» 21 / Enbiyâ  39:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 39
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لَوْ (LV) = lev : eğer
2. يَعْلَمُ (YALM) = yeǎ'lemu : bir bilselerdi
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(ler)
5. حِينَ (ḪYN) = Hīne : zamanı
6. لَا (LE) = lā :
7. يَكُفُّونَ (YKFVN) = yekuffūne : savamayacakları
8. عَنْ (AN) = ǎn : -nden
9. وُجُوهِهِمُ (VCVHHM) = vucūhihimu : yüzleri-
10. النَّارَ (ELNER) = n-nāra : ateşi
11. وَلَا (VLE) = ve lā : ne de
12. عَنْ (AN) = ǎn : -ndan
13. ظُهُورِهِمْ (ƵHVRHM) = Zuhūrihim : sırtları-
14. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
15. هُمْ (HM) = hum : onlara
16. يُنْصَرُونَ (YNṦRVN) = yunSarūne : yardım da olunmayacakları
eğer | bir bilselerdi | kimseler | inkar eden(ler) | zamanı | | savamayacakları | -nden | yüzleri- | ateşi | ne de | -ndan | sırtları- | ve | onlara | yardım da olunmayacakları |

[] [ALM] [] [KFR] [ḪYN] [] [KFF] [] [VCH] [NVR] [] [] [ƵHR] [] [] [NṦR]
LV YALM ELZ̃YN KFRVE ḪYN LE YKFVN AN VCVHHM ELNER VLE AN ƵHVRHM VLE HM YNṦRVN

lev yeǎ'lemu elleƶīne keferū Hīne yekuffūne ǎn vucūhihimu n-nāra ve lā ǎn Zuhūrihim ve lā hum yunSarūne
لو يعلم الذين كفروا حين لا يكفون عن وجوههم النار ولا عن ظهورهم ولا هم ينصرون

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 39
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لو | LV lev eğer If
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bir bilselerdi knew
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieved
حين ح ي ن | ḪYN ḪYN Hīne zamanı (the) time
لا | LE (when) not
يكفون ك ف ف | KFF YKFVN yekuffūne savamayacakları they will avert
عن | AN ǎn -nden from
وجوههم و ج ه | VCH VCVHHM vucūhihimu yüzleri- their faces
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāra ateşi the Fire
ولا | VLE ve lā ne de and not
عن | AN ǎn -ndan from
ظهورهم ظ ه ر | ƵHR ƵHVRHM Zuhūrihim sırtları- their backs
ولا | VLE ve lā ve and not
هم | HM hum onlara they
ينصرون ن ص ر | NṦR YNṦRVN yunSarūne yardım da olunmayacakları will be helped!

21:39 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

eğer | bir bilselerdi | kimseler | inkar eden(ler) | zamanı | | savamayacakları | -nden | yüzleri- | ateşi | ne de | -ndan | sırtları- | ve | onlara | yardım da olunmayacakları |

[] [ALM] [] [KFR] [ḪYN] [] [KFF] [] [VCH] [NVR] [] [] [ƵHR] [] [] [NṦR]
LV YALM ELZ̃YN KFRVE ḪYN LE YKFVN AN VCVHHM ELNER VLE AN ƵHVRHM VLE HM YNṦRVN

lev yeǎ'lemu elleƶīne keferū Hīne yekuffūne ǎn vucūhihimu n-nāra ve lā ǎn Zuhūrihim ve lā hum yunSarūne
لو يعلم الذين كفروا حين لا يكفون عن وجوههم النار ولا عن ظهورهم ولا هم ينصرون

[] [ع ل م] [] [ك ف ر] [ح ي ن] [] [ك ف ف] [] [و ج ه] [ن و ر] [] [] [ظ ه ر] [] [] [ن ص ر]

