» 21 / Enbiyâ  95:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 95
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَحَرَامٌ (VḪREM) = ve Harāmun : ve (yaşamak) haramdır
2. عَلَىٰ (AL) = ǎlā :
3. قَرْيَةٍ (GRYT) = ḳaryetin : bir ülkeye
4. أَهْلَكْنَاهَا (ÊHLKNEHE) = ehleknāhā : helak ettiğimiz
5. أَنَّهُمْ (ÊNHM) = ennehum : onlar
6. لَا (LE) = lā :
7. يَرْجِعُونَ (YRCAVN) = yerciǔne : bir daha geri dönemezler
ve (yaşamak) haramdır | | bir ülkeye | helak ettiğimiz | onlar | | bir daha geri dönemezler |

[ḪRM] [] [GRY] [HLK] [] [] [RCA]
VḪREM AL GRYT ÊHLKNEHE ÊNHM LE YRCAVN

ve Harāmun ǎlā ḳaryetin ehleknāhā ennehum yerciǔne
وحرام على قرية أهلكناها أنهم لا يرجعون

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 95
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وحرام ح ر م | ḪRM VḪREM ve Harāmun ve (yaşamak) haramdır And (there is) prohibition
على | AL ǎlā upon
قرية ق ر ي | GRY GRYT ḳaryetin bir ülkeye a city
أهلكناها ه ل ك | HLK ÊHLKNEHE ehleknāhā helak ettiğimiz which We have destroyed,
أنهم | ÊNHM ennehum onlar that they
لا | LE not
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAVN yerciǔne bir daha geri dönemezler will return.

21:95 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve (yaşamak) haramdır | | bir ülkeye | helak ettiğimiz | onlar | | bir daha geri dönemezler |

[ḪRM] [] [GRY] [HLK] [] [] [RCA]
VḪREM AL GRYT ÊHLKNEHE ÊNHM LE YRCAVN

ve Harāmun ǎlā ḳaryetin ehleknāhā ennehum yerciǔne
وحرام على قرية أهلكناها أنهم لا يرجعون

[ح ر م] [] [ق ر ي] [ه ل ك] [] [] [ر ج ع]

