» 21 / Enbiyâ  19:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 19
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَهُ (VLH) = ve lehu : ve onlar
2. مَنْ (MN) = men : kimseler
3. فِي (FY) = fī : olan
4. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerde
5. وَالْأَرْضِ (VELÊRŽ) = vel'erDi : ve yerde
6. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve kimseler
7. عِنْدَهُ (AND̃H) = ǐndehu : O'nun yanındaki
8. لَا (LE) = lā :
9. يَسْتَكْبِرُونَ (YSTKBRVN) = yestekbirūne : büyüklenmez
10. عَنْ (AN) = ǎn :
11. عِبَادَتِهِ (ABED̃TH) = ǐbādetihi : O'na kulluk etmekten
12. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
13. يَسْتَحْسِرُونَ (YSTḪSRVN) = yesteHsirūne : yorulmazlar
ve onlar | kimseler | olan | göklerde | ve yerde | ve kimseler | O'nun yanındaki | | büyüklenmez | | O'na kulluk etmekten | ve | yorulmazlar |

[LH] [] [] [SMV] [ERŽ] [] [AND̃] [] [KBR] [] [ABD̃] [] [ḪSR]
VLH MN FY ELSMEVET VELÊRŽ VMN AND̃H LE YSTKBRVN AN ABED̃TH VLE YSTḪSRVN

ve lehu men s-semāvāti vel'erDi ve men ǐndehu yestekbirūne ǎn ǐbādetihi ve lā yesteHsirūne
وله من في السماوات والأرض ومن عنده لا يستكبرون عن عبادته ولا يستحسرون

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 19
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وله ل ه | LH VLH ve lehu ve onlar And to Him (belongs)
من | MN men kimseler whoever
في | FY olan (is) in
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerde and the earth.
ومن | VMN ve men ve kimseler And (those) who
عنده ع ن د | AND̃ AND̃H ǐndehu O'nun yanındaki (are) near Him
لا | LE not
يستكبرون ك ب ر | KBR YSTKBRVN yestekbirūne büyüklenmez they are arrogant
عن | AN ǎn to
عبادته ع ب د | ABD̃ ABED̃TH ǐbādetihi O'na kulluk etmekten worship Him
ولا | VLE ve lā ve and not
يستحسرون ح س ر | ḪSR YSTḪSRVN yesteHsirūne yorulmazlar they tire.

21:19 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve onlar | kimseler | olan | göklerde | ve yerde | ve kimseler | O'nun yanındaki | | büyüklenmez | | O'na kulluk etmekten | ve | yorulmazlar |

[LH] [] [] [SMV] [ERŽ] [] [AND̃] [] [KBR] [] [ABD̃] [] [ḪSR]
VLH MN FY ELSMEVET VELÊRŽ VMN AND̃H LE YSTKBRVN AN ABED̃TH VLE YSTḪSRVN

ve lehu men s-semāvāti vel'erDi ve men ǐndehu yestekbirūne ǎn ǐbādetihi ve lā yesteHsirūne
وله من في السماوات والأرض ومن عنده لا يستكبرون عن عبادته ولا يستحسرون

[ل ه] [] [] [س م و] [ا ر ض] [] [ع ن د] [] [ك ب ر] [] [ع ب د] [] [ح س ر]

