» 21 / Enbiyâ  88:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 88
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَاسْتَجَبْنَا (FESTCBNE) = festecebnā : biz de kabul ettik
2. لَهُ (LH) = lehu : onu(n du'asını)
3. وَنَجَّيْنَاهُ (VNCYNEH) = ve necceynāhu : ve onu kurtardık
4. مِنَ (MN) = mine :
5. الْغَمِّ (ELĞM) = l-ğammi : tasadan
6. وَكَذَٰلِكَ (VKZ̃LK) = ve keƶālike : işte böyle
7. نُنْجِي (NNCY) = nuncī : biz kurtarırız
8. الْمُؤْمِنِينَ (ELMÙMNYN) = l-mu'minīne : inananları
biz de kabul ettik | onu(n du'asını) | ve onu kurtardık | | tasadan | işte böyle | biz kurtarırız | inananları |

[CVB] [] [NCV] [] [ĞMM] [] [NCV] [EMN]
FESTCBNE LH VNCYNEH MN ELĞM VKZ̃LK NNCY ELMÙMNYN

festecebnā lehu ve necceynāhu mine l-ğammi ve keƶālike nuncī l-mu'minīne
فاستجبنا له ونجيناه من الغم وكذلك ننجي المؤمنين

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 88
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فاستجبنا ج و ب | CVB FESTCBNE festecebnā biz de kabul ettik So We responded
له | LH lehu onu(n du'asını) to him,
ونجيناه ن ج و | NCV VNCYNEH ve necceynāhu ve onu kurtardık and We saved him
من | MN mine from
الغم غ م م | ĞMM ELĞM l-ğammi tasadan the distress.
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike işte böyle And thus
ننجي ن ج و | NCV NNCY nuncī biz kurtarırız We save
المؤمنين ا م ن | EMN ELMÙMNYN l-mu'minīne inananları the believers.

21:88 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

biz de kabul ettik | onu(n du'asını) | ve onu kurtardık | | tasadan | işte böyle | biz kurtarırız | inananları |

[CVB] [] [NCV] [] [ĞMM] [] [NCV] [EMN]
FESTCBNE LH VNCYNEH MN ELĞM VKZ̃LK NNCY ELMÙMNYN

festecebnā lehu ve necceynāhu mine l-ğammi ve keƶālike nuncī l-mu'minīne
فاستجبنا له ونجيناه من الغم وكذلك ننجي المؤمنين

[ج و ب] [] [ن ج و] [] [غ م م] [] [ن ج و] [ا م ن]

