» 22 / Hac  55:

Kuran Sırası: 22
İniş Sırası: 103
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78

 » 22 / Hac  Suresi: 55
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
2. يَزَالُ (YZEL) = yezālu : bitmez
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne :
4. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar edenlerin
5. فِي (FY) = fī : içinde (olmaları)
6. مِرْيَةٍ (MRYT) = miryetin : kuşku
7. مِنْهُ (MNH) = minhu : o(Kur'a)ndan
8. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : kadar
9. تَأْتِيَهُمُ (TÊTYHM) = te'tiyehumu : kendilerine gelinceye
10. السَّاعَةُ (ELSEAT) = s-sāǎtu : o sa'at
11. بَغْتَةً (BĞTT) = beğteten : ansızın
12. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
13. يَأْتِيَهُمْ (YÊTYHM) = ye'tiyehum : kendilerine gelinceye kadar
14. عَذَابُ (AZ̃EB) = ǎƶābu : azabı
15. يَوْمٍ (YVM) = yevmin : günün
16. عَقِيمٍ (AGYM) = ǎḳīmin : kısır (hayırsız)
ve | bitmez | | inkar edenlerin | içinde (olmaları) | kuşku | o(Kur'a)ndan | kadar | kendilerine gelinceye | o sa'at | ansızın | yahut | kendilerine gelinceye kadar | azabı | günün | kısır (hayırsız) |

[] [ZYL] [] [KFR] [] [MRY] [] [] [ETY] [SVA] [BĞT] [] [ETY] [AZ̃B] [YVM] [AGM]
VLE YZEL ELZ̃YN KFRVE FY MRYT MNH ḪT TÊTYHM ELSEAT BĞTT ÊV YÊTYHM AZ̃EB YVM AGYM

ve lā yezālu elleƶīne keferū miryetin minhu Hattā te'tiyehumu s-sāǎtu beğteten ev ye'tiyehum ǎƶābu yevmin ǎḳīmin
ولا يزال الذين كفروا في مرية منه حتى تأتيهم الساعة بغتة أو يأتيهم عذاب يوم عقيم

 » 22 / Hac  Suresi: 55
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā ve And not
يزال ز ي ل | ZYL YZEL yezālu bitmez will cease
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar edenlerin disbelieve
في | FY içinde (olmaları) (to be) in
مرية م ر ي | MRY MRYT miryetin kuşku doubt
منه | MNH minhu o(Kur'a)ndan of it
حتى | ḪT Hattā kadar until
تأتيهم ا ت ي | ETY TÊTYHM te'tiyehumu kendilerine gelinceye comes to them
الساعة س و ع | SVA ELSEAT s-sāǎtu o sa'at the Hour
بغتة ب غ ت | BĞT BĞTT beğteten ansızın suddenly
أو | ÊV ev yahut or
يأتيهم ا ت ي | ETY YÊTYHM ye'tiyehum kendilerine gelinceye kadar comes to them
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābu azabı (the) punishment
يوم ي و م | YVM YVM yevmin günün (of) a Day
عقيم ع ق م | AGM AGYM ǎḳīmin kısır (hayırsız) barren.

22:55 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve | bitmez | | inkar edenlerin | içinde (olmaları) | kuşku | o(Kur'a)ndan | kadar | kendilerine gelinceye | o sa'at | ansızın | yahut | kendilerine gelinceye kadar | azabı | günün | kısır (hayırsız) |

[] [ZYL] [] [KFR] [] [MRY] [] [] [ETY] [SVA] [BĞT] [] [ETY] [AZ̃B] [YVM] [AGM]
VLE YZEL ELZ̃YN KFRVE FY MRYT MNH ḪT TÊTYHM ELSEAT BĞTT ÊV YÊTYHM AZ̃EB YVM AGYM

ve lā yezālu elleƶīne keferū miryetin minhu Hattā te'tiyehumu s-sāǎtu beğteten ev ye'tiyehum ǎƶābu yevmin ǎḳīmin
ولا يزال الذين كفروا في مرية منه حتى تأتيهم الساعة بغتة أو يأتيهم عذاب يوم عقيم