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 19
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وله ل ه | LH VLH ve lehu ve onlar And to Him (belongs)
Vav,Lam,He,
6,30,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
من | MN men kimseler whoever
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY olan (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerde and the earth.
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم مجرور
ومن | VMN ve men ve kimseler And (those) who
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
عنده ع ن د | AND̃ AND̃H ǐndehu O'nun yanındaki (are) near Him
Ayn,Nun,Dal,He,
70,50,4,5,
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يستكبرون ك ب ر | KBR YSTKBRVN yestekbirūne büyüklenmez they are arrogant
Ye,Sin,Te,Kef,Be,Re,Vav,Nun,
10,60,400,20,2,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form X) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عن | AN ǎn to
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
عبادته ع ب د | ABD̃ ABED̃TH ǐbādetihi O'na kulluk etmekten worship Him
Ayn,Be,Elif,Dal,Te,He,
70,2,1,4,400,5,
N – genitive feminine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | VLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يستحسرون ح س ر | ḪSR YSTḪSRVN yesteHsirūne yorulmazlar they tire.
Ye,Sin,Te,Ha,Sin,Re,Vav,Nun,
10,60,400,8,60,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form X) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَهُ: ve onlar | مَنْ: kimseler | فِي: olan | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَالْأَرْضِ: ve yerde | وَمَنْ: ve kimseler | عِنْدَهُ: O'nun yanındaki | لَا: | يَسْتَكْبِرُونَ: büyüklenmez | عَنْ: | عِبَادَتِهِ: O'na kulluk etmekten | وَلَا: ve | يَسْتَحْسِرُونَ: yorulmazlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وله WLH ve onlar | من MN kimseler | في FY olan | السماوات ELSMEWET göklerde | والأرض WELÊRŽ ve yerde | ومن WMN ve kimseler | عنده AND̃H O'nun yanındaki | لا LE | يستكبرون YSTKBRWN büyüklenmez | عن AN | عبادته ABED̃TH O'na kulluk etmekten | ولا WLE ve | يستحسرون YSTḪSRWN yorulmazlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve lehu: ve onlar | men: kimseler | : olan | s-semāvāti: göklerde | vel'erDi: ve yerde | ve men: ve kimseler | ǐndehu: O'nun yanındaki | : | yestekbirūne: büyüklenmez | ǎn: | ǐbādetihi: O'na kulluk etmekten | ve lā: ve | yesteHsirūne: yorulmazlar |
Kırık Meal (Transcript) : |VLH: ve onlar | MN: kimseler | FY: olan | ELSMEVET: göklerde | VELÊRŽ: ve yerde | VMN: ve kimseler | AND̃H: O'nun yanındaki | LE: | YSTKBRVN: büyüklenmez | AN: | ABED̃TH: O'na kulluk etmekten | VLE: ve | YSTḪSRVN: yorulmazlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve onundur ne varsa göklerde ve yeryüzünde ve onun katındakiler, ona kulluk etmekten çekinip ululanmadıkları gibi yorulmazlar, bıkmazlar da.
Adem Uğur : Göklerde ve yerde kimler varsa O'na aittir. O'nun huzurunda bulunanlar, O'na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.
Ahmed Hulusi : Semâlarda ve arzda kim varsa O'nun (El Esmâ mânâlarının açığa çıkması) içindir! "HÛ"nun indînde olanlar, O'nun kulluğunu ne benliklerini katarak büyüklenmiş olurlar ne de bezginlik duyarlar!
Ahmet Tekin : Göklerdeki ve yerdeki akıllı ve sorumlu varlıkların tamamı O’nun koyduğu düzenin içindedir. Kendi katında olanlar da, O’na kulluk ve ibadette ne büyüklük taslarlar, ne serkeşlik ederler, ne de yorulurlar.
Ahmet Varol : Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. O'nun huzurundakiler O'na ibadette büyüklüğe kapılmazlar ve yorulmazlar.
Ali Bulaç : Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. O'nun yanında olanlar, O'na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve yorgunluk duymazlar.
Ali Fikri Yavuz : Göklerde ve yerde olan bütün varlıklar Allah’ındır. O’nun katındakiler (melekler), kendisine ibadet etmekten ne çekinirler, ne de yorulurlar.
Bekir Sadak : Goklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Katinda olanlar O'na kulluk etmekten cekinmezler ve usanmazlar.
