» 21 / Enbiyâ  28:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 28
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَعْلَمُ (YALM) = yeǎ'lemu : bilir
2. مَا (ME) = mā : olanı
3. بَيْنَ (BYN) = beyne : arasında (önlerinde)
4. أَيْدِيهِمْ (ÊYD̃YHM) = eydīhim : ellerinin (önlerinde)
5. وَمَا (VME) = ve mā : ve olanı
6. خَلْفَهُمْ (ḢLFHM) = ḣalfehum : arkalarında
7. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
8. يَشْفَعُونَ (YŞFAVN) = yeşfeǔne : şefa'at edemezler
9. إِلَّا (ÎLE) = illā : başkasına
10. لِمَنِ (LMN) = limeni : olduklarından
11. ارْتَضَىٰ (ERTŽ) = rteDā : razı
12. وَهُمْ (VHM) = ve hum : ve onlar
13. مِنْ (MN) = min : -ndan
14. خَشْيَتِهِ (ḢŞYTH) = ḣaşyetihi : O'nun korkusu-
15. مُشْفِقُونَ (MŞFGVN) = muşfiḳūne : titrerler
bilir | olanı | arasında (önlerinde) | ellerinin (önlerinde) | ve olanı | arkalarında | ve | şefa'at edemezler | başkasına | olduklarından | razı | ve onlar | -ndan | O'nun korkusu- | titrerler |

[ALM] [] [BYN] [YD̃Y] [] [ḢLF] [] [ŞFA] [] [] [RŽV] [] [] [ḢŞY] [ŞFG]
YALM ME BYN ÊYD̃YHM VME ḢLFHM VLE YŞFAVN ÎLE LMN ERTŽ VHM MN ḢŞYTH MŞFGVN

yeǎ'lemu beyne eydīhim ve mā ḣalfehum ve lā yeşfeǔne illā limeni rteDā ve hum min ḣaşyetihi muşfiḳūne
يعلم ما بين أيديهم وما خلفهم ولا يشفعون إلا لمن ارتضى وهم من خشيته مشفقون

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 28
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir He knows
ما | ME olanı what
بين ب ي ن | BYN BYN beyne arasında (önlerinde) (is) before them,
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydīhim ellerinin (önlerinde) (is) before them,
وما | VME ve mā ve olanı and what
خلفهم خ ل ف | ḢLF ḢLFHM ḣalfehum arkalarında (is) behind them,
ولا | VLE ve lā ve and not
يشفعون ش ف ع | ŞFA YŞFAVN yeşfeǔne şefa'at edemezler they (can) intercede
إلا | ÎLE illā başkasına except
لمن | LMN limeni olduklarından for whom
ارتضى ر ض و | RŽV ERTŽ rteDā razı He approves.
وهم | VHM ve hum ve onlar And they,
من | MN min -ndan from
خشيته خ ش ي | ḢŞY ḢŞYTH ḣaşyetihi O'nun korkusu- fear of Him,
مشفقون ش ف ق | ŞFG MŞFGVN muşfiḳūne titrerler stand in awe.

21:28 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

bilir | olanı | arasında (önlerinde) | ellerinin (önlerinde) | ve olanı | arkalarında | ve | şefa'at edemezler | başkasına | olduklarından | razı | ve onlar | -ndan | O'nun korkusu- | titrerler |

[ALM] [] [BYN] [YD̃Y] [] [ḢLF] [] [ŞFA] [] [] [RŽV] [] [] [ḢŞY] [ŞFG]
YALM ME BYN ÊYD̃YHM VME ḢLFHM VLE YŞFAVN ÎLE LMN ERTŽ VHM MN ḢŞYTH MŞFGVN

yeǎ'lemu beyne eydīhim ve mā ḣalfehum ve lā yeşfeǔne illā limeni rteDā ve hum min ḣaşyetihi muşfiḳūne
يعلم ما بين أيديهم وما خلفهم ولا يشفعون إلا لمن ارتضى وهم من خشيته مشفقون

[ع ل م] [] [ب ي ن] [ي د ي] [] [خ ل ف] [] [ش ف ع] [] [] [ر ض و] [] [] [خ ش ي] [ش ف ق]

