» 15 / Hicr  55:

Kuran Sırası: 15
İniş Sırası: 54
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99

 » 15 / Hicr  Suresi: 55
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler
2. بَشَّرْنَاكَ (BŞRNEK) = beşşernāke : sana müjdeledik
3. بِالْحَقِّ (BELḪG) = bil-Haḳḳi : gerçeği
4. فَلَا (FLE) = felā : asla
5. تَكُنْ (TKN) = tekun : olma
6. مِنَ (MN) = mine : -den
7. الْقَانِطِينَ (ELGENŦYN) = l-ḳāniTīne : umut kesenler-
dediler | sana müjdeledik | gerçeği | asla | olma | -den | umut kesenler- |

[GVL] [BŞR] [ḪGG] [] [KVN] [] [GNŦ]
GELVE BŞRNEK BELḪG FLE TKN MN ELGENŦYN

ḳālū beşşernāke bil-Haḳḳi felā tekun mine l-ḳāniTīne
قالوا بشرناك بالحق فلا تكن من القانطين

 » 15 / Hicr  Suresi: 55
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They said,
بشرناك ب ش ر | BŞR BŞRNEK beşşernāke sana müjdeledik """We give you glad tidings"
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi gerçeği in truth,
فلا | FLE felā asla so (do) not
تكن ك و ن | KVN TKN tekun olma be
من | MN mine -den of
القانطين ق ن ط | GNŦ ELGENŦYN l-ḳāniTīne umut kesenler- "the despairing."""

15:55 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler | sana müjdeledik | gerçeği | asla | olma | -den | umut kesenler- |

[GVL] [BŞR] [ḪGG] [] [KVN] [] [GNŦ]
GELVE BŞRNEK BELḪG FLE TKN MN ELGENŦYN

ḳālū beşşernāke bil-Haḳḳi felā tekun mine l-ḳāniTīne
قالوا بشرناك بالحق فلا تكن من القانطين

[ق و ل] [ب ش ر] [ح ق ق] [] [ك و ن] [] [ق ن ط]

 » 15 / Hicr  Suresi: 55
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بشرناك ب ش ر | BŞR BŞRNEK beşşernāke sana müjdeledik """We give you glad tidings"
Be,Şın,Re,Nun,Elif,Kef,
2,300,200,50,1,20,
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi gerçeği in truth,
Be,Elif,Lam,Ha,Gaf,
2,1,30,8,100,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
فلا | FLE felā asla so (do) not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
PRO – prohibition particle
الفاء استئنافية
حرف نهي
تكن ك و ن | KVN TKN tekun olma be
Te,Kef,Nun,
400,20,50,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
من | MN mine -den of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
القانطين ق ن ط | GNŦ ELGENŦYN l-ḳāniTīne umut kesenler- "the despairing."""
Elif,Lam,Gaf,Elif,Nun,Tı,Ye,Nun,
1,30,100,1,50,9,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler | بَشَّرْنَاكَ: sana müjdeledik | بِالْحَقِّ: gerçeği | فَلَا: asla | تَكُنْ: olma | مِنَ: -den | الْقَانِطِينَ: umut kesenler- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler | بشرناك BŞRNEK sana müjdeledik | بالحق BELḪG gerçeği | فلا FLE asla | تكن TKN olma | من MN -den | القانطين ELGENŦYN umut kesenler- |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler | beşşernāke: sana müjdeledik | bil-Haḳḳi: gerçeği | felā: asla | tekun: olma | mine: -den | l-ḳāniTīne: umut kesenler- |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: dediler | BŞRNEK: sana müjdeledik | BELḪG: gerçeği | FLE: asla | TKN: olma | MN: -den | ELGENŦYN: umut kesenler- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sana öyle bir müjde veriyoruz ki gerçektir bu, sakın ümîdini kesenlerden olma demişlerdi.
Adem Uğur : Sana gerçeği müjdeledik, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Seni Hak olarak müjdeliyoruz! Sakın ümitsizliğe düşme!"
Ahmet Tekin : Melekler: 'Seni kesinlik kazanan bir hakikatle, doğru bir haberle müjdeledik. Sakın ümitsizliğe düşenlerden olma.' dediler.
Ahmet Varol : 'Seni hak ile müjdeledik. Şu halde ümit kesenlerden olma' dediler.
Ali Bulaç : Dediler ki: "Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma."
Ali Fikri Yavuz : Onlar: “- Seni hak ve gerçekle müjdeledik, onun için Allah’ın rahmetinden ümidini kesenlerden olma” dediler.
Bekir Sadak : «eni gercekten mujdeliyoruz, umutsuzlardan olma» demislerdi.
Celal Yıldırım : Dediler ki: «Seni hak ile müjdeledik. Artık sen ümitsizlerden olma !»
Diyanet İşleri : “Biz sana gerçeği müjdeledik. Sakın ümitsizlerden olma” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : 'Seni gerçekten müjdeliyoruz, umutsuzlardan olma' demişlerdi.
Diyanet Vakfi : Sana gerçeği müjdeledik, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler.
Edip Yüksel : 'Sana gerçeği müjdeledik, umudunu kesme,' dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Melekler: «Seni gerçekle müjdeliyoruz. Sakın Allah'ın rahmetinden ümidini kesenlerden olma!» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar: «Biz seni gerçek şeyle müjdeledik; onun için ümidini kesenlerden olma!» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Seni dediler: emri hakkile tebşir ettik, onun için ümidi kesenlerden olma
Fizilal-il Kuran : Onlar dediler ki «Sana bu müjdeyi gerçeğe dayanarak veriyoruz, sakın umutsuzlardan olma.»
Gültekin Onan : Dediler ki: "Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma."
Hakkı Yılmaz : İbrâhîm'in misafirleri, “Seni gerçekle müjdeliyoruz. Ümidini kesenlerden olma!” dediler.
Hasan Basri Çantay : Dediler: «Seni hak olarak muştuluyoruz. O halde ümîdini kesenlerden olma».
Hayrat Neşriyat : (Melekler:) 'Seni hak ile (muhakkak olacak bir şeyle) müjdeledik; onun için ümîdi kesenlerden olma!' dediler.
İbni Kesir : Dediler ki: Seni gerçekten müjdeliyoruz, öyleyse ümidini kesenlerden olma.
İskender Evrenosoğlu : “Biz seni hak ile müjdeledik. Artık 'ümit kesenler'den olma.” dediler.
Muhammed Esed : "Seni gerçekleşmesi kaçınılmaz olan bir şeyle müjdeliyoruz; onun için sakın umut kesenlerden olma!" dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Seni hak ile müjdeledik, artık sen ümitsizliğe düşmüş olanlardan olma.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: “Sana hakkı müjdeledik, sakın ümit kesenlerden olma!”
Şaban Piriş : -Seni gerçekten müjdeliyoruz. Ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler.
Suat Yıldırım : "Sana gerçeği müjdeledik, onun için ümit kesenlerden olma!" dediler.
Süleyman Ateş : "Sana gerçeği müjdeledik, umut kesenlerden olma!" dediler.
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma.»
Ümit Şimşek : 'Biz seni hak ile müjdeliyoruz,' dediler. 'Sakın ümit kesenlerden olma.'
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler: "Hakk'a dayanarak müjdeledik sana, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}