» 21 / Enbiyâ  3:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 3
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لَاهِيَةً (LEHYT) = lāhiyeten : eğlencededir
2. قُلُوبُهُمْ (GLVBHM) = ḳulūbuhum : kalbleri
3. وَأَسَرُّوا (VÊSRVE) = ve eserrū : ve gizlediler
4. النَّجْوَى (ELNCV) = n-necvā : aralarındaki konuşmayı
5. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
6. ظَلَمُوا (ƵLMVE) = Zelemū : zulmeden(ler)
7. هَلْ (HL) = hel : değil mi?
8. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
9. إِلَّا (ÎLE) = illā : ancak
10. بَشَرٌ (BŞR) = beşerun : bir insandır
11. مِثْلُكُمْ (MS̃LKM) = miṧlukum : sizin gibi
12. أَفَتَأْتُونَ (ÊFTÊTVN) = efete'tūne : şimdi siz kapılacak mısınız?
13. السِّحْرَ (ELSḪR) = s-siHra : büyüye
14. وَأَنْتُمْ (VÊNTM) = veentum : siz
15. تُبْصِرُونَ (TBṦRVN) = tubSirūne : görüyorken
eğlencededir | kalbleri | ve gizlediler | aralarındaki konuşmayı | kimseler | zulmeden(ler) | değil mi? | bu | ancak | bir insandır | sizin gibi | şimdi siz kapılacak mısınız? | büyüye | siz | görüyorken |

[LHV] [GLB] [SRR] [NCV] [] [ƵLM] [] [] [] [BŞR] [MS̃L] [ETY] [SḪR] [] [BṦR]
LEHYT GLVBHM VÊSRVE ELNCV ELZ̃YN ƵLMVE HL HZ̃E ÎLE BŞR MS̃LKM ÊFTÊTVN ELSḪR VÊNTM TBṦRVN

lāhiyeten ḳulūbuhum ve eserrū n-necvā elleƶīne Zelemū hel hāƶā illā beşerun miṧlukum efete'tūne s-siHra veentum tubSirūne
لاهية قلوبهم وأسروا النجوى الذين ظلموا هل هذا إلا بشر مثلكم أفتأتون السحر وأنتم تبصرون

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 3
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لاهية ل ه و | LHV LEHYT lāhiyeten eğlencededir Distracted
قلوبهم ق ل ب | GLB GLVBHM ḳulūbuhum kalbleri their hearts.
وأسروا س ر ر | SRR VÊSRVE ve eserrū ve gizlediler And they conceal
النجوى ن ج و | NCV ELNCV n-necvā aralarındaki konuşmayı the private conversation,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
ظلموا ظ ل م | ƵLM ƵLMVE Zelemū zulmeden(ler) [they] wronged,
هل | HL hel değil mi? """Is"
هذا | HZ̃E hāƶā bu this
إلا | ÎLE illā ancak except
بشر ب ش ر | BŞR BŞR beşerun bir insandır a human being
مثلكم م ث ل | MS̃L MS̃LKM miṧlukum sizin gibi like you?
أفتأتون ا ت ي | ETY ÊFTÊTVN efete'tūne şimdi siz kapılacak mısınız? So would you approach
السحر س ح ر | SḪR ELSḪR s-siHra büyüye the magic
وأنتم | VÊNTM veentum siz while you
تبصرون ب ص ر | BṦR TBṦRVN tubSirūne görüyorken "see (it)?"""

21:3 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

eğlencededir | kalbleri | ve gizlediler | aralarındaki konuşmayı | kimseler | zulmeden(ler) | değil mi? | bu | ancak | bir insandır | sizin gibi | şimdi siz kapılacak mısınız? | büyüye | siz | görüyorken |

[LHV] [GLB] [SRR] [NCV] [] [ƵLM] [] [] [] [BŞR] [MS̃L] [ETY] [SḪR] [] [BṦR]
LEHYT GLVBHM VÊSRVE ELNCV ELZ̃YN ƵLMVE HL HZ̃E ÎLE BŞR MS̃LKM ÊFTÊTVN ELSḪR VÊNTM TBṦRVN

lāhiyeten ḳulūbuhum ve eserrū n-necvā elleƶīne Zelemū hel hāƶā illā beşerun miṧlukum efete'tūne s-siHra veentum tubSirūne
لاهية قلوبهم وأسروا النجوى الذين ظلموا هل هذا إلا بشر مثلكم أفتأتون السحر وأنتم تبصرون

[ل ه و] [ق ل ب] [س ر ر] [ن ج و] [] [ظ ل م] [] [] [] [ب ش ر] [م ث ل] [ا ت ي] [س ح ر] [] [ب ص ر]