Celal Yıldırım : Göklerde ve yerde bulunan her şey O'nundur. O'nun huzurunda bulunanlar O'na ibâdet etmeyi (bir hafiflik sayıp) büyüklük taslamazlar ve bıkkınlık da duymazlar.
Diyanet İşleri : Göklerde ve yerde kim varsa hep O’nundur. O’nun katındakiler, ne O’na ibadetten çekinir (ve büyüklenir) ne de yorgunluk (ve bıkkınlık) duyarlar.
Diyanet İşleri (eski) : Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Katında olanlar O'na kulluk etmekten çekinmezler ve usanmazlar.
Diyanet Vakfi : Göklerde ve yerde kimler varsa O'na aittir. O'nun huzurunda bulunanlar, O'na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.
Edip Yüksel : Göklerde ve yerde kim varsa O'na aittir. Yanındakiler, O'na kulluk etmekten büyüklenmez ve duraksamazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Göklerde ve yerde olan bütün varlıklar O'nundur. Katında olanlar O'na kulluk etmekten ne çekinirler, ne de yorulurlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Oysa göklerde, yerde kim varsa O'nundur, O'nun huzurundakiler O'na ibadet etmekten ne çekinirler ne de yorgunluk duyarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Halbuki Göklerde Yerde kim varsa onundur, ve onun huzurundakiler ona ibâdetten ne çekinirler ne de yorgunluk duyarlar
Fizilal-il Kuran : Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O'nun katındakiler hiçbir büyüklük kompleksine kapılmaksızın ve hiç bıkmaksızın O'na ibadet ederler.
Gültekin Onan : Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. O'nun yanında olanlar, O'na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve yorgunluk duymazlar.
Hakkı Yılmaz : (19,20) Göklerde ve yeryüzünde olan kimseler de yalnızca O'nundur. O'nun katında olan kimseler de O'nun kulluğundan büyüklenmezler ve usanmazlar, gece-gündüz ara vermeyerek Kendisini noksan sıfatlardan arındırırlar.
Hasan Basri Çantay : Göklerde ve yerde bulunan kişiler Onundur. Onun huzuurundaki kişiler kendisine ibâdet etmekden asla kibirlenmezler, yorulmazlar da.
Hayrat Neşriyat : Göklerde ve yerde kim varsa O’nun (kulu)dur. O’nun katında bulunan (melek)ler de O’na ibâdet etmekte kibirlenmezler ve yorulmazlar.
İbni Kesir : Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Katında olanlar O'na kulluk etmekten büyüklenmezler ve usanmazlar.
İskender Evrenosoğlu : Semalardaki (göklerdeki) ve arzdaki (yerdeki) bütün kişiler, O'nundur. Ve O'nun katında olan kişiler (huzur namazını kılanlar), O'na ibadet etmekten kibirlenmezler ve onlar yorulmazlar.
Muhammed Esed : Çünkü, göklerde ve yerde var olan her şey O'nundur; O'nun yanında yer alanlar O'na kulluk etmekte asla ne kibre kapılırlar ne de usanç duyarlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve göklerde ve yerde kim varsa O'nun içindir ve O'nun huzurundakiler, O'na ibadette bulunmaktan asla kibirlenmezler ve yorgunluk da duymazlar.
Ömer Öngüt : Göklerde ve yerde kim varsa hep O'nundur. O'nun huzurunda bulunanlar, O'na kulluk etmekten büyüklenmezler ve usanmazlar.
Şaban Piriş : Göklerde ve yerde kim varsa Allah’a aittir. O’nun katında bulunanlar, O’na kulluk etmekten büyüklenmezler ve usanmazlar.
Suat Yıldırım : Halbuki göklerde olsun, yerde olsun kim varsa O’nun mülküdür. O’nun nezdindeki melekler O’na ibadeti, ne gurur meselesi yapar, ne de ibadetten yorulurlar.
Süleyman Ateş : Göklerde ve yerde kim varsa hep O'nundur. O'nun yanında bulunanlar, O'na kulluk etmekten büyüklenmez ve yorulmazlar.
Tefhim-ul Kuran : Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur, O'nun yanında olanlar, O'na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve onlar yorgunluk da duymazlar.
Ümit Şimşek : Göklerde ve yerde kim varsa Onundur. Onun katındakiler ise, Ona kulluk etmekten ne yüksünür, ne usanırlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Göklerde ve yerde kim varsa O'na aittir. Ve O'nun katındakiler, O'na ibadet etmekten ne çekinirler ne de yorulurlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}