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 88
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فاستجبنا ج و ب | CVB FESTCBNE festecebnā biz de kabul ettik So We responded
Fe,Elif,Sin,Te,Cim,Be,Nun,Elif,
80,1,60,400,3,2,50,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form X) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
له | LH lehu onu(n du'asını) to him,
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
ونجيناه ن ج و | NCV VNCYNEH ve necceynāhu ve onu kurtardık and We saved him
Vav,Nun,Cim,Ye,Nun,Elif,He,
6,50,3,10,50,1,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN mine from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الغم غ م م | ĞMM ELĞM l-ğammi tasadan the distress.
Elif,Lam,Ğayn,Mim,
1,30,1000,40,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike işte böyle And thus
Vav,Kef,Zel,Lam,Kef,
6,20,700,30,20,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
ننجي ن ج و | NCV NNCY nuncī biz kurtarırız We save
Nun,Nun,Cim,Ye,
50,50,3,10,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
المؤمنين ا م ن | EMN ELMÙMNYN l-mu'minīne inananları the believers.
Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,,40,50,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَاسْتَجَبْنَا: biz de kabul ettik | لَهُ: onu(n du'asını) | وَنَجَّيْنَاهُ: ve onu kurtardık | مِنَ: | الْغَمِّ: tasadan | وَكَذَٰلِكَ: işte böyle | نُنْجِي: biz kurtarırız | الْمُؤْمِنِينَ: inananları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فاستجبنا FESTCBNE biz de kabul ettik | له LH onu(n du'asını) | ونجيناه WNCYNEH ve onu kurtardık | من MN | الغم ELĞM tasadan | وكذلك WKZ̃LK işte böyle | ننجي NNCY biz kurtarırız | المؤمنين ELMÙMNYN inananları |
Kırık Meal (Okunuş) : |festecebnā: biz de kabul ettik | lehu: onu(n du'asını) | ve necceynāhu: ve onu kurtardık | mine: | l-ğammi: tasadan | ve keƶālike: işte böyle | nuncī: biz kurtarırız | l-mu'minīne: inananları |
Kırık Meal (Transcript) : |FESTCBNE: biz de kabul ettik | LH: onu(n du'asını) | VNCYNEH: ve onu kurtardık | MN: | ELĞM: tasadan | VKZ̃LK: işte böyle | NNCY: biz kurtarırız | ELMÙMNYN: inananları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken duâsını kabûl etmiştik onun ve gamdan kurtarmıştık onu ve böyle kurtarırız insanları.
Adem Uğur : Bunun üzerine onun duasını kabul ettik ve onu kederden kurtardık. İşte biz müminleri böyle kurtarırız.
Ahmed Hulusi : Biz de Ona icabet ettik! Kendisini içine düştüğü bunalımdan kurtardık! İman edenleri işte böyle kurtarırız.
Ahmet Tekin : Bunun üzerine onun duasını kabul et-tik. Onu, gamdan, üzüntüden kurtardık. Onu kurtardığımız gibi, bugün şuurlu ve kâmil mü’minleri de kurtarıyoruz.
Ahmet Varol : Biz de onun duasını kabul ettik ve onu kederden kurtardık. İşte biz mü'minleri böyle kurtarırız.
Ali Bulaç : Bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtardık. İşte biz, iman edenleri böyle kurtarırız.
Ali Fikri Yavuz : Biz de duasını kabul ettik, kendisini kederden kurtardık. İşte biz, müminleri böyle kurtarırız.
Bekir Sadak : Biz de ona cevap verip, onu uzuntuden kurtarmistik. inananlari boyle kurtaririz.
Celal Yıldırım : Onun duasını kabul ettik de kendisini üzüntü ve sıkıntıdan kurtardık. İşte biz, mü'minleri böyle kurtarırız.
Diyanet İşleri : Biz de duasını kabul ettik ve kendisini kederden kurtardık. İşte biz mü’minleri böyle kurtarırız.
Diyanet İşleri (eski) : Biz de ona cevap verip, onu üzüntüden kurtarmıştık. inananları böyle kurtarırız.
Diyanet Vakfi : Bunun üzerine onun duasını kabul ettik ve onu kederden kurtardık. İşte biz müminleri böyle kurtarırız.
Edip Yüksel : Yalvarışına karşılık verdik ve onu üzüntüden kurtardık. İnananları işte böyle kurtarırız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz de duasını kabul ile icabet ettik, kendisini üzüntüden kurtardık. İşte biz iman edenleri böyle kurtarırız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz de duasını kabul ettik, kendisini üzüntüden kurtardık ve işte müminleri böyle kurtarırız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz de duâsını kabul ile icabet ettik de kendisini gamden kurtardık ve işte mü'minleri böyle kurtarırız
Fizilal-il Kuran : Bunun üzerine duasını kabul ederek kendisini içine düştüğü sıkıntıdan kurtardık. İşte mü'minleri böyle kurtarırız.
Gültekin Onan : Bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtardık. İşte biz inançlıları da böyle kurtarırız.
Hakkı Yılmaz : Sonra da Biz, o'na cevap verdik ve o'nu, gamdan/üzüntüden kurtardık. Ve işte, inananları Biz böyle kurtarırız.
Hasan Basri Çantay : Bunun üzerine biz de onu (n bu duasını) kabul etdik, kendisini gamdan selâmete erdirdik. İşte biz îman edenleri böyle kurtarırız.
Hayrat Neşriyat : Nihâyet (biz de) onun duâsını kabûl ettik ve onu kederden kurtardık. İşte, mü’minleri böyle kurtarırız.
İbni Kesir : Biz de onun duasını kabul edip üzüntüden kurtarmıştık. İşte inananları böyle kurtarırız.
İskender Evrenosoğlu : Bunun üzerine ona icabet ettik (duasını kabul ettik). Ve onu, gamdan (üzüntüden, kederden) kurtardık. Ve Biz, mü'minleri işte böyle kurtarırız.
Muhammed Esed : Bunun üzerine, Biz de onun bu yakarışına karşılık vermiş ve onu düştüğü bunalımdan, sıkıntıdan kurtarmıştık. İnananları Biz işte böyle kurtarırız.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık Biz de O'nun duasına icabet ettik de O'nu gamdan kurtardık ve mü'minleri de böylece necâta erdiririz.
Ömer Öngüt : Biz de onun duâsını kabul ettik ve onu üzüntüden kurtardık. İşte biz müminleri böyle kurtarırız.
Şaban Piriş : Onun duasını kabul ettik. Onu üzüntüden kurtardık. İşte müminleri böyle kurtarırız.
Suat Yıldırım : Onun da duasını kabul buyurduk ve kendisini o sıkıntıdan kurtardık. İşte Biz müminleri böyle kurtarırız.
Süleyman Ateş : Biz de onun du'âsını kabul ettik ve onu tasadan kurtardık. İşte biz, inananları böyle kurtarırız.
Tefhim-ul Kuran : Bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtardık. İşte biz, iman edenleri böyle kurtarırız.
Ümit Şimşek : Biz de duasını kabul ettik ve onu üzüntüden kurtardık. Mü'minleri Biz böyle kurtarırız.
Yaşar Nuri Öztürk : Hemen imdadına yetiştik. Gamdan kurtardık onu. İnananları işte böyle kurtarırız biz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}