 » 21 / Enbiyâ  Suresi: 28
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir He knows
Ye,Ayn,Lam,Mim,
10,70,30,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
ما | ME olanı what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
بين ب ي ن | BYN BYN beyne arasında (önlerinde) (is) before them,
Be,Ye,Nun,
2,10,50,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydīhim ellerinin (önlerinde) (is) before them,
,Ye,Dal,Ye,He,Mim,
,10,4,10,5,40,
N – nominative feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما | VME ve mā ve olanı and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
خلفهم خ ل ف | ḢLF ḢLFHM ḣalfehum arkalarında (is) behind them,
Hı,Lam,Fe,He,Mim,
600,30,80,5,40,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | VLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يشفعون ش ف ع | ŞFA YŞFAVN yeşfeǔne şefa'at edemezler they (can) intercede
Ye,Şın,Fe,Ayn,Vav,Nun,
10,300,80,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلا | ÎLE illā başkasına except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
لمن | LMN limeni olduklarından for whom
Lam,Mim,Nun,
30,40,50,
P – prefixed preposition lām
REL – relative pronoun
جار ومجرور
ارتضى ر ض و | RŽV ERTŽ rteDā razı He approves.
Elif,Re,Te,Dad,,
1,200,400,800,,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb
فعل ماض
وهم | VHM ve hum ve onlar And they,
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
من | MN min -ndan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
خشيته خ ش ي | ḢŞY ḢŞYTH ḣaşyetihi O'nun korkusu- fear of Him,
Hı,Şın,Ye,Te,He,
600,300,10,400,5,
N – genitive feminine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
مشفقون ش ف ق | ŞFG MŞFGVN muşfiḳūne titrerler stand in awe.
Mim,Şın,Fe,Gaf,Vav,Nun,
40,300,80,100,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَعْلَمُ: bilir | مَا: olanı | بَيْنَ: arasında (önlerinde) | أَيْدِيهِمْ: ellerinin (önlerinde) | وَمَا: ve olanı | خَلْفَهُمْ: arkalarında | وَلَا: ve | يَشْفَعُونَ: şefa'at edemezler | إِلَّا: başkasına | لِمَنِ: olduklarından | ارْتَضَىٰ: razı | وَهُمْ: ve onlar | مِنْ: -ndan | خَشْيَتِهِ: O'nun korkusu- | مُشْفِقُونَ: titrerler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يعلم YALM bilir | ما ME olanı | بين BYN arasında (önlerinde) | أيديهم ÊYD̃YHM ellerinin (önlerinde) | وما WME ve olanı | خلفهم ḢLFHM arkalarında | ولا WLE ve | يشفعون YŞFAWN şefa'at edemezler | إلا ÎLE başkasına | لمن LMN olduklarından | ارتضى ERTŽ razı | وهم WHM ve onlar | من MN -ndan | خشيته ḢŞYTH O'nun korkusu- | مشفقون MŞFGWN titrerler |
Kırık Meal (Okunuş) : |yeǎ'lemu: bilir | : olanı | beyne: arasında (önlerinde) | eydīhim: ellerinin (önlerinde) | ve mā: ve olanı | ḣalfehum: arkalarında | ve lā: ve | yeşfeǔne: şefa'at edemezler | illā: başkasına | limeni: olduklarından | rteDā: razı | ve hum: ve onlar | min: -ndan | ḣaşyetihi: O'nun korkusu- | muşfiḳūne: titrerler |
Kırık Meal (Transcript) : |YALM: bilir | ME: olanı | BYN: arasında (önlerinde) | ÊYD̃YHM: ellerinin (önlerinde) | VME: ve olanı | ḢLFHM: arkalarında | VLE: ve | YŞFAVN: şefa'at edemezler | ÎLE: başkasına | LMN: olduklarından | ERTŽ: razı | VHM: ve onlar | MN: -ndan | ḢŞYTH: O'nun korkusu- | MŞFGVN: titrerler |
Abdulbaki Gölpınarlı : O bilir, onların önlerinde ve artlarında ne varsa ve Tanrı rızâsına mazhar olandan başkasına şefâat de edemezler ve onlar, onun korkusundan ürkerler.
Adem Uğur : Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını da, yapacaklarını da) bilir. Allah rızasına ulaşmış olanlardan başkasına şefaat etmezler. Onlar, Allah korkusundan titrerler!
Ahmed Hulusi : Onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. . . Onlar, ancak rızasını kazanmış kişilere şefaat ederler. . . Onlar, O'nun haşyetinden titrerler.
Ahmet Tekin : Allah onların aşikâre, saklı, gizli yaptıklarını, yapacaklarını bilir. Allah’ın rızasına mazhar olmuş kullarından başkasına şefaat etmezler. Onlar korku içinde, Allah’ın emirlerine itina göstererek, saygıdan titrerler.
Ahmet Varol : O (Allah) onların önlerinde ve arkalarında olanı bilir. O'nun hoşnut olduğu kimseden başkasına şefaat etmezler. O'nun korkusuyla titremektedirler.
Ali Bulaç : O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir; onlar şefaat etmezler (kendisinden) hoşnut olunandan başka. Ve onlar, O'nun haşmetinden içleri titremekte olanlardır.
Ali Fikri Yavuz : Allah, onların önlerindekinide, arkalarındakini de (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir ve onlar, O’nun rıza verdiği kimselerden başkasına şefaat edemezler. Hepsi O’nun korkusundan titrerler.
Bekir Sadak : Allah, onlarin yaptiklarini ve yapmakta olduklarini bilir. Onlar Allah'in hosnut oldugu kimseden baskasina sefaat edemezler; O'nun korkusundan titrerler.
Celal Yıldırım : Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ancak Allah'ın razı olacağı kimse için şefaat ederler ve onlar Allah korkusundan saygıyla titrerler.
