Adem Uğur : Nitekim biz, (Kur'an'ı) kısımlara ayıranlara azabı indirmişizdir.
Ahmed Hulusi : İnzâl ettiğimizi bölüp ayrıştıranlara (Tevrat ve İncil'i işlerine gelenler ve gelmeyenler olarak) olduğu gibi; sana da inzâl ettik (hakikat BİLGİsini)!
Ahmet Tekin : Uyarıcılık görevini yapman için Kurân’ı da sana vahyettik. Tıpkı onu hak ve bâtıl diye kısımlara ayırıp bir kısmına iman eden, bir kısmını inkâr eden yahudi ve hristiyanlara; grup grup şehre giriş yollarını keserek Muhammed’in Kur’ân’ı tebliğini engelleyenlere indirdiğimiz kutsal kitaplar gibi.
Ahmet Varol : O (kitabı) parçalara ayıranlara indirdiğimiz gibi! [5]
Ali Bulaç : Parça ayırıcılarına indirdiğimiz gibi,
Ali Fikri Yavuz : Tıpkı o Yahudi ve Hristiyanlara indirdiğimiz (azap) gibi.
Bekir Sadak : (90-93) Kuran'i islerine geldigi gibi bolenlere de, kendi Kitablarinin bir kismina inanip bir kismini kabul etmiyen yahudi ve hiristiyanlara da nitekim Kitap indirmistik; Rabbine and olsun ki hepsini, yaptiklarindan sorumlu tutacagiz.
Diyanet İşleri : Nitekim biz kendi kitaplarını parçalara ayıranlara da (kitap) indirmiştik.
Diyanet İşleri (eski) : (90-93) Kuran'ı işlerine geldiği gibi bölenlere de, kendi Kitablarının bir kısmına inanıp bir kısmını kabul etmeyen yahudi ve hıristiyanlara da nitekim Kitap indirmiştik; Rabbine and olsun ki hepsini, yaptıklarından sorumlu tutacağız.
Fizilal-il Kuran : Kutsal kitaplarının ayetleri arasında ayırım gözeten bölücülere de mesaj indirdik.
Gültekin Onan : Parça ayırıcılarına indirdiğimiz gibi,
Hakkı Yılmaz : {Şu‘arâ 4:Eğer Biz dilersek,} + o yemincilere indirdiğimiz şey gibi + {Şu‘arâ 4-6:onlara gökten bir alâmet [gösterge; ışın, radyasyon ve meteorlar, tayfun, sel] indiririz de onların boyunları, ona boyun eğenler oluverirdi. Ve kendilerine Rahmân'dan [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'tan] yeni bir öğüt geldi mi, kesinlikle ondan yüz çeviren kimseler oldular. Sonra da, kesinlikle yalanladılar. İşte alay edip durdukları şeyin haberleri yakında onlara gelecektir.}
Hasan Basri Çantay : (90-91) Nitekim iş bölümü yapanlara, Kur'ânı parçalayanlara da (öyle azâb) indirmişdik.
Suat Yıldırım : (90-91) Tıpkı o bölüşenlerin, O Kur’ân’ı parça parça edenlerin başlarına indirdiğimiz felaket gibi.
Süleyman Ateş : (Siz bilirsiniz, inanmazsanız Allâh'ın azâbı başınıza inecektir.) Tıpkı o bölücülere (veya and içenlere) indirdiğimiz gibi (sizin başınıza da azâb indiririz)!
Ümit Şimşek : Nitekim, bölüşenlerin üzerine de azap indirmiştik.
Yaşar Nuri Öztürk : Aynı şekilde, o bölücülere/yemin edip duranlara da beyyineler indirmiştik.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]