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 39
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لو | LV lev eğer If
Lam,Vav,
30,6,
COND – conditional particle
حرف شرط
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bir bilselerdi knew
Ye,Ayn,Lam,Mim,
10,70,30,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieved
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
حين ح ي ن | ḪYN ḪYN Hīne zamanı (the) time
Ha,Ye,Nun,
8,10,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
لا | LE (when) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يكفون ك ف ف | KFF YKFVN yekuffūne savamayacakları they will avert
Ye,Kef,Fe,Vav,Nun,
10,20,80,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عن | AN ǎn -nden from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
وجوههم و ج ه | VCH VCVHHM vucūhihimu yüzleri- their faces
Vav,Cim,Vav,He,He,Mim,
6,3,6,5,5,40,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāra ateşi the Fire
Elif,Lam,Nun,Elif,Re,
1,30,50,1,200,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
ولا | VLE ve lā ne de and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
عن | AN ǎn -ndan from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
ظهورهم ظ ه ر | ƵHR ƵHVRHM Zuhūrihim sırtları- their backs
Zı,He,Vav,Re,He,Mim,
900,5,6,200,5,40,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | VLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
هم | HM hum onlara they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
ينصرون ن ص ر | NṦR YNṦRVN yunSarūne yardım da olunmayacakları will be helped!
Ye,Nun,Sad,Re,Vav,Nun,
10,50,90,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لَوْ: eğer | يَعْلَمُ: bir bilselerdi | الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | حِينَ: zamanı | لَا: | يَكُفُّونَ: savamayacakları | عَنْ: -nden | وُجُوهِهِمُ: yüzleri- | النَّارَ: ateşi | وَلَا: ne de | عَنْ: -ndan | ظُهُورِهِمْ: sırtları- | وَلَا: ve | هُمْ: onlara | يُنْصَرُونَ: yardım da olunmayacakları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |لو LW eğer | يعلم YALM bir bilselerdi | الذين ELZ̃YN kimseler | كفروا KFRWE inkar eden(ler) | حين ḪYN zamanı | لا LE | يكفون YKFWN savamayacakları | عن AN -nden | وجوههم WCWHHM yüzleri- | النار ELNER ateşi | ولا WLE ne de | عن AN -ndan | ظهورهم ƵHWRHM sırtları- | ولا WLE ve | هم HM onlara | ينصرون YNṦRWN yardım da olunmayacakları |
Kırık Meal (Okunuş) : |lev: eğer | yeǎ'lemu: bir bilselerdi | elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden(ler) | Hīne: zamanı | : | yekuffūne: savamayacakları | ǎn: -nden | vucūhihimu: yüzleri- | n-nāra: ateşi | ve lā: ne de | ǎn: -ndan | Zuhūrihim: sırtları- | ve lā: ve | hum: onlara | yunSarūne: yardım da olunmayacakları |
Kırık Meal (Transcript) : |LV: eğer | YALM: bir bilselerdi | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | ḪYN: zamanı | LE: | YKFVN: savamayacakları | AN: -nden | VCVHHM: yüzleri- | ELNER: ateşi | VLE: ne de | AN: -ndan | ƵHVRHM: sırtları- | VLE: ve | HM: onlara | YNṦRVN: yardım da olunmayacakları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bir bilselerdi kâfir olanlar önlerinden, artlarından kendilerini saran ateşi defedemeyecekleri ve hiçbir yardım da göremeyecekleri zamânı.
Adem Uğur : İnkâr edenler, yüzlerinden ve sırtlarından (saran) ateşi savamayacakları, kendilerine yardım dahi edilmeyeceği zamanı bir bilselerdi!
Ahmed Hulusi : Hakikat bilgisini inkâr edenler, ne vechlerinden (iç dünyalarından) ne de sırtlarından (dıştan) yakanı önleyemeyecekleri; kendilerine yardım da olunmayacağı zamanı bir bilselerdi!
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler, yüzlerinden ve sırtlarından saran ateşi bertaraf edemeyecekleri, kendilerine yardım edilemeyecek zamanı bir bilseler!
Ahmet Varol : İnkar edenler yüzlerinden de arkalarından da ateşi savamayacakları ve yardım göremeyecekleri zamanı bir bilselerdi.
Ali Bulaç : O inkâr edenler, yüzlerinden ve sırtlarından ateşi püskürtemeyecekleri ve hiç yardım alamayacakları zamanı bir bilselerdi.
Ali Fikri Yavuz : Peygamberi ve Kur’an’ı inkâr edenler, ne yüzlerinden, ne arkalarından ateşi men edemiyecekleri ve asla yardım olunamıyacakları vakti bir bilseler!... (Küfür üzere bulunmazlar ve azabı istemezlerdi.)