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 3
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لاهية ل ه و | LHV LEHYT lāhiyeten eğlencededir Distracted
Lam,Elif,He,Ye,Te merbuta,
30,1,5,10,400,
N – accusative feminine indefinite active participle
اسم منصوب
قلوبهم ق ل ب | GLB GLVBHM ḳulūbuhum kalbleri their hearts.
Gaf,Lam,Vav,Be,He,Mim,
100,30,6,2,5,40,
"N – nominative feminine plural noun → Heart
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun"
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأسروا س ر ر | SRR VÊSRVE ve eserrū ve gizlediler And they conceal
Vav,,Sin,Re,Vav,Elif,
6,,60,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
النجوى ن ج و | NCV ELNCV n-necvā aralarındaki konuşmayı the private conversation,
Elif,Lam,Nun,Cim,Vav,,
1,30,50,3,6,,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
ظلموا ظ ل م | ƵLM ƵLMVE Zelemū zulmeden(ler) [they] wronged,
Zı,Lam,Mim,Vav,Elif,
900,30,40,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
هل | HL hel değil mi? """Is"
He,Lam,
5,30,
INTG – interrogative particle
حرف استفهام
هذا | HZ̃E hāƶā bu this
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
إلا | ÎLE illā ancak except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
بشر ب ش ر | BŞR BŞR beşerun bir insandır a human being
Be,Şın,Re,
2,300,200,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
مثلكم م ث ل | MS̃L MS̃LKM miṧlukum sizin gibi like you?
Mim,Se,Lam,Kef,Mim,
40,500,30,20,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أفتأتون ا ت ي | ETY ÊFTÊTVN efete'tūne şimdi siz kapılacak mısınız? So would you approach
,Fe,Te,,Te,Vav,Nun,
,80,400,,400,6,50,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الهمزة همزة استفهام
الفاء زائدة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
السحر س ح ر | SḪR ELSḪR s-siHra büyüye the magic
Elif,Lam,Sin,Ha,Re,
1,30,60,8,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
وأنتم | VÊNTM veentum siz while you
Vav,,Nun,Te,Mim,
6,,50,400,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
تبصرون ب ص ر | BṦR TBṦRVN tubSirūne görüyorken "see (it)?"""
Te,Be,Sad,Re,Vav,Nun,
400,2,90,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لَاهِيَةً: eğlencededir | قُلُوبُهُمْ: kalbleri | وَأَسَرُّوا: ve gizlediler | النَّجْوَى: aralarındaki konuşmayı | الَّذِينَ: kimseler | ظَلَمُوا: zulmeden(ler) | هَلْ: değil mi? | هَٰذَا: bu | إِلَّا: ancak | بَشَرٌ: bir insandır | مِثْلُكُمْ: sizin gibi | أَفَتَأْتُونَ: şimdi siz kapılacak mısınız? | السِّحْرَ: büyüye | وَأَنْتُمْ: siz | تُبْصِرُونَ: görüyorken |
Kırık Meal (Harekesiz) : |لاهية LEHYT eğlencededir | قلوبهم GLWBHM kalbleri | وأسروا WÊSRWE ve gizlediler | النجوى ELNCW aralarındaki konuşmayı | الذين ELZ̃YN kimseler | ظلموا ƵLMWE zulmeden(ler) | هل HL değil mi? | هذا HZ̃E bu | إلا ÎLE ancak | بشر BŞR bir insandır | مثلكم MS̃LKM sizin gibi | أفتأتون ÊFTÊTWN şimdi siz kapılacak mısınız? | السحر ELSḪR büyüye | وأنتم WÊNTM siz | تبصرون TBṦRWN görüyorken |
Kırık Meal (Okunuş) : |lāhiyeten: eğlencededir | ḳulūbuhum: kalbleri | ve eserrū: ve gizlediler | n-necvā: aralarındaki konuşmayı | elleƶīne: kimseler | Zelemū: zulmeden(ler) | hel: değil mi? | hāƶā: bu | illā: ancak | beşerun: bir insandır | miṧlukum: sizin gibi | efete'tūne: şimdi siz kapılacak mısınız? | s-siHra: büyüye | veentum: siz | tubSirūne: görüyorken |
Kırık Meal (Transcript) : |LEHYT: eğlencededir | GLVBHM: kalbleri | VÊSRVE: ve gizlediler | ELNCV: aralarındaki konuşmayı | ELZ̃YN: kimseler | ƵLMVE: zulmeden(ler) | HL: değil mi? | HZ̃E: bu | ÎLE: ancak | BŞR: bir insandır | MS̃LKM: sizin gibi | ÊFTÊTVN: şimdi siz kapılacak mısınız? | ELSḪR: büyüye | VÊNTM: siz | TBṦRVN: görüyorken |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kalpleri de oyuna dalmıştır da o zâlimler, fısıltıyla konuşarak bu da sizin gibi bir insandan başka bir mahlûk mu ki, göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız derler.