Diyanet İşleri : Allah, onların önlerindekini de arkalarındakini de (yaptıklarını da yapacaklarını da) bilir. Onlar, O’nun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi O’nun korkusuyla titrerler.
Diyanet İşleri (eski) : Allah, onların yaptıklarını ve yapmakta olduklarını bilir. Onlar Allah'ın hoşnut olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler; O'nun korkusundan titrerler.
Diyanet Vakfi : Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını da, yapacaklarını da) bilir. Allah rızasına ulaşmış olanlardan başkasına şefaat etmezler. Onlar, Allah korkusundan titrerler!
Edip Yüksel : O onların geçmişini ve geleceğini bilir. Onlar O'nun hoşnut olduğu kullarından başkası için şefaat etmezler. Onlar bile O'nun karşısında saygıyla titrerler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar, Allah'ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat etmezler. Hepsi de O'nun korkusundan titrerler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Allah'ın razı olacağı kimselerden başkasına şefaat etmezler. Hepsi O'nun korkusundan titrerler.
Elmalılı Hamdi Yazır : O onların önlerindekini arkalarındakini bilir ve onlar onun rıza verdiği kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi onun haşyetinden titrerler
Fizilal-il Kuran : Allah, onların önlerindekini ve arkalarında bıraktıklarını (yapacaklarını ve yaptıklarını) bilir. Onlar sadece Allah'ın hoşnut olduğu kimselere şefaat ederler ve Allah'ın korkusundan titrerler.
Gültekin Onan : O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir onlar şefaat etmezler (kendisinden) hoşnut olunandan başka. Ve onlar, O'nun haşmetinden içleri titremekte olanlardır.
Hakkı Yılmaz : (26-28) "Ve onlar: “Rahmân [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah], çocuk edindi” dediler. Rahmân, bundan arınıktır. Aksine onlar armağanlar verilmiş kullardır. Onlar, O'nun sözünün önüne geçemezler; onlar, yalnız O'nun emriyle iş yaparlar. O, Rahmân'ın çocukları saydıkları şeylerin önlerinde olanı ve arkalarında olanı bilir. Ve onlar, O'nun hoşnut olduğu kimselerden başkasına yardımda/destekte bulunmazlar. Bununla birlikte onlar O'na duydukları derin saygı ve sevgiden dolayı ondan uzaklaşma korkusundan tir tir titrerler. "
Hasan Basri Çantay : Önlerindekini de, arkalarındakini de O bilir. Bunlar, Onun rızâsına ermiş olandan başka kimseye şefaat etmezler. Bunlar Onun korkusundan titreyenlerdir.
Hayrat Neşriyat : (Allah) onların önlerindekini ve arkalarındakini (yaptıklarını ve yapacaklarını)bilir; (O’nun) râzı olduğu kimseden başkasına şefâat etmezler ve onlar O’nun korkusundan titreyen kimselerdir.
İbni Kesir : O, onların önlerindekilerini de bilir, arkalarındakini de bilir. Onlar, Allah'ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler ve O'nun korkusundan titrerler.
İskender Evrenosoğlu : Onların önünde ve arkasında olan şeyleri (muhafız melekleri) bilir. Ve onlar, (Allah'ın) rızasına ermiş olanlardan başkasına şefaat etmezler. Ve onlar, O'nun (Allah'ın) haşyetinden korkanlardır.
Muhammed Esed : O, onların gözünün önünde olanları da bilir, onlardan gizli tutulan şeyleri de bilir; bunun içindir ki, onlar, O'nun (zaten) hoşnut olduğu insanların dışında kimseye yan çıkıp kayıramazlar; çünkü (herkesten önce) onların kendileri O'nun korkusuyla titrerler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onların ilerilerindekini de gerilerindekini de bilir ve razı olduğundan başkasına şefaat de edemezler ve onlar O'nun mehabetinden kemal-i itina ile korkar kimselerdir.
Ömer Öngüt : Allah, onların öndekilerini de bilir, arkalarındakini de bilir. Onlar, Allah'ın râzı olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler ve O'nun korkusundan titrerler.
Şaban Piriş : Allah, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Allah’ın razı olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler. O’nun korkusundan tir tir titrerler.
Suat Yıldırım : O onların yaptıklarını da yapacaklarını da, açıkladıklarını da gizlediklerini de bilir. Onlar, sadece O’nun razı olduğu kimse hakkında şefaat ederler. O’na duydukları tazimden ötürü çekinir, titrerler.
Süleyman Ateş : (Allâh) Onların önlerinde ve arkalarında olanı bilir. (Allâh'ın) râzı olduğundan başkasına şefâ'at edemezler ve onlar, O'nun korkusundan titrerler.
Tefhim-ul Kuran : O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilmektedir; onlar şefaat de etmezler; (kendisinden) hoşnut olunandan başka. Ve onlar, O'nun haşmetinden içleri titremekte olanlardır.
Ümit Şimşek : Allah onların geçmişini de bilir, geleceğini de. Onlar, ancak Allah'ın rıza göstereceği kimseler için şefaat ederler; Onun korkusuyla da ürpermektedirler.
Yaşar Nuri Öztürk : O, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlar, O'nun hoşnutluk verdiklerinden başkasına da şefaat etmezler. Ve onlar O'nun korkusundan titrerler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}