Bekir Sadak : Bu kafirler, atesi yuzlerinden ve sirtlarindan menedemeyecekleri ve yardim da goremiyecekleri zamani keske bilseler.
Celal Yıldırım : O küfredenler, önlerinden ve arkalarından kendilerini saran ateşi men'edemiyecekleri ve yardım da göremiyecekleri anı bir bilselerdi..
Diyanet İşleri : İnkâr edenler, yüzlerinden ve sırtlarından ateşi savamayacakları ve hiçbir yardım da görmeyecekleri vakti bir bilseler!
Diyanet İşleri (eski) : Bu kafirler, ateşi yüzlerinden ve sırtlarından menedemeyecekleri ve yardım da göremiyecekleri zamanı keşke bilseler.
Diyanet Vakfi : İnkâr edenler, yüzlerinden ve sırtlarından (saran) ateşi savamayacakları, kendilerine yardım dahi edilmeyeceği zamanı bir bilselerdi!
Edip Yüksel : İnkar edenler, yüzlerinden ve arkalarından ateşi savamıyacakları ve yardım da görmeyecekleri anı bir bilselerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bu kâfirler ateşi yüzlerinden ve sırtlarından men edemeyecekleri ve yardım da göremeyecekleri zamanı, bir bilseler!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir bilseler o küfredenler, ateşi yüzlerinden ve sırtlarından savamayacakları ve hiçbir taraftan yardım görmeyecekleri zamanı?
Elmalılı Hamdi Yazır : Bilseler o küfredenler ne yüzlerinden ne arkalarından ateşi men'edemiyecekleri, ve hiç bir taraftan yardım olunmıyacakları o demi
Fizilal-il Kuran : Kâfirler, cehennem ateşini yüzlerinden ve sırtlarından savamayacakları ve hiç kimseden yardım göremeyecekleri anın dehşetini eğer bilseler, böyle yapmazlardı!
Gültekin Onan : O küfredenler, yüzlerinden ve sırtlarından ateşi püskürtemeyecekleri ve hiç yardım alamayacakları zamanı bir bilselerdi.
Hakkı Yılmaz : "Şu kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kişiler ateşi yüzlerinden ve sırtlarından men edemeyecekleri ve kesinlikle yardım da olunmayacakları zamanı bir bilseler! "
Hasan Basri Çantay : O küfredenler yüzlerinden ve arkalarından (saran) ateşi hiçbir suretle meni' edemeyecekleri, kendilerinin yardım da göremeyecekleri zamaanı bir bilse (ler) di.
Hayrat Neşriyat : İnkâr edenler yüzlerinden ve sırtlarından ateşi savamayacakları ve kendilerine yardım (da) edilmeyecekleri o zamânı biliyor olsalardı (o azâbı bu kadar acele istemezlerdi)!
İbni Kesir : O küfredenler; yüzlerinden ve sırtlarından ateşi engellemeyecekleri ve yardım göremeyecekleri zamanı keşki bilseler.
İskender Evrenosoğlu : İnkâr edenler, (cehennem) ateşini yüzlerinden ve sırtlarından gideremeyecekleri ve yardım olunmayacakları zamanı keşke bilselerdi.
Muhammed Esed : Hakkı inkara şartlanmış olan bu insanlar, yüzlerinden ve sırtlarından ateşi savamayacakları, kimseden bir yardım bulamayacakları o günü keşke bilselerdi!
Ömer Nasuhi Bilmen : Eğer o kâfir olanlar, o zamanı bir bilseler idi ki, ne yüzlerinden ve ne de arkalarından ateşi men edemiyeceklerdir ve onlar yardım da olunamayacaklardır.
Ömer Öngüt : Kâfirler ne yüzlerinden ne de sırtlarından ateşi savamayacakları, kendilerine yardım da edilmeyeceği zamanı bir bilselerdi!
Şaban Piriş : O kafirler, yüzlerinden ve sırtlarından ateşi engelleyemeyecekleri ve yardım da göremeyecekleri zamanı keşke bilselerdi.
Suat Yıldırım : Dini olduğu gibi, bu azabı da böyle inkâr edenler, onun tepelerine ineceğini, o ateşin yüzlerini ve sırtlarını yalamasını önleyemeyeceklerini, kendilerine yardım edecek hiç kimsenin bulunmayacağını bir bilselerdi!
Süleyman Ateş : İnkâr edenler, ne yüzlerinden, ne de sırtlarından ateşi savamayacakları ve yardım da olunmayacakları zamanı bir bilselerdi (onu böyle acele istemezlerdi)!
Tefhim-ul Kuran : O küfre sapanlar, yüzlerinden ve sırtlarından ateşi püskürtmeyecekleri ve hiç yardım alamayacakları zamanı bir bilselerdi.
Ümit Şimşek : Bir bilseydi kâfirler o ânı ki, ateşi ne yüzlerinden uzaklaştırabilirler, ne arkalarından; hiç kimseden bir yardım da görmezler.
Yaşar Nuri Öztürk : O inkâr edenler, ne yüzlerinden ne sırtlarından azabı uzak tutamayacakları ve hiçbir yardım da göremeyecekleri zamanı bir bilselerdi!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}