Kırık Meal (Okunuş) : |nebbi': haber ver | ǐbādī: kullarıma | ennī: şüphesiz | enā: ben | l-ğafūru: bağışlayanım | r-raHīmu: esirgeyenim |
Kırık Meal (Transcript) : |NBÙ: haber ver | ABED̃Y: kullarıma | ÊNY: şüphesiz | ÊNE: ben | ELĞFVR: bağışlayanım | ELRḪYM: esirgeyenim |
Abdulbaki Gölpınarlı : Haber ver kullarıma, şüphe yok ki ben suçları örterim, rahîmim.
Adem Uğur : (Resûlüm!) Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver.
Ahmed Hulusi : Haber ver kullarıma ki, Ben, gerçekten Ben Ğafûr'um, Rahıym'im.
Ahmet Tekin : Kullarıma, benim çok bağışlayıcı, çok merhametli olduğumu haber ver.
Ahmet Varol : Kullarıma bildir ki, şüphesiz ben bağışlayıcı ve rahmet ediciyim.
Ali Bulaç : Haber ver kullarıma; şüphesiz Ben, Ben bağışlayanım, esirgeyenim.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), kullarıma haber ver ki, gerçekten ben Gafûr’um, Rahîm’im.
Bekir Sadak : (49-50) Kullarima Benim bagislayan, merhamet eden oldugumu, azabimin can yakici bir azap oldugunu haber ver.
Celal Yıldırım : (49-50) Kullarıma haber ver ki, gerçekten ben, evet ben, çok bağışlayan, çok merhamet edenim ve doğrusu azabım da çok elem verici bir azâbdır.
Diyanet İşleri : (49-50) Ey Muhammed! Kullarıma, benim elbette çok bağışlayıcı, çok merhametli olduğumu, azabımın da elem dolu azap olduğunu haber ver.
Diyanet İşleri (eski) : (49-50) Kullarıma Benim bağışlayan, merhamet eden olduğumu, azabımın can yakıcı bir azap olduğunu haber ver.
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver.
Edip Yüksel : Kullarıma haber ver ki ben Bağışlayıcıyım, Rahimim.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kullarıma haber ver, benim gerçekten çok bağışlayan ve merhamet eden olduğumu;
Elmalılı Hamdi Yazır : Haber ver kullarıma ki hakıkat ben, benim öyle gafur, öyle rahîm
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed, kullarıma haber ver ki, ben gerçekten affediciyim, merhametliyim.
Gültekin Onan : Haber ver kullarıma; şüphesiz ben, ben bağışlayanım, esirgeyenim.
Hakkı Yılmaz : (49,50) Kullarıma, hiç şüphesiz Benim çok bağışlayıcı ve pek merhamet edicinin ta kendisi olduğumu, Benim azabımın da, çok acıklı bir azabın ta kendisi olduğunu önemle haber ver!
Hasan Basri Çantay : (Habîbim) kullarıma haber (i) ver ki: «Hakîkaten ben (evet) ben çok yarlığayıcı, kemâliyle esirgeyiciyim».
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) Kullarıma haber ver ki, şübhesiz ben, Gafûr(günahları çok bağışlayan)ım, Rahîm (onlara çok merhamet eden)im!
İskender Evrenosoğlu : Kullarıma haber ver. Muhakkak ki; Ben Gafur'um (mağfiret edenim) ve Rahîm'im (rahmet edenim, rahmet nuru gönderenim).
Muhammed Esed : Kullarıma, acıyan, esirgeyen gerçek bağışlayıcının Ben olduğumu anlat;
Ömer Nasuhi Bilmen : (49-50) Kullarıma haber ver, Ben, şüphe yok ki Ben, yarlığayıcıyım, ziyâdesiyle esirgeciyim. Muhakkak ki, Benim azabım da o pek acıklı bir azaptır.
Ömer Öngüt : Resulüm! Kullarıma benim çok bağışlayıcı ve merhamet edici olduğumu haber ver.
Şaban Piriş : -Kullarıma benim, çok bağışlayıcı ve merhametli olduğumu haber ver.
Suat Yıldırım : (49-50) Kullarıma haber ver ki (günahları örten) gafur, (ihsanı bol olan) rahîm Ben’im. Bununla beraber azabım da elîm mi elîm!
Süleyman Ateş : (Ey Muhammed), kullarıma haber ver: İşte ben öyle bağışlayan, öyle esirgeyenim.
Tefhim-ul Kuran : Haber ver kullarıma; şüphesiz ben, ben bağışlayanım, esirgeyenim.
Ümit Şimşek : Kullarıma şunu bildir ki, Ben çok bağışlayıcı, çok merhamet ediciyim.
Yaşar Nuri Öztürk : Haber ver kullarıma: Hiç kuşkusuz benim, evet benim, Gafûr ve Rahîm.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]