» 37 / Sâffât  17:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182

 » 37 / Sâffât  Suresi: 17
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَوَابَاؤُنَا (ÊV ËBEÙNE) = evābā'unā : atalarımız da mı?
2. الْأَوَّلُونَ (ELÊVLVN) = l-evvelūne : evvelki
atalarımız da mı? | evvelki |

[EBV] [EVL]
ÊV ËBEÙNE ELÊVLVN

evābā'unā l-evvelūne
أوآباؤنا الأولون

 » 37 / Sâffât  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أوآباؤنا ا ب و | EBV ÊV ËBEÙNE evābā'unā atalarımız da mı? Or our fathers
الأولون ا و ل | EVL ELÊVLVN l-evvelūne evvelki "former?"""

37:17 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

atalarımız da mı? | evvelki |

[EBV] [EVL]
ÊV ËBEÙNE ELÊVLVN

evābā'unā l-evvelūne
أوآباؤنا الأولون

[ا ب و] [ا و ل]

 » 37 / Sâffât  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أوآباؤنا ا ب و | EBV ÊV ËBEÙNE evābā'unā atalarımız da mı? Or our fathers
,Vav,,Be,Elif,,Nun,Elif,
,6,,2,1,,50,1,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
N – nominative masculine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
الهمزة همزة استفهام
الواو زائدة
اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الأولون ا و ل | EVL ELÊVLVN l-evvelūne evvelki "former?"""
Elif,Lam,,Vav,Lam,Vav,Nun,
1,30,,6,30,6,50,
ADJ – nominative masculine plural adjective
صفة مرفوعة
ÊV ËBEÙNE ELÊVLVN

أوآباؤنا الأولون

 » 37 / Sâffât  Suresi: 17

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَوَابَاؤُنَا: atalarımız da mı? | الْأَوَّلُونَ: evvelki |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أوآباؤنا ÊW ËBEÙNE atalarımız da mı? | الأولون ELÊWLWN evvelki |
Kırık Meal (Okunuş) : |evābā'unā: atalarımız da mı? | l-evvelūne: evvelki |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊV ËBEÙNE: atalarımız da mı? | ELÊVLVN: evvelki |
Abdulbaki Gölpınarlı : Önceki atalarımız da mı diriltilecekler?
Adem Uğur : İlk atalarımızda mı (diriltilecek)?
Ahmed Hulusi : "Evvelki atalarımız da mı?"
Ahmet Tekin : 'Önceki atalarımız da mı tekrar diriltilecekmiş?'
Ahmet Varol : Ve önceki atalarımız da mı?'
Ali Bulaç : "Veya önceki atalarımız da mı?"
Ali Fikri Yavuz : Evvelki atalarımızda mı? (yine dediler).
Bekir Sadak : (15-17) «Bu apacik bir sihirdir; oldugumuz, toprak ve kemik oldugumuz zaman, onceki babalarimiz yahut biz mi dirilecegiz?» derler.
Celal Yıldırım : Ya önceki dede ve babalarımız da mı ?..
Diyanet İşleri : “Önceden gelip geçmiş atalarımız da mı?”
Diyanet İşleri (eski) : (15-17) 'Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?' derler.
Diyanet Vakfi : «İlk atalarımızda mı (diriltilecek)?»
Edip Yüksel : 'Hatta bizden önceki atalarımız da mı?'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Önceki atalarımız da mı?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Önceki atalarımız da mı?»
Elmalılı Hamdi Yazır : Evvelki atalarımız da mı?
Fizilal-il Kuran : Bizden önceki atalarımızda mı dirilecek?
Gültekin Onan : "Veya önceki atalarımız da mı?"
Hakkı Yılmaz : (15-17) Ve onlar: “Bu apaçık büyüden başka bir şey değildir. Öldüğümüz ve toprak, kemik olduğumuz zaman mı, gerçekten mi biz tekrar dirilecekmişiz? Önceki atalarımız da mı?” diyorlar.
Hasan Basri Çantay : «Evvelki atalarımız da mı?»
Hayrat Neşriyat : 'Önceki atalarımız da mı?'
İbni Kesir : Veya önceki babalarımız mı?
İskender Evrenosoğlu : Ve evvelki babalarımız (atalarımız) da mı?
Muhammed Esed : Yani eski atalarımız da mı?"
Ömer Nasuhi Bilmen : (15-17) Ve dediler ki: «Bu, bir apaçık büyüden başka bir şey değildir. Ya bizler öldüğümüz ve bir toprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, bizler mi muhakkak yeniden diriltilmiş olacağız? Yoksa bizim evvelki babalarımız da mı (öyle) diriltilecekler?
Ömer Öngüt : "Önceki atalarımız da mı?"
Şaban Piriş : Veya önceki atalarımız mı?!
Suat Yıldırım : (14-17) Gerçeği gösteren bir delil veya bir mûcize görseler, başkalarını da onunla alay etmeye çağırır ve "Bu, derler, besbelli bir sihir! Demek biz öldükten, hem de çürümüş kemik ve toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilecek mişiz! Gelmiş geçmiş babalarımız ve dedelerimiz de mi dirilecekler!"
Süleyman Ateş : "Evvelki atalarımız da mı?"
Tefhim-ul Kuran : «Veya önceki atalarımız da mı?»
Ümit Şimşek : 'Üstelik gelip geçmiş atalarımız da, öyle mi?'
Yaşar Nuri Öztürk : "Önceki atalarımız da mı?"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}