? Sonra hiç bir koruyucu da bulamazsınız
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Denizden karaya çıktığınızda) O'nun sizi karada yerin dibine geçirmeyeceğinden, yahut üzerinize taş yağdıran bir kasırga gördermeyeceğinden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil de bulamazsınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (Karaya) çıktığınızda, sizi tarafından yere geçirmeyeceğinden veya üzerinize çakıllı bir rüzgar salıvermesinden sonra da kendinize hiç vekil bulamamanızdan güvencede misiniz?
Elmalılı Hamdi Yazır : Ya çıktığınızda kara tarafında sizi yere geçirivermesinden veya üzerinize çakıllı bir rüzgâr salıvermesinden sonra da kendinize hiç vekîl bulamamanızdan emniyyete mi erdiniz?
Fizilal-il Kuran : Allah'ın sizi karadayken yerin dibine geçirmeyeceğinden ya da üzerinize taş yağdırmayacağından emin misiniz ki, bu olayların arkasından bir koruyucu bulamazsınız.
Gültekin Onan : Kara tarafında sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden veya üzerinize taş yığınları yüklü bir kasırga göndermeyeceğinden güvencede (emin) misiniz? Sonra kendinize bir vekil bulamazsınız.
Hakkı Yılmaz : O'nun sizi kara tarafından yerin dibine geçirmesinden yahut üzerinize bir kasırga göndermesinden güvende misiniz? Sonra kendinize varlıkları belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan birini de bulamazsınız.
Hasan Basri Çantay : Onun kara tarafında sizi yere geçirmesinden, yahud üzerinize çakıllı bir (kasırga) göndermesinden (selâmetinize) emîn mi oldunuz? (Olmayın). Sonra kendinize hiç bir vekîl bulamazsınız.
Hayrat Neşriyat : Yoksa O’nun, kara tarafında sizi yere batırmasından veya üzerinize taş yağdıran bir kasırga göndermesinden emîn mi oldunuz? Sonra kendinize, (sizi koruyan) bir vekîl de bulamazsınız.
İbni Kesir : Kara tarafında sizi yere batırmasından veya başınıza taş yağdırmasından emin mi oldunuz? Sonra kendiniz için bir vekil de bulamazsınız.
İskender Evrenosoğlu : Öyleyse sizi, kara tarafında yere geçirmesinden (geçirmeyeceğinden) veya sizin üzerinize, taş yağdıran bir fırtına göndermesinden (göndermeyeceğinden) emin mi oldunuz? Sonra sizin için bir vekil (koruyucu) bulamazsınız.
Muhammed Esed : Peki, O'nun sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden yahut üzerinize taşı toprağı kaldıran can alıcı bir rüzgar göndermeyeceğinden çok mu eminsiniz? (Hayır, o zaman) kendinize asla bir koruyucu bulamazsınız.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sizinle beraber karanın bir tarafını yere batırmasından veya sizin üzerinize taşlı bir kasırga göndermesinden emin mi oldunuz? Sonra kendiniz için bir vekil bulamazsınız.
Ömer Öngüt : Sizi kara tarafında yerin dibine geçirmeyeceğinden veya başınıza taş yağdırmayacağından emin mi oldunuz? Sonra kendinize bir vekil (koruyucu) da bulamazsınız.
Şaban Piriş : Kara tarafında da sizi batırmayacağından veya üzerinize taşlar yağdıran bir kasırga göndermeyeceğinden güvende misiniz? O zaman bir koruyucu da bulamazsınız.
Suat Yıldırım : Karada sizi yerin dibine geçirmesinden yahut çakıl savuran bir kasırga göndermesinden emin mi oldunuz? Sonra kendinize bir koruyucu da bulamazsınız.
Süleyman Ateş : (Allâh'ın) Karayı ters çevirip sizi batırmayacağından, yahut üzerinize taşlar savuran bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz? (Ki bunlar olduktan) Sonra kendinize bir koruyucu bulamazsınız!
Tefhim-ul Kuran : Kara tarafında sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden veya üzerinize taş yığınları yüklü bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil de bulamazsınız.
Ümit Şimşek : Yoksa Onun sizi karada yerin dibine geçirmeyeceğinden veya başınıza taşlar yağdırmayacağından emin mi oldunuz? O zaman sizi koruyup gözetecek bir vekil de bulamazsınız.
Yaşar Nuri Öztürk : Peki, kara tarafında sizi yere geçirivermesinden yahut üstünüze çakıl savuran bir kasırga göndermesinden emin misiniz? Sonra kendinize hiçbir vekil bulamazsınız.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}