Adem Uğur : Kalpleri hep eğlencede(gaflette), hem o zalimler şu gizli fısıltıyı yaptılar: Bu (Muhammed), sizin gibi bir beşer olmaktan başka nedir ki! Siz şimdi gözünüz göre göre büyüye mi kapılıyorsunuz?
Ahmed Hulusi : Akılları fikirleri oyun eğlencede! O, nefslerine zulmedenler, aralarında fısıldaşıyorlar: "Sizden farklı bir beşer mi sanki! Ne olduğunu görüp dururken, sihirli sözlerine mi kapılıyorsunuz?"
Ahmet Tekin : Akılları, gönülleri, Kur’ân üzerinde düşünmekten, anlamaktan uzak, eğlencede. Baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faliyetleri engelleyenler, İslâm aleyhinde propagandaya devam eden zâlimler, haksız tepki duyanlar, hakkı tanımayanlar gerçek düşüncelerini saklayarak kulaktan kulağa fısıltı yayıyorlar: ' Bu Muhammed, sizin gibi bir insan olmaktan öte biri midir? Göz göre göre aklınızı etki altına alan büyüleyici bir söze mi kapılıyorsunuz?'
Ahmet Varol : Kalpleri de eğlencededir. Zulmedenler: 'Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Şimdi siz gözünüz göre göre sihre mi gideceksiniz?' diye aralarında gizlice konuşurlar.
Ali Bulaç : Onların kalpleri tutkuyla oyalanmadadır. Zulmedenler, gizlice fısıldaştılar: "Bu sizin benzeriniz olan bir beşer değil mi? Öyleyse, göz göre göre büyüye mi geleceksiniz?"
Ali Fikri Yavuz : Kalbleri daima eğlencede (gaflette), hem o zalimler aralarında şu gizli fısıltıyı yaptılar: “- Bu, ancak sizin gibi bir insan. Artık göz göre sihre mi gidiyorsunuz? (Sihir ve yalanı mı tasdik ediyorsunuz, sizin gibi bir insan hiç peygamber olur mu?)
Bekir Sadak : (2-3) Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtari mutlaka, gonulleri gaflet icinde eglenerek dinlerler. Zulmedenler, gizli toplantilarinda: «Bu zat, sizin gibi bir insandan baska bir sey midir? Siz, goz gore gore sihre mi uyarsiniz?» diye konusurlar.
Celal Yıldırım : Kalbleri (iyice) oyun ve eğlenceye dalmıştır. O zulmedenler gizli gizli görüşüp fısıldaşırlar: «Bu da sizin gibi ancak bir insandır. Siz görüp durduğunuz halde sihre büyüye mi gidiyorsunuz?» (derler).
Diyanet İşleri : (2-3) Rab’lerinden kendilerine yeni bir öğüt (bir uyarı) gelmez ki, onlar mutlaka onu alaya alarak, kalpleri de gaflette olarak dinlemesinler. O zulmedenler gizlice şöyle konuştular: “Bu da ancak sizin gibi bir insan. Şimdi siz göz göre göre sihre mi kapılacaksınız?”
Diyanet İşleri (eski) : (2-3) Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı mutlaka, gönülleri gaflet içinde eğlenerek dinlerler. Zulmedenler, gizli toplantılarında: 'Bu zat, sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Siz, göz göre göre sihre mi uyarsınız?' diye konuşurlar.
Diyanet Vakfi : (2-3) Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak, kalpleri oyuna, eğlenceye dalarak dinlemişlerdir. O zalimler şöyle fısıldaştılar: Bu (Muhammed), sizin gibi bir beşer olmaktan başka nedir ki! Siz şimdi gözünüz göre göre büyüye mi kapılıyorsunuz?
Edip Yüksel : Kalpleri pervasızdır. Zalimler gizlice birbirleriyle görüştüler: 'Bu adam sizin gibi bir insan değil mi? Göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kalbleri hep eğlencede (gaflette), hem o zalimler aralarında şu gizli fısıltıyı yaptılar: «Bu, ancak sizin gibi bir insan. Artık göz göre göre sihre mi gidip uyarsınız?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kalpleri hep oyunda, hem o zalimler gizlice fısıldaştılar: «Bu ancak sizin gibi bir insan! Artık göz göre göre büyüye mi gidiyorsunuz?»
Elmalılı Hamdi Yazır : Kalbleri hep oyunda hem onlar o zalimler şu gizli fısıltıyı sirleştiler: bu sırf sizin gibi, bir beşer artık göre göre sihire mi gidiyorsunuz?
