» 37 / Sâffât  10:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182

 » 37 / Sâffât  Suresi: 10
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِلَّا (ÎLE) = illā : (fakat) yalnız
2. مَنْ (MN) = men : kimseyi
3. خَطِفَ (ḢŦF) = ḣaTife : kapan
4. الْخَطْفَةَ (ELḢŦFT) = l-ḣaTfete : bir söz
5. فَأَتْبَعَهُ (FÊTBAH) = feetbeǎhu : onu izler
6. شِهَابٌ (ŞHEB) = şihābun : bir şihab (ışın)
7. ثَاقِبٌ (S̃EGB) = ṧāḳibun : delici
(fakat) yalnız | kimseyi | kapan | bir söz | onu izler | bir şihab (ışın) | delici |

[] [] [ḢŦF] [ḢŦF] [TBA] [ŞHB] [S̃GB]
ÎLE MN ḢŦF ELḢŦFT FÊTBAH ŞHEB S̃EGB

illā men ḣaTife l-ḣaTfete feetbeǎhu şihābun ṧāḳibun
إلا من خطف الخطفة فأتبعه شهاب ثاقب

 » 37 / Sâffât  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إلا | ÎLE illā (fakat) yalnız Except
من | MN men kimseyi (him) who
خطف خ ط ف | ḢŦF ḢŦF ḣaTife kapan snatches
الخطفة خ ط ف | ḢŦF ELḢŦFT l-ḣaTfete bir söz (by) theft
فأتبعه ت ب ع | TBA FÊTBAH feetbeǎhu onu izler but follows him
شهاب ش ه ب | ŞHB ŞHEB şihābun bir şihab (ışın) a burning flame,
ثاقب ث ق ب | S̃GB S̃EGB ṧāḳibun delici piercing.

37:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

(fakat) yalnız | kimseyi | kapan | bir söz | onu izler | bir şihab (ışın) | delici |

[] [] [ḢŦF] [ḢŦF] [TBA] [ŞHB] [S̃GB]
ÎLE MN ḢŦF ELḢŦFT FÊTBAH ŞHEB S̃EGB

illā men ḣaTife l-ḣaTfete feetbeǎhu şihābun ṧāḳibun
إلا من خطف الخطفة فأتبعه شهاب ثاقب

[] [] [خ ط ف] [خ ط ف] [ت ب ع] [ش ه ب] [ث ق ب]