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 95
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وحرام ح ر م | ḪRM VḪREM ve Harāmun ve (yaşamak) haramdır And (there is) prohibition
Vav,Ha,Re,Elif,Mim,
6,8,200,1,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
على | AL ǎlā upon
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
قرية ق ر ي | GRY GRYT ḳaryetin bir ülkeye a city
Gaf,Re,Ye,Te merbuta,
100,200,10,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
أهلكناها ه ل ك | HLK ÊHLKNEHE ehleknāhā helak ettiğimiz which We have destroyed,
,He,Lam,Kef,Nun,Elif,He,Elif,
,5,30,20,50,1,5,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أنهم | ÊNHM ennehum onlar that they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAVN yerciǔne bir daha geri dönemezler will return.
Ye,Re,Cim,Ayn,Vav,Nun,
10,200,3,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَحَرَامٌ: ve (yaşamak) haramdır | عَلَىٰ: | قَرْيَةٍ: bir ülkeye | أَهْلَكْنَاهَا: helak ettiğimiz | أَنَّهُمْ: onlar | لَا: | يَرْجِعُونَ: bir daha geri dönemezler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وحرام WḪREM ve (yaşamak) haramdır | على AL | قرية GRYT bir ülkeye | أهلكناها ÊHLKNEHE helak ettiğimiz | أنهم ÊNHM onlar | لا LE | يرجعون YRCAWN bir daha geri dönemezler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve Harāmun: ve (yaşamak) haramdır | ǎlā: | ḳaryetin: bir ülkeye | ehleknāhā: helak ettiğimiz | ennehum: onlar | : | yerciǔne: bir daha geri dönemezler |
Kırık Meal (Transcript) : |VḪREM: ve (yaşamak) haramdır | AL: | GRYT: bir ülkeye | ÊHLKNEHE: helak ettiğimiz | ÊNHM: onlar | LE: | YRCAVN: bir daha geri dönemezler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Helâk ettiğimiz bir şehir halkının, dönüp bizim tapımıza gelmemesine imkân yok.
Adem Uğur : Helâk ettiğimiz bir belde için artık (yeniden mâmur olmak) imkânsızdır; çünkü onlar geri dönemeyeceklerdir.
Ahmed Hulusi : Yok ettiğimiz bir bölgedekilere haramdır ki; onlar rücu edemezler!
Ahmet Tekin : Günahları sebebiyle helâk ettiğimiz bir memleket halkının dünyaya tekrar dön-memeleri, tevbeye fırsatlarının olmaması kesin, diriltilmemeleri, huzurumuzda hesaba çekilmemeleri imkânsızdır.
Ahmet Varol : Bizim helak ettiğimiz bir şehre artık (dünya) hayatı haramdır. Şüphesiz onlar bir daha dönemezler.
Ali Bulaç : Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.
Ali Fikri Yavuz : Helâk ettiğimiz bir memleket halkına mümkün değildir, artık onlar tevbeye dönemezler.
Bekir Sadak : Yok ettigimiz kasaba halkinin ahirette ceza gormek uzere Bize donmemesi imkansizdir.
Celal Yıldırım : Yok etmemiz gereken kasaba halkının (yok olduktan sonra dünyaya dönmesi veya yok olma noktasına geldikten sonra pişmanlık duyup tevbe ederek) dönüş yapması haramdır, (mümkün değildir).
Diyanet İşleri : Helâk ettiğimiz bir memleket halkının bize dönmemeleri imkânsızdır.
Diyanet İşleri (eski) : Yok ettiğimiz kasaba halkının ahirette ceza görmek üzere Bize dönmemesi imkansızdır.
Diyanet Vakfi : Helâk ettiğimiz bir belde için artık (yeniden mâmur olmak) imkânsızdır; çünkü onlar geri dönemeyeceklerdir.
Edip Yüksel : Helak ettiğimiz bir toplumun tekrar dönmesi yasaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yok ettiğimiz bir memleket (ahalisinin ahiretteki cezasını da çekmek üzere) bize dönmemesi gerçekten imkansızdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Helak ettiğimiz bir belde (halkı) nın Bize dönmemesi imkansızdır.
Elmalılı Hamdi Yazır : İhlâk ettiğimiz karyeye dahi haramdır ki rücu' etmiyecek olsunlar
Fizilal-il Kuran : Yok ettiğimiz kentlerin halklarının hesap vermek üzere bize dönmemeleri imkânsızdır.
Gültekin Onan : Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.
Hakkı Yılmaz : Ve değişime/ yıkıma uğrattığımız bir kent üzerine yasak konmuştur: “Şüphesiz bunlar, dönmeyecekler!”
Hasan Basri Çantay : Helak etdiğimiz bir memleket (ahâlisinin) hakıykaten (mahşere) dönmemeleri imkânsızdır.
Hayrat Neşriyat : Helâk ettiğimiz bir şehrin (halkının mahşer günü bize) dönmemeleri, şübhesiz ki mümkün değildir.
İbni Kesir : Helak ettiğimiz kasaba halkına da haramdır. Onlar geri dönmezler.
İskender Evrenosoğlu : Ve helâk ettiğimiz bir kasaba halkının, oraya dönmesi (yeniden hayata getirilmesi) haramdır (imkânsızdır).
Muhammed Esed : Bu bakımdan, yok etmeye karar verdiğimiz herhangi bir toplumun, (tuttuğu günahkarca yoldan) bir daha geri dönmesi asla mümkün değildir!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve kendisini helâk ettiğimiz bir belde (ahalisi) için memnudur ki, onlar dönmeyecekler olsunlar.
Ömer Öngüt : Helâk ettiğimiz bir memleket (halkının) bize dönmemesi imkânsızdır.
Şaban Piriş : Helâk ettiğimiz bir belde halkının da (bize) dönmemesi imkansızdır
Suat Yıldırım : İmha ettiğimiz bir memleket halkının, mahşerde huzurumuza gelmemesi mümkün değildir.
Süleyman Ateş : Helâk ettiğimiz bir ülkeye artık (yaşamak) harâmdır: Onlar bir daha geri dönemezler.
Tefhim-ul Kuran : Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkânsız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.
Ümit Şimşek : Helâkine hükmettiğimiz bir belde ahalisinin üzerinde yasak vardır; onlar artık geri dönemezler.
Yaşar Nuri Öztürk : Helâk ettiğimiz bir kente/medeniyete yaşamak haram edilmiştir. Onlar bir daha geri dönemezler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}