Fizilal-il Kuran : Kalpleri oyundadır. Bu zalimler gizlice şöyle fısıldaştılar; «Şu Muhammed, sadece sizin gibi bir insan değil mi? Gözünüz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?»
Gültekin Onan : Onların kalpleri tutkuyla oyalanmadadır. Zulmedenler, gizlice fısıldaştılar: "Bu sizin benzeriniz olan bir beşer değil mi"? Öyleyse, göz göre göre büyüye mi geleceksiniz?"
Hakkı Yılmaz : (2,3) "Rablerinden kendilerine gelen her yeni öğüdü/hatırlatmayı ancak oyun yaparak ve kalpleri eğlenerek dinlerler. Ve şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan o kimseler, aralarında şu fısıltıyı gizlediler: “Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Artık görüp dururken büyüye mi gidiyorsunuz?” "
Hasan Basri Çantay : (2-3) Rablerinden kendilerine yeni bir ihtaar gelmeye dursun, onlar bunu ille istihza ederek ve kalbleri oyuna dalarak dinlemişlerdir. Zaalimler gizli fısıltı ile (şöyle) konuşdular: «Bu sizin gibi bir insandan başka mıdır? Kendiniz görüb (ve bilib) dururken şimdi sihre mi geleceksiniz»?
Hayrat Neşriyat : (2-3) Rablerinden kendilerine gelen her yeni nasîhati, ancak alaya alarak, onu kalbleri gaflet içinde dinlerler. Ve o zulmedenler, (aralarında) şu fısıldamaları gizli tuttular: 'Bu(Muhammed), sâdece sizin gibi bir insan değil midir? Şimdi siz, görüp dururken sihre mi geliyorsunuz?'
İbni Kesir : Kalbleri gaflet içerisinde. Zulmedenler gizlice fısıldaştılar: Bu sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Siz, göre göre büyüye mi aldanacaksınız?
İskender Evrenosoğlu : Onların kalpleri, (Allah'ın söylediklerine) önem vermemekte. Ve zulmedenler, gizlice (şöyle) fısıldaştılar: “Bu (Hz. Muhammed S.A.V), sizin gibi bir beşer olmaktan başka bir şey mi? Yoksa siz, görerek (göz göre göre) sihre mi kapılıyorsunuz?”
Muhammed Esed : kalpleri geçici hoşnutluklar peşinde; bununla birlikte, zulme (böylece) niyetli olanlar (birbirlerine şunu söylerken) gerçek düşüncelerini saklıyorlar: "(Peygamber olduğunu söyleyen) bu kişi sizin gibi ölümlü biri değil mi? Peki öyleyse, böyle göz göre göre büyü ürünü bir söze mi kapılacaksınız?"
Ömer Nasuhi Bilmen : Kalpleri gaflet içinde olarak (dinlemiş olurlar) ve zulmetmiş olanlar, pek gizlice fısıltıda bulunurlar da (derler ki) «Bu, sizin gibi bir beşerden başka değil, artık siz görür kimseler olduğunuz halde sihre mi geleceksiniz?»
Ömer Öngüt : Kalpleri gaflet içerisindedir. O zulmedenler kendi aralarında şöyle fısıldaştılar: “Bu, sizin gibi bir beşer değil midir? Siz göz göre göre sihrin peşinden mi gidiyorsunuz?”
Şaban Piriş : Zalimler kalpleri gaflet içerisinde gizlice fısıldaşıyorlar: -Bu, (Muhammed) sizin gibi bir insandan başka bir şey mi? Göz göre göre büyülenecek misiniz?
Suat Yıldırım : (2-3) Rab’leri tarafından kendilerine gelen her yeni uyarıyı, alaya alıp kalpleri eğlenceye dalarak dinlerler. Hem o zalimler aralarında kulis yapıp, şu fısıltıyı, gizlice yayarlar: "O da sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Şimdi siz göz göre göre sihire mi kapılacaksınız yani?"
Süleyman Ateş : Kalbleri eğlencededir. O zulmedenler, aralarında şu konuşmayı gizlediler: "Bu (Muhammed) de sizin gibi bir insan değil mi? Şimdi siz, göre göre büyüye mi kapılacaksınız?"
Tefhim-ul Kuran : Onların kalpleri tutkuyla oyalanmadadır. Zulme sapanlar, gizlice fısıldaştılar: «Bu sizin benzeriniz olan bir beşer değil mi? Öyleyse, göz göre göre siz büyüye mi geleceksiniz?»
Ümit Şimşek : Kalpleri hep oyundadır. O zalimler gizlice fısıldaşarak dediler ki: 'Bu da sizin gibi bir beşer değil mi? Göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?'
Yaşar Nuri Öztürk : Kalpleri hep oyun ve oyalanmada. O zulüm sergileyenler, şu yolda bir fısıldaşmayı iyice koyulaştırdılar: "Bu adam, sizin gibi bir insandan başkası değil. Gözünüz baka baka büyüye mi gidiyorsunuz!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}