 » 37 / Sâffât  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إلا | ÎLE illā (fakat) yalnız Except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
من | MN men kimseyi (him) who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
خطف خ ط ف | ḢŦF ḢŦF ḣaTife kapan snatches
Hı,Tı,Fe,
600,9,80,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الخطفة خ ط ف | ḢŦF ELḢŦFT l-ḣaTfete bir söz (by) theft
Elif,Lam,Hı,Tı,Fe,Te merbuta,
1,30,600,9,80,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
فأتبعه ت ب ع | TBA FÊTBAH feetbeǎhu onu izler but follows him
Fe,,Te,Be,Ayn,He,
80,,400,2,70,5,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
شهاب ش ه ب | ŞHB ŞHEB şihābun bir şihab (ışın) a burning flame,
Şın,He,Elif,Be,
300,5,1,2,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
ثاقب ث ق ب | S̃GB S̃EGB ṧāḳibun delici piercing.
Se,Elif,Gaf,Be,
500,1,100,2,
N – nominative masculine indefinite active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِلَّا: (fakat) yalnız | مَنْ: kimseyi | خَطِفَ: kapan | الْخَطْفَةَ: bir söz | فَأَتْبَعَهُ: onu izler | شِهَابٌ: bir şihab (ışın) | ثَاقِبٌ: delici |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إلا ÎLE (fakat) yalnız | من MN kimseyi | خطف ḢŦF kapan | الخطفة ELḢŦFT bir söz | فأتبعه FÊTBAH onu izler | شهاب ŞHEB bir şihab (ışın) | ثاقب S̃EGB delici |
Kırık Meal (Okunuş) : |illā: (fakat) yalnız | men: kimseyi | ḣaTife: kapan | l-ḣaTfete: bir söz | feetbeǎhu: onu izler | şihābun: bir şihab (ışın) | ṧāḳibun: delici |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎLE: (fakat) yalnız | MN: kimseyi | ḢŦF: kapan | ELḢŦFT: bir söz | FÊTBAH: onu izler | ŞHEB: bir şihab (ışın) | S̃EGB: delici |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ancak hırsızlama bir söz duyan olursa hemen onun ardından da aydınlatıcı ve delip geçen bir ateştir atılır, onu yakar.
Adem Uğur : Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder.
Ahmed Hulusi : Ancak bir söz kapan olursa, bu yüzden onu yakıcı bir alev takip eder.
Ahmet Tekin : Ancak bilgi sızdıranlar, uzaya kulak verip bilgi hırsızlığı yapanlar var. Hiç fırsat vermeden, gökten yere doğru delip geçen kor halinde düşen gök cisimleri, alevler, gök mermileri onların peşlerini bırakmaz, işlerini bitirir.
Ahmet Varol : Ancak bir (söz) çalıp kapan olursa onu da parlak bir ateş izler.
Ali Bulaç : Ancak (sözü hırsızlama) çalıp kapan olursa, artık onu da delip geçen 'yakıcı bir alev' izler (ve yok eder).
Ali Fikri Yavuz : Ancak (o şeytanlar içinden, meleklerin sözünü) bir çalıb kapan olur. Onu da yakan parlak bir yıldız tâkib eder.
Bekir Sadak : Hele bir tek soz kapan olsun; delici bir alev onun pesine dusuverir.
Celal Yıldırım : Ancak bir söz dinleyip kapan olursa, peşine çok parlak bir kıvılcım takılır.
Diyanet İşleri : Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder).
Diyanet İşleri (eski) : Hele bir tek söz kapan olsun; delici bir alev onun peşine düşüverir.
Diyanet Vakfi : Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder.
Edip Yüksel : Bir söz kapan olursa, onu, delici bir ışın izler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ancak kulak hırsızlığı yapanlar olur. Onu da yakıcı bir alev takip eder.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ancak bir çalıp çarpan (olursa), onunda peşine delip geçen bir ateş takılır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ancak bir çalıp çarpan, onun da peşine bir şihabı sâkıb takılır
Fizilal-il Kuran : Ancak meleklerin konuşmalarından bir sözü kapan olursa, onu da delen ve yakan alevli yıldızlar takip eder.
Gültekin Onan : Ancak (sözü hırsızlama) çalıp kapan olursa, artık onu da delip geçen 'yakıcı bir alev' izler (ve yok eder).
Hakkı Yılmaz : (7-10) "Kur’ân'dan, az da olsa yararlanan ve –roketle uzaya çıkanlar hariç– sürekli gayret içinde olan, herkesçe dışlanan ve Kur’ân'a kulak vermeyen tüm düşünce yetilerinden koruduk; bunlar uzayda işe yaramaz, faaliyet gösteremez. "
Hasan Basri Çantay : Meğer ki (içlerinden) bir çalıb çarpan (ı) olsun. Fakat onu da delib geçen bir alev ta'kıyb etmişdir.
Hayrat Neşriyat : Ancak bir söz kapan olursa, onu da delici, alevli bir yıldız ta'kib eder.
İbni Kesir : Ancak çalıp çırpan olursa; onu da hemen delip geçen yakıcı bir alev takib eder.
İskender Evrenosoğlu : Ancak kim bir söz kapıp kaçarsa, o taktirde kayıp giden yakıcı bir alev onu takip eder (ona ulaşır, yok eder).
Muhammed Esed : ama eğer birisi (bu bilgiden) bir kırıntı koparmayı başarırsa, (bundan dolayı) yakıcı bir alevin pençesine düşsün.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ancak bir çalıp çarpan müstesna. Ona da hemen bir parça ateş parçası ulaşıverir.
Ömer Öngüt : Hele bir tek söz kapan olursa delici bir alev onun peşine düşüverir.
Şaban Piriş : Ancak, tek bir söz kapan olursa, hemen onu delip geçen bir alev takip eder.
Suat Yıldırım : Ne var ki içlerinden birisi bir söz kırıntısı kapmayı başarırsa, derhal yakıcı ve delici bir ışın onu kovalar.
Süleyman Ateş : Yalnız (yüce topluluktan) bir söz kapan olursa, onu da delici bir şihâb (ışın) izler.
Tefhim-ul Kuran : Ancak (sözü hırsızlama) çalıp kapan olursa, artık onu da delip geçen 'yakıcı bir alev' izler (ve yok eder).
Ümit Şimşek : Ancak kulak hırsızlığıyla birşey kapan olursa, onu da delip geçen bir alev izler.
Yaşar Nuri Öztürk : Yüce konseyden bir söz çalıp çarpan olabilirse de onun peşine hemen delici, alevli bir yıldız takılır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}