[] [ز ي ل] [] [ك ف ر] [] [م ر ي] [] [] [ا ت ي] [س و ع] [ب غ ت] [] [ا ت ي] [ع ذ ب] [ي و م] [ع ق م]

 » 22 / Hac  Suresi: 55
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā ve And not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يزال ز ي ل | ZYL YZEL yezālu bitmez will cease
Ye,Ze,Elif,Lam,
10,7,1,30,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar edenlerin disbelieve
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY içinde (olmaları) (to be) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
مرية م ر ي | MRY MRYT miryetin kuşku doubt
Mim,Re,Ye,Te merbuta,
40,200,10,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
منه | MNH minhu o(Kur'a)ndan of it
Mim,Nun,He,
40,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
حتى | ḪT Hattā kadar until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
تأتيهم ا ت ي | ETY TÊTYHM te'tiyehumu kendilerine gelinceye comes to them
Te,,Te,Ye,He,Mim,
400,,400,10,5,40,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الساعة س و ع | SVA ELSEAT s-sāǎtu o sa'at the Hour
Elif,Lam,Sin,Elif,Ayn,Te merbuta,
1,30,60,1,70,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
بغتة ب غ ت | BĞT BĞTT beğteten ansızın suddenly
Be,Ğayn,Te,Te merbuta,
2,1000,400,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يأتيهم ا ت ي | ETY YÊTYHM ye'tiyehum kendilerine gelinceye kadar comes to them
Ye,,Te,Ye,He,Mim,
10,,400,10,5,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābu azabı (the) punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
يوم ي و م | YVM YVM yevmin günün (of) a Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
عقيم ع ق م | AGM AGYM ǎḳīmin kısır (hayırsız) barren.
Ayn,Gaf,Ye,Mim,
70,100,10,40,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَا: ve | يَزَالُ: bitmez | الَّذِينَ: | كَفَرُوا: inkar edenlerin | فِي: içinde (olmaları) | مِرْيَةٍ: kuşku | مِنْهُ: o(Kur'a)ndan | حَتَّىٰ: kadar | تَأْتِيَهُمُ: kendilerine gelinceye | السَّاعَةُ: o sa'at | بَغْتَةً: ansızın | أَوْ: yahut | يَأْتِيَهُمْ: kendilerine gelinceye kadar | عَذَابُ: azabı | يَوْمٍ: günün | عَقِيمٍ: kısır (hayırsız) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولا WLE ve | يزال YZEL bitmez | الذين ELZ̃YN | كفروا KFRWE inkar edenlerin | في FY içinde (olmaları) | مرية MRYT kuşku | منه MNH o(Kur'a)ndan | حتى ḪT kadar | تأتيهم TÊTYHM kendilerine gelinceye | الساعة ELSEAT o sa'at | بغتة BĞTT ansızın | أو ÊW yahut | يأتيهم YÊTYHM kendilerine gelinceye kadar | عذاب AZ̃EB azabı | يوم YWM günün | عقيم AGYM kısır (hayırsız) |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve lā: ve | yezālu: bitmez | elleƶīne: | keferū: inkar edenlerin | : içinde (olmaları) | miryetin: kuşku | minhu: o(Kur'a)ndan | Hattā: kadar | te'tiyehumu: kendilerine gelinceye | s-sāǎtu: o sa'at | beğteten: ansızın | ev: yahut | ye'tiyehum: kendilerine gelinceye kadar | ǎƶābu: azabı | yevmin: günün | ǎḳīmin: kısır (hayırsız) |
Kırık Meal (Transcript) : |VLE: ve | YZEL: bitmez | ELZ̃YN: | KFRVE: inkar edenlerin | FY: içinde (olmaları) | MRYT: kuşku | MNH: o(Kur'a)ndan | ḪT: kadar | TÊTYHM: kendilerine gelinceye | ELSEAT: o sa'at | BĞTT: ansızın | ÊV: yahut | YÊTYHM: kendilerine gelinceye kadar | AZ̃EB: azabı | YVM: günün | AGYM: kısır (hayırsız) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kâfir olanlarsa, kıyâmet gelip çatmadıkça, yahut o kısır gün, onlara gelmedikçe onun hakkında şüphe etmekten kurtulamazlar.
Adem Uğur : İnkâr edenler, kendilerine o saat ansızın gelinceye, yahut da (kendileri için hayır yönünden) kısır bir günün azabı gelinceye kadar onun (Kur'an) hakkında hep şüphe içindedirler.
Ahmed Hulusi : Hakikat bilgisini inkâr edenler ise, kendilerine ansızın ölüm gelinceye kadar yahut umutların boşa çıkacağı sürecin azabı gelinceye kadar, O'ndan (Teklik'ten) şüphe içinde kalmaya devam edecek. . .
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler ansızın cezalandırılıncaya, kıyametin kopacağı âna veya hiç de ümit verici şeyler va’detmeyen bir günün azâbı, kabir azâbı kendilerine gelinceye kadar Kur’ân’dan şüphe etmeye devam ederler.
Ahmet Varol : İnkar edenler, kendilerine kıyamet vakti ansızın gelinceye ya da kısır (hayırsız) bir günün azabı erişinceye kadar ondan (Kur'an'dan) şüphe etmeye devam edeceklerdir.
Ali Bulaç : İnkâr edenler ise, kıyamet saati onlara apansız gelinceye veya kesintiye uğramış (akim, verimsiz) bir günün azabı onlara yetişinceye kadar ondan (Kur'an'dan) yana şüphe içinde sür git kalacaklardır.
Ali Fikri Yavuz : Peygamberi ve Kur’an’ı inkâr edenler de, kendilerine ansızın kıyamet gelinceye, veya (nesilleri kesen bir harbteki) verimsiz günün azabı çatıncaya kadar Kur’an hususunda bir şübhe içinde kalır giderler.
Bekir Sadak : inkar edenler, ceza saati kendilerine ansizin gelene veya gecesi olmayan gunun azabi catana kadar Kuran'dan suphe etmekte devam ederler.
Celal Yıldırım : O küfredenler ise, kendilerine Kıyâmet'in kopuş saati ansızın gelip çatınca veya kısır bir günün azabı gelip dokununcaya kadar Kur'ân hakkında devamlı bir şüphe içinde bocalayıp kalırlar.
Diyanet İşleri : İnkâr edenler, kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut da onlara kısır bir günün azabı gelip çatıncaya dek o Kur’an’dan bir şüphe içinde kalırlar.
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edenler, ceza saati kendilerine ansızın gelene veya gecesi olmayan günün azabı çatana kadar Kuran'dan şüphe etmekte devam ederler.
Diyanet Vakfi : İnkâr edenler, kendilerine o saat ansızın gelinceye, yahut da (kendileri için hayır yönünden) kısır bir günün azabı gelinceye kadar onun (Kur'an) hakkında hep şüphe içindedirler.
Edip Yüksel : İnkarcılar ise, Saat (dünyanın sonu) kendilerine ansızın gelinceye kadar, yahut o müthiş günün cezası kendilerine çatıncaya kadar sürekli ondan kuşku duyacaklardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İnkâr edenler de, kendilerine ansızın kıyamet gelinceye veya akîm (kısır) bir günün azabı gelinceye kadar, Kur'ân'dan şüphe etmekte devam edip giderler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İnkar edenler de kendilerine kıyamet ansızın gelinceye veya her kurtulma gayretinin sonuçsuz kalacağı bir günün azabı gelinceye kadar Kur'an'dan şüphe etmekte devam edip giderler.
Elmalılı Hamdi Yazır : O küfredenler de kendilerine o saat bağteten gelinciye veya akîm bir günün azâbı gelinciye kadar ondan bir şekk içinde kalır giderler
Fizilal-il Kuran : Kâfirler ise ansızın kıyamet günü ile karşı karşıya kalıncaya ya da «ertesi olmayan» o son günün azabına uğrayıncaya kadar Kur'an hakkında sürekli kuşku beslerler.
Gültekin Onan : Küfredenler ise, kıyamet saati onlara apansız gelinceye veya kesintiye uğramış (akim, verimsiz) bir günün azabı onlara yetişinceye kadar ondan (Kuran'dan) yana şüphe içinde sürgit kalacaklardır.
Hakkı Yılmaz : "Küfretmiş; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kişiler de, kendilerine ansızın kıyâmetin kopuş anı veya kısır [yararsız, verimsiz] bir günün azabı gelinceye kadar, Kur’ân'dan kuşku duymaya devam edeceklerdir. "
Hasan Basri Çantay : Küf (ü inkâr) edenler ise kendilerine o saat ansızın gelinceye, yahud kısır bir günün azâbı çatıncaya kadar ondan (Kur'andan) yana mütemâdi bir şek içinde kalırlar.
Hayrat Neşriyat : İnkâr edenler ise, kendilerine kıyâmet ansızın gelinceye veya kendilerine kısır(hayırsız) bir günün azâbı gelinceye kadar ondan (Kur’ân’dan) yana bir şübhe içinde bulunur dururlar.
İbni Kesir : Küfredenler; kendilerine o saat ansızın gelinceye veya gecesi olmayan günün azabı çatana kadar ondan yana devamlı bir şüphe içinde kalırlar.
İskender Evrenosoğlu : Ve o saat (kıyâmet saati), ansızın onlara gelinceye veya akîm (hedefine ulaşılamamış) günün (ölüm gününün) azabı onlara gelinceye kadar, kâfirlerin ondan şüphesi zail olmaz (yok olmaz).
Muhammed Esed : Hakkı inkara şartlanmış olanlar ise, Son Saat kendilerini apansız yakalayıncaya ve bütün ümitlerin boş olduğu o Gün'ün azabı başlarına çökünceye kadar O'nun hakkında kapıldıkları şüpheden sıyrılmayacaklardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve kâfir olanlar ise kendilerine Kıyamet ansızın gelinceye veya onlara kısır bir günün azabı gelinceye kadar ondan (Kur'an'dan) bir şekk içinde bulunur dururlar.
Ömer Öngüt : İnkâr edenler, kendilerine o saat ansızın gelinceye, yahut da o kısır günün azabı kendilerine gelinceye kadar onun hakkında hep şüphe içindedirler.
Şaban Piriş : Kafirler ise, kendilerine o saat, ansızın gelinceye veya sonsuz bir günün azabı çatıncaya kadar ondan şüphe etmeye devam ederler.
Suat Yıldırım : Dini inkâr edenler ise, son saat ansızın gelip çatıncaya veya o kısır gün kendilerine gelinceye kadar, Kur’ân hakkında şüphe içinde kalır giderler.
Süleyman Ateş : İnkâr edenler ise ansızın o sâ'at (kıyâmet veya ölüm) kendilerine gelinceye yahut o kısır (hayırsız) günün azâbı kendilerine gelinceye kadar o(Kur'â)ndan yana, kuşku içinde olacaklardır.
Tefhim-ul Kuran : Küfre sapanlar ise, kıyamet saati onlara apansız gelinceye ya da kesintiye uğramış (akîm, verimsiz) bir günün azabı onlara yetişinceye kadar ondan (Kur'an'dan) yana şüphe içinde sür git kalacaklardır.
Ümit Şimşek : İnkâr edenler ise, ölüm ânı ansızın gelip çatıncaya, yahut kısır günün azabı başlarına gelinceye kadar ondan şüphe etmekten geri durmazlar.
Yaşar Nuri Öztürk : İnkâr edenler ise kıyamet ansızın başlarına patlayıncaya kadar, yahut kısır bir günün azabı kendilerine gelip çatıncaya kadar, o Kur'an'dan yana kuşku içinde olmaya